Gelişmiş Arama
Ziyaret
14431
Güncellenme Tarihi: 2008/05/04
Soru Özeti
Kuran'a göre insan zalim ve cahil bir varlık mıdır yoksa Allah'ın halifesi midir?
Soru
Kuran'a göre insan zalim ve cahil bir varlık mıdır yoksa Allah'ın halifesi midir?
Kısa Cevap

1. Kuran'ı Kerim'in bazı ayetlerinde insan, üstün konumu ve yaratılışı itibariyle övülmüş ve aynı şekilde birçok ayette de yerilmiş, kınanmıştır.

2. İnsanoğlu potansiyel olarak birçok özelliği ve yeteneği kendisinde bulundurmaktadır. Dolayısıyla sınırsız bir şekilde yükseledebilir yahut sınırsız bir şekilde kendisini alçaltabilir.

3. İnsan iki boyutlu bir varlıktır; birincisi ruhani ve melekuti boyut, ikincisi ise hayvani ve nefsanî boyuttur.

4. İnsanı diğer canlılardan ayıran en önemli özelliği, irade sahibi ve özgür olmasıdır. Her insan gideceği yolu kendisi seçer ve kendi iradesine göre yaşamını şekillendirir.

5. Dolayısıyla Allah'a inanan ve onun hidayetine sığınan kimse yeryüzünde Allah'ın halifesi olmuştur ve bu kimseyi Kuran övmektedir. Lakin Allah'ın kendisine bahşetmiş olduğu nimetleri kötü kullanan ve kendi isteğiyle düşüşü seçen kimse de Kuran'da yerilmiş, cahil ve zalim olarak nitelendirilmiştir.

Ayrıntılı Cevap

Kuran'ı Kerim her konuda olduğu gibi insan hakkında da bize birçok bilgi vermektedir. Çünkü insanı en güzel şekilde tanıyan onun yaratıcısı olan yüce Allah'tır. İnsan hakkındaki ayetlere baktığımız zaman bu ayetlerin insandan iki türlü bahsettiğini görmekteyiz. Bazı ayetler insanı övmekte, yüceltmekte ve değer vermektedir. Örneğin şu ayetler gibi:

1. "Biz, hakikaten insanoğlunu şan ve şeref sahibi kıldık. Onları, (çeşitli nakil vasıtaları ile) karada ve denizde taşıdık; kendilerine güzel güzel rızıklar verdik; yine onları, yarattıklarımızın birçoğundan cidden üstün kıldık."[1]

2. "Hatırla ki Rabbin meleklere: Ben yeryüzünde bir halife yaratacağım, dedi. Onlar: Bizler hamdinle seni tesbih ve seni takdis edip dururken, yeryüzünde fesat çıkaracak, orada kan dökecek insanı mı halife kılıyorsun? dediler. Allah da onlara: Sizin bilemeyeceğinizi herhalde ben bilirim, dedi."[2]

3. "Biz emaneti göklere, yere, dağlara teklif ettik de onlar bunu yüklenmekten kaçındılar. Zira sorumluluğundan korktular, ama onu insan yüklendi."[3]

İşte Kuran'da bunun gibi insanı öven birçok ayet bulunmaktadır, fakat birçok ayette de insan yerilmiş ve kınanmıştır. Örneğin şu ayetlerde olduğu gibi:

1. Kapasitesi az bir varlıktır: "İnsan hayır istemekten usanmaz. Fakat kendisine bir kötülük dokunursa hemen ümitsizliğe düşer, üzülüverir."[4]

2. Azgın bir varlıktır: "Allah kullarına rızkı bol bol verseydi, yeryüzünde azarlardı."[5]

3. O çok zalim ve aynı zamanda nankördür: "O size istediğiniz her şeyden verdi. Allah'ın nimetini sayacak olsanız sayamazsınız. Doğrusu insan çok zalim, çok nankördür!"[6]

4. İnsan zalim ve cahildir: "Doğrusu o çok zalim, çok cahildir."[7]

5. O apaçık düşmandır: "İnsan görmez mi ki, biz onu meniden yarattık. Bir de bakıyorsun ki, apaçık düşman kesilmiş."[8]

6. İnsan hüsranda olandır: "Asra yemin ederim ki insan gerçekten ziyan içindedir."[9]

Görüldüğü gibi Kuran, insandan iki şekilde bahsetmektedir. Elbette hemen insanın aklına, "bu bir çelişki değil midir?" sorusu gelmektedir.

Bu soruya cevap vermek için en güzeli yine Kuran ayetlerinden faydalanalım, zira Kuran ayetlerinin bir kısmı diğer bir kısmının açıklayıcısı ve tefsir edicisidir. Beyyine suresinde yüce Allah şöyle buyuruyor:

"Hiç şüphesiz, kitap ehlinden ve müşriklerden küfre sapanlar, içinde sürekli kalıcılar olmak üzere cehennem ateşindedirler. İşte onlar, yaratılmışların en kötüleridir. İman edip salih amellerde bulunanlar ise; işte onlar da, yaratılmışların en hayırlılarıdır."[10]

Görüldüğü gibi peş peşe gelen bu iki ayette aynı anda insan yerilmekte ve yaratılanlar içerisinde en kötü olarak tanıtılmakta sonra ise, canlılar içinde en hayırlı olarak nitelendirilmektedir. Bu da her insanın sınırsız bir şekilde ya kendisini yükselte bileceğini ya da yere bileceğini göstermektedir. Şöyle ki; Allah'a imanı, ona itaati seçtiği takdirde durmaksızın yükselecek ve en üstün varlık olacak, lakin küfür, şirk, inat ve Allah'a isyan yolunu seçtiği takdirde ise sürekli düşüşe geçecek ve en kötü varlık olacak.

Hz. Ali (a.s) bir rivayette şöyle buyurmaktadır: " Yüce Allah, meleklerin yaratılışında şehvetsiz olarak aklı yerleştirmiş, hayvanlarda ise akılsız şehveti yerleştirmiştir. Lakin insana akıl ile şehveti bir arada vermiştir. Kimin aklı şehvetine galip gelirse, o, meleklerden daha iyidir; kimin de şehveti aklına üstün gelirse, o, hayvanlardan daha kötüdür."[11]

Ayetlerden ve Hz. Ali'nin (a.s) buyurmuş olduğu bu rivayetten açıkça insanın iki boyutlu bir varlık olduğu anlaşılmaktadır. Bir yönü melekuti, diğer yönü ise hayvanidir. İnsanoğlu Allah'ın ona bahşetmiş olduğu nimetleri doğru kullanarak, özgür iradesiyle doğru yolu seçecek olursa ve nefsinin esiri olmaktan kurtulursa sürekli yükselişe geçer öyle ki meleklerden de üstün olur. Fakat hakka sırt çevirir ve nefsanî isteklerinin esiri olursa, işte o durumda da düşüşe geçer öyle ki hayvanlardan bile daha aşağı olur.

" Onların kalpleri vardır, onlarla kavramazlar; gözleri vardır, onlarla görmezler; kulakları vardır, onlarla işitmezler. İşte onlar hayvanlar gibidir; hatta daha da şaşkındırlar. İşte asıl gafiller onlardır."[12]

Bu konu hakkında daha fazla bilgin için şu iki önemli tefsir kitabına baka bilirsiniz: el-Mizan, c:16,s:524- 527; Tefsir-i Numune, c:17,s:451- 457.



[1] İsra:70.

[2] Bakara:30.

[3] Ahzap:72.

[4] Fussilet:49-52.

[5] Şura: 27.

[6] İbrahim:34.

[7] Ahzap:72.

[8] Yasin:77.

[9] Asr:1- 2.

[10] Beyyine:6- 7.

[11] es-Safi Tefsiri, c:3,s:188.

[12] Araf:179.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • İmam Cevad (a.s)'ın (İmam Muhammed Taki) kaç tane erkek çocuğu vardı?
    8750 تاريخ بزرگان 2011/08/30
     İmam Muhammed Taki'den sadece iki erkek çocuk İmam Ali Naki ve Musa Mubarka isimlerinde kalmıştır. Diğer erkek çocuklarının olduğu rivayet edilmiş olsa da ensap hakkındaki kaynaklarında da sadece bu iki erkek çocuk hakkında ittifak vardır. Bu konudaki ihtilafın sebebi nesep hakkındaki ilk kaynaklardaki var olan ihtilaf ya da diğer çocuklarından ...
  • Sebr ve taksim burhanı ne şekildedir ve nasıl uygulanır?
    13092 İslam Felsefesi 2012/03/11
    Sebr ve taksim burhanı, çeşitli ilimlerde olduğu gibi usul-u fıkh’ta da kullanılan ve birçok yerde hüccet olan bir burhandır. Ancak ona her zaman güvenilmez; zira mantık kitaplarında gelen dört şekil ispat metotlarından yoksundur. Bu konuda önce bu burhandaki sözcüklerin açıklamasını yapacağız: Sebr, denemek, taksim ise ...
  • Bankadan alınan kredi, bankayla yapılan anlaşmanın dışında bir yerde kullanılırsa hükmü nedir?
    5672 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/04/13
    İslam inkılabı rehberi Hz. Ayetullah Hamanei’nin görüşüne göre alınan para borç mahiyetinde olursa her türlü harcama doğrudur ve o para borcu alanın malı olduğu için onu, belli bir yerde harcama şartı koşulsa bile o bunu istediği yerde harcayabilir. Ancak teklifi hükümolarak o şarta amel etmesi farzdır ...
  • Ayet ve rivayetlere göre salih amellerin yok olmasına neden olan ameller hangileridir?
    11800 Pratik Ahlak 2012/02/04
    Ayet ve rivayetlerde, Allah’a iman, şirke düşmemek ve mürted olmamak amellerin kabul olunmasının ilk şartları olduğu, bunlar olmadan hiç bir salih amel kabul edilmeyeceği belirtilmiştir. Namazı terketmek, minnet ederek salih amel yapmak, başa gelen işlere razı olmamak vb. gibi amellerin yok olmasına neden olan şeyler -ayrıntılı cevap ...
  • Kıyamet azabından kurtulmak için bir ümit var mı?
    10265 Pratik Ahlak 2011/11/12
    Dini öğretilerden anlaşıldığı kadarıyla Allah’ın rahmetine ümit bağlamak ve kıyamet azabından korkmak birbirini tamamlayan iki önemli özellik olup mümin kul eşit bir şekilde bu iki özelliğe sahip olmalıdır. Yani mümin kimse farzları yerine getirip, haramları terketmekle akıbetinin hayırlı olması için Allah’ın rahmetine ümit bağlarken aynı ölçüde Allah’tan ...
  • Takva ile Vera (nefsine hâkim olma) arasında ne fark var?
    3654 Hadis 2020/01/20
  • Hz Zehra (s.a) hangi yılda dünyaya gelmiştir?
    8980 تاريخ بزرگان 2012/03/10
    Eski zamanlarda imkanların az olması ve dakik zabıt tutma ve kaynakları dikkatli saklamaya özen göstermeme vb … tarihi olay ve vakıalarda ve büyük şahsiyetlerin doğum, ölüm ve şahadet tarihleri hakkında görüş farklılıklarının bulunması olağan ve doğaldır. Bu nedenle tarih ve hadis kitaplarında Hz Zehra’nın (s.a) doğum tarihi ...
  • Din neden siyasete müdahale eder?
    12150 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/08/21
    Dinin siyasetten ayrı olduğu görüşü, insanın değişik hayat alanlarında dinin rolünü silme ve minimum dereceye indirmeyi savunur. Bu görüş esasınca insan akıl ve bilim aracılığıyla kültür, siyaset, hukuk, ekonomi, iletişim, adap ve birlikte yaşam kanunlarını öğrenip yasalaştırabilir ve hayatı idare etmede dinin müdahale etmesine bir gerek yoktur. ...
  • Farz veya müstehap oruç tutarken dalgınlıkla yemek ve içmek orucu batıl eder mi?
    7133 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/11/21
    Oruçlu kimse bilerek bir şeyi yer ve içerse orucu batıl olur.[1] Bu meselede farz ve müstehap oruç arasında fark yoktur. Ama bilmeden ve dalgınlığına gelerek bir şey yer ve içerse orucu batıl olmaz.[2] ...
  • İslam peygamberi hz. Muhammed (s.a.a.) Salih olamayan bir ailede büyüyen bir güzel kızı hayvan gübresinin bulunduğu yerde yeşermiş olan ota benzetiyor. Hazreti resul bu benzetmeden maksadı nedir?
    10480 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2012/10/09
    Bu hadis uygun ve münasip olmayan ortamlarda yetişmiş ve rüşt eden bireylerle evlenmenin haram veya mekruh olduğunu beyan etmiyor. Belki sadece şu noktaya tekit ediyor: Evlilikte sadece zahiri güzelliğe göz dikip gönül bağlanmamalı ve yüzeysel bir aşka mağlup olup dini, ahlaki, davranışsal ve … gibi nitelikleri göz ...

En Çok Okunanlar