Gelişmiş Arama
Ziyaret
11411
Güncellenme Tarihi: 2011/07/14
Soru Özeti
Gök ve yerin yaratılışının öncelikli kılınması hakkındaki Bakara suresinin 29. ayeti ile Naziat suresinin 30. ayeti arasında bir çelişki var mıdır?
Soru
Göklerin yaratılması mı önce vuku bulmuştur yoksa yerin yaratılması mı? Hangisi daha önce yaratılmıştır? “O, yeryüzünde olanların hepsini sizin için yaratan, sonra göğe yönelip onları yedi gök hâlinde düzenleyendir. O, her şeyi hakkıyla bilendir.” (Bakara, 29). “Ardından yeri düzenleyip döşedi.” (Naziat, 30). Yukarıdaki ayetlerde gördüğünüz gibi Allah bir yerde ilkönce yerin yaratıldığını, başka bir yerde ise göğün ilkönce yaratıldığını buyurmaktadır. Yukarıdaki ayetler iki farklı tanrı tarafından mı Muhammed’e indirilmiştir? Zira her biri kâinatın yaratılması hakkında farklı iddialarda bulunmaktadır.
Kısa Cevap

Bu soruya bir takım yanıtlar verilmiştir ve burada iki örneğine işaret edeceğiz:

1. Esasen bu iki ayet arasında bir çelişki yoktur; çünkü “dahav” kökünden türeyen “duha” kelimesi yaratmak anlamında değildir, düzenleyip döşemek anlamındadır. Bu yüzden ayet-i şerife üç merhaleyi içermektedir:

A. Yerin ilk etaptaki yaratılışı

2. Göğün ikinci yaratılışı

3. Göğün yaratılmasından sonra yerin düzenlenip döşenmesi

2. Her ne kadar “sümme” kelimesi zaman eksenli tertip ve sonralık anlamına gelse de bu anlam her yerde geçerli değildir. Mecmeu’l-Beyan tefsirinin yazarı şöyle demektedir: “Sümme” kelimesinin her yerde zaman eksenli sonralık ve tertip anlamına gelmediğini söyleyebiliriz. Bu kelime burada sadece Allah’ın nimetlerini hatırlatmak ve anımsatmak içindir, yer ve göğün yaratılışının önceliği ve sonralığıyla ilgili değildir. Gaye nimetlerin sayısını saymaktır. Mesela “ben seni yedirmedim, giydirmedim, sana bahşetmedim ve binek vermedim mi” gibi bir ifade tarzı kullanılmaktadır. Hatta ilkönce söylediğini sonra yapmış olsa bile bu önemli değildir; çünkü burada önce ve sonra gözetilmemekte, sadece sayı gözetilmektedir. Bu esas uyarınca

 "ثُمَّ اسْتَوى‏ إِلَى السَّماءِ"  cümlesindeki “sümme” kelimesi zorunlu olarak zamanı çağrıştıran sonralık manasına gelmez. Aksine beyanda sonralık ve ardı ardına gelen hakikatlerin zikri manasına gelebilir.

Ayrıntılı Cevap

Cevaba geçmeden önce iki noktaya değinmek zorunlu gözükmektedir:

1. Soruya konu olan iki ayet arasında zahiri olarak görünen farklılık ve çelişkinin sebebi, söz konusu ayetlerdeki “sümme” ve “dahav” adlı kelimelerdir. “Sümme” kelimesi dilimize çevrildiğinde sonralığı ve ardı ardına olmayı yansıtan “ardından” ve “sonra” manalarına gelmektedir. Bu yüzden bu ayetlerden zahiren göğün yerden sonra yaratıldığı anlaşılmaktadır.

2. Bazı müfessirler, göğün ve yerin yaratılmasındaki öncelik ve sonralılık konusunu inkâr etmekte ve bunu yanlış olan Allah’ın işini yaratıkların işiyle kıyas etmek olarak değerlendirmektedir. Örneğin Seyid Kutub “Fi Zilali’l-Kur’an adlı tefsirinde şöyle demektedir: Müfessirler ve mütekellimler burada sözü gök ve yer, öncelik ve sonralık ve de istiva ve tesviye… diye uzatmış ve öncelik ve sonralığın iki beşeri ıstılah olduğunu ve Allah’ın fiilleriyle mukayese edildiğinde hiçbir delalet taşımadığını unutmuşlardır.[1] Kendisi aynı yerde Müslüman bilginler arasındaki bu tür cari tartışmaları, Yunan felsefesi ile Yahudi ve Hıristiyanlar arasındaki mütedavil teolojik bahislerden kaynaklanan bir afet olarak değerlendirmektedir. Ama Allah’ın bu lafız ve tabirleri muhatapların anlaması ve idrak etmesi hedefiyle Peygambere bildirdiği göz önünde bulundurulursa, halkın edebiyatına egemen olan üslup, yöntem ve kaideler ile kendileriyle konuşması kaçınılmazdır ve bu yüzden onların örfi anlayışı hüccet olacaktır ve bunun da filozofların, Yahudilerin ve Hıristiyanların bahisleriyle bir bağlantısı olmayacaktır.

Göğün Ve Yerin Yaratılışında Öncelik Ve Sonralık

Burada meydana gelen soru ve soru cevabı şudur: “Sümme” kelimesi dilimizde “sonra” ve “ardından” manasına gelmekte ve doğal olarak sonralık ve ardı ardına gelmeyi çağrıştırmaktadır. Bundan dolayı bu ayetten göğün yerden sonra yaratıldığı anlaşılmaktadır: "ثُمَّ اسْتَوى‏ إِلَى السَّماءِ" Oysaki "وَ الْأَرْضَ بَعْدَ ذلِکَ دَحاها ayetinden de bunun tersi yani yerin gökten sonra yaratıldığı anlaşılmaktadır. Bu soruya bilginler tarafından bir takım yanıtlar verilmiştir ve burada iki örneğine işaret edeceğiz:

1. Esasen bu iki ayet arasında bir çelişki yoktur; çünkü “dahav” kökünden türeyen “duha” kelimesi yaratmak anlamında değildir, düzenleyip döşemek anlamındadır. Bu yüzden ayet-i şerife üç merhaleyi içermektedir:

A. Yerin ilk etaptaki yaratılışı

2. Göğün ikinci yaratılışı

3. Göğün yaratılmasından sonra yerin düzenlenip döşenmesi

Bir rivayette bu sorunun Amr b. Ubeyd ve Hasan Basri’den sorulduğunu ve onların da şöyle cevap verdiğini okumaktayız: “Dehaha” kelimesinden yaratmak değil, sadece yerin dayatılıp döşetilmesi anlamında yararlanılır ve yaratılış sıralamasının ilkönce yerin yaratılması, sonra göklerin yaratılması ve ardından da yerin döşenmesi şeklinde olması muhtemeldir.[2] O halde kastedilen yerin gökten sonra yaratılması değildir; aksine göklerin yaratılmasından sonra yerin döşenmesi ve yaşam için hazırlanması kastedilmektedir. Bu, yerin gökten önce yaratılmasına bir engel teşkil etmez.[3]

2. Her ne kadar “sümme” kelimesi zaman eksenli tertip ve sonralık anlamına gelse de bu anlam her yerde geçerli değildir. Mecmeu’l-Beyan tefsirinin yazarı şöyle demektedir: “Sümme” kelimesinin her yerde zaman eksenli sonralık ve tertip anlamına gelmediğini söyleyebiliriz (Nitekim Arap edebiyatında bunun birçok örneği mevcuttur).Bu kelime burada sadece Allah’ın nimetlerini hatırlatmak ve anımsatmak içindir, yer ve göğün yaratılışının öncelikli kılınması ve geciktirilmesiyle ilgili değildir.[4] Gaye nimetlerin sayısını saymaktır. Mesela “ben seni yedirmedim, giydirmedim, sana bahşetmedim ve binek vermedim mi” diye bir ifade tarzı kullanılmaktadır. Hatta ilkönce söylediğini sonra yapmış olsa bile bu önemli değildir; çünkü burada önce ve sonrayı gözetilmemekte, sadece sayı gözetilmektedir.[5] Her halükarda Yüce Allah’ın bu sözü metinde değerlendirilmelidir.[6] Bu esas uyarınca "ثُمَّ اسْتَوى‏ إِلَى السَّماءِ"  cümlesindeki “sümme” kelimesi zaman çağrıştıran sonralık manasına gelmez, aksine beyanda sonralık ve ardı ardına gelen hakikatlerin zikri manasına gelir.[7] 



[1] Seyid Kutub b. İbrahim Şazali, Fi Zilali’l-Kur’an, c. 1, s. 53-54, Naşır-i Daru’l-Şuruk, çap-ı Beyrut,-Kahire, 1312 k, çap-ı hifdehom.

[2] Fazl b. Hasan, Tercüme-i Mecmeu’l-Beyan Fi Tefsiri’l-Kur’an, c. 1, s. 114, İntişarat-ı Ferahani, Tahran, 1360 ş, çap-ı evvel; Ebu’l-Futuh Razi, Hüseyin b. Ali, Rovzu’l-Cenan Ve Ruhu’l-CenanFi Tefsiri’l-Kur’an, c. 1, s. 191, Bonyad-ı Pejuheşhay-ı İslamî Astan-ı Kuds-i Rezevi, Meşhed, 1408 k.

[3] Caferi, Yakub, Kevser, c. 1, s. 113.

[4] Tercüme-i Mecmeü’l-Beyan, Fi Tefsiri’l-Kur’an, c. 1, s. 192.

[5] Rovzu’l-Cenan Ve Ruhu’l-CenanFi Tefsiri’l-Kur’an, c. 1, s. 192.

[6] Bkz: Allame Tabatabai, Muhammed Hüseyin, Tercüme-i Tefsir-i Mizan, c. 1, s. 174, Mütercim, Musevi Hemedani, Seyid Muhammed Bakır, Defter-i İntişarat-ı İslamî Camia Müderrisin-i Havza-i İlmiye-i Kum, 1374 ş, çap-ı pencom.

[7] Mekarim Şirazi, Nasır, Tefsir-i Numune, c. 1, s. 162, 163 ve 164, Daru’l-Kütübi’l-İslamiye, Tahran, 1374 ş, çap-ı evvel.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Haram yoluyla meydana gelmiş cenabetin teri temiz midir?
    12134 Fıkıh 2011/10/30
    Ayetullah Mekarim Şirazi’nin görüşüne göre haram yoluyla meydana gelen cenabetin teri temizdir. Lakin namaz için elbiseyi değiştirmek gerekir. Ama guslün ardından (müstehap ihtiyat gereği) tüm beden bir defa yıkanmalıdır. Mastürbasyondan hâsıl olan cenabetin eserleri ile uyurken hâsıl olan cenabetin eseri arasında fark vardır; çünkü mastürbasyon haram ve günahtır, ama ...
  • Yabancı ülkelerden (Müslüman olmayan ülkelerden) ithal edilen deriler necis midir?
    7448 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/06/06
    Mobilya üzerindeki yabancı sözcüklerin yazılı oluşu her zaman onu üreten ülkenin gayri Müslim bir ülke olduğuna delil olmaz. Bu konuda vesveseci olmamak gerekir.  Vesveseci olmak bir nevi ruhi hastalıktır ondan kendini korumalısın.Ama sorduğunuz meselenin hükmü kısaca şöyledir:Hayvan deriden yapılmış ...
  • Kur’an’ın nazil olan son ayeti hangisidir ve vahyin çoğalmasının imkanı var mıydı?
    47414 Tefsir 2010/10/12
    Peygamberimize (s.a.a) nazil olan son ayetler hakkında çeşitli rivayetler vardır. Bütün rivayetleri göz önüne aldığımızda diyebiliriz ki, Peygamber’e (s.a.a) Mekke’nin fethinde ya da o yıl içinde nazil olan son tam sure ‘Nasr’ suresidir. Başlangıç ayetleri yönünden nazil olan son sure, hicretin 9. ...
  • Bidat ve onun İslam’daki ölçüsü nedir?
    8927 Eski Kelam İlmi 2010/11/08
    “Bidat” sözlükte yeni ve geçmişi olmayan iş manasındadır. Istılahta ise “dinde olmayan bir şeyi dine sokmak” anlamındadır; yani din ve şeraitin bir cüzü olmayan ve de hiçbir İslam kanun ve buyruklarıyla uyuşmayan bir şeyi dine isnat etmektir. Bu yüzden İslam’ın tümel buyruklarını yeni ve modern hususlara ...
  • Eğer bir kimse temiz ve necis olan iki şey arasındaki ıslaklığın birbirine ulaşmasından şüphe ederse temiz olan şey necis olur mu?
    7496 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/04/12
    Eğer bir şeyin temiz olduğunu kesin bilirseniz, ona necaset intikal ettiğini ve necis olduğunu kesin olarak bilmediğiniz sürece o şey temizdir.[1] Daha fazla bilgi için Bkz:808.
  • İmam Seccad’ın ahlaki yaşam tarzını açıklar mısınız?
    12617 Masumların Siresi 2010/12/22
    Dördüncü önder; Hak tarafından seçilen kâmil bir insan olup ahlak, ibadet ve ilim başta olmak üzere tüm alanlarda yetkinliğin zirvesine ulaşmıştı. Kendisi Kur’an ve Allah Resulü’nün (s.a.a) tecessüm etmiş ve aynî örneğiydi. İnsani değerlerin ve ahlaki faziletlerin unutulmaya yüz tuttuğu Emevilerin karanlık egemenlik döneminde o ulu imam ışıldayan ve ...
  • Masum imamlar evla olanı terk etmiş midir?
    6753 Eski Kelam İlmi 2012/10/09
    Masumların dua ve bağışlanma talepleri günahlardan kaynaklanmaz; zira Şiilerin inancına göre onlar günahlardan korunmuşlardır. Bu dualar birçok yerde salt öğretici ve tebliğ boyutlu olamaz, bilakis gerçeklik yönleri daha güçlüdür. Yukarıdaki iki konudan elde edilen netice, onların bağışlanma taleplerinin bizim için günah olmayan, lakin o büyük şahsiyetler için ...
  • Erkek karısını dışarıda çalışmaya mecbur edebilir mi?
    12116 Pratik Ahlak 2011/01/17
    Aile düzeninde masrafların karşılanması erkeğin vazifesi olup, erkek bu konuda karısını çalışmaya zorlayamaz. Ama kadın kocasının rızasını kazanmak için yapacağı her işin karşılığında çok sevap alır, ancak yapacağı iş dini kural ve ölçülerle çelişmemelidir. ...
  • İmam Cevad (a.s)'ın (İmam Muhammed Taki) kaç tane erkek çocuğu vardı?
    8800 تاريخ بزرگان 2011/08/30
     İmam Muhammed Taki'den sadece iki erkek çocuk İmam Ali Naki ve Musa Mubarka isimlerinde kalmıştır. Diğer erkek çocuklarının olduğu rivayet edilmiş olsa da ensap hakkındaki kaynaklarında da sadece bu iki erkek çocuk hakkında ittifak vardır. Bu konudaki ihtilafın sebebi nesep hakkındaki ilk kaynaklardaki var olan ihtilaf ya da diğer çocuklarından ...
  • Ramazan ve Kurban bayramları arasında evlenmenin hükmü nedir?
    7103 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/04/07
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...

En Çok Okunanlar