Gelişmiş Arama
Ziyaret
18307
Güncellenme Tarihi: 2010/05/04
Soru Özeti
Allah’ın bazı kullarını unutacağı sözünden maksat nedir?
Soru
Bazı ayetlerde Allah’ın dünyada ve ahirette bazı kullarını unutacağından söz edilmektedir. Acaba Allah’ta unutkanlık denen bir şey söz konusu olabilir mi?
Kısa Cevap

Allah-u Teala Kur’an’ın dört yerinde kullarını unutmayı kendisine nispet vermiştir. Nitekim bir ayette şöyle buyuruyor: ‘Onlar, nasıl bugüne kavuşacaklarını unutup bilebile ayetlerimizi inkâr ettilerse biz de bugün onları unuturuz.’ Bu ve benzeri ayetler ahirette (hatta bu dünyada) Allah’ın bazı kimseleri unutacağı konusunu teyit etmektedirler. Bu unutmaktan kasıt nedir? İslami kaynaklarda ki akli ve kelami istidlaller, unutmanın Allah’ın yarattıklarının durumuna ihatası olmaması manasına gelmediğini göstermektedir. Yine Cenab-ı Hakk şöyle buyuruyor: ‘Rabbin, hiçbir şeyi unutmaz.’

Masumların (a.s) sözlerindende şunu anlamaktayız: Allah’ın unutması demek O’nun gaflette olması, bilmemesi ve haberi olmaması demek değildir. Zira Hak Teâlâ bütün gizli ilimleri bilmektedir. Allah’ın unutması, yani ehlinin layık olduğu ilahi rahmetin onlardan kesilmesi manasınadır. Hz. Ali (a.s) şöyle buyurmaktadır: ‘Allah’ın unutması demek, onların hayırdan mahrum olması demektir.’ Eğer Allah’ın kelamında O’nun unutmasından söz edilmişse bunun manası kulun kendi haline bırakılması ve bunun sonucu olarak unutulması ve dünyayla meşguliyetine neden olan ilahi inayetin ondan kesilmesidir. Başka bir ifadeyle, Allah’ın unutması, kulun tekvini unutuşu ve dine önem vermeyişine karşı olan tepki ve bunun neticesidir.

Ayrıntılı Cevap

Konuya girmeden önce sorunun sorulmasına yol açan ayetleri getirecek, sonra akıl, Kur’an ve rivayetler ışığında cevabımızı vereceğiz. Bunu yaparken soruyu iyice açacak, ardından da anlaşılmazlık ve çelişkiyi gidermeye çalışacağız.

 

Böyle bir sorunun (ki acaba Allah bazı kimseleri unutuyor mu?) sorulmasına neden olan ayetler şunlardır:

 

1- ‘Onlar, nasıl bugüne kavuşacaklarını unutup bile bile ayetlerimizi inkar ettilerse biz de bugün onları unuturuz.’[1]

2- ‘Ve denir ki: Siz nasıl bugüne kavuşacağınızı unuttuysanız bugün de biz, sizi unuttuk.’[2]

3- ‘Böylece der, sana delillerim geldi de unutuverdin onları, işte sen de tıpkı o çeşit unutulmadasın bugün.’[3]

4- ‘Onlar Allah'ı unuttular da o da onları unuttu.’[4]

 

Görüldüğü üzere bu ayetlerde Allah’ın bazılarını unutacağı açıkca belirtilmiştir. İlk üç ayette unutulmanın mahşere, dördüncüsünün ise dünyaya ait olduğunu görülmektedir.

 

Burada karşımıza şu sorular çıkmaktadır: 1) Allah unutabilir mi? Unutmak denen sıfatı (yani bir şeyin Allah’ın yanında hazır olmamasını) Allah’a nispet edebilir miyiz? 2) Böyle bir şey mümkün ise bunun gerçekleşmesi ne şekilde olur?

 

Deliller üzerine kurulu olan İslami akide ve dini inançlar, bütün eksik sıfatları (sıfat-ı selbiye’yi), bu cümleden unutmayı Allah’tan nefyetmektedir. Muteber itikadi ve kelami kaynaklarda, akli ve felsefi delillere dayalı bürhanlarda O’nun (c.c) her türlü eksiklikten beri olduğu ispat olunmuştur. Onları geniş bir şekilde burada getirme imkanımız yoktur.[5]  

 

Kur’an-ı Kerim, Yüce yaratıcıyı bu eksik sıfattan tenzih ederek şöyle buyuruyor: ‘Rabbin, hiçbir şeyi unutmaz.’[6]

 

Bir başka ayette de: ‘Rabbim ne yanılır, ne unutur.’[7] diye buyurmaktadır.

 

Bu ve benzeri ayetler unutkanlık denen şeyin Allah’ta söz konusu olmayacağını gösterirler. O zaman Allah’ın kullarını unuttuğu şeklinde ki ayetlerin manası nedir?

 

Her zaman zor meseleleri halledip, ayetleri tefsir eden Masum İmamların (a.s) rivayetleri burada da böyle bir müşkülü halletmişlerdir. İmam Rıza (a.s)’dan rivayet edilen bir hadiste İmam (a.s) ‘Biz de bugün onları unuturuz.’ ayetinin tefsirinde şöyle buyurmaktadır: ‘Onları unuturuz; yani onları terk ederiz; onlar kıyamete ve kıyamet gününe hazırlanmadıkları için bizde o günde onları kendi hallerine bırakırız.’[8] Buradan anlıyoruz ki, unutmaktan kasıt lütuf ve merhamet nazarının kuldan kaldırılmasıdır. Hz. Ali’de (a.s) bu konuda şöyle buyuruyor: ‘Allah’ın unutması demek, onların hayırdan mahrum olması demektir.’[9]  Böylesine hekimvari bir metot adalet esası ve unutanların muradı üzerinedir. Bu gibi kulların Allah’a göre durumu, yıl boyunca derslerine önem vermeyen, okuma kaderini, dersini ve öğretmenini alaya alan öğrenci gibidir. Öğrencisinin bu durumunu gören öğretmen de onu kendi haline bırakır ve sınav zamanı onu gözetip yardımcı olmaz.

 

Ancak şu noktayıda göz ardı etmemek lazım, Allah’ın rahmetinden ümidi kesmek kulların Allah’ı unutmalarına, dini alaya almalarına, dünyaya meşgul ve onunla mağrur olmalarına bağlıdır.[10] Yani Allah, unutmanın cezasını unutma olarak vermektedir. Nitekim unutmanın karşısında Allah’ı anmak vardır: ‘Artık siz beni anın ki ben de sizi anayım.’[11]

 

Buraya kadar anlatılanlardan Allah’ın unutmayı kendisine nispet verdiğini, ama bunun gaflet ve bilmemezlikten kaynaklanmadığını gördük; çünkü mutlak kemal olan, zerrenin bile ilminin dışında olmadığı ‘Alim-ul Gaybi’ olan[12] Allah’ın varlığında unutmak denen şeyin düşünülemeyeceği akıl ve Kur’an’la ispat olunmuştur. Dolayısıyla, Allah unuttu, derken bundan, O yüce yaratıcının inayetinin kaldırılması ve O’nun (c.c) hayır ve rahmetinden mahrum kalındığı anlaşılmalıdır.

 

Alemlerin rabbinin ğufran ve rahmetine nail olmak için Kur’an-ı Kerim üzerinde tedebbür etme nimetinin her zaman biz aciz kullara nasip olması ümidiyle.



[1] - A’raf/51

[2] - Casiye/34

[3] - Taha/126

[4] - Tövbe/67

[5] - el-Kavl-us Sedid Fi Şerh-it Tecrit, s.274 ve sonrası; Akaid-i İslami 15-22. Fasıllar

[6] - Meryem/64

[7] - Ta-ha/52

[8] - Tefsir-i Nur (Nur-us Sakaleyn’den naklen)

[9] - Tefsir-i Nur (Tefsir-i Burhan’dan naklen), Tövbe/67

[10] -A’raf/51 ve Casiye/34-35’den esinlenerek.

[11] -Bakara/152

[12] -Sebe/3

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • geçici nikahın aktı için kullanılan lafızlar nelerdir? Şartları ve Hükümleri nasıldır?
    7192 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2015/05/03
    Geçici nikâhın aktini okumak için birkaç şart gereklidir: Aktin sıgasını okumak; şöyle ki süreli akitte bayan ve erkek’in rızası tek başına yeterli değildir. Belki bunun yanı sıra akit için okunan has lafızların okunması şarttır. İhtiyati vacip gereğince aktin sıgası sahih Arapça ile ...
  • Yaşayan anne ve babaya yönelik yapılan hayırlar doğru mudur?
    19582 Pratik Ahlak 2011/04/11
    Her insan iyi işler yapıp sevabını başkalarına ve bu cümleden olmak üzere anne ve babasına bağışlayabilir. Böyle bir durumda bu hayırlı amelin sevabı onlara ulaşacak ve buna ek olarak aynı sevabın benzeri veya hatta ondan daha fazlası ameli bağışlayan için de göz önünde bulundurulacaktır. ...
  • Hamd, medh ve şükür’ün farkı nedir?
    12760 Eski Kelam İlmi 2012/02/14
    Lügatte ve Istılahta Hamd, Medh ve Şükür1- Hamd lügatte sena ve övgü manasına gelmektedir.[1] Istılahta ise iradeyle yapılan güzel iş ve sıfata denir.[2] 2- Medh ...
  • Mübarek Ramazan ayının 21’inde yolculuk yapmanın hükmü nedir?
    5215 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/08/14
    Mübarek ramazan ayında yolculuk yapmanın sakıncası yoktur, ancak oruçtan kaçmak için olursa mekruhtur.[1] insan yolculuktan dolayı tutamadığı orucunu ramazan ayından sonra tutmalıdır. Bu hükümderamazanın ayının 21’i ile diğer ...
  • Domuzun parçaları gibi necasetlerin bazı kısımları Müslüman olmayan kimselere satılabilinir mi?
    5962 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/03/10
    Hz. Ayetullah’el - Uzma Mekarim Şirazi (Allah ömrünü uzun etsin): Eğer bu konu hakkında yakininiz varsa onun alınıp satılması sakıncalıdır. Hz. Ayetullah’el - Uzma Safi Gülpeygani (Allah ömrünü uzun etsin): Soruda gelen konu hakkında bilgim yok ama eğer söz konusu maddeler ...
  • Yasin Suresi’nin altıncı ayetiyle İsra Suresi’nin on beşinci ayeti arasında bir uyuşmazlık mı var?
    10831 Tefsir 2008/08/12
    Bu iki ayet arasında herhangi bir uyuşmazlık söz konusu değildir. Çünkü ikinci ayette (İsra Suresi, on beşinci ayet) bir peygamber göndermedikçe azap olmadığını söylüyor ancak birinci ayette (Yasin Suresi, altıncı ayet) “ataları uyarılmamış” diyor ve herhangi bir azaptan bahsetmiyor. ...
  • Sürmeyle abdest veya gusül alınabilir mi?
    38418 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/02/14
    Abdest ve gusül alırken bedende, suyun deri ve uzuvlarına ulaşmasına engel olacak herhangi bir şeyin olmaması gerekir. Buna göre sürme, gözün içine çekilirse abdest ve guslün doğruluğuna zarar vermez. Ama gözün etrafına veya kaşlara çekilirse bakılmalıdır, abdest veya gusül uzuvlarına suyun ulaşmasına engel midir, değil midir?
  • Kızla oğlanın doğru bir şekilde (günaha düşmeden) cinsel ilişkiye girmelerinin bir yolu var mı?
    51581 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/11/10
    İslama göre kadın ve erkek birbirlerinin tamamlayıcısıdırlar. Hekim olan Allah bu ikisini sükunet bulsun, duygusal, ruhsal ve cinsel ihtiyaçlarını karşılasınlar diye birbirleri için yaratmıştır. İslam iki tarafında ihtiyaçlarının giderilmesi ve kadınla erkeğin her türlü ilişkisinin belli bir sınır ...
  • Neden Peygamber (s.a.a) Talha ve Zübeyir’e İslam’ın kılıcı lakabını vermiştir?
    11310 تاريخ بزرگان 2011/01/20
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Ayat namazı nasıl kılınır?
    10355 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/04/28
    Konuyu iki bölümde ele alacağız: a) Ayat namazına neden olan şeyler.b) Ayat namazının nasıl kılındığı.a) Ayat namazı şu olaylardan biri vuku bulduğunda farz olur: Güneş tutulması, Ay tutulması (tutulmalar kısmi de olsa), deprem ve halkın genelini korkutan şimşek çakması, ...

En Çok Okunanlar