Gelişmiş Arama
Ziyaret
9736
Güncellenme Tarihi: 2008/05/04
Soru Özeti
İslam Peygamberinin Kaç kızı var idi?
Soru
: İslam Peygamberinin (s.a.a) kızları sayısı hakkında tarihte farklı görüşler var olmaktadır; bazıları dört kızı var idi, bazıları sadece Hz. Zehra Onun Kızıdır demişlerdir. Lütfen tarihsel senetlerini zikir ederek bilgi veriniz.
Kısa Cevap
Araştırmacılar bu mesele hakkında ihtilafa sahiptirler. Alleme Cafer Murtaza Amuli bunlardan birisidir: “Es-Sahihu Mines – Sire” adlı kendi kitabından bu konuya değinmiş ve konuyla ilgili “peygamberlerin Kızları veya Üveyleri” adı altında müstakil bir kitap yazmıştır. Ona müracaat edebilirsiniz. Her halükarda kendisi şuna inanıyor: peygamberin (s.a.a.) sadece bir kızı var idi. o da hazreti Fatima’dir.
Ama ehli sünnetin tarihi kaynaklarında peygamber (s.a.a) için dört kız çocuk zikir edilmiştir. Şu dört kız şunlardan ibarettir: Zeynep, Rukiye, Ümmü Gülsüm ve Fatimetu’z-Zehra’dir. Hepsinin de hazreti Hatice’nin kızları olduğunu savunmuşlardır.
 
Ayrıntılı Cevap
Araştırmacılar bu mesele hakkında ihtilafa sahiptirler. Alleme Cafer Murtaza Amuli bunlardan birisidir: “Es-Sahihu Mines – Sire” adlı kendi kitabında bu konuya değinmiş ve konuyla ilgili “peygamberlerin (s.a.a) Kızları veya Üveyleri” adı altında müstakil bir kitap yazmıştır. Ona müracaat edebilirsiniz. O, bu meseleyi geniş ve bütün cihetleriyle ele alıp inceledikten sonra şu neticeyi alıyor: Geçmiş konulardan anlaşılıyor ki Osman’ın kendisiyle evlendiği Rukiye Peygamberin (s.a.a.) kızı değildir. O şöyle diyor: Eğer tarihsel rivayetler üzerinde dikkatli bir şekilde hüküm edersek (Peygamberin Hatice’den dört kız olduğu farzını kabulüne göre) onların küçüklükte dünyadan gittiğini ve hiç kimseyle evlenmediğini söylememiz gerekir. Eğer Osman Rukiye ve daha sonra Ümmü Gülsüm ile evlenmiş ise bunların peygamberin (s.a.a.) kızları değil belki Osman’ın hanımı olan bu bayanların, peygamberin biset’ten önce dünyaya gelmiş ve vefat etmiş kızlarıyla isim benzerliği vardır. Bu durum bir çoğunu hataya sürüklemiş veya bazılarının, Osman’ın iki hanımı peygamberin (s.a.a.) Rukiye ve Ümmi Gülsüm ismindeki kızlarıdır demelerine neden olmuştur. Osman’ın iki hanımı Peygamberin üvey kızları olmasından dolayı bu şüphenin tekit edilmesine neden olmuş de olabilirler. Zira Araplar arasında bir kimsenin üvey kızlarını söz konusu şahsın kızları olarak sayılması meşhur bir gelenektir.[1]   
Ama ehli sünnet kaynaklarında peygamber (s.a.a.) için dört kız zikir edilmiştir.[2][3] 
Kızların İsmi;
Peygamberin büyük kızının ismi Zeynep ve en küçüğünün ismi Fatime (a.s.) ve ortanca kızlarının ismi sırasıyla Rukiye ve ümmi Gülsümdür.[4] 
Kızların Annesi:
Ehli sünnetin tarihi kaynak kitapları Peygamberin (s.a.a.) tüm kızlarının annesi Hatice olduğunu zikrediyorlar.[5]
Peygamberin (s.a.a.) Kızlarının Kocaları:
Zeynep’in Kocası Ebul As’tir.[6] Rukiye’nin ilk kocası Utbe b. Ebu Lehep idi daha onunla zifafa girmeden boşuyor. Rukiye Utbe’den sonra Affan’ın oğlu Osman ile evlendiriliyor. Ümmi Külsümün Kocası Osman idi Rukiye’nin vefatından sonra Osman’la evlendiriliyor.[7]
Peygamberin Üvey Kızları:   
 
Arapça dilinde üvey anneye Rebibe denilmektedir. Rabibe bir önceki kocadan doğan kıza denilmektedir.
1-Dürreh Ebu Selemenin kızı,[8]
2-Ümmi Gülsüm Ebu Seleme’nin kızı,[9]
3-Habibe Abdullah b. Cahş’in kızı,[10]
4-Zeynep Abdullah (Ebi Seleme) kızı.  
 

[1] “benatu’n-Nebi em Rebaibuhu” “el-Lemesetu’l-Ehire” adı altında.
[2] 1891. Sorusundan iktibas edilmiş (sayt: 2319)
[3] Yusuf b. Abdullah b. Muhammed, ibni Ebu Bekir, “el-İstiab, baskı 1, 1412; Ahamet b. Ali, ibni Hacer, “el-İsabe”, baskı 1, Beyrut:darul-Kütbul İlmiye, 1415,  c. 4, s. 4, 1818,c. 8, s. 138.
[4] “İstiab”, 4/1818; “el-İsabe”, 8/138; Muhammed b. Sad bini Munii Haşemi, “et-Tabakatül-Kubra”, Beyrut: Derul-Kütubul – İlmiye, 1410, c. 8, s. 174.
[5]  “İstiab”, 4/1818; “et-Tabakatül-Kubra”, , c. 8, s. 174.
[6] Harudin ez-Zerkeli, “el-Alamu el-Vera”, c. 5, s. 176.
[7] “et-Tabakatül-Kubra”, , c. 8, s. 174
[8] “İstiab”, 4/1835; Takiyuddin Ahmet b.Ali elMekrizi, “İmtaul-Esmai”, baskı, 1, Beyrut: “darul-Kütübül İlmiye, 1420, c. 6, s. 110.
[9] “İstiab”, 4/1953.
[10] “El-Alam”, baskı 8, Berut:Darul – İlm lilmlayin, 1989, c. 3, s. 66.
Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Kuranı kerimde ayetlerin ve konuların tekrarlanması kuran ayetlerinin insicamsızlığına delil değil midir?
    12632 Fasahat & Balaghat 2015/05/04
    Kuranda zikir edilen kıssalardan güdülen hedef, insanların rüştü ve tekâmülüdür. Hedef insanların can ve ruhlarında aydınlığı ve nurlandırmayı icat etmektir. Dik kafalı nefisleri kontrol ve zalimliğe, zulme ve inhirafa karşı koymaktır. Kurandaki konuların dağınıklığının delili kuranın, asaleti muhtevaya ve ibret verici konulara vermesi, insanı ve toplumu yapılandırmaya ...
  • Senetleri sahih olan Mütevatir-i Lafzi, Mütevatir-i Manevi ve Mütevatir-i İcmali hadis çeşitlerinin kuralı nedir?
    15900 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2011/03/03
    Şii alimleri, bir haberin her tabakasında ki senet silsilesinde ravilerin sayısı ilime neden olacak ve rivayetin Masum’un (a.s) söylediğine yakin haddine ulaştıracak habere mütevatir hadis demekteler. Her tabakada yerine göre kişilerin sayısını farklı saymış ve ravilerin sayısı hakkında belli bir sayı belirtmemişlerdir. Onlara göre ölçü sözün Masumdan çıktığını ...
  • Dini mektep ve nizamlarla dini olmayanların arasında ne gibi ayrıcalıklar vardır?
    7258 Teorik Ahlak 2012/05/12
    İlk önce şunu hatırlatmamız gerekmektedir ki; İslam dini ve tahrif olmamış diğer semavi dinler arasındaki asli benzerlik, yeryüzünde tevhidin istikrarı ve Allah’a ibadet etme ve insanların kulluktan uzaklaştırma ve Allah’tan başkasına ibadet etmektir; Nitekim Kur’an’-ı Kerim’de şöyle buyurmaktadır: “Andolsun biz, her ümmete, “Allah’a kulluk edin, tâğûttan kaçının” ...
  • Acaba Mütalaada başarılı olmak ve daha iyi öğrenmek için Kur’an-ı Kerimden bir ayet veya bir dua var mıdır?
    11238 Pratik Ahlak 2010/01/16
    Mütalaa etmek, bir şey üzerinde onu anlamak ve öğrenmek için yoğunlaşmak ve düşünmektir. Bu yüzden bu özelliği taşımayan her okuma mütalaa değildir. Bir Mütalaanın faydalı ve verimli olması için diğer işler gibi özel şartların hazırlanmasına ihtiyacı vardır.
  • Şia mezhebinde namazın sırları ve felsefesi nedir?
    10034 Hukuk ve Şer’I Hükümler Felsefesi 2012/05/16
    Şüphesiz ilahi hükümlerin tümünün felsefe ve delili vardır, ama ilahi hüküm ve buyrukların tümünün delillerini bulmamız gerekli değildir. Müslümanlar vahiy mesajı karşısında teslim olmalıdır. Bu teslim ve kabul etme psikolojisi insanın kemalidir ve esasen bazı buyruklar teslim ve kulluk ruhunu sınamak içindir. Ama bununla birlikte Kur’an defalarca ...
  • Akika kurbanının şartları ve sünnetleri nelerdir?
    10594 Pratik Ahlak 2019/11/10
    Akika: Yeni doğan çocuğun doğumunun yedinci günü belalardan korunması için bir koyunun veya kurban etmeye salahiyeti olan bir hayvanın kurban edilmesidir.Kurban kesmek yerine para bağışlanması akika yerine geçmez. Münasip olan kız çocuğuna dişi, erkek çocuğuna ise erkek koyunun kurban edilmesidir. Eğer mümkün değilse dişi ...
  • Neden İmam Hüseyin (a.s) Muaviye’nin döneminde kıyam etmedi?
    13678 Masumların Siresi 2010/04/07
    İmam Hüseyin’in (a.s) Muaviye’nin döneminde kıyam etmemesinin sebebi hakkında şunları söyleyebiliriz:1- İmam (a.s) kardeşi ve imamı olan İmam Hasan’ın (a.s) hayatı döneminde Muaviye’yle yaptığı anlaşmaya gösterdiği saygı ve Muaviye’nin de böyle bir anlaşmaya göstermelik olarak yaptığı saygıdan dolayı.2- ...
  • Tabiatı doğru bir şekilde kullanmanın yolu nedir?
    6333 Pratik Ahlak 2012/02/04
    İslam, başka mektepler gibi insanın ihtiyaçlarına tek bir açıdan bakmamış, tek maddi yönüne veya tek manevi yönüne odaklanmamış, aksine orta yolu tutmuştur. İlahi nimetleri doğru bir şekilde kullanmak, maneviyatla ve ahiretle çelişmediği gibi insanın saadet yolunda ilerlemesini de sağlar. ...
  • Bütün peygamberlerin kitabı var mıydı? Vardıysa Hz. Nuh’un kitabının adı nedir?
    29340 Eski Kelam İlmi 2012/05/15
    Kur’an-ı Kerim’de ve hadislerde Hz. Nuh’un kitabının olduğuna dair bir şey gelmemiştir. Ama ‘Andolsun ki biz, peygamberlerimizi, apaçık delillerle gönderdik ve insanlar adaleti ayakta tutsunlar diye onlarla beraber kitap ve terazi de indirdik...’ ayetinden bütün peygamberlerin kitap sahibi olduğu anlaşılsa da bazı rivayetlerde bu ayet değişik şekillerde ...
  • Farz namazların kazaları yerine sünnet namazları kılınabilir mi?
    7489 Kaza Namazı Ve Kiralık Namaz 2012/10/01
    İmam Humeyni (r.a) benzeri bir soruya yanıtta şöyle buyurmuştur: Geçmiş farz namazların kazası farzdır ve sünnet namazlarını kılmayla bir çelişki arz etmez. Lakin sünnet namazı, farz namazın kazasının yerini almaz.[1] Bundan dolayı her ne kadar sünnet namazları birçok fazilete sahip olsa da sizin kaza ...

En Çok Okunanlar