Gelişmiş Arama
Ziyaret
14386
Güncellenme Tarihi: 2007/10/25
Soru Özeti
Kur’an-i Kerim son peygamberin mucizesidir, Kur’an-i Kerim hangi yönlerden mucizedir?
Soru
Kur’an-i Kerim son peygamberin mucizesidir, Kur’an-i Kerim hangi yönlerden mucizedir?
Kısa Cevap

Kur’an-i Kerim’in mucize oluşu üç yöntemle açıklanmıştır: Lafız ve sözcük yönünden, içerik yönünden ve onu getiren şahıs yönünden.

1- Lafız yönden mucize oluşu de iki yöntemle açıklanır:

a) Anlatım ve beyan acısından mucize oluşu

Kur’an-i Kerim’in beyan şivesi hiçbir beşerin hatta Peygamber’in sözleri bile kendisiyle boy ölçüşemeyecek derecede güçlüdür. Bu yüzden bilginler Kur’an’la karıştırılmaması bahanesiyle Peygamber’in hadislerinin yazdırılmasını engelleyenlerinin tutumları onaylamamışlardır.

B) Rakamsal icaz:

Bu gün bilim ve tekniğin ilerlemesi ve bilgisayarın yardımıyla Kur’an’ın sözcükleri ve harfleri arasında özel bir ilişkinin olduğu ortaya konmuştur. Bu tür rakamsal bir ilişkinin beşerin sözlerinde olması mümkün değildir.

2. İçerik yönünden Kur’an’ın mucize oluşu.

Bu da birkaç açıdan açıklanabilir:

A. Kur’an’da her hangi bir çelişki ve uyumsuzluğun olmayışı.

B. Şahıslar ve olaylar hakkında sonradan noksansız gerçekleşen gaybi haberler.

C. Kur’an’ın insanlığa sunduğu ilim ve öğretiler.

Kur’an’ın irfan, felsefe, hukuk vb. alanlarda sunduğu bilgiler insanoğlunun - en azından Kur’an’ın iniş döneminde -  ulaşması mümkün olmayan bilgi ve öğretiler türündendir.

D. Kur’an’da bulunan ilim ve öğretilerin iptal edilmeyişi. Kur’an’ın iniş döneminden bunca asırların geçmesine rağmen bu kitapta sunulan hiçbir konu iptal edilebilmiş değildir.

3. Bu kitabın getiricisi yönünden mucize oluşu.

Hz. Muhammed kimseden ders okumamış ümmi bir kişi olarak kültür ve bilimden uzak bir yer olan Arap Yarımadasında böyle bir kitabı getirmesi icaz dışında yorumlanması mümkün değildir.

Ayrıntılı Cevap

Kur’an-i Kerim’in mucize oluşunun çeşitli yöntemlerle açıklanmıştır.[1] Biz bunları üç başlık altında toplayabiliriz:

1- Kur’an-i Kerim’in lafız yönden mucize oluşu

2- Kur’an’ın içerik olarak mucize oluşu

3- Getiren şahıs açısından mucize oluşu

1) Lafız yünüyle mucize oluşu

Kur’an-i Kerim’in lafız yönüyle mucize oluşu iki açıdan ele alınmıştır:

1- Beyan türü açısından mucize oluşu

2- Rakamsal açıdan mucize oluşu.

Kur’an’ın anlatım gücü, belagat ve fesahat yönünden mucize oluşu yüz yıllardır bilinmekte ve bütün İslam mezheplerinin onayını taşımaktadır. Elbette bazıları Kur’an-i Kerim’in belagat ve fesahatini, Kur’an’daki düzen ve anlatım şivesinden ayırarak bu ikisini iki ayrı mucize bilmişlerdir. Bunlara göre Kur’an’ın fesahat yönü bir mucize düzeni ve şivesi başka bir mucize konumundadır.

Başka bir grup ise Kur’an’ın belagat ve fesahat yönüyle düzen ve şive yönünden mucize oluşuyla bir bilmişlerdir.[2] Bunlara göre ayni gerçeği çeşitli örneklerinden ibarettir. Aslında bütün bunlar Kur’an’ın beyan acısından mucize oluşuna dönmektedir.

Kur’an-i Kerim’in beyan şivesi hiçbir beşerin hatta Peygamber’in sözleri bile kendisiyle boy ölçüşemeyecek derecede güçlüdür.

Açıklama: Hadis tarihi ile ilgili olarak Ehl-i Sünnet şöyle bir inanca sahiptirler: Peygamber-i Ekrem (s.a.a) kendi sözlerinin yazılmasını menetmiştir. Ve bu konuda Peygamber’den bir hadis de nakletmekteler.[3] İşte burada şu soruyla karşı karşıya kalmaktalar: “Niçin Peygamber sözlerinin yazılmasını yasaklamıştır?” Ehl-i Sünnet arasında yaygın olan bir cevaba göre, yasaklanmanın sebebinin Kur’an’dan olmayan sözlerin Kur’an’la karışmasını önlemektir.[4]

Ancak Ehl-i Sünnet’ten olan bir araştırmacı bu delili reddederek şöyle demiştir: “Kur’an’ın beyan yönünden mucize oluşu onun başka sözlerle karışmasına engeller.” Hz. Muhammed’in (s.a.a) belagat ve fesahatte Kur’an gibi konuşabilecek seviyede olduğuna dair bir eleştiriye de şöyle cevap verir: “Bu varsayımı kabul etmek Kur’an-ı Kerim’in beyan yönünden mucize oluşunu reddetmeyi gerektirir.”[5]

Her haluklarda Peygamber’in sözlerinin sıradan sözler olmamasına onun sözlerinin nurani, ilahi hidayet ışığında ve gayb âleminden gelen sözler olmasına rağmen Kur’an’la karıştırılması mümkün değildi. Bu temel üzere Peygamber’in sözlerinin ümmetin duçar olduğu birçok sorunun çözümü olmasını dikkate aldığımızda onun sözlerinin yazılmasının yasaklanması büyük manevi ve fikri hasarlara yol açmıştır ve bu alanda Ehl-i Sünnete yöneltilen eleştiri yerinde ve köklü bir eleştiri sayılır. Şia ulemasına göre Peygamber’in sözlerinin yazılmasının Peygamber tarafından yasaklaması iddiası reddedilmiş ve doğru bulunmamıştır.

Kur’an’ın bir başka mucizevi yönü ise rakamsal yönden mucize oluşudur. Bu da, son zamanlarda bilgisayardan yararlanılarak ortaya konulmuş ve ilgi uyandırmıştır. Bilgisayar yardımıyla Kur’an’daki sözcükler ve harfler arasında özel bir ilişkinin olduğu belirlenerek böyle bir rakamsal ilişkinin beşerin sözlerinde olmasının mümkün olmadığının ispatlanması istenmiştir.[6]

Kur’anı Kerim’in İçerik Yönünden Mucize Oluşu:

Kur’an-i Kerim’in içerik yönünden mucize oluşu birkaç yönden ele alınmıştır ki aşağıda belirtilecektir:

a) Kur’an-i Kerim’de hiçbir çelişki ve uyumsuzluğun var olmayışı. Nisa Sure’sinin 82. ayeti de bu konuya işarettir. ‘Kur’an’ı gereğince düşünmüyorlar mı? Eğer Allah’tan başkasından gönderilmiş olsaydı onda birçok uyumsuzluk bulurlardı.’[7]

b) Gaybe ait olan (gizli olan) şeylerden haber vermesi. Kur’an’da bazı hadiselerin gelecekte gerçekleşeceği önceden bildirilmiştir. ve sonradan bildirildiği şekilde hadiseler vuku bulmuştur.

Bunlardan birisi Rum Suresi’nin 1–3 ayetleridir: “Elif, Lam, Mim. Rumlar yakın bir yerde yenilgiye uğradılar. Onlar bu yenilgilerinden sonra bir kaç yıl içinde galip geleceklerdir”[8]

c) Kur’an-i Kerim’in içerdiği ilim ve maarifler.

Kur’an-i Kerim’deki ilim ve maarif.

Kur’an-i Kerim en azından nazil olduğu zaman diliminde hiçbir beşerin henüz ulaşamadığı bilgilerle doluydu. Elbette şu anda bile Kur’an-i Kerim’de insanların ulaşmayacağı yüksek ilimler ve maarifler bulunmaktadır. Ulaşabildikleri kısmına ise Peygamber (s.a.a)’ın ve Masum İmamların yol göstericiliği sayesinde ulaşılabilinmiştir. Hatta hadislerin bir bölümünü inançla ilgili felsefi, kelamı, akli konular oluşturmaktadır. Hatta eğer Kur’an’daki bütün ilim ve maariflerin anlaşıldığını kabul etsek bile -ki yakinen geçmişte bu böyle değildi- yine de bu, Kur’an’ın bu yönden mucize oluşundan bir şey eksiltmez.

Burada şu noktaya dikkat etmek gerekir ki Kur’an-i Kerim’in bu açıdan mucize oluşu onu getiren şahıs ilgili icazından farklıdır. Bu mucizeden maksat Kur’an-i Kerim’de bulunan ilim ve maarif o zamanda yaşayan düşünürlerin, aydınların, bilim adamlarının ufuklarından ileride olacak şekilde derin ve yüce ufuklara sahip olduğuydu. Bütün bunlar beşerin düşünce ufuklarının çerçevesine girmeyen ve ilahi vahyin nişaneleri her yerinde görünen bilgi ve marifetlerdir.

d) Kur’an-i Kerim’de bulunan ilim ve marifetin doğruluğunu koruması: Aradan yüzyıllar geçmesine bilimlin gösterdiği bu büyük gelişmelere bilimsel ve kültürel bulgulara rağmen Kur’an-i Kerim’de bulunan hiçbir konu doğruluğunu kaybetmemmiş işte bu Kur’an-i Kerim’in hakkaniyetini kanıtlamaktadır.

Bu noktayı hatırlatmayı faydalı görüyoruz. Beşerin sahip olduğu mantık ve matematik gibi yazılı bazı ilimler eski zamanlardan beri doğruluğunu geçerliliğini kaybetmemişse de ama dikkat edilmesi gerekir ki öncelikle bu ilimler ispata ihtiyaç olmayan bedihi konulardan sayılır veya fıtri olarak her akıllı insanın düşünmelerinde gizlidir. Bu konuda çalışanlar gerçekte bir derleme bir araya getirme işlemini gerçekleştirmişlerdir. İkinci olarak beşerin telif ettiği kitaplar belirli bir konu ve ilim üzerinedir. Bu böyleyken Kur’an-i Kerim’deki ilim ve maarifin en belirgin çehresi ve özelliği işaret ettiği konuların geniş bir alanı içermesi ve onlarca önemli konuyu bir cümlede toplamasıdır.

Aslında bunun kendisi diğer bir mucizedir. Böylesine değişik ilimleri bir arada içermektedir. Hangi beşer bu kadar farklı ilimleri ele geçirmekle birlikte birbirine tamamen yabancı olan alanları öylesine bir dikkatle ve güçlü bir beyanla birbiriyle yoğurarak konuları mükemmel bir şekilde yan yana koyabilir, aralarında uyum sağlayabilir ve bu sözlerin içerisinden her ilimin değişik meyvelerini çıkarabilir. Öylesine ki ne maksat zarar görmekte ne de aralarındaki bağlar ortadan kalkmakta bununla birlikte hiçbir hata gerçekleşmemektedir.[9]

3) Getiren şahıs açısından mucize oluşu:

Eskilerden beri ortaya atılmış ve üzerinde konuşulmuş olan bu icaz şöyle açıklanabilir: Okuma ve yazma öğrenimini bile almamış olan Hz. Muhammed (s.a.a) nasıl olurda arapyarımadası gibi ilimden medeniyetten uzak bir yerde böylesine ilimlerle dolu bir kitabı ortaya koyabilir.

Değinilmesinde fayda olan diğer bir husus da şundan ibarettir: Kur’an-i Kerim’in icazı konusu Kur’anî ilimler alanında incelenmesinin yanı sıra bu konunun kelamı boyutu da sahiptir ve bu yüzden kelami bir konu olarak da incelenebilir. Kelami kitaplarda da bu yönüyle ele alınmıştır.[10]

Daha geniş araştırma için şu kaynağa başvurulabilir:

Mehdi Hadevi Tehrani, İçtihadın kelami temelleri, Hikmet Ocağı Kültürel Kurumu, Kum, 1. Baskı.



[1] Bkz. Dr. Seyyid Mustafa Samini, Vucuhi İcaz Kur’an, Daru’l-Kuran- Kerim’in İiinci konferansının makaleleri, Kum, s. 168- 178.

[2] Adı geçen eser, 169.

[3] Bkz. Mahmut Ebu Reye, Ezavun alessünnetin Nebeviyye, s. 42.

[4] Aynı Eser, s. 46

[5] Aynı eser, s. 47.

[6] Bu alanda Kadr adlı bir bilgisayar programı Dr. Seyyid Ali Kadiri tarafından hazırlanmıştır.

[7] Nisa Suresi, 82. ayet.

[8] Rum Suresi, 1-3 ayetler.

[9] Allame Tabatabi’nin Kur’an’ın tüm bilgi ve öğretilerini her suresinden çıkarmak mümkün olduğu görüşünü savunduğu nakledilmiştir. Bunun anlamı Kur’an’ın tüm öğretilerinin 114 surenin her birisinde değişik üsluplarla yer aldığıdır. Bu da Kur’an’ın ilginç yönlerinden biri sayılır.

[10] Mehdi Hadevi Tehrani, İctihad’ın Kelami Temelleri, s. 47-51.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Dua psikolojisi hakkındaki kaynakları tanıtır mısınız?
    5662 Pratik Ahlak 2010/10/12
    Dua psikolojisi hakkındaki kaynaklar üç kısımdır:a)Din psikolojisini genel olarak ele alan kaynaklar.Ancak bunlardua psikolojisini özel olarak işlememişlerdir. Örneğin William James’inyazdığı, Muhammed Kaini’nin tercüme ettiği ‘Din ve Revan’ (Din ve Ruh) ve Mesut Azerbaycani’nin yazdığı ‘Revanşinasi-i Din’ (Din Psikolojisi) bu türendir.
  • İçlerinde birkaç iyi ve takvalı kimse var diye günahkâr bir topluma azabın gelmesi gecikebilir mi veya tümüyle uzaklaşabilir mi?
    6581 Tefsir 2012/02/18
    Kur’an-ı Kerim’de ve rivayetlerde, günahkâr bir topluma azabın gelmesinin gecikmesi veya tümüyle uzaklaşmasının bazı nedenlerine değinilmiştir. Aşağıda onlardan birkaçını örnek olarak getiryoruz:1- Peygamberin ve İstiğfar edenlerin varlığı: ‘Oysa sen içlerinde oldukça onları azaplandırmaz ve yine bağışlanma dilerlerken Allah onlara azap vermez.’
  • Müslüman (Muslim) sözcüğünün anlamı nedir?
    73693 Tefsir 2009/10/18
    Kuran-ı Kerim’de Müslüman Allah Teala’nın emirleri karşısında mutlak bir teslimiyet içinde olan kişi anlamına gelir. Müslüman olmak kâmil halisane bir tevhit inancına sarılmayı ve her türlü şirk ve ikili tapınmadan uzak durmayı gerektirir. İşte bu yüzden Kuran-ı Kerim, Hz. İbrahim’i (a.s), Müslüman olarak tanıtmaktadır.
  • İnsan kendi güvenlik ve huzurunu bozan diğer varlıklar karşısında ne tür bir tepki göstermelidir?
    8309 Hayvan Barındırmak Ve Avlamak 2013/03/09
    Eziyet ve rahatsız eden haşerelerin eziyet ve rahatsızlıklarını önleme hakkında ilk önce iki noktaya işaret edilecek ve sonra İslami kaynaklardan alınmış iki tavsiye verilecektir: 1. Tabiat çarkında insanların tüm varlıklar ile en azından hâlihazırda barışçıl bir şekilde yaşaması olanaksızdır. Biz; insanlar ve yırtıcı hayvanların bir şehirde hiçbir ...
  • Gıybeti dinleyen gıybet edenin günahına ortak mıdır?
    3965 Gıybet, Hakaret Ve Gözetleme 2020/01/20
  • Hz. Masumların (a.s) fiil ve sözlerinin delil oluşunun ölçüsü ne kadardır?
    7831 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2012/06/16
    İslam’ın muteber delillerinden biri Hz. Peygamber (a.s) ve diğer masumların sünneti olup tüm Müslümanlar için Kur’an ayetleri gibi delil teşkil eder ve sünnet masumun söz, fiil ve tavrı diye üç şekilde yer alır. Hadis ve rivayetlerde belirtilen masumların söz ve konuşmaları “masumun sözü” onların yaptığı amel ve ...
  • Hayvana dönüşme nasıl olmaktadır ve şuan yeryüzünde bulunan hayvanlar, hayvana dönüşmüş olan insanlar mıdır?
    27095 Tefsir 2009/05/17
    “Mesh” sözlükte, bir şekilden daha kötü bir şekle dönüşme anlamına gelmektedir; Kuran ve hadis teriminde ise, bazı günahkâr (bazı özel günahlara sahip) kimselere ve ümmetlere nazil olan bir çeşit azaptır.Mesh olan insanlar hayvan (maymun, domuz vb.) şeklindedirler; yani işlemiş olduğu günahın hayvansal şeklini bu dünyada onun insanî şeklinin üzerine ...
  • Kadın evladına süt vermeden dolayı kocasından ücret talep edebilir mi?
    6000 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/04/04
    Şu noktaya dikkat etmek zorunludur: İslam’da fıkhî hükümler ve ahlakî usuller birbirini tamamlar ve aralarında hiçbir ayrılık ve uyuşmazlık bulunmaz.[1] Bundan dolayı fertlerin hakkı sıfatıyla bazı hükümler ispatlanmış olsa da ve yükümlü bu haktan fıkhî bir hüküm sıfatıyla istifade edebilse de, dinsel öğretilerde ahlakî ...
  • Eğer Allah bir ferdi severse, halkın geneli de onu sever mi?!
    11796 Eski Kelam İlmi 2012/01/23
    Her ne kadar Allah’ın salih kullarının sevgisini halkın kalbine aktardığını yansıtan rivayetler olsa da, halkın ekseriyetinin bir şahsı desteklemesi zorunlu olarak onun Allah tarafından onaylandığı anlamına gelmez. Öte taraftan halkın ekseriyetinin bir şahsa düşman olması da onun Allah’ın gözünde düştüğü ve O’nun nezdinde bir değeri olmadığı şeklinde ...
  • Ödünç (karz) olarak verdiğimiz malın humusunu vermeli miyiz?
    5612 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/06/14
    Söz konusu olan para kesb ve kazancından birikilmiş durumda ve humus yılı üzerinden geçmiş ise bütün taklidi Mercilerin bu bağlamdaki fetvası şöyledir: Humus yılının başı geldiği zamanda ödünç olarak vermiş olduğu parayı kolaylıkla (zahmetsizce) alınması mümkün ise o paranın humusunu çıkartmalısın. Ama eğer humus yılının geldiği sırada ödünç verilmiş olan ...

En Çok Okunanlar