Gelişmiş Arama
Ziyaret
9856
Güncellenme Tarihi: 2007/08/23
Soru Özeti
Acaba din ile bilim arasında çelişki var mıdır?
Soru
Acaba din ile bilim arasında çelişki var mıdır?
Kısa Cevap

Dini olmayan ilimler belli aşamaları katederek dinin hizmetine alınırlar. Şöyleki fakih sabit unsurlar ve uzmanların, özellikle de sosyal ve davranış bilimleri uzmanlarının yardımıyla değişken unsurları teorize edebilir.

Ayrıntılı Cevap

İlahi din; sabit ve değişken olmak üzere iki çeşit unsurdan oluşur. Bu iki çeşit unsur arasındaki irtibat çok önemlidir ki bu meselinin izahı din ve bilim arasındaki irtibatı çözmemizi sağlayacaktır. Meseleyi kısaca şöyle açıklayabiliriz:

Biz dindeki sabit unsurları arıyoruz ve şuna inanıyoruz ki son din bütün toplumsal sahalarda gerekli olan bütün sabit unsurları sistematik bir şekilde sunmuştur. Bu sistematik düşünce kalıpları islami kaynaklardan Ehl-i Beytin (as) temellerini attığı yöntemlere dayanarak elde edilir. İnsan hüviyetinin sabit yönü ve dinin sabit unsurları elde edilirken dini olmayan ilimler, fakihin yolunu aydınlatıcı bir rol oynasalar da hiç şüpesiz fakihe köklü bir faydası olmaz. Yani hiç bir zaman dini olmayan ilimlerdeki sabit unsurlardan birisi fakihin delilinin metninde yer almaz.

Ancak değişken unsurlarla ilgili bölüm tamamen modern ilimlerle alakalıdır. Çünkü değişken unsurlarla ilgili alanda; karar verme, yol tayini ve yol göstermek için durum ve şartların tanınması gerekir. İster bu şartlar iktisatla ister eğitimle ister kültürle ve isterse siyasetle ilgili olsun fark etmez. İşte bu aşamada dini olmayan ilimler dini bir oluşum ve sürecin hizmetine alınırlar. Şöyleki fakih sabit unsurlar ve uzmanların; özelliklede sosyal ve davranış bilimler uzmanlarının yardımıyla değişken unsurları teorize edebilir. Elbette değişken unsurlar bu şekilde teorize edilirken uyulamsı gereken mantık ve izlenilmesi gereken yolun belirlenmesinin kendisinin geniş açıklamalara ihtiyacı var ki “İslam ve sistematik düşünce teorisi” adı altında ona şahit olacağız.

 

Daha fazla bilgi için kaynaklar:

1. Mehdi Hadevi Tahrani , Velayet ve Diyanet, “Hikmet Ocağı” Kültür kurumu, Kum, 2. Baskı 2001

2. Mehdi Hadevi Tahrani , İnançlar ve sorular, “Hikmet Ocağı” Kültür kurumu, Kum,1. Baskı 1999

3.Konu: İslam ve Sistematik Düşünce Teorisi

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • İkinci iş yapma hakkında fetva var mıdır? Veya ikinci işten elde edilen mal, dünyaya düşkünlük sayılır mı?
    6377 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/01/29
    İslam açısından iş sahibi veya ikinci bir işe sahip olmanın hiçbir sakıncası yoktur. İslam dini açısından beğenilmeyen, kınanan şey dünyaya düşkünlük, ona bağlanmak, maneviyat ve ahiretten uzaklaşmaktır ki bunlar bir işe sahibi olanlarda da görülebilir. Bir işi ve az bir geliri olanların içinde de dünayaya daha fazla ...
  • Eğer meseleyi bilmemeden ötürü ölüyü tahnit etmeksizin toprağa gömerlerse ne yapılmalıdır?
    7445 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/04/15
    Gusül aldırıldıktan sonra ölüyü tahnit etmek farzdır; yani ölünün alnı, el avuçları, diz kapakları ve ayaklarının büyük parmaklarının ucuna kâfur sürülmelidir.[1] Ama defin işleminden sonra ölünün tahnit edilmediğinin farkına varılırsa, beden kabirde kokmamış ve dağılmamışsa, kabrin açılıp kabirde tahnit işleminin yapılması fazdır ve onun ...
  • Namaz dinin direği ise neden fürû-u din’den sayılmıştır?
    9745 Eski Kelam İlmi 2010/10/12
    Usul-u din, insanın akıl ve idrakıyla kabul ederek İslam’a girdiği inançlar topluluğuna denir. İslam’agirildikten sonra insanın üzerine bir takım bireysel ve toplumsal vazifeler farz olur ki, onlardan biri namazdır. Namaz, ahkamın içinde çok önemli ...
  • İslam’ın intihar hakkındaki hükmü nedir?
    9073 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/08/17
    Kesinlikle her insanın hayatında dünyayı gözünde karanlık ve boş kılan rahatsızlıklar ve yenilgiler meydana gelmektedir. Bu durumda insanlar iki türlüdür: Bir grup bu sorunlar yumağından başı dik çıkmakta, tüm zorluklara göğüs germekte ve Allah’a tevekkül ederek yeniden yapılanmaya başlamaktadır. Bunun karşısında yer alan diğer grup ise eğilmekte, inzivaya çekilmekte ...
  • İslam dininin büyük ve görkemli evler hakkındaki görüşü nedir? Nasıl insanları ev yaparken ölçülü olmaya davet edebiliriz?
    2804 Hadis 2020/01/19
  • Neden biz Şiiler Hamd suresinden sonra “elhamdülillahi rabbi’l-âlemin diye söylemekteyiz?
    8783 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/10/23
    Bizim ile Ehli Sünnet arasında bir takım şekilsel ihtilaflar mevcuttur. Ehli Sünnet mensuplarının el bağlayarak namaz kılması, onların abdest alma şekli ve bunun Şia ile farklılığı, fıkıh konularındaki bazı şekilsel ihtilaf noktaları olarak adlandırılabilir. Bu ihtilafların nedeni, bu sitedeki diğer sorularda detaylıca işlenen daha genel konulara dönmektedir. (1523, 248 ...
  • Gıybeti dinleyen gıybet edenin günahına ortak mıdır?
    3852 Gıybet, Hakaret Ve Gözetleme 2020/01/20
  • Acaba “aşura gününde insan kedisi için dua yapmamalıdır” şeklindeki iddia doğru mudur?
    6103 Pratik Ahlak 2012/09/15
    Dua kulun fakirane bir şekilde hak Teâlâ’yla irtibat kurup dünyevi ve uhrevi ihtiyacını gidermek için dilekte bulunmaktır. Her durumda kendine ve başkalarına dua yapmak beğenilmekte ve oldukça fazla fazileti ve sevabı vardır. Aşura gününde kedin için dua yapmanın hiçbir işkâlı yoktur. Bilakis aşura gününde yapılması ...
  • Hz. İsa’nın evlenmemesinin özel bir nedeni mi vardı?
    26719 Eski Kelam İlmi 2012/05/30
    Hz. İsa’nın evlenmesi konusunda dini öğretilerde işaret edilen bazı meselelere bakıldığında ilk anda Hz. İsa’nın evliliğe karşı olduğu düşüncesini doğurmaktadır. Ancak Kur’an ve rivayetlerin önemle yaptıkları tavsiyeler göz önüne alındığında ve Hz. İsa’nın (a.s) yaşamı incelediğinde Onun evliliğe karşı olmadığı görülecektir. Onun evlenmemesinin nedeni kendi özel yaşamının ...
  • Cabir b. Efleh kimdir?
    5567 تاريخ بزرگان 2011/08/17
    Cabir b. Efleh-i İsmailî beş ve altıncı asırdaki İspanyalı gökbilimcilerinden olup “Kitabu’l-Hayat Fi Islahi’l-Mucesta” kitabının yazarıdır. O, muhtemelen Sivil’de (İşbiliye) dünyaya gelmiştir; zira bazı yazarlar ve özellikle de Cabir’in oğluyla tanışık olduğunu belirten Musa b.Meymun (529-600) ve Betruci onu İşbilî olarak adlandırmışlardır. Bazen Cabir b. Efleh’in adı başka şahıslar ...

En Çok Okunanlar