Please Wait
5318
Zamanın imamının (a.c) esenliği için dua etmek şerî buyruklardandır ve her ne kadar nedenini bilmesek de hikmet taşımaktadır. Aşağıdaki hususlar bu hikmetlerin bazı örnekleri olarak zikredilebilir:
1. O değerli şahsın varlığı için yapılan dua, onun esenliği için bir etkendir. Netice itibariyle her zamanda bir grubun onun için dua ettiğini Allah bilmektedir. Bunun için neticede zamanın imamının (a.c) korunacağına dair bir güvence verilebilir. Bu güvence, hiç kimse dua etmediği takdirde kendisinin esenlikte kalmayacağı manasına gelmez. Bu, Allah’ın dini hakkında verdiği güvenceye benzemektedir. Her ne kadar bir grup mürtet olsa da Allah’ın dini korunmaktadır.
2. Esenlik için dua etmek cüzi hastalıklar ve rahatsızlıklardan korunmayı da kapsar. Kesin olan şey onun baki kalacağıdır, ama o değerli varlığın huzur ve rahatlığı bu kapsamda değildir. O halde bu açıdan da dua etkilidir ve Allah’ın iradesiyle de çelişmemektedir.
Asrın imamının için (a.c) esenliği için dua etmek hikmeti olan şerî buyruklardandır. Bu hikmetler her ne kadar bizim için saklı olsa bile gerçek hususlardandır. Nitekim bir doktor ilaç verdiğinde bu nedensiz ve hikmetsiz değildir. Her haliyle biz buyruklara göre amel ederiz ve o mübarek varlığın esenliği içi dua etmenin nedensiz olmadığından eminiz. Zamanın imamının (a.c) esenliği için dua etmek hakkında aşağıdaki noktalara dikkatinizi çekiyoruz:
1. Onun esenliğinin nedenlerinden biri bu dualardır. Bu, dua etmediğimiz takdirde onun esenlikte olmayacağı manasına gelmez. Çünkü kesinlikle her halükarda onun için sürekli dua eden birçok kimse zaten vardır. Fertlerin dua etmesi esasen değişim şeklinde etkilidir. Örneğin eğer bir grup mürtet olursa, din yok olmaz; çünkü Yüce Allah şöyle buyurmuştur: “Eğer şunlar (inanmayanlar) bunları tanımayıp inkâr ederlerse, biz onları inkâr etmeyecek olan bir kavmi, onlara vekil kılmışızdır.”[1] Yani sözgelimi onu inkâr ederlerse hak din ortadan kalkmaz. Zira onu inkâr etmeyen başka kimseler ona muhafız kılınır. Ama böyle bir gruptan olmamız bizim için bir iftihardır. Yahut mesela külli kaide uyarınca İmam Hüseyin (a.s) karşısında biri olmalıydı. Ama bu şahsın Şimr olması onun kendi iradesine bağlı bir şeydir ve onun amelleri bu külli kaidenin uygulanmasında etkili olmuştur.
2. Esenlik için dua etmek her ne kadar cüzi ve küçük bir husus olsa da hastalık ve rahatsızlıklardan korunmayı da kapsar. Kesin olan şey onun baki kalacağıdır, ama o değerli varlığın huzur ve rahatlığı bu kapsamda değildir. O halde bu açıdan da dua etkilidir ve Allah’ın ezeli iradesiyle de çelişmemektedir.