Gelişmiş Arama
Ziyaret
12026
Güncellenme Tarihi: 2011/07/14
Soru Özeti
Gök ve yerin yaratılışının öncelikli kılınması hakkındaki Bakara suresinin 29. ayeti ile Naziat suresinin 30. ayeti arasında bir çelişki var mıdır?
Soru
Göklerin yaratılması mı önce vuku bulmuştur yoksa yerin yaratılması mı? Hangisi daha önce yaratılmıştır? “O, yeryüzünde olanların hepsini sizin için yaratan, sonra göğe yönelip onları yedi gök hâlinde düzenleyendir. O, her şeyi hakkıyla bilendir.” (Bakara, 29). “Ardından yeri düzenleyip döşedi.” (Naziat, 30). Yukarıdaki ayetlerde gördüğünüz gibi Allah bir yerde ilkönce yerin yaratıldığını, başka bir yerde ise göğün ilkönce yaratıldığını buyurmaktadır. Yukarıdaki ayetler iki farklı tanrı tarafından mı Muhammed’e indirilmiştir? Zira her biri kâinatın yaratılması hakkında farklı iddialarda bulunmaktadır.
Kısa Cevap

Bu soruya bir takım yanıtlar verilmiştir ve burada iki örneğine işaret edeceğiz:

1. Esasen bu iki ayet arasında bir çelişki yoktur; çünkü “dahav” kökünden türeyen “duha” kelimesi yaratmak anlamında değildir, düzenleyip döşemek anlamındadır. Bu yüzden ayet-i şerife üç merhaleyi içermektedir:

A. Yerin ilk etaptaki yaratılışı

2. Göğün ikinci yaratılışı

3. Göğün yaratılmasından sonra yerin düzenlenip döşenmesi

2. Her ne kadar “sümme” kelimesi zaman eksenli tertip ve sonralık anlamına gelse de bu anlam her yerde geçerli değildir. Mecmeu’l-Beyan tefsirinin yazarı şöyle demektedir: “Sümme” kelimesinin her yerde zaman eksenli sonralık ve tertip anlamına gelmediğini söyleyebiliriz. Bu kelime burada sadece Allah’ın nimetlerini hatırlatmak ve anımsatmak içindir, yer ve göğün yaratılışının önceliği ve sonralığıyla ilgili değildir. Gaye nimetlerin sayısını saymaktır. Mesela “ben seni yedirmedim, giydirmedim, sana bahşetmedim ve binek vermedim mi” gibi bir ifade tarzı kullanılmaktadır. Hatta ilkönce söylediğini sonra yapmış olsa bile bu önemli değildir; çünkü burada önce ve sonra gözetilmemekte, sadece sayı gözetilmektedir. Bu esas uyarınca

 "ثُمَّ اسْتَوى‏ إِلَى السَّماءِ"  cümlesindeki “sümme” kelimesi zorunlu olarak zamanı çağrıştıran sonralık manasına gelmez. Aksine beyanda sonralık ve ardı ardına gelen hakikatlerin zikri manasına gelebilir.

Ayrıntılı Cevap

Cevaba geçmeden önce iki noktaya değinmek zorunlu gözükmektedir:

1. Soruya konu olan iki ayet arasında zahiri olarak görünen farklılık ve çelişkinin sebebi, söz konusu ayetlerdeki “sümme” ve “dahav” adlı kelimelerdir. “Sümme” kelimesi dilimize çevrildiğinde sonralığı ve ardı ardına olmayı yansıtan “ardından” ve “sonra” manalarına gelmektedir. Bu yüzden bu ayetlerden zahiren göğün yerden sonra yaratıldığı anlaşılmaktadır.

2. Bazı müfessirler, göğün ve yerin yaratılmasındaki öncelik ve sonralılık konusunu inkâr etmekte ve bunu yanlış olan Allah’ın işini yaratıkların işiyle kıyas etmek olarak değerlendirmektedir. Örneğin Seyid Kutub “Fi Zilali’l-Kur’an adlı tefsirinde şöyle demektedir: Müfessirler ve mütekellimler burada sözü gök ve yer, öncelik ve sonralık ve de istiva ve tesviye… diye uzatmış ve öncelik ve sonralığın iki beşeri ıstılah olduğunu ve Allah’ın fiilleriyle mukayese edildiğinde hiçbir delalet taşımadığını unutmuşlardır.[1] Kendisi aynı yerde Müslüman bilginler arasındaki bu tür cari tartışmaları, Yunan felsefesi ile Yahudi ve Hıristiyanlar arasındaki mütedavil teolojik bahislerden kaynaklanan bir afet olarak değerlendirmektedir. Ama Allah’ın bu lafız ve tabirleri muhatapların anlaması ve idrak etmesi hedefiyle Peygambere bildirdiği göz önünde bulundurulursa, halkın edebiyatına egemen olan üslup, yöntem ve kaideler ile kendileriyle konuşması kaçınılmazdır ve bu yüzden onların örfi anlayışı hüccet olacaktır ve bunun da filozofların, Yahudilerin ve Hıristiyanların bahisleriyle bir bağlantısı olmayacaktır.

Göğün Ve Yerin Yaratılışında Öncelik Ve Sonralık

Burada meydana gelen soru ve soru cevabı şudur: “Sümme” kelimesi dilimizde “sonra” ve “ardından” manasına gelmekte ve doğal olarak sonralık ve ardı ardına gelmeyi çağrıştırmaktadır. Bundan dolayı bu ayetten göğün yerden sonra yaratıldığı anlaşılmaktadır: "ثُمَّ اسْتَوى‏ إِلَى السَّماءِ" Oysaki "وَ الْأَرْضَ بَعْدَ ذلِکَ دَحاها ayetinden de bunun tersi yani yerin gökten sonra yaratıldığı anlaşılmaktadır. Bu soruya bilginler tarafından bir takım yanıtlar verilmiştir ve burada iki örneğine işaret edeceğiz:

1. Esasen bu iki ayet arasında bir çelişki yoktur; çünkü “dahav” kökünden türeyen “duha” kelimesi yaratmak anlamında değildir, düzenleyip döşemek anlamındadır. Bu yüzden ayet-i şerife üç merhaleyi içermektedir:

A. Yerin ilk etaptaki yaratılışı

2. Göğün ikinci yaratılışı

3. Göğün yaratılmasından sonra yerin düzenlenip döşenmesi

Bir rivayette bu sorunun Amr b. Ubeyd ve Hasan Basri’den sorulduğunu ve onların da şöyle cevap verdiğini okumaktayız: “Dehaha” kelimesinden yaratmak değil, sadece yerin dayatılıp döşetilmesi anlamında yararlanılır ve yaratılış sıralamasının ilkönce yerin yaratılması, sonra göklerin yaratılması ve ardından da yerin döşenmesi şeklinde olması muhtemeldir.[2] O halde kastedilen yerin gökten sonra yaratılması değildir; aksine göklerin yaratılmasından sonra yerin döşenmesi ve yaşam için hazırlanması kastedilmektedir. Bu, yerin gökten önce yaratılmasına bir engel teşkil etmez.[3]

2. Her ne kadar “sümme” kelimesi zaman eksenli tertip ve sonralık anlamına gelse de bu anlam her yerde geçerli değildir. Mecmeu’l-Beyan tefsirinin yazarı şöyle demektedir: “Sümme” kelimesinin her yerde zaman eksenli sonralık ve tertip anlamına gelmediğini söyleyebiliriz (Nitekim Arap edebiyatında bunun birçok örneği mevcuttur).Bu kelime burada sadece Allah’ın nimetlerini hatırlatmak ve anımsatmak içindir, yer ve göğün yaratılışının öncelikli kılınması ve geciktirilmesiyle ilgili değildir.[4] Gaye nimetlerin sayısını saymaktır. Mesela “ben seni yedirmedim, giydirmedim, sana bahşetmedim ve binek vermedim mi” diye bir ifade tarzı kullanılmaktadır. Hatta ilkönce söylediğini sonra yapmış olsa bile bu önemli değildir; çünkü burada önce ve sonrayı gözetilmemekte, sadece sayı gözetilmektedir.[5] Her halükarda Yüce Allah’ın bu sözü metinde değerlendirilmelidir.[6] Bu esas uyarınca "ثُمَّ اسْتَوى‏ إِلَى السَّماءِ"  cümlesindeki “sümme” kelimesi zaman çağrıştıran sonralık manasına gelmez, aksine beyanda sonralık ve ardı ardına gelen hakikatlerin zikri manasına gelir.[7] 



[1] Seyid Kutub b. İbrahim Şazali, Fi Zilali’l-Kur’an, c. 1, s. 53-54, Naşır-i Daru’l-Şuruk, çap-ı Beyrut,-Kahire, 1312 k, çap-ı hifdehom.

[2] Fazl b. Hasan, Tercüme-i Mecmeu’l-Beyan Fi Tefsiri’l-Kur’an, c. 1, s. 114, İntişarat-ı Ferahani, Tahran, 1360 ş, çap-ı evvel; Ebu’l-Futuh Razi, Hüseyin b. Ali, Rovzu’l-Cenan Ve Ruhu’l-CenanFi Tefsiri’l-Kur’an, c. 1, s. 191, Bonyad-ı Pejuheşhay-ı İslamî Astan-ı Kuds-i Rezevi, Meşhed, 1408 k.

[3] Caferi, Yakub, Kevser, c. 1, s. 113.

[4] Tercüme-i Mecmeü’l-Beyan, Fi Tefsiri’l-Kur’an, c. 1, s. 192.

[5] Rovzu’l-Cenan Ve Ruhu’l-CenanFi Tefsiri’l-Kur’an, c. 1, s. 192.

[6] Bkz: Allame Tabatabai, Muhammed Hüseyin, Tercüme-i Tefsir-i Mizan, c. 1, s. 174, Mütercim, Musevi Hemedani, Seyid Muhammed Bakır, Defter-i İntişarat-ı İslamî Camia Müderrisin-i Havza-i İlmiye-i Kum, 1374 ş, çap-ı pencom.

[7] Mekarim Şirazi, Nasır, Tefsir-i Numune, c. 1, s. 162, 163 ve 164, Daru’l-Kütübi’l-İslamiye, Tahran, 1374 ş, çap-ı evvel.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Kur'an-i Kerim "Açık kitap nazil ettik. Bu ayetteki açık kelimesinden maksat nedir?
    9490 Tefsir 2011/07/23
    Açık (mübin) Kur'an'ın bir sıfatıdır. Kur'an'ı bu şekilde vasıflandırmakla onu halka daha fazla tanıtmayı hedef almaktadır. Onun diğer semavi olan ve olmayan kitaplara olan üstünlüğünü açıklıyor. Çünkü hiçbir kitabın emir ve programları Kur'an gibi açık değildir.Kur'an'da sürekli çeşitli ayetlerde bu Kur'an'ı nazil ettiğini açıklaması hidayet nimetini insanlara hatırlatmak içindir.
  • Hz. Zehra’nın (s.a) şahsiyeti hangi yönlere sahiptir?
    10849 Masumların Siresi 2010/07/06
    Sadece irdeleme ve derin düşünme aracılığıyla engin boyutlarına ulaşmanın mümkün olduğu Hz. Zehra’nın (a.s) yüce şahsiyetinin yönleri çok geniş ve engindir. O yüce şahsiyetin manevî ve ilahî, ilim ve marifet, siyasal ve toplumsal mücadele yönleri hakkında okumak ve araştırmak bize hedefimize ulaşmada yardımcı olacaktır. Kadınların efendisinin muhtelif ...
  • Âlimler ve müçtehitlerin Savefi Şahları hakkında ki genel görüşleri nedir?
    7289 تاريخ بزرگان 2009/04/08
    Her şeyden önce bilmek gerekir ki âlim ve müçtehitler şöyle bir genel kaideye inanırlar: Dini tebliğ edip yaymak için çaba harcamak lazımdır ve onun temellerinin sağlamlaştırmak için hiçbir fedakârlıktan kaçınılmamalıdır. Ancak bu ortak hedefe ulaşmak için metot konusunda görüş ayrılığı olabilir.İmam ...
  • “A’lem, fe’l a’lem”in anlamı nedir?
    8345 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/06/06
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Ölüm meleği her diri varlığın canını almaktadır mı?
    20487 Eski Kelam İlmi 2011/04/11
    Hadislerin genel ifadesinden anlaşılan şu ki ölüm meleği (Azrail) canları alan ilahi araçların başındadır ve her canlı varlığın canını almaktadır.Ancak önemli olan şunu bilmektir ki, bütün canlıların canını alan Allah'tır. Onun uyguladığı sünnet gereği bu iş belli araçlar vasıtasıyla gerçekleşir. Bu vasıta meleku'l-mevt ...
  • Aerobik egzersizinin hükmü nedir?
    6555 Müzik Eşliğinde Spor Hareketleri 2012/05/15
    Ayetullah el-Uzma Hamanei: Genel olarak günah ortamlarına uygun olan eğlendirici bir müzik olur veya şehveti tahrik eder yahut haram bir işe neden olur veyahut fesada yol açarsa caiz değildir. Ayetullah el-Uzma Sistani: Ritmi eğlence ve oynamaya neden olursa bilerek dinlenmemelidir. Ayetullah el-Uzma Safi ...
  • Neden Allah cennetin çoğunu maddi hususlar ile nitelemiştir?
    7469 بهشت و جهنم 2012/05/27
    Kur’an-ı Kerim’de cennet ve cehennem hem maddi özellikler ve hem de ruhani ve manevi özellikler ile betimlenmiştir. Maddi nimetler ile nitelemek, birçok insanın manevi ve ruhani nitelemeler aracılığıyla bilgi edinmesinin zor ve hatta imkânsız olması nedeniyledir. Zira insanların zihni daha çok maddi konulara alışıktır ve bu nedenden ...
  • İmam Mehdi (a.s)’ın kısa biyografisini sunabilir misiniz?
    3313 امام مهدی عج 2020/01/20
  • Karz-ul hasene ev kredisi hesabına humus gelir mi?
    7618 Tasarruf Humusu 2011/04/13
    Sorunuz büyük taklit mercilerinin bürolarına gönderildi ve şimdiye kadar elimize geçen cevaplar şunlardır:Hz. Ayetullah el-Uzma Hamanaei: Söz konusu meblağın gelirinizden olan miktarına humus gelir, humus yılı başında onun beşte birini vermelisiniz.  Hz. Ayetullah el-Uzma Mekarim Şirazi: Humusunu vermemişseniz, geri kalana humus gelir. ...
  • Zengin olan kimselerin sahip oldukları servet kendilerin göstermiş oldukları çabanın karşılığı mıdır yoksa Allah’ın kendilerine vermiş olduğu lütuf müdür?
    11480 Eski Kelam İlmi 2011/07/14
    Rızık ve azık veya servet genel anlamda Allah tarafından bağışlanan genel bir lütuftur. Ancak Allah’ın genel anlamda olan bu lütuf ile servet elde etmek için çaba harcamak ve uğraş göstermek arasında her hangi tezat söz konusu değildir. Ama Allah u Teâlâ’nın, iman eden kulları ilişkin has ...

En Çok Okunanlar