Gelişmiş Arama
Ziyaret
11263
Güncellenme Tarihi: 2011/07/14
Soru Özeti
Gök ve yerin yaratılışının öncelikli kılınması hakkındaki Bakara suresinin 29. ayeti ile Naziat suresinin 30. ayeti arasında bir çelişki var mıdır?
Soru
Göklerin yaratılması mı önce vuku bulmuştur yoksa yerin yaratılması mı? Hangisi daha önce yaratılmıştır? “O, yeryüzünde olanların hepsini sizin için yaratan, sonra göğe yönelip onları yedi gök hâlinde düzenleyendir. O, her şeyi hakkıyla bilendir.” (Bakara, 29). “Ardından yeri düzenleyip döşedi.” (Naziat, 30). Yukarıdaki ayetlerde gördüğünüz gibi Allah bir yerde ilkönce yerin yaratıldığını, başka bir yerde ise göğün ilkönce yaratıldığını buyurmaktadır. Yukarıdaki ayetler iki farklı tanrı tarafından mı Muhammed’e indirilmiştir? Zira her biri kâinatın yaratılması hakkında farklı iddialarda bulunmaktadır.
Kısa Cevap

Bu soruya bir takım yanıtlar verilmiştir ve burada iki örneğine işaret edeceğiz:

1. Esasen bu iki ayet arasında bir çelişki yoktur; çünkü “dahav” kökünden türeyen “duha” kelimesi yaratmak anlamında değildir, düzenleyip döşemek anlamındadır. Bu yüzden ayet-i şerife üç merhaleyi içermektedir:

A. Yerin ilk etaptaki yaratılışı

2. Göğün ikinci yaratılışı

3. Göğün yaratılmasından sonra yerin düzenlenip döşenmesi

2. Her ne kadar “sümme” kelimesi zaman eksenli tertip ve sonralık anlamına gelse de bu anlam her yerde geçerli değildir. Mecmeu’l-Beyan tefsirinin yazarı şöyle demektedir: “Sümme” kelimesinin her yerde zaman eksenli sonralık ve tertip anlamına gelmediğini söyleyebiliriz. Bu kelime burada sadece Allah’ın nimetlerini hatırlatmak ve anımsatmak içindir, yer ve göğün yaratılışının önceliği ve sonralığıyla ilgili değildir. Gaye nimetlerin sayısını saymaktır. Mesela “ben seni yedirmedim, giydirmedim, sana bahşetmedim ve binek vermedim mi” gibi bir ifade tarzı kullanılmaktadır. Hatta ilkönce söylediğini sonra yapmış olsa bile bu önemli değildir; çünkü burada önce ve sonra gözetilmemekte, sadece sayı gözetilmektedir. Bu esas uyarınca

 "ثُمَّ اسْتَوى‏ إِلَى السَّماءِ"  cümlesindeki “sümme” kelimesi zorunlu olarak zamanı çağrıştıran sonralık manasına gelmez. Aksine beyanda sonralık ve ardı ardına gelen hakikatlerin zikri manasına gelebilir.

Ayrıntılı Cevap

Cevaba geçmeden önce iki noktaya değinmek zorunlu gözükmektedir:

1. Soruya konu olan iki ayet arasında zahiri olarak görünen farklılık ve çelişkinin sebebi, söz konusu ayetlerdeki “sümme” ve “dahav” adlı kelimelerdir. “Sümme” kelimesi dilimize çevrildiğinde sonralığı ve ardı ardına olmayı yansıtan “ardından” ve “sonra” manalarına gelmektedir. Bu yüzden bu ayetlerden zahiren göğün yerden sonra yaratıldığı anlaşılmaktadır.

2. Bazı müfessirler, göğün ve yerin yaratılmasındaki öncelik ve sonralılık konusunu inkâr etmekte ve bunu yanlış olan Allah’ın işini yaratıkların işiyle kıyas etmek olarak değerlendirmektedir. Örneğin Seyid Kutub “Fi Zilali’l-Kur’an adlı tefsirinde şöyle demektedir: Müfessirler ve mütekellimler burada sözü gök ve yer, öncelik ve sonralık ve de istiva ve tesviye… diye uzatmış ve öncelik ve sonralığın iki beşeri ıstılah olduğunu ve Allah’ın fiilleriyle mukayese edildiğinde hiçbir delalet taşımadığını unutmuşlardır.[1] Kendisi aynı yerde Müslüman bilginler arasındaki bu tür cari tartışmaları, Yunan felsefesi ile Yahudi ve Hıristiyanlar arasındaki mütedavil teolojik bahislerden kaynaklanan bir afet olarak değerlendirmektedir. Ama Allah’ın bu lafız ve tabirleri muhatapların anlaması ve idrak etmesi hedefiyle Peygambere bildirdiği göz önünde bulundurulursa, halkın edebiyatına egemen olan üslup, yöntem ve kaideler ile kendileriyle konuşması kaçınılmazdır ve bu yüzden onların örfi anlayışı hüccet olacaktır ve bunun da filozofların, Yahudilerin ve Hıristiyanların bahisleriyle bir bağlantısı olmayacaktır.

Göğün Ve Yerin Yaratılışında Öncelik Ve Sonralık

Burada meydana gelen soru ve soru cevabı şudur: “Sümme” kelimesi dilimizde “sonra” ve “ardından” manasına gelmekte ve doğal olarak sonralık ve ardı ardına gelmeyi çağrıştırmaktadır. Bundan dolayı bu ayetten göğün yerden sonra yaratıldığı anlaşılmaktadır: "ثُمَّ اسْتَوى‏ إِلَى السَّماءِ" Oysaki "وَ الْأَرْضَ بَعْدَ ذلِکَ دَحاها ayetinden de bunun tersi yani yerin gökten sonra yaratıldığı anlaşılmaktadır. Bu soruya bilginler tarafından bir takım yanıtlar verilmiştir ve burada iki örneğine işaret edeceğiz:

1. Esasen bu iki ayet arasında bir çelişki yoktur; çünkü “dahav” kökünden türeyen “duha” kelimesi yaratmak anlamında değildir, düzenleyip döşemek anlamındadır. Bu yüzden ayet-i şerife üç merhaleyi içermektedir:

A. Yerin ilk etaptaki yaratılışı

2. Göğün ikinci yaratılışı

3. Göğün yaratılmasından sonra yerin düzenlenip döşenmesi

Bir rivayette bu sorunun Amr b. Ubeyd ve Hasan Basri’den sorulduğunu ve onların da şöyle cevap verdiğini okumaktayız: “Dehaha” kelimesinden yaratmak değil, sadece yerin dayatılıp döşetilmesi anlamında yararlanılır ve yaratılış sıralamasının ilkönce yerin yaratılması, sonra göklerin yaratılması ve ardından da yerin döşenmesi şeklinde olması muhtemeldir.[2] O halde kastedilen yerin gökten sonra yaratılması değildir; aksine göklerin yaratılmasından sonra yerin döşenmesi ve yaşam için hazırlanması kastedilmektedir. Bu, yerin gökten önce yaratılmasına bir engel teşkil etmez.[3]

2. Her ne kadar “sümme” kelimesi zaman eksenli tertip ve sonralık anlamına gelse de bu anlam her yerde geçerli değildir. Mecmeu’l-Beyan tefsirinin yazarı şöyle demektedir: “Sümme” kelimesinin her yerde zaman eksenli sonralık ve tertip anlamına gelmediğini söyleyebiliriz (Nitekim Arap edebiyatında bunun birçok örneği mevcuttur).Bu kelime burada sadece Allah’ın nimetlerini hatırlatmak ve anımsatmak içindir, yer ve göğün yaratılışının öncelikli kılınması ve geciktirilmesiyle ilgili değildir.[4] Gaye nimetlerin sayısını saymaktır. Mesela “ben seni yedirmedim, giydirmedim, sana bahşetmedim ve binek vermedim mi” diye bir ifade tarzı kullanılmaktadır. Hatta ilkönce söylediğini sonra yapmış olsa bile bu önemli değildir; çünkü burada önce ve sonrayı gözetilmemekte, sadece sayı gözetilmektedir.[5] Her halükarda Yüce Allah’ın bu sözü metinde değerlendirilmelidir.[6] Bu esas uyarınca "ثُمَّ اسْتَوى‏ إِلَى السَّماءِ"  cümlesindeki “sümme” kelimesi zaman çağrıştıran sonralık manasına gelmez, aksine beyanda sonralık ve ardı ardına gelen hakikatlerin zikri manasına gelir.[7] 



[1] Seyid Kutub b. İbrahim Şazali, Fi Zilali’l-Kur’an, c. 1, s. 53-54, Naşır-i Daru’l-Şuruk, çap-ı Beyrut,-Kahire, 1312 k, çap-ı hifdehom.

[2] Fazl b. Hasan, Tercüme-i Mecmeu’l-Beyan Fi Tefsiri’l-Kur’an, c. 1, s. 114, İntişarat-ı Ferahani, Tahran, 1360 ş, çap-ı evvel; Ebu’l-Futuh Razi, Hüseyin b. Ali, Rovzu’l-Cenan Ve Ruhu’l-CenanFi Tefsiri’l-Kur’an, c. 1, s. 191, Bonyad-ı Pejuheşhay-ı İslamî Astan-ı Kuds-i Rezevi, Meşhed, 1408 k.

[3] Caferi, Yakub, Kevser, c. 1, s. 113.

[4] Tercüme-i Mecmeü’l-Beyan, Fi Tefsiri’l-Kur’an, c. 1, s. 192.

[5] Rovzu’l-Cenan Ve Ruhu’l-CenanFi Tefsiri’l-Kur’an, c. 1, s. 192.

[6] Bkz: Allame Tabatabai, Muhammed Hüseyin, Tercüme-i Tefsir-i Mizan, c. 1, s. 174, Mütercim, Musevi Hemedani, Seyid Muhammed Bakır, Defter-i İntişarat-ı İslamî Camia Müderrisin-i Havza-i İlmiye-i Kum, 1374 ş, çap-ı pencom.

[7] Mekarim Şirazi, Nasır, Tefsir-i Numune, c. 1, s. 162, 163 ve 164, Daru’l-Kütübi’l-İslamiye, Tahran, 1374 ş, çap-ı evvel.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • İnsanın günaha tekrar yönelmemesi için terkettiği günahtan ne kadar uzak kalması gerekiyor?
    7434 Pratik Ahlak 2010/06/12
    Bu konuda herhangi bir ayete ve  rivayete rastlamadık, ancak insan kırk gün amellerini ihlasla yerine getirir ve onları Allah rızası için yaparsa Allah hikmetini onun kalbine yerleştirir, diline akıtır, şeklinde rivayetler vardır.Bu bağlamda şu ...
  • Ayetullah Hamenei’nin Amerika Müslümanlarına mesajı (öğüt ve nasihati) nedir?
    5793 Eski Kelam İlmi 2009/08/20
    Ayetullah Hamenei’nin kaleminin bu soruya cevabı: “Selamu’n Aleykum,Ayetullah Hamenei’nin genele hitap eden konuşma ve mesajlarında yer alan açıklamalarının dışında özel bir mesajları yoktu. (Bu konuşma ve mesajların metni Ayetullah Hamenei’nin ...
  • Ramazan ayında toplardamara enjeksiyon yapılmasının hükmü nedir?
    6229 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/02/18
    Muhterem taklit mercilerinin bu husustaki görüşleri farklıdır. Tam bir cevap verilmesi için taklit merciinizi belirlemelisiniz. Bununla birlikte muhterem mercilerin görüşlerini aşağıda belirtiyoruz.İmam Humeyni, Ayetullah Behçet ve Ayetullah Hamaney: Eğer iğne besin ve güçlendirici bir özelliğe sahipse, farz ihtiyat gereği bu tür enjeksiyondan sakınılmalıdır. Ama tedavi yönü bulunuyorsa ve ...
  • Yüz güzelliği için bir zikir var mıdır?
    64352 Pratik Ahlak 2011/07/21
    İslam’ın bakışında güzellik maddî güzellik ve manevî güzellik diye iki kısma ayrılır. Yüzün manevî güzelliği namaz gibi manevî hususlar vesilesiyle kazanılır. Yüzün maddî ve zahiri güzelliği ise doğal olarak maddî hususlar vesilesiyle kazınılır. Rivayetler perspektifinden manevî güzellik: Manevî güzellikte değişik amel ve zikirler etkilidir. İmam Sadık (a.s) bu ...
  • Kur’an’ın Allah tarafından geldiği söylenirken bundan maksat nedir? Acaba sadece Kur’an’ın muhtevası mı Allah katındandır yoksa lafız ve sözcükleri de Allah tarafından mıdır?
    7584 Kur’anî İlimler 2007/11/01
    Kur’an’ın Allah tarafından olduğu sözü çeşitli aşamalarda söz konusu edilebilir. Her aşama diğerine göre daha derin bir anlamı ifade etmektedir.A. Kur’an’ın anlam ve içeriği Allah tarafındandır.B. Bununla birlikte Kur’an’ın bütün sözcükleri de Allah tarafındandır.C. Bu sözcüklerle oluşan ayetlerdeki bileşimlerde de Allah katından gelmiştir.D. Sureler halinde tecelli ...
  • Cünüp olan kimse cenabet gülsü yerine yaptığı teyemmümle camiye girip orada bir süre durabilir mi?
    9905 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/05/12
    Bir kişi cünüp olur ve gusül yerine teyemmüm etmekle görevli olursa cemaat namazına katılmak veya vaizleri dinlemek için camiye gidebilir. İmam Humeyni (r.a) bu konuyla ilgili bir sorunun cevabında şöyle demiştir: “Guslün bütün sonuçları gusül yerine geçerli olan teyemmüm için de söz konusudur. Sadece, zamanın ...
  • Kur’an-ı Kerim ile istihare nasıl yapılmalıdır? Başka bir tabirle istihare zamanında ayetlerin mefhumunu nasıl anlamak gerekir?
    137714 Tefsir 2011/08/21
    1. İstihare türlerinin en yaygın olanlarından birisi, değişik yöntemleri olan Kur’an-ı Kerim ile istiharedir. Birinci Tür: Kur’an’ı alacak ve şu duayı okuyacaksınız: "اَللّهُمَّ اِنّى تَفَأَّلْتُ بِکِتابِکَ، وَ تَوَکَّلْتُ عَلَیْکَ، فَاَرِنى مِنْ کِتابِکَ ما هُوَ مَکْتُومٌ مِنْ ...
  • Üzeri kutlu isimlerle nakşedilmiş bir yüzük kanalizasyona düştüğünde vazife nedir?
    7165 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/09/12
    Üzerinde Allah’ın veya Peygamberin (s.a.a) veyahut bir imamın isminin yazıldığı bir kâğıt veya saygı gösterilmesi gerekli olan herhangi başka bir şey tuvalete bağlı kanalizasyon kuyusuna düşerse, onu dışarıya çıkarmak ve yıkamak her ne kadar zor olsa da farzdır. Dışarı çıkarmak mümkün değilse, tümüyle yok olduğundan emin olmayana ...
  • Gençlerin dinden kaçmalarının nedenleri ve eserleri nedir?
    10142 Pratik Ahlak 2011/04/21
    Din insanın saadet ve kurtuluş reçetesidir. Dindarlık birey ve topluma sayısız eserleri olan tüm hayat boyutlarını içeren dinsel öğreti ve değerleri kurumsallaştırmaktır. Gizli ve açık bir takım etkenler dindarlığı tehdit etmektedir ve bu tehditlerden birisi de dinden kaçmaktır. Elbette hiç kimse tamamıyla din ile ...
  • Niçin Abdulmuttalib oğlunun adını Abduluzza koymuştur?
    23222 تاريخ بزرگان 2008/07/22
    Abdulmuttalibin oğlu Ebu leheb (Haşim oğlu Abdulmuttalib oğlu Abduluzza) künyesi Ebu utbe’dir, Peygamber (s.a.a) efendimizin amcası ve aynı zamanda onun en katı düşmanlarından biridir. Annesi Beni Huzae kabilesinden Lubna ve eşi Harb ibn-i Umeyye’nin kızı ve Ebu süfyanın kız kardeşi, Ümm-i cemil adıyla tanınan Arvi veya Avra’dır. ...

En Çok Okunanlar