Gelişmiş Arama
Ziyaret
6711
Güncellenme Tarihi: 2009/01/01
Soru Özeti
Eğer anlaşma sonrasında, taraflardan biri zorlandığı yahut mecbur bırakıldığı iddiasında bulunursa, bu iddia akdin sıhhatinde etkili midir?
Soru
Eğer anlaşma sonrasında, taraflardan biri zorlandığı yahut mecbur bırakıldığı iddiasında bulunursa, bu iddia akdin sıhhatinde etkili midir?
Kısa Cevap

Bu gibi durumlarda akdin sahih olduğu iddiasında bulunanın sözü önceliklidir, fakat bu şahıs yemin de etmelidir. Zorlandığı yahut mecbur bırakıldığı iddiasında bulunan ise delil getirmek zorundadır.

Ayrıntılı Cevap

Bu durum birkaç şekilde düşünülebilir:

1- Taraflardan biri zorlama ve mecburluğu iddia eder, diğer taraf ise bunu inkâr eder.

2- Diğer taraf da zorlama ve mecbur bırakılmanın olduğunu kabul eder.

3- Diğer taraf bu iddia karşısında sessiz kalır ve hiçbir açıklamada bulunmayarak "bilmiyorum" der.

Birinci durumda; mecburluk ve zorlamanın olmadığını söyleyenin sözü önceliklidir. Zira bu "Asaletu's-Sihhe" kaidesiyle uygundur, bu kaideye göre Müslüman'ın yapmış olduğu işi sahih olarak kabul etmek gerekir. Şimdi her iki taraf da anlaşmanın gerçekleştiğini kabul etmekte; ama taraflardan biri bu anlaşmanın sahih olduğunu diğeri ise batıl olduğunu söylemektedir. Bu durumda fıkhi kaide gereğince anlaşma doğrudur ve hiçbir şekilde zorlama, mecbur bırakma söz konusu değildir.[1]  Ama eğer mecburluk iddiasında bulunan; bu anlaşmanın kendisine zorla yaptırıldığına dair açık delil ve beyine (iki adil şahit) getirirse o zaman durum değişir.

Bu konunun hükmü usul ve fıkıh ilminde bu daldaki âlimler tarafından geniş bir şekilde işlenmiştir. Fıkıh kitaplarına baktığımızda bunun örneklerine rastlamaktayız. Örneğin Muhakkik-i Hilli Şeraiü'l-İslam kitabında alışverişte bulunanların anlaşmazlığa düşmeleri hakkında şunları yazmaktadır:

الرابعه: اذا قال بعتک بعبد، فقال بل بحر. او بخل، فقال بل بخمر. او قال: فسخت قبل التفرق، و انکر الاخر، فالقول، قول من یدعی صحة العقد مع یمینه و علی الاخر البینة "

“Eğer bir taraf sirke karşılığında sana sattım der diğeri içki karşılığında sattın derse, biri anlaşmayı ayrılmadan önce bozdum der diğeri bunu inkar ederse anlaşmanın doğru olarak gerçekleştiğini iddia eden tarafın sözü yemin etmesiyle geçerlidir; diğer taraf sözünü ispatlamak için iki adil şahit getirmelidir. (aksi takdirde sözü geçerli olmaz)” [2]

Fıkıh alanında yazılmış en önemli eserlerin başında gelen Cevahir kitabının yazarı ise şöyle diyor:

" بلاخلاف معتد به اجده... و لااشکال فی جریانها (اصالة الصحة) کما هو واضح بادنی تامل "

Bu konuda kayda değer bir ihtilaf da söz konusu değildir. Şüphesiz “Asaletus’sihha’ya” başvurulur. Nitekim az bir incelemeyle bu konu açıklık kazanır.” [3]

İkinci durumda; Hüküm bellidir, her iki taraf da yapılan anlaşmada bir zorlama yahut mecbur bırakılmanın olduğunu kabul ederse; anlaşmanın hiçbir değeri yoktur. İslami hükümlere göre de zorlayan ve mecbur bırakan kimse için cezai yaptırımlar uygulanır. İslami ceza kanunun 22. Maddesi ve 668. Fırkasında şu kanun geçmektedir:

"Kim zorla, baskı ile yahut tehdit etme suretiyle, başka birisini imza atmaya, mühürlemeye, bir şeyi yazmaya mecbur ederse veya onda bulunan senet, yazı yahut ona bırakılan bir şeyi zorla alırsa bu suç karşısında bu işi yapan; üç aydan iki yıla kadar hapis cezası ve 74 adet kırbaç cezasına çarptırılır."[4]

Üçüncü durum; bunun birçok çeşidi ve kısımları bulunmaktadır, bu konuda geniş bilgi edinmek için imam Humeyni'nin (r.a) yazmış olduğu Tehrirü'l-Vesile kitabına bakabilirsiniz.[5]



[1] Elbette anlaşmanın sahih olduğu iddiasında bulunanın lehine karar vermek için sadece onun bu iddiası yeterli değildir, ayrıca kendisinin yemin etmesi gerekmektedir.

[2] Şeraiu'l-İslam, s:287, 288.

[3] Cevahiru'l-Kelam, c:23,s:194- 198.

[4] Gulamrıza Hucceti Eşrefi, Mecmue-i Kâmil-i Kavanin ve Mukarreratı Cezai.

[5] İmam Humeyni, Tehrirül Vesile, c:2,s: 338- 384.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Allah’ın yeryüzü ve gökyüzündeki kudret nişaneleri nelerdir?
    15244 Eski Kelam İlmi 2010/08/22
    Gökyüzü, yeryüzü, onlarda yer alan ve evrende olan her şey tümüyle Allah’ın kudret nişaneleridir. Bu nişaneler hiç kimsenin tümünü saymaya güç yetiremeyeceği kadar çoktur. Kur’an-ı Kerim defalarca inanları bu ayetleri görmeye davet etmiştir. Galaksiler, sistemler ve onlarda bulunan gezegen ve enteresan oluşumlar, çarpışmalar, ...
  • Müslüman olmayan birisinin kesmiş olduğu hayvandan yararlanıla bilinir mi?
    10175 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/05/13
    Ehl-i Beyt mektebinin fakihlerine göre, İslamî usullere göre kesilmemiş olan hayvanların etleri mundar (leş) hükmündedir. Bu hayvanların etleri haramdır ve yenmesi de caiz değildir. ...
  • Necis bir yerde yatmak bedeni necis eder mi?
    22414 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/12/19
    Eğer temiz bir şey necis bir şeye değerse ve onların her ikisi veya sadece biri ıslaklığını diğerine sirayet ettirecek şekilde ıslak olursa, temiz şey necis olur. Eğer ıslaklık diğer şeye ulaşmayacak kadar az olursa, temiz olan şey necis olmaz.[1]
  • Günümüz dünyasında kanaatın ölçüsü nedir? Orta halli ve kanaata dayalı bir yaşam nasıl olmalıdır?
    11225 Eski Kelam İlmi 2012/04/15
    Değerli okuycumuz, Yazdığınız şeyler dini öğretilerde maddi ve geçim konularında bir tür tezat ve ikilemin olduğu yönünde olduğundan bize hatırlatma olması, sizin de şüphelerinizin giderilmesi için aşağıda İslamın fakirlik ve zenginlik meselesindeki görüşünü özetle ele alacağız. 1- Bildiğiniz üzere İslam tam ve kapsamlı ...
  • Gaybet döneminde ilahi velayet makamı kime aittir?
    10120 Eski Kelam İlmi 2010/04/07
    Gaybet ve Huzur döneminde ilahi teşrii velayet Masum İmam (a.s) tarafından uygulanır. Bu da ya doğrudan masumun kendisi tarafından ya da İmam tarafından belirlenen fakihler tarafından gerçekleşir. Çünkü Allah’ın itaati bize gerekli olduğundan Allah’ın velisinin itaati de Allah’ın itaati sayıldığından o da bize farzdır. Masum İmam’ın ister gaybet ...
  • İlahi yaşam nasıl bir yaşamdır? Şu andaki yaşamla bir tezaddı var mı?
    8082 Pratik Ahlak 2012/01/05
    Kur’an’a baksak ve ‘’Neden yaratıldık? sorusunu ona sorsak şu cevabı verecektir: ‘Ben, cinleri ve insanları, sadece bana kulluk etsinler diye yarattım.’ İbadet nedir? İbadet yani Allah’a kulluk etmektir. Yani yaptığımız bütün işler, hatta yemek içmek gibi günlük ve çok normal işlerimiz bile ilahi ve ibadi ...
  • Kur'an-i Kerim "Açık kitap nazil ettik. Bu ayetteki açık kelimesinden maksat nedir?
    9466 Tefsir 2011/07/23
    Açık (mübin) Kur'an'ın bir sıfatıdır. Kur'an'ı bu şekilde vasıflandırmakla onu halka daha fazla tanıtmayı hedef almaktadır. Onun diğer semavi olan ve olmayan kitaplara olan üstünlüğünü açıklıyor. Çünkü hiçbir kitabın emir ve programları Kur'an gibi açık değildir.Kur'an'da sürekli çeşitli ayetlerde bu Kur'an'ı nazil ettiğini açıklaması hidayet nimetini insanlara hatırlatmak içindir.
  • Kehf suresinin Muhtevası ve okumasının fazileti nedir?
    55601 Tefsir 2012/04/19
    Kehf suresi kuranı kerimin diğer sureleri gibi faziletlere ve birçok nitelik ve özelliklere haizdir. Bu yücelik ve faziletler peygamberden (s.a.a.) ve İmamlardan (a.s.) nakledilen birçok rivayetlerde beyan edilmiştir. Peygamberden (s.a.a.) nakledilen bir rivayette şöyle denilmektedir: Bu sure nazil olduğunda yetmiş bin melek onunla birlikte imiştir. Her kim ...
  • Ehlisünnetten olan bir bayanın Şia bir kimseyle evlenmesinin hükmü nasıl ve onlardan doğan çocuklar kime aittir?
    8853 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/08/30
    Değerli taklidi merciler şöyle buyurmaktadırlar: Sünni olan bir bayanın Şia olan bir kimseyle evlenmesinin işkâlı yok.[1]Nikâh akdinin nerede kıyılması hususunda her hangi bir ayrıcalık söz konusu değildir. Bazı yerlerin bazı nedenlerden ötürü ...
  • İmam Ali (a.s) zamanında kimler humus toplamakla görevliydi?
    10908 تاريخ بزرگان 2011/11/13
    Müslümanların tamamı, humusun ilahi farzlardan bir tanesi olduğuna inanmış ve bunu herkesin zorunlu olarak kabul etmeleri gerektiğini söylemişlerdir. Bu hükmün, Bedir savaşından sonra bir kanun haline gelerek sürekli uygulanmıştır. Hz. Ali (a.s)’de bu ilahi farzın uygulanmasında Peygamber (s.a.a)’in yanında yer alıp Peygamberle (s.a.a) gerekli işbirliği içinde olan ve Peygamber (s.a.a)’in ...

En Çok Okunanlar