Gelişmiş Arama
Ziyaret
16010
Güncellenme Tarihi: 2011/03/03
Soru Özeti
Rüku ve secde de Peygamber’e (s.a.a) ve Ehl-i Beyt’ine salavat getirmenin fazileti var mıdır?
Soru
Rüku ve secde de Peygamber’e (s.a.a) ve Ehl-i Beyt’ine salavat getirmenin ne gibi fazileti vardır?
Kısa Cevap

Peygamber’e (s.a.a) salavat getirmek çok mübarek ve azametli bir zikirdir. Her durum ve zamanda bu zikiri söylemek sevaptır. Namazda ise müekked müstehaplardandır. Ancak teşehhüdde farzdır. Allah, Kur’an’da müminlere şöyle buyuruyor: ‘Şüphesiz Allah ve melekleri Peygambere salavat getirir; ey inananlar, siz de ona salavat getirin...’ Bu yüzden salavatın fazileti rüku ve secdede ki salavatları da kapsamaktadır. Bir rivayette İmam Bakır (a.s) şöyle buyuruyor: ‘Kim namazının rüku, secde ve kıyamında Muhammed’e ve Âlî’ne salavat getirirse Allah onun sevabını rüku, secde ve kıyamının sevabı gibi (amel defterine) yazar.’ Bu yüzden denilebilir ki, salavat hakkında söylenen faziletler genel olduğu için, bu faziletler bütün salavatlarda olduğu gibi, rukü ve secde içinde geçerlidir. Ayrıca salavatın namazın bir parçası ve namazın kemaline neden olduğunu söyleyen rivayetlerde vardır.

Ayrıntılı Cevap

Salavatın önemini anlamak için Allah-u Teala’nın Kur’an’da buyurduğu şu ayet yeterlidir: ‘Şüphe yok ki Allah ve melekleri, Peygambere salavat getirir; ey inananlar, siz de ona salavat getirin, tam teslim olarak da selam verin.’[1] Ayetten salavatın azamet ve önemi güzel bir şekilde anlaşılmaktadır.

Yine bu zikrin fazileti ve şekli hakkında bir çok rivayet vardır. Peygamberimiz (s.a.a) şöyle buyuruyor: ‘Sizin bana salavat getirmeniz dileklerinizin yerine gelmesine neden olur, Allah’ı sizden razı eder ve amellerinizi temizler.’[2] Başka bir rivayette şöyle buyuruyor: ‘Miraç gecesinde bir melek şöyle diyordu: Ben yağmur damlalarının hesabını yapabiliyorum, ama salavatın sevabını hesap edemiyorum.’[3] İmam Hasan (a.s) şöyle buyuruyor: ‘Kalp paslanır; bu pas salavatla giderilir ve nurlanır.’[4] İmam Hasan Askeri’de (a.s) salavatı müminin en değerli amellerinden olduğunu buyurmuştur.[5] Bu alandaki Ehl-i Beyt kaynaklı hadislerin yanı sıra Ehl-i Sünnet’in kitaplarında da salavatın farz olduğuna dair rivayetler az değildir. Örneğin meşhur bir rivayette Aişe (Peygamberden) şöyle naklediyor: ‘Namaz taharetsiz olarak ve bana selam gönderilmeden kabul olmaz.’

Rivayetlerde namazda salavat getirmenin namazın bir parçası olduğu ve namazın kamil olmasına neden olduğu belirtilmiştir. İmam Sadık (a.s) şöyle buyuruyor: ‘Salavat namazın kamil olmasına neden olur.’[6]

İmam Bakır (a.s) rüku ve secdelerdeki salavatlar hakkında şöyle buyurmaktadır: ‘Kim namazının rüku, secde ve kıyamında Muhammed’e ve Âlî’ne salavat getirirse Allah onun sevabını rüku, secde ve kıyamının sevabı gibi (amel defterine) yazar.’[7] Aynı şekilde namazda salavat getirmenin salih amellerin ağırlaşmasına neden olacağı belirtilmiştir.[8] Yine İmam Sadık (a.s) şöyle buyuruyor: ‘Namazında Muhammed ve Âlî’ne salavat getirmeyen kimseyi o namaz cennete götürmez.’[9]

Ancak salavattan maksat rivayetlerde şekli belirtilen tam salavattır. Tam salavat yani içinde Âlî kelimeside geçen salavattır (Allahumme Salli Ala Muhammedin ve Âlî Muhammed).’[10]

Şii fakihler salavat hakkında şöyle buyurmuşlardır: ‘(Namazda) Birinci ve ikinci teşehhüdlerde Peygambere ve Âlî’ne salavat getirmek farzdır. Diğer yerlerde ise müstehaptır.

Ehl-i Sünnet fakihlerinden Şafii ise onun ikinci teşehhüdde farz olduğunu söylüyor. Bu yüzden namazda, özellikle rüku ve secdede ve namazın dışındaki durumlarda salavat getirmek müekked müstehaplardandır.[11]   

Dolayısıyla salavatın sayısız fayda ve bereketi rüku ve secdeyi de kapsamaktadır.



[1] -Ahzap/56.

[2] -Ali Hamsai Kazvini, Salavat: Kilid-i Halli Müşkülat, s.25, 92. Baskı, Neşr-i Cemal, Cemal el-Usbu’, s.241’den nakledilmiştir.

[3]-Muhaddis-i Nuri, Müstedrek-ul Vesail, c.5, s.355, Salavat: Kilid-i Halli Müşkülat, s.24’ten nakledilmiştir.

[4] -Şeyh Hürr Amuli, Vesail-uş Şia, c.4, s.1216.

[5] -Muhammed Taki Meclisi, Bihar-ul Envar, c.91, s.62.

[6] -Şeyh Saduk, Men La Yahduruh-ul Fakih, c.2, s.183.

[7] -Kuleyni, Usul-u Kafi, c.3, s.324.

[8] -Kuleyni, a.g.e. c.2, s.494, , Bab-ı Salavat Ber Peygamber (s.a.a), Dar-ul Kütüb-ül İsmailiyye, h.k.1365, Tahran

[9] -Kuleyni, a.g.e. c.2, s.495.

[10] -Vesail-uş Şia, c.7, s.203.

[11] -Nasır Mekarim Şirazi, Tefsir-i Nümune, c.17, s.421, (Ayetullah Mekarim’in ilmi risalesi, 100. mesele, namazın takibatı bölümü).

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Lütfen Hz. Yusuf kıssasındaki önemli noktaları açıklar mısınız?
    45081 Masumların Siresi 2010/11/08
    Kur’an’daki en güzel kıssa olarak nitelendirilen Hz. Yusuf (a.s) kıssası ders, ibret ve şahsi, ahlakî, içtimai ve ailevî erdemleri içermektedir. Bu erdemlerden bazıları şunlardır: 1. İnsanları Allah’a doğru çağırma yolunda Peygamberlerin ifa ettikleri rolü ve çektikleri sıkıntıyı tanımak
  • Mü’minun Suresinin 101. Ayeti ile Saffat surenin 27 ve 50. ayetleri arasında var olan çelişkiyi nasıl bertaraf ediyorsunuz?
    8956 Tefsir 2012/06/10
    Genel anlamda kuranı kerim ayetleri arasında ve özel anlamda soruda zikredilen ayetler arasında çelişki ve tezat bulunmamaktadır. Zira “o günde hiç kimse başka bir kimseden sual etmez ve yârdim dilemez” şeklindeki ayetler, dirilmenin ilk merhalesine işaret etmektedir. Bu da o günün çok dehşetli bir gün ve o ...
  • Hz. Abbas su getirirken hangi şiiri okudu?
    15574 Büyük Şahsiyetlerin Siresi 2011/12/20
    Eskiden savaşçılar savaşlarda kendi safındakilere moral vermek, düşmanların da moralini bozmak için şiarlar verir, kahramanlık şiirleri okurlardı. İmam Hüseyin (a.s) ve ashabı da aşura günü anlamlı ve etkili şiarlar verir, kahramanlık şiirleri okurlardı. İmamın (a.s) değerli kardeşi Hz. Ebulfazl Abbas da aşura gününde güzel ve eşsiz şiirler ...
  • 'Her gün Aşuradır, her yer Kerbela' sözü bir hadis midir? Hadis ise senet ve itibarı ne ölçüdedir?
    11651 Masumların Siresi 2009/02/22
    Hadis kitaplarında 'Her gün Aşuradır, her yer Kerbela' sözünün Masumlara (a.s) ait olduğuna dair bir delile rastlamadık. Ancak bu söz Kerbela olayı hedef ve maksadını ifade etmek yönünden güzel bir anlamı ifade eden anlamlı mesajlar içeren bir sözdür. Zira İmam Mehdi (a.s) zuhur edip zalimlerin kökünü ...
  • Bir insan Cuma gecesi veya günü ölürse, her zaman için kabir baskısından güvende olur, diye söylenen söz doğru mudur?
    10870 Eski Kelam İlmi 2012/01/18
    Hafta içinde Cuma gecesi ve gününün özel bir üstünlük ve değeri vardır ve bunlardan birisi şudur: Eğer mümin bir insan bu vakitte dünyadan göçerse, onun bereket ve değeriyle kabir ve berzah âlemindeki bazı sorun ve hadiseler ondan uzak kılınır. Peygamber-i Ekrem’den (s.a.a) şöyle rivayet edilmiştir: Cuma, günlerin efendisidir ve ...
  • Neden Allah cennetin çoğunu maddi hususlar ile nitelemiştir?
    6922 Eski Kelam İlmi 2012/05/27
    Kur’an-ı Kerim’de cennet ve cehennem hem maddi özellikler ve hem de ruhani ve manevi özellikler ile betimlenmiştir. Maddi nimetler ile nitelemek, birçok insanın manevi ve ruhani nitelemeler aracılığıyla bilgi edinmesinin zor ve hatta imkânsız olması nedeniyledir. Zira insanların zihni daha çok maddi konulara alışıktır ve bu nedenden ...
  • Evrendeki boylamsal silsileyi açıklar mısınız?
    7155 İslam Felsefesi 2010/09/22
    Meşa, İşrak ve Aşkın Hikmet ekolü taraftarı dâhil tüm ilahî bilgeler “bir kaidesi” esasınca şöyle demektedir: Yüce Allah yalın ve birdir. Hakeza bir cihete sahiptir. Bu nedenle yaratılış evreni ve birçok sonucun bir ve yalın olan ilahî zattan sadır olması muhaldir. Bundan dolayı bilgeler akıllar ...
  • İmam Hüseyin’in (a.s) kıyamında şehitlerden kaç tanesi Allah Resulü’nün (s.a.a) ashabındandı?
    7876 Büyük Şahsiyetlerin Siresi 2012/08/26
    Son Aşura araştırmacıları arasında ve yaptıkları tahkikat sonucu, İmam Hüseyin’in (a.s) yarenleri arasında beş kişinin Peygamber’in (s.a.a) ashabından olduğu ve Aşura kıyamında şahadete eriştikleri meşhurdur. Bu beş kişi şunlardır: Enes b. Haris, Hani b. Urve, Müslim b. Evsece, Habip ibni Mezahir ve Abdullah b. Yektar ...
  • Pak ve tertemiz olan ehlibeyt İmamlarının (a.s.) kabirleri hangi şehirlerdedir?
    13840 تاريخ بزرگان 2011/09/21
    Pak ve tertemiz olan ehlibeyt İmamlarının (a.s.) kabirleri aşağıdaki Şehir ve Ülkelerdedir:1-  İmam Ali’nin (a.s.) mübarek kabri Irak’ın Necef şehrinde.
  • Niçin bir erkeğin şahitliği iki kadının şahitliği ile eşittir?
    21658 Hukuk ve Şer’I Hükümler Felsefesi 2009/07/04
    Yüce Allah tarafında insanlar için belirlenen kanunlar yaratılış âlemi, evrenin gerçekleri ve insanın yaratılışı ile uyum içindedir. Kadının yaratılışı erkeğin yaratılış ve yapısı ile farklı olduğu için Bu iki varlığın görev ve hükümleri de farklıdır. Bu görevlerden biri mahkemede şahitlik yapmaktır Bu görev hislerin etkisinde kalınmadan ve ...

En Çok Okunanlar