Gelişmiş Arama
Ziyaret
65093
Güncellenme Tarihi: 2011/03/02
Soru Özeti
Duanın suya etkisi hakkında İslam’da ne tür hadisler mevcuttur?
Soru
Duanın suya etkisi hakkında İslam’da ne tür hadisler mevcuttur?
Kısa Cevap

Masumların (a.s) rivayetlerindeki tabirle dua ibadet sayılmakla ve Hak Teâlâ’nın nezdinde sevilen ve yakınlaştırıcı bir amel olmakla birlikte her olağan ve meşru hususa ulaşmak için de etkilidir. Yüce Allah kendine yaklaşılması ve hacetlerin giderilmesi için duayı bir vesile karar kılmıştır. Duanın suya ve suyun duanın kabul edilmesindeki etkisine işaret eden İslamî rivayetler bütününden bu iki husus arasında sıkı bir ilişkinin olduğu anlaşılmaktadır.

Ayrıntılı Cevap

Duanın suya etkisini açıklamadan önce İslam kültüründe duanın beğenilen bir amel olduğuna ve onun etki şartlarına değinilecektir.

1. İslam Kültüründe Dua

Dua her olağan ve meşru hususun gerçekleşmesinde etkilidir. Bu tespit Kur’an ayetlerinden alınmıştır. Kur’an şöyle buyuruyor: “Bana dua edin, duanıza cevap vereyim.”[1] Ve şöyle buyuruyor: “Kullarım, beni senden sorarlarsa, (bilsinler ki), gerçekten ben (onlara çok) yakınım. Bana dua edince, dua edenin duasına cevap veririm.”[2] Bu iki ayette benden özel bir şeyi isteyin veya özel bir şeye cevap veririm diye buyurmamıştır, ilmî deyimle mutlak olarak buyurmuştur. O halde her olağan ve meşru işi kapsamaktadır. Bu husus bazı rivayetlerden de istifade edilmektedir. İmam şöyle buyuruyor: “Çok dua edin; zira dua her rahmetin kilidi ve her hacete ulaşmanın yolu ve her derdin dermanıdır.”[3] Dua kendi özne ve nesnesi dışında Allah’ın sevdiği ve beğendiği bir şeydir. Masumların hadislerinde (a.s) dua şu şekilde tabir edilmiştir: “(Dua) Allah nezdinde ibadetlerin en üstünü, fiillerin en sevileni ve amellerin en yakınlaştırıcısıdır.”[4]

2. Duanın Etki Etme Şartları

Varlık âlemindeki diğer nedenler gibi dua da rivayetlerde işaret edilen bir takım özel şartlara bağlı olarak etkide bulunmaktadır. Mesela dua eden şahıs diğer ilahi buyruklar bağlamında da Hak Teâlâ’nın kulluğunu yerine getirmeli ve günahtan uzak durmalı, her zaman için dua etmeli ve duayı problem anına özgü kılmamalı, dua etmede ısrarlı ve sabırlı olmalı ve de ona cevap verileceğine iman etmelidir. Bazı mekân ve zaman şartlarında duaya cevap verilme olasılığı daha yüksektir. Mesela rüzgâr eserken, yağmur yağarken, seher vaktindeyken, tan ağartısından güneş doğuncaya kadarki vakitteyken, öğleyken, ezan okunurken, din muhalifleriyle cihat ederken, şehit kanı akarken, Kur’an okurken, mescitte bulunurken ve oruçluyken vb.

3. Dinsel Metinlerde Dua Ve Suyun İrtibatı

Dua, Yağmur Yağması ve Suyun Kaynaması

Dinsel metinlerde belirtildiği üzere Hz. Musa (a.s) kendi kavmi için su talebinde bulunduğu ve Hak Teâlâ’nın da ona cevap vererek on iki çeşmeden su akıttığı[5] yahut İslam Peygamberinin (s.a.a) kendi kavmi için yağmur istediği ve büyük bir yağmur yağdığı[6] belirtilmiştir. Dualar arasında duanın bu husustaki etkisini iyi bir şekilde yansıtan yağmur isteme duası da yer almaktadır.[7] Eğer etkisi olmasaydı masum imam (a.s) dua etmeyi emretmezdi.

Su Bulmada Namaz Eşliğindeki Duanın Etkisi:

Yağmur isteme namazı müstehap namazlardan olup Ramazan ve Kurban bayramı namazları gibi iki rekâttan oluşur. Elbette şu önemli farkla ki bu namazda konut yerine, suyun bulunması için Hak Teâlâ’nın şefkat ve merhameti talep edilir.

Dua Yazıp Suya Atmanın Etkisi:

Rivayetler esasınca böyle bir dua her hacet ve korkunun giderilmesine neden olur. Mesela “Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla, ey Allahım sana yöneldim…” veya “Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla, zelil kuldan celil Mevlaya…” gibi dualar yazıp sardıktan sonra kuyu suyu veya akarsuya atmaktan ibarettir.

Kur’an-ı Kerim Sure Veya Ayetlerini Okuyarak Dua Etmenin Etkisi:

Rivayetlerde baş ağrısı veya karın ağrısı veyahut her ağrı için içinde su olan bir kâse üzerine kırk defa Hamd suresini okumanın ve sonra da suyu hastanın üzerine dökmenin şiddetli ağrının gitmesine neden olacağı belirtilmiştir. Aynı şekilde Kur’an-ı Kerim’deki sure veya ayetlerle beraber bir dua yazıp sonra onu bir suyla yıkamak ve ardından da onu içmek veya beden üzerine serpmek hafıza ve göz ağrısı için etkilidir. Hakeza dua kitaplarında bir kâse içindeki su üzerine bir takım sureleri okuduktan ve üfürdükten sonra suyu baş ve yüze dökmenin baygın bir insanı uyandıracağı belirtilmiştir.[8]

Su İçme Esnasında Dua Etmenin Etkisi:

Hem içmeden önce ve hem de içtikten sonra her su için bu dua tavsiye edilmiştir. Gerçekte insanın en sade işine bile ilahi bir renk verilmektedir. Fiilî ve rububî tevhidi, ilahi hamt ve övgüyü ve de ilahi şefkat ve esirgemeyi yansıtmaktadır.[9] Netice itibariyle, duanın suya yaptığı etkiye ve suyun da duanın kabul görmesine yaptığı etkiye işaret eden İslamî rivayetler bütününden bu iki olgu arasında sıkı bir irtibatın olduğu sonucu alınabilir. Bu, bugünkü bilimsel keşiflerle de onaylanmış bir husustur. Japon bilim adamlarınca kanıtlanan duanın su kristalleri üzerindeki olumlu etkileri bunun bir örneğidir.



[1]«ادعونی استجب لکم ان الذین یستکبرون عن عبادتی سیدخلون جهنم داخرین»  Mümin, 60.

[2] «و اذ سألک عبادی عنی فانی قریب اجیب دعوة الداع اذا دعان فلیستجیبوا لی» Bakara, 186.

[3] Kuleyni, Usul-i Kafi, Kitab-ı Dua, Bab-ı Def-i Bela ve Kaza Be Vasıta-i Dua, Be Tertib,

. 7 ve 1.

[4] Kuleyni, Usul-i Kafi, Kitab-ı Dua, Be Tertib, h. 3, 2, 8, 6.

[5] Araf, 160.

[6] Kuleyni, Usul-i Kafi, Kitab-ı Dua, Bab-ı İkbal Be Dua, h. 5.

[7] Sahife-i Seccadiye, İmam Seccad (a.s), Yağmur İsteme Duası.

[8] Bkn: Şeyh Abbas Kumi, Mefatihu’l-Cenan, Kısmet-ı Dua ha.

[9] Su içmeden önce yapılan dua: Gökten su nazil eden ve istediği gibi her işi yönlendiren Allah’a hamt olsun. İsimlerin en güzeli olan Allah’ın adıyla. Su içtikten sonra yapılan dua: Bana tatlı bir su içiren ve günahlarım sebebiyle onu tuzlu ve acı yapmayan Allah’a hamt olsun. Bana su içiren, beni doyuran, bana bağışta bulunan, beni hoşnut, esen ve kifayetli kılan Allah’a senalar olsun. Ey Allahım beni kıyamet günü Muhammed’in havuzunda doyurduğun ve onunla dost ve arkadaş kıldığın kimselerden karar kılarak mutlu kıl, ey şefkatlilerin en şefkatlisi. Miftahu’l-Felah, Şeyh Bahayi,: Tercüme-i Ali b. Tifur Bestami, s. 225, İntişarat-ı Hikmet.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Allah’ın yeryüzü ve gökyüzündeki kudret nişaneleri nelerdir?
    15244 Eski Kelam İlmi 2010/08/22
    Gökyüzü, yeryüzü, onlarda yer alan ve evrende olan her şey tümüyle Allah’ın kudret nişaneleridir. Bu nişaneler hiç kimsenin tümünü saymaya güç yetiremeyeceği kadar çoktur. Kur’an-ı Kerim defalarca inanları bu ayetleri görmeye davet etmiştir. Galaksiler, sistemler ve onlarda bulunan gezegen ve enteresan oluşumlar, çarpışmalar, ...
  • Müslüman olmayan birisinin kesmiş olduğu hayvandan yararlanıla bilinir mi?
    10175 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/05/13
    Ehl-i Beyt mektebinin fakihlerine göre, İslamî usullere göre kesilmemiş olan hayvanların etleri mundar (leş) hükmündedir. Bu hayvanların etleri haramdır ve yenmesi de caiz değildir. ...
  • Necis bir yerde yatmak bedeni necis eder mi?
    22414 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/12/19
    Eğer temiz bir şey necis bir şeye değerse ve onların her ikisi veya sadece biri ıslaklığını diğerine sirayet ettirecek şekilde ıslak olursa, temiz şey necis olur. Eğer ıslaklık diğer şeye ulaşmayacak kadar az olursa, temiz olan şey necis olmaz.[1]
  • Günümüz dünyasında kanaatın ölçüsü nedir? Orta halli ve kanaata dayalı bir yaşam nasıl olmalıdır?
    11225 Eski Kelam İlmi 2012/04/15
    Değerli okuycumuz, Yazdığınız şeyler dini öğretilerde maddi ve geçim konularında bir tür tezat ve ikilemin olduğu yönünde olduğundan bize hatırlatma olması, sizin de şüphelerinizin giderilmesi için aşağıda İslamın fakirlik ve zenginlik meselesindeki görüşünü özetle ele alacağız. 1- Bildiğiniz üzere İslam tam ve kapsamlı ...
  • Gaybet döneminde ilahi velayet makamı kime aittir?
    10120 Eski Kelam İlmi 2010/04/07
    Gaybet ve Huzur döneminde ilahi teşrii velayet Masum İmam (a.s) tarafından uygulanır. Bu da ya doğrudan masumun kendisi tarafından ya da İmam tarafından belirlenen fakihler tarafından gerçekleşir. Çünkü Allah’ın itaati bize gerekli olduğundan Allah’ın velisinin itaati de Allah’ın itaati sayıldığından o da bize farzdır. Masum İmam’ın ister gaybet ...
  • İlahi yaşam nasıl bir yaşamdır? Şu andaki yaşamla bir tezaddı var mı?
    8082 Pratik Ahlak 2012/01/05
    Kur’an’a baksak ve ‘’Neden yaratıldık? sorusunu ona sorsak şu cevabı verecektir: ‘Ben, cinleri ve insanları, sadece bana kulluk etsinler diye yarattım.’ İbadet nedir? İbadet yani Allah’a kulluk etmektir. Yani yaptığımız bütün işler, hatta yemek içmek gibi günlük ve çok normal işlerimiz bile ilahi ve ibadi ...
  • Kur'an-i Kerim "Açık kitap nazil ettik. Bu ayetteki açık kelimesinden maksat nedir?
    9466 Tefsir 2011/07/23
    Açık (mübin) Kur'an'ın bir sıfatıdır. Kur'an'ı bu şekilde vasıflandırmakla onu halka daha fazla tanıtmayı hedef almaktadır. Onun diğer semavi olan ve olmayan kitaplara olan üstünlüğünü açıklıyor. Çünkü hiçbir kitabın emir ve programları Kur'an gibi açık değildir.Kur'an'da sürekli çeşitli ayetlerde bu Kur'an'ı nazil ettiğini açıklaması hidayet nimetini insanlara hatırlatmak içindir.
  • Kehf suresinin Muhtevası ve okumasının fazileti nedir?
    55601 Tefsir 2012/04/19
    Kehf suresi kuranı kerimin diğer sureleri gibi faziletlere ve birçok nitelik ve özelliklere haizdir. Bu yücelik ve faziletler peygamberden (s.a.a.) ve İmamlardan (a.s.) nakledilen birçok rivayetlerde beyan edilmiştir. Peygamberden (s.a.a.) nakledilen bir rivayette şöyle denilmektedir: Bu sure nazil olduğunda yetmiş bin melek onunla birlikte imiştir. Her kim ...
  • Ehlisünnetten olan bir bayanın Şia bir kimseyle evlenmesinin hükmü nasıl ve onlardan doğan çocuklar kime aittir?
    8853 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/08/30
    Değerli taklidi merciler şöyle buyurmaktadırlar: Sünni olan bir bayanın Şia olan bir kimseyle evlenmesinin işkâlı yok.[1]Nikâh akdinin nerede kıyılması hususunda her hangi bir ayrıcalık söz konusu değildir. Bazı yerlerin bazı nedenlerden ötürü ...
  • İmam Ali (a.s) zamanında kimler humus toplamakla görevliydi?
    10908 تاريخ بزرگان 2011/11/13
    Müslümanların tamamı, humusun ilahi farzlardan bir tanesi olduğuna inanmış ve bunu herkesin zorunlu olarak kabul etmeleri gerektiğini söylemişlerdir. Bu hükmün, Bedir savaşından sonra bir kanun haline gelerek sürekli uygulanmıştır. Hz. Ali (a.s)’de bu ilahi farzın uygulanmasında Peygamber (s.a.a)’in yanında yer alıp Peygamberle (s.a.a) gerekli işbirliği içinde olan ve Peygamber (s.a.a)’in ...

En Çok Okunanlar