Gelişmiş Arama
Ziyaret
9570
Güncellenme Tarihi: 2008/05/04
Soru Özeti
İslam Peygamberinin Kaç kızı var idi?
Soru
: İslam Peygamberinin (s.a.a) kızları sayısı hakkında tarihte farklı görüşler var olmaktadır; bazıları dört kızı var idi, bazıları sadece Hz. Zehra Onun Kızıdır demişlerdir. Lütfen tarihsel senetlerini zikir ederek bilgi veriniz.
Kısa Cevap
Araştırmacılar bu mesele hakkında ihtilafa sahiptirler. Alleme Cafer Murtaza Amuli bunlardan birisidir: “Es-Sahihu Mines – Sire” adlı kendi kitabından bu konuya değinmiş ve konuyla ilgili “peygamberlerin Kızları veya Üveyleri” adı altında müstakil bir kitap yazmıştır. Ona müracaat edebilirsiniz. Her halükarda kendisi şuna inanıyor: peygamberin (s.a.a.) sadece bir kızı var idi. o da hazreti Fatima’dir.
Ama ehli sünnetin tarihi kaynaklarında peygamber (s.a.a) için dört kız çocuk zikir edilmiştir. Şu dört kız şunlardan ibarettir: Zeynep, Rukiye, Ümmü Gülsüm ve Fatimetu’z-Zehra’dir. Hepsinin de hazreti Hatice’nin kızları olduğunu savunmuşlardır.
 
Ayrıntılı Cevap
Araştırmacılar bu mesele hakkında ihtilafa sahiptirler. Alleme Cafer Murtaza Amuli bunlardan birisidir: “Es-Sahihu Mines – Sire” adlı kendi kitabında bu konuya değinmiş ve konuyla ilgili “peygamberlerin (s.a.a) Kızları veya Üveyleri” adı altında müstakil bir kitap yazmıştır. Ona müracaat edebilirsiniz. O, bu meseleyi geniş ve bütün cihetleriyle ele alıp inceledikten sonra şu neticeyi alıyor: Geçmiş konulardan anlaşılıyor ki Osman’ın kendisiyle evlendiği Rukiye Peygamberin (s.a.a.) kızı değildir. O şöyle diyor: Eğer tarihsel rivayetler üzerinde dikkatli bir şekilde hüküm edersek (Peygamberin Hatice’den dört kız olduğu farzını kabulüne göre) onların küçüklükte dünyadan gittiğini ve hiç kimseyle evlenmediğini söylememiz gerekir. Eğer Osman Rukiye ve daha sonra Ümmü Gülsüm ile evlenmiş ise bunların peygamberin (s.a.a.) kızları değil belki Osman’ın hanımı olan bu bayanların, peygamberin biset’ten önce dünyaya gelmiş ve vefat etmiş kızlarıyla isim benzerliği vardır. Bu durum bir çoğunu hataya sürüklemiş veya bazılarının, Osman’ın iki hanımı peygamberin (s.a.a.) Rukiye ve Ümmi Gülsüm ismindeki kızlarıdır demelerine neden olmuştur. Osman’ın iki hanımı Peygamberin üvey kızları olmasından dolayı bu şüphenin tekit edilmesine neden olmuş de olabilirler. Zira Araplar arasında bir kimsenin üvey kızlarını söz konusu şahsın kızları olarak sayılması meşhur bir gelenektir.[1]   
Ama ehli sünnet kaynaklarında peygamber (s.a.a.) için dört kız zikir edilmiştir.[2][3] 
Kızların İsmi;
Peygamberin büyük kızının ismi Zeynep ve en küçüğünün ismi Fatime (a.s.) ve ortanca kızlarının ismi sırasıyla Rukiye ve ümmi Gülsümdür.[4] 
Kızların Annesi:
Ehli sünnetin tarihi kaynak kitapları Peygamberin (s.a.a.) tüm kızlarının annesi Hatice olduğunu zikrediyorlar.[5]
Peygamberin (s.a.a.) Kızlarının Kocaları:
Zeynep’in Kocası Ebul As’tir.[6] Rukiye’nin ilk kocası Utbe b. Ebu Lehep idi daha onunla zifafa girmeden boşuyor. Rukiye Utbe’den sonra Affan’ın oğlu Osman ile evlendiriliyor. Ümmi Külsümün Kocası Osman idi Rukiye’nin vefatından sonra Osman’la evlendiriliyor.[7]
Peygamberin Üvey Kızları:   
 
Arapça dilinde üvey anneye Rebibe denilmektedir. Rabibe bir önceki kocadan doğan kıza denilmektedir.
1-Dürreh Ebu Selemenin kızı,[8]
2-Ümmi Gülsüm Ebu Seleme’nin kızı,[9]
3-Habibe Abdullah b. Cahş’in kızı,[10]
4-Zeynep Abdullah (Ebi Seleme) kızı.  
 

[1] “benatu’n-Nebi em Rebaibuhu” “el-Lemesetu’l-Ehire” adı altında.
[2] 1891. Sorusundan iktibas edilmiş (sayt: 2319)
[3] Yusuf b. Abdullah b. Muhammed, ibni Ebu Bekir, “el-İstiab, baskı 1, 1412; Ahamet b. Ali, ibni Hacer, “el-İsabe”, baskı 1, Beyrut:darul-Kütbul İlmiye, 1415,  c. 4, s. 4, 1818,c. 8, s. 138.
[4] “İstiab”, 4/1818; “el-İsabe”, 8/138; Muhammed b. Sad bini Munii Haşemi, “et-Tabakatül-Kubra”, Beyrut: Derul-Kütubul – İlmiye, 1410, c. 8, s. 174.
[5]  “İstiab”, 4/1818; “et-Tabakatül-Kubra”, , c. 8, s. 174.
[6] Harudin ez-Zerkeli, “el-Alamu el-Vera”, c. 5, s. 176.
[7] “et-Tabakatül-Kubra”, , c. 8, s. 174
[8] “İstiab”, 4/1835; Takiyuddin Ahmet b.Ali elMekrizi, “İmtaul-Esmai”, baskı, 1, Beyrut: “darul-Kütübül İlmiye, 1420, c. 6, s. 110.
[9] “İstiab”, 4/1953.
[10] “El-Alam”, baskı 8, Berut:Darul – İlm lilmlayin, 1989, c. 3, s. 66.
Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Hangi ayet tevhidin kısımlarını içermektedir? Tevhidin kısımları nelerdir?
    16882 Eski Kelam İlmi 2011/08/14
     Tevhit konusu, Kuranî ve dinî kavramlar içinde en derin ve geniş konulardandır. Çünkü tevhidin çeşitleri ve mertebeleri vardır. Bu yüzden Kuran’da tevhit konusu birçok sure ve ayette genişçe ve derin olarak işlenmiştir. Kuran’ın bu üslup ve tarzı temel kavramlardadır. Bugün bu üslup, Kuran’ın konusal ...
  • Genetik düzeltmenin hükmü ve bu yöntemle dünyaya gelen çocuğun hükmü nedir?
    7251 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/07/11
    Genetik düzeltmeler yapmanın birçok çeşidi söz konusudur bu yüzden tabii olarak hükümleri de farklıdır.Ancak genel olarak söylemek gerekir ki genetik düzeltme karı kocanın (eşlerin) sperm ve yumurtalığı üzerinde yapılır ve maksat dünyaya gelecek çocuğun genler ve kalıtımla geçen hastalıklara karşı bağışıklık kazanması olursa ...
  • Niçin bizim mektepte imamlık makamı babadan oğla irsi olarak geçmektedir?
    8827 Eski Kelam İlmi 2010/10/05
    İmamet makamı masum olmak ve bol ilim gibi vasıflara sahip olan kişiye verilir. Bu vasıflara kimin sahip olduğunu yalnız Allah Teala bilir. Bu yüzden imamlar dünyaya gelmeden önce onların isimleri ve özellikleri Allah tarafından Peygambere bildirilmiştir. Ama imamlık veya peygamberlik makamının gereken liyakati taşıdığı için önceki peygamberin soyunda yer ...
  • Acaba İmam Hüseyin(a.s) bir hadisinde, Arap ve Acem arasında fark koymuş ve Acemleri kınamış mıdır?
    9935 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2010/09/04
    Dile getirdiğiniz rivayet Ebu Ebdillah (a.s)'dandır. Yani İmam Sadık (a.s)'tan, İmam Hüseyin (a.s)'den değildir. Şöyle buyurmuşlardır: “Biz Kureyşteniz ve bizim Şialarımız da Araptırlar, acem değil”. Bu rivayetin zahir anlamı dikkate alındığında Arap, acem ve Kureyş'ten maksat bilinen meşhur ırklardır. Ama bu rivayet senet açısından zayıftır. ...
  • Müslüman kadınlar camiasından ilmi havzalarda içtihat derecesine ulaşanlar var mı?
    10122 تاريخ بزرگان 2010/06/08
    İslam’ın ilime önem vermesi ve ilimi kadın erkek herkese farz kılması sonucu bazı kadınlar ilim öğrenimine iştigal edip sonunda içtihat derecesine ulaşmışlardır.Örneğin, H. K. 1403 yılında vefat etmiş olan Bayan Müçtehit Emin ve şimdi kadınların ilmi havzalarının değerli üstatlarından ...
  • Ailenin duyarsılığından dolayı tutumadığım oruçları kaza etmek zorunda mıyım?
    5608 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/12/14
    Hz. Ayetullahi’l-uzma Sistaninin (allah yüce gölgesini dahada uaztsın) defteri:Eğer itminanla orucun vacip olmadığına inanarak oruç tutmamışsa (kefaret yoktur ve) kaza yeterlidir.Hz. Ayetullahi’l-uzma Mekarım-i Şirazinin (allah yüce gölgesini dahada uaztsın) defteri:Namaz ve oruçları tedrici bir şekilde kaza ediniz. Kefaretin ile ilgili (niteliği hakkında) tevzihu’l-mesailimizdeki 1301-1402 numaralı meselelerdeki ...
  • Ağzı temizleyen maddelerin içinde genellikle az miktarda alkol bulunur. Bunun hükmü nedir?
    6519 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/06/12
    Sarhoş edici[1] sıvılardan olup olmadığı belli olmayan alkoller temiz hükmündedirler. Onların karıştırıldığı sıvıların alınıp satılması ve kullanılmasının herhangi bir sakıncası yoktur.[2]
  • Ahmet ismi İncil’in neresinde gelmiştir?
    27338 Eski Kelam İlmi 2011/11/12
    Bu konuda dikkat edilmesi gereken önemli nokta şudur: Kur’an, İncil’de İslam Peygamber’inin (s.a.a) müjdeleyici olduğunu söylüyorsa, tahrif edilmiş İncil’i değil, Hz. İsa’nın (a.s) getirdiği incili kastetmektedir. Elbette tahrif edilmiş hali hazırdaki İncil’de de, bu meseleye işaret edilmesi dikkate değer bir konudur.Hz. Mesih (a.s), “Farkilit”ın geleceği müjdesini vermişti. Bu kelime ...
  • el-Muttali ve el-Mulakkan sıfatlar kemaliye mi yoksa veya cemaliye sıfatlardan mıdırlar?
    7183 Eski Kelam İlmi 2012/05/15
    İster Allah’ın lütfunu, ister kahrını vs. yansıtsın bir sıfatın Allah’ta olduğunu ispat eden bütün sübuti sıfatlar kelam ilminde cemal sıfatları diye bilinmekte ve varlık açısından aralarında herhangi bir fark yoktur. Soruda gelen el-Muttali (Telkin edici) ve el-Mulakkan (Bilen)’da bunlardandır. ...
  • Şia imamlarının Son Peygamber Hz. Muhammed dışında diğer peygamberlerden daha faziletli ve üstün oluşunun sebebi nedir?
    17757 Eski Kelam İlmi 2010/10/05
    Bizim dini öğretilerimizde geldiğine göre Hz. Muhammed dışında hiçbir peygamber, peygamberlik vasfı dışında imamlardan üstün değildir.Yine bazı hadislere göre ism-i azam 73 harften ibarettir ki önceki peygamberler bu harflerin hepsine vakıf değildiler. Örneğin Hz. İbrahim'e yalnız sekiz harf verilmiştir ancak İslam Peygamberi Hz. Muhammed (s.a.a)'e 72 harf verilmiştir ...

En Çok Okunanlar