Gelişmiş Arama
Ziyaret
6963
Güncellenme Tarihi: 2011/04/13
Soru Özeti
İslama göre tapu alınarak sahipsiz arazilere malik olunabilir mi?
Soru
Günümüzdeki şartlarda bir şehirde sahipsiz kalan bir arazi için tapu alınarak ona sahip olunursa bunun şer’i açıdan hükmü nedir?
Kısa Cevap

Bir şehir veya köyün ikamet edilen yerlerinin arasında sahibi belli olmayan araziler olabilir. Bu arazilerin kesinlikle sahipleri vardır, ama kimler olduğu belli değildir. Dolayısıyla sahibi meçhul malların hükmündedirler. Bu yüzden başkaları (sahiplerinin dışında) kimse tapu çıkararak onlara sahip olamaz. Onlara sahip olabilmek için şer’i hakimden (veliyy-i fakih’ten) satın almalı veya tasarruf için (herhangi bir alma satma olmadan) ondan izin alınmalıdır.

Ayrıntılı Cevap

Hadisler ve muteber İslami kaynaklara göre topraklar bikaç kısıma ayrılır:

1- Sahibi belli olan topraklar. Böyle toprakların hükmü bellidir, yani her türlü alma, satma ve tasarruf sahibinin izni ve rızasıyla olmalıdır.

2- Asalaten ölü topraklar. Şimdiye kadar bayındırılmamış topraklardır. Bu kısım ‘enfal’den olup Masum İmam’ın (a.s) malıdır. Hz. İmam Humeyni bu kısım hakkında şöyle buyuruyor: ‘Asalaten ölü topraklar Masum İmam’ın (a.s) malıdır. Ancak gaybet döneminde kim onu bayındırlaştırsa, ister İslam ülkesinde olsun, ister küfür ülkesinde, ister Irak gibi haraç arazisinden olsun ister olmasın, bayındır eden kimse ister Müslüman olsun, ister kafir, ona sahip olur.’[1]

Hz. Ayetullah Mekarim Şirazi’de bu kısım hakkında şöyle buyuruyor: ‘Ölü topraklar kayıtla kimsenin mülkü olmaz. Onu bayındır etmesi gerekir. Yani ekin biçine hazır hale getirmelidir.’[2] Ancak bu alanda İslam cumhuriyetinin bir kanunu varsa ona uyulmalıdır.   

3- Sahip ya da sahiplerinin vazgeçtiği ve gözden çıkardığı veya başka yere göç ettiği için mülkünden çıkardığı veyahut doğal afetler ve belalardan dolayı yok olan, yine önceden bayındır edilen ama şimdi terkedildiğinden dolayı yeniden ölü toprağa dönüşen arazilere sonradan ölü durumuna düşen araziler denir. Bunlar ‘enfal’den olup Masum İmam’ın (a.s) malıdır.

Hz. İmam Humeyni şöyle buyuruyor: ‘Geçmişte yaşayıpta artık kendilerinden eser kalmayan milletlerin arazileri gibi sonradan ölü durumuna düşen arazilerin sahibi yoksa bunların hükmü asaleten ölü olan araziler gibidir.’[3]

Yine şöyle buyuruyor: ‘Sonradan ölü durumuna düşen arazilerin sahibinin olduğu bilinse ama meçhul olsa ve ona sahibi meçhul dense ihtayat gereği şer’i hakimin izniyle onda tasarruf etmeli, bayındır edilmeli ve onun sahibi de aranmalıdır. Sahibinin veya şer’i hakimin bulunmasından ümit kesilse satın alınmalı ve parası fakirlere verilmeli yahut kiralanıp kirası sadaka olarak verilmelidir.’[4]

Dolayısıyla bir şehir veya köyde ikamet edilen yerlerin arasında kalıpta sahibi belli olmayan araziler varsa bunlara sahibi meçhul araziler denir. Bu arazilerin sahipleri kesinlikle vardır, ama kim oldukları bilinmiyor.[5] Bu yüzden başkaları (sahiplerinin dışında), tapu çıkararak onlara sahip olamaz. Onlara sahip olabilmek için şer’i hakimden (veliyy-i fakih’ten) satın alınmalıdır.

Hz. Ayetullah Hamanei kendisinden sorulan ‘Sahibi bilinmeyen arazide bir ev yaptım. Onu içindeki evle birlikte müşterinin rızası ve bilgisi dahilinde satarsam, yani müşteri, arazi sahibinin meçhul olduğunu ve satıcının sadece evin sahibi olduğunu bilirse, orayı ona satmak caiz midir?’ soruya şöyle cevap verdiler: ‘Sahibi meçhul olan arsada yapılan ev şer’i hakimin izniyle yapılmışsa ev sahibi yalnızca evi satabilir. Arsayı satma hakkı yoktur.’[6]

Hatırlatmak gerekir ki, her türlü bayındır ve ihya etmek ölü toprakların sahibi olmaya neden olmaz. Bayındır etmek aşağıdaki şartlara sahip olursa mülkiyete neden olur:

a) Bayındır edilecek toprak daha önceden Müslümanın tasarrufunda olmamalıdır.

b) O toprak başkasının mülkü olmamalıdır.

c) Mukaddes Şari’(kanun koyucu) tarafından ibadet yeri olarak tayin edilen yerler olmamalıdır. Meş’ar, Mina, Arafat vs. gibi.

d) Masum İmamın (a.s) ayırdığı (ve bağışladığı) yerlerden olmamalıdır.

e) Başkası önceden onu kendisine maletmiş olmamalıdır.[7]



[1]- İmam Humeyni, Necat-ul İbad, Kitab-u İhya-i Mevat, Mesele:1, s.346

[2]- Tevzih-ul Mesail’in Şerhi (İmam Humeyni), c.2, s.921, Mesele:15.

[3]- İmam Humeyni, a.g.e. Kitab-u İhya-i Mevat, Mesele:2, s.346

[4]- İmam Humeyni, a.g.e. Kitab-u İhyai Mevat, Mesele:3, s.347

[5]- Kifayet-ul Ahkam, c.2, s.548: Dördüncüsü: Arazinin bilinen sahibi olmazsa, arazi bayındır ise o, sahibi meçhül maldır.

[6] - Ecvibet-ul İstiftaat (Farsça), s.344.

[7]- Şeyh Murteza Ensari, el-Mekasib, c.2, s.70-71.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • İslam dininde hatemiyetin hakikati nedir ve Sayın Suruş’un görüşünün eleştirileri nelerdir?
    10888 Yeni Kelam İlmi 2010/06/02
    Birkaç noktaya dikkat etmek faydalı olabilir:1. Peygamberliğin son bulması ve buna tabi olarak İslam dinin son din olması, Ahzab Suresinin 40. ayetinde belirtilmiştir ve bu ayet mana itibariyle, İslam dininin son din olması vesilesiyle peygamberlikte sona ermiş ve artık peygamberin gelmesi mümkün değildir.2. Bir açıdan hatemiyetin sırrı şunlara ...
  • İmam Humeyni'nin siyasi düşüncesi hangi alanları kapsamına alır?
    9392 Politika Felsefesi 2011/04/11
    İmam Humeyni'nin siyasi düşüncesi onun temel görüşlerinden bir parça sayılır ve çeşitli alanlardaki düşünceleri ile ilişki içindedir. Çok yönlü bir şahsiyet olan İmam Humeyni'den irfan, fıkıh, felsefe, kelam ve siyaset alanlarında bir çok eser kalmıştır. O İslami düşünceye dayalı bir düzenin kurucusu ve lideri olduğu ...
  • Yaratanla yaratılmış arasındaki benzerliği reddeden ayetler hangileridir? Bu ayetler Allah’ın ruhunu insana üflemesi meselesiyle nasıl bir uyum sağlamaktadır?
    16190 Tefsir 2011/10/20
    Tevhid inancından, ister insan olsun ister başka şey, hiç bir şeyin Allah’a benzeme imkanının olmadığı manası çıkmaktadır. Kur’an’da birçok ayet yaratanla yaratılmış arasındaki benzerliği reddetmektedir. Örneğin:1- ‘Ve ona, bir tek eşit ve benzer yoktur.’2- ‘Ona hiçbir benzer yoktur’3- ‘Artık Allah'a eşit varlıklar tanımayın; şüphe yok ki Allah ...
  • İslamî olmayan devletlerin bankalarından borç almanın hükmü nedir?
    6785 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/08/22
    “Borç almak devlet bankasından olsa dahi zatı itibariyle şerî otoritenin iznine bağlı değildir ve faizli olsa bile durum hükmü açısından doğrudur. Ancak faizli olması durumunda ister Müslüman’dan veya Müslüman olmayandan, ister İslam devletinden veya İslamî olmayan bir devletten alınmış olsun sorumluluk açısından haramdır. Harama bulaşmayı caiz ...
  • Bakire kızla geçici evlilik yapmanın hükmü nedir?
    13636 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/09/07
    Günümüzde ki taklit merciilerin çoğunluğu bakire kızın geçici veya daimi evliliğinde babanın izninin şart olduğunu söylüyorlar. Baba olmadığı zaman babanın babasından izin alması gereklidir. Eğer bakire olmazsa veya baba ve babanın babası olmazsa izine ...
  • Neden Kur’an sizler kadınlarınızı dövebilirsiniz diye buyurmaktadır?
    8943 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/10/22
    Kur’an’da tavsiye edilmiş üçüncü taktik (öğüt verme ve yataktan uzaklaştırmadan sonra) hakkında, ilk bakışta insan, istediği şekilde kadına davranması ve yumruk, tokat ve tekmeyle onu teslim alması için İslam’ın erkeğe imkan tanımak istediği sanısına kapılabilir. Oysaki durum asla bundan ibaret değildir. Kadınların isyan etmesi, vazife ve sorumluluklarına sırt çevirmede ...
  • İslam Peygamber’inin mektuplarını padişahlara kim ulaştırmaktaydı?
    3462 Tarih 2020/01/20
  • Habil ve Kabil kimle evlendiler?
    82846 Tefsir 2009/06/17
    Tarih ve hadis kaynaklarına göre bugünkü insan soyu ne Habil nede Kabil’in soyundandır. Bu günkü insanlar Hz. Adem’in diğer oğlu olan Şeys veya Hibetu’llah’ın soyundandır.Ancak, Hz. Adem’in çocuklarının evlenmesine gelince Müslüman bilginler bu konuda farklı görüşlere sahiptirler ve genelde şu iki görüşten birini ...
  • Kur’an’da kaç tane kelime vardır?
    15688 Kur’anî İlimler 2011/04/28
    Müslümanlar, İslamın başlangıcından bu yana semavi kitapları Kur’an’a her yönüyle büyük önem vermiş, onun bütün kelimelerini hatta Mekki ve Medeni olanları bile ayrı ayrı saymışlardır. Bu sayımdan elde edilen rakamlar şöyledir:Mekki kelimeler 45653, Medeni kelimeler 32154’tür. Buna göre Kur’an-ı Kerim’deki kelimlerin toplamı: 77807’dir.
  • Örfün geçerliliği ne ölçüdedir ve onu belirlemek kime aittir? Acaba örf değişebilir mi?
    7680 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/10/18
    Örfün lügatte iki manası vardır:a) Beğenilen işb) Marifet ve TanımaFakihler ...

En Çok Okunanlar