Gelişmiş Arama
Ziyaret
77596
Güncellenme Tarihi: 2008/02/01
Soru Özeti
İslam’ın telepati hakkındaki görüşü nedir?
Soru
İslam’ın telepati hakkındaki görüşü nedir? Dinde bu konuyla ilgili bir açıklama var mı?
Kısa Cevap

Telepati deyimi Yunanca bir deyim olup, uzaklık anlamında tele ve duygu anlamında patus sözcüklerinden oluşmuştur. Telepati kendi duygu organlarından yararlanmadan esrarengiz bir şekilde başkalarının hislerini bilmesi veya duymasını ifade eder. Telepati yanlıları şöyle diyorlar: Normal insanlar için bile yüzlerce kilometre uzakta bulunan dost ve akrabalarının ölümü zamanında tevehhüm oluşuyor ve bu şöyle açıklanabilir: Hasta veya ölüm halinde olan kişinin ruhu farkında olmadan aradaki mesafeyi geride bırakıp diğer kişinin ruhunu etkileyecek bir mesaj gönderiyor ve onu etkiliyor.[1]

Telepatinin mümkün olduğu konusuna gelince şu noktaya işaret edebiliriz ki telepati geçmişte sihir[2] adıyla bilinen şeyin bir dalıdır. Gerçekte bunlar bugün insanlara etkisi belli olan telkin çeşitlerindendir ve insan tarafından rumuzları keşfedilip ortaya çıkarılan ruhbilimdeki kurnazlıktan sayılır. Bu gün artık bu sırlar çözülmüş ve öğrenilebilen doğal bir bilime dönüşmüştür.

Hipnotizm, telepati, manyatizm gibi olgular bu grup içindedir. Telepati gerçekte ruhun yaratıcılığını gösterir Sanki bir takım dalgalar uzak yoldan dost ve yakınlarının algılayacağı şekilde insandan yayılmaktadır. Bu da duygular yoluyla iki ruh arasında ilişkinin oluşmasına bağlıdır. Bunun için birçok örnekler kitaplarda aktarılmıştır.[3]

Ama İslam’ın hipnotizm, manyatizm, telepati ve benzeri bilimler hakkındaki görüşüne gelince[4] şunu söylemeliyiz ki: Sihir'in mahiyeti hakkında bilginler ve fakıhler arasında çeşitli görüşler vardır. Ama şu kadarı kesindir ki eğer bir şey günümüzde sihir sayılırsa kesinlikle haramdır Fakat fakıhlerin bir çoğu bu gibi bilimleri sihir türlerinden saymamışlardır. Buna göre bu gibi bilimlerin kötü etkileri olmaz, başkalarına eziyete sebep olmaz ve onların özel hayatlarına girmeğe yol açmazsa bunları kullanmanın bir sakıncası yoktur. Aksi takdirde haramdır.[5]



[1] Esrar-i Hipnotizm, Mehrdad Mehrin, Tercüme Naki İsfahani, 5. baskı Atai, İsfahan.

[2] Bkz. Sihrin hükmü” konusu.

[3] Bkz. El-Mizan Tefsiri, Yusuf suresinin 93 ayetinden sonraki ayetlerin tefsirine, Allame Tehrani, Mead Şinasi, Felemaryon, Ölümün Sırları, D. Meuhsin Şefapii, Mead, Goftari Felsefi, Mead, Mekarim Şirazi, Tefsiri Numune, c. S. 383.

[4]Daha geniş bilgi için “Diğer yaratıklarla ilişki” konusuna bakın.

[5] Bkz. Tefsir-i Numune c.       1 s. 382. Bu eserde bugün bilenen bilimlerden bazıları eskide sihirciler tarafından kendi hedefleri doğrultusunda sihir olarak kullanıldığı açıklanmıştır.

Ayrıntılı Cevap

Bu sorunun ayrıntılı cevabı yoktur.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Cemaat namazında saf nasıl tutulur? Hareket etmek namazı batıl eder mi?
    12279 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/03/07
    Karşılaştığınız olay (cemaat namazında saf oluşturmak) fıkıh kitaplarındaşöyle anlatılır:  1- Me’mum imamdan önde olmamalıdır.[1]2- Me’mum bir erkek ise imamın ...
  • Beyin ölümünden sonra organ bağışı hakkında taklit mercilerinin görüşünün ne olduğunu öğrenmek istiyorum.
    5981 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/04/12
    Aşağıdaki cevaplar taklit mercilerinin bürolarından alınmıştır: Hz. Ayetullah Uzma Hamaney’in (Ömrü uzun olsun) Bürosu:Eğer diğer hastaları tedavi etmek için söz konusu hastaların beden organlarından istifade etmek kendilerinin ölümlerini çabuklaştırır ve hayatlarının noktalanmasına neden olursa, caiz değildir. Bu ...
  • Allah bir işi yapamayacak kadar güçsüz müdür ve bir başkasının O’nun işini yapması gerekir mi?
    7555 Eski Kelam İlmi 2012/06/23
    Bu soruda dile getirilen iddia ve varsayım şudur: Her nerede Allah’ın zatı bir işi yapmaya güç yetirebiliyorsa O’nun kendisi bu işi yapar ve eğer buna güç yetiremezse sebeplerden istifade eder. Allah’ın her işe güç yetirebildiğini bildiğimizden dolayı O’nun fillinin nedenler kanalıyla gerçekleşmesi muhaldir ve her kim bir ...
  • Öldürmenin çeşitlerini ayrıntılarıyla anlatınız.
    6619 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/03/03
    Öldürme, çeşitli yönlerden kısımlara ayrılabilir. Aşağıda kısaca onlara değiniyoruz:1- Haklı ve haksız olarak öldürme.2- Öldürmenin ne zaman yapıldığı3- Öldürmenin idamla, silahla veya sopayla olması, yine taşlanmak ve diğer şekillerde cezaları yönünden gerçekleşmesi. 4- Öldürmenin kasıtlı, kasıtlıya ...
  • İnsanın üstünlüğünü tehdit eden amiller nelerdir?
    7493 Pratik Ahlak 2012/01/23
    Kur’an-ı Kerim’in bakışında gerçekte insanın insanî makam ve üstünlükten düşmesine neden olan ahlakî düşüş, değişik etkenlere bağlıdır: Bir grup Kur’an ayeti, insanların gaflet, akıl ve düşünceyi kullanmama ve bunların gerekleriyle amel etmeme nedeniyle insanî üstünlüklerini yitirdiğini beyan etmektedir. Başka Kur’an ayetleri ise nefis hevesi ve dünya sevgisini ...
  • Kur’an’da Hz. Muhammed’in (s.a.a) adı kaç defa zikredilmiştir?
    17590 Kur’anî İlimler 2011/05/21
    Yüce İslam Peygamberi Hz. Muhammed’in (s.a.a) adı Kur’an’da dört defa gelmiş ve aşağıdaki surelerde zikredilmiştir:1. Ali İmran, 144. Ayet: “Muhammed, ancak bir peygamberdir. Ondan önce de peygamberler gelip geçmiştir. Şimdi o ölür veya öldürülürse gerisin geriye (eski dininize) mi döneceksiniz? Kim gerisin geriye dönerse, Allah’a hiçbir zarar ...
  • Hazreti Muhsin Kimdir ve nasıl şehit edildi, onun katili kimdir?
    33885 تاريخ بزرگان 2012/09/20
    Şia ve ehlisünnetin rivayet ve tarihi kaynaklara göre hazreti Muhsin (a.s.) Hz. Ali ve hazreti Fatma’nın çocuklarındandır. Ömer veya Kunfüz hazreti Fatma’yı (a.s.) duvar ile kapı arasına sıkıştırdı ve onun bu işi o kadar şiddetli ve baskısı o denli bastırıcı idi ki o hazretin kaburgalarının kırılmasına ve ...
  • Şüphesine itina etmemesi gereken kesirü’ş-şekk, şüphelerinin hiç birisine mi itina etmemelidir?
    7487 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/02/15
    ‘Kesirü’ş-Şekk’in (Çok Şüphe Edenin) şüphesi yoktur.’ kaidesine göre çok şüphe eden kimse şüphesine itina etmemelidir. Fakihlerin çoğuna göre bu kaide sadece namaza özgü olmayıp, abdest, gusül ve teyemmüm gibi namazın mukeddamatını da kapsarken hac, muameleler, itikatlar gibi terkipli ibadetleri de içine almaktadır. Bu görüşte olanlar ‘Kesirü’ş-Şekkin şüphesi ...
  • Bidat ve onun İslam’daki ölçüsü nedir?
    9155 Eski Kelam İlmi 2010/11/08
    “Bidat” sözlükte yeni ve geçmişi olmayan iş manasındadır. Istılahta ise “dinde olmayan bir şeyi dine sokmak” anlamındadır; yani din ve şeraitin bir cüzü olmayan ve de hiçbir İslam kanun ve buyruklarıyla uyuşmayan bir şeyi dine isnat etmektir. Bu yüzden İslam’ın tümel buyruklarını yeni ve modern hususlara ...
  • Peygamberden (s.a.a) gelen kırk hadis ezberleme hakkındaki rivayetler sahih midir? Bu kırk hadisin ölçütlerini söyleyiniz.
    12558 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2012/02/15
    Şii[1] ve bazı sünni[2] kaynaklarda çeşitli ibarelerle İslam Peygamberinden (s.a.a) ‘Erbain’ diye meşhur olan hadiste, kırk hadis ezberlemeye önemle tavsiye edilmiştir. Örneğin: ‘Ümmetimdem kim, halkın ihtiyaç duyduğu hadislerimden kırkını ezberlerse Allah ...

En Çok Okunanlar