Gelişmiş Arama
Ziyaret
22482
Güncellenme Tarihi: 2011/03/03
Soru Özeti
Peygamber her zaman Muaviye’ye, babasına (Ebu Süfyan’a) ve oğluna (Yezid’e) lanet mi ederdi?
Soru
Ziyaret-i Aşura’yı -manasına dikkat ederek- okuduğumda: ‘Allahım! Benî Ümeyye ve ciğer yiyenin oğlu, senin dilinde, resulünün (Sallallahu aleyhi ve Alihi) dilinde her yerde ve her menzilde lanetlenen lanetli oğlu lanetli bugünü mübarek bilmeleri...’ cümlesini gördüm ve aklıma şöyle bir soru takıldı: Peygamber her yerde ve her menzilde Muaviye b. Ebi Süfyan’a, babasına ve oğluna lanet mi ederdi? Ayrıca Allah’ın dili ne demektir?
Kısa Cevap

Allah’ın dilinden kasıt, Allah’ın kullarına telkin ettiği ilahi sözlerdir.

Hz. İbrahim (a.s), Hz. Musa (a.s) ve Hz. İsa (a.s) Kerbela’dan geçtiklerinde her birinin başından bir olay geçti. Onlar Allah’tan bunun nedenini sorup cevabını aldıktan sonra Allah-u Rahman şöyle buyurdu: ‘Gök ve yer ehli, Hüseyin’in katiline lanet eder.’ Onlarda Yezid’e lanet okudular.

İslam Peygamberi de (s.a.a) çeşitli yerlerde Yezid’e lanet etmiştir. Peygamberimizin her yerde lanet etmesi, Yezid’e lanetin tekidi ve çokluğu manasına gelmektedir. Muaviye b. Ebi Süfyan, babası ve oğlu Kur’an’ın genel lanetlerinin kapsamına girmektedirler.

Ayrıntılı Cevap

‘Ciğer yiyenin oğlu’ ve ‘lanetli oğlu lanetli’ cümlesinden maksadın Muaviye olduğu anlaşılmaktadır. Çünkü:

1) Onun annesi Hind, ‘Ciğer yiyen’ lakabını Seyyid-i Şüheda Hamza’nın şehadetinden sonra almıştı.[1]

2) Lanetli oğlu lanetli lakabı Muaviye’nin çeşitli lakaplarından biridir.[2]

Ancak, ‘Ben’i Ümeyye bugünü mübarek bildi’ cümlesinde ki ‘Bugün’ ism-i işaresi Aşura gününe işaret ettiğinden ‘ciğer yiyenin oğlu’ ve ‘lanetli oğlu lanetli’den maksat Yezid olabilir.

Bu girişten sonra asıl soruya geçiyoruz: Allah’ın Dili’nden maksat Allah’ın kullarına telkin ettiği ilahi sözlerdir.[3] Ancak bütün insanlar Hak Teala’nın muhatabı olmaya layık olmadıklarından Allah mesajını genellikle Peygamberler (a.s) ve onlara gönderdiği kitaplar vasıtasıyla göndermiştir. Bununla, Peygamberlerin (a.s) ve Kur’an-ı Kerim’in vasıtasıyla Yezid’e çeşitli şekillerde lanet ettiğini insana bildirmiştir. Peygamberler (a.s) vasıtasıyla edilen lanette Yezid’in adı özellikle getirilmiştir. Ama Kur’an-ı Kerim’de[4] lanet genel olarak zikredilmiştir, bu yüzden Yezid’de o lanetlerin içine girmektedir. Belirtmek gerekir ki, Allah’ın lanet etmesi, onların ilahi rahmetten uzaklaştırılması demektir.[5]

Peygamberlerin (a.s) Yezid’i Lanetlemesi

Büyük peygamberler (a.s), bu cümleden Ulu’l Azm peygamberler Yezid’i lanetlemişlerdir. Bu konuda sadece bir rivayetle yetineceğiz:

‘Birgün Hz.İbrahim (a.s) Kerbela’dan geçerken atından düştü ve mübarek başı yaralandı. Hz. İbrahim (a.s) istiğfar ederek Allah’a şöyle arzetti: ‘Allahım! Ben bir hata mı yaptım acaba?’ Cebrail Onun yanına gelerek şöyle dedi: ‘Sen herhangi bir hata yapmadın. Ama burada son paygamberin evladı ve halifesi öldürülecektir. Senin kanın ona teselli olsun diye akıtıldı.’ Hz. İbrahim (a.s) ‘Katil kimdir?’ diye sordu. Cebrail dedi ki: ‘Göktekilerin ve yerdekilerin kendisine lanet ettiği kimsedir.’ Hz. İbrahim’de (a.s) ellerini göğe kaldırıp Yezid’e lanet etti.’[6]

İslam Peygamber’inin (s.a.a) Yezid’i Lanetlemesi

Resul-i Ekrem (s.a.a) seferlerinin birinde bir yerde durup: ‘İnna Lillah ve İnna İleyhi Raciun’ diyerek ağladı. Kendisinden bunun nedenini sorduklarında şöyle buyurdu: ‘Cebrail şu anda bana Fırat’ın kenarında bir yeri göstererek evladım Hüseyin’in orada öldürüleceğini söyledi.’ ‘Ya Resulellah! Kim onu öldürecek?’ diye sorduklarında ‘Yezid adında biri. Allah ona lanet etsin...’[7] diye buyurdu.

Abdulmuttalib’in kızı Safiye şöyle diyor: ‘Hüseyin dünyaya geldiği zaman Onu Peygambere verdim. Peygamber dilini Hüseyin’in ağzına koydu. Hüseyin onu emiyordu... Peygamber Onun iki gözünün arasını öptü. Sonra Onu bana verip şöyle buyurdu: ‘Oğlum, Allah senin katillerine lanet etsin.’ Safiye diyor ki: ‘Anam babam sana feda olsun! Kim Onu öldürecek’ diye arzettiğimde, ‘Benî Ümeyye’nin kalıntılarından asi bir grup (Allah onlara lanet etsin)’ diye buyurdu.[8]

Kur’an’da da lanetlenen kimseler vardır. Sünni ve Şii rivayet kitaplarında Yezid’in de içinde olduğu Benî Ümeyye’nin Kur’an’da lanetlenen kavimlere örnek olduğuna dair rivayetler vardır. Söz konusu ayetlerden bazıları şunlardır:

Lanetlenen Ağaç: İsra suresi 60. ayetinde bahsedilen rüya neydi ve lanetlenmiş ağaçtan maksat kimlerdir konusunda çeşitli görüşler vardır.[9] Bir kısım Sünni ve Şii tefsirlerinde şöyle yazar: ‘Resulullah rüyasında, minberinin üzerinde maymunların oynadıklarını görmüştü. Lanetlenmiş ağaç ise birbiri ardına Peygamberin (s.a.a) halifelik tahtına oturan Benî Ümeyye’dir.[10]

Şecer-i Habise (Kötü Ağaç),[11] rüşdü, maneviyatı ve hakikat toprağında kökü olmayan küfür ve şirktir. İmam Bakır (a.s) şöyle buyuruyor: ‘Bu ağaç Benî Ümeyye’nin halini anlatır.’[12]

Allah ve Resulüne eziyet eden dünya ve ahirette lanetlenmiştir.[13] Sünni ve Şia kaynaklarında gelen rivayetlerde Ehl-i Beyt’e (a.s) eziyet edenin Allah ve Resulüne eziyet ettiği belirtilmiştir.[14]

İlahi nimete karşı nankörlük edenler kendi kavmini helakete ve yokluğa götürmüş, kötü bir yer olan cehenneme sürüklemişlerdir.[15] Sünni ve Şii kaynaklarında onların Kureyş’ten olan Benî Ümeyye ve Benî Mahzum kabileleri olduğu belirtilmiştir.[16]

Yine aynı kaynaklara göre, Benî Ümeyye Kadir gecesinin faziletinden mahrumdurlar. Onun yerine bin aylık geçici dünya saltanıtını gaspederek gönüllerini hoş tuttular.[17]

Kur’an-ı Kerim’de birçok gruba lanet edilmiştir. Örneğin: Zalimlere,[18] kafirlere,[19] kasıtlı olarak mümini öldürenlere[20] vs.[21] lanet edilmiştir. Bunlar Yezid’i de kapsamaktadır.[22]

Yezid’in cinayetlerine, Seyyid-üş Şüheda ve ashabının şehadet şekline, İmam Hüseyin’in (a.s) konumuna ve bütün Peygamberlerin varisi olduğu makamına yüzeysel olarak baktığımızda Yezid’in Kur’an’ın lanetlediği kimselerden olduğunu kesinlikle söyleyebiliriz.

Yezid’in kötülük ve pislikleri öyle bir haddeydi ki, insanlık tarihinde Şeytan’dan sonra kimse onun gibi lanete uğramamıştır. Rivayetlere göre kara, deniz ve havada olan bütün varlıklar onu lanetlemekteler.

Her yerde lanet etmek

Her yerde lanet etme şu manalara gelebilir:

1-Yezid’in lanetlenmesinin çokluğu ve tekidi kastedilmiş olabilir.

2-Söz gibi zeban-ı hal ile de lanet edilebilir. Peygamber dini tebliğ ederken onun icrasına engel olanları   zeban-ı hal ile lanetlemektedir. Yezid’de dinin icrasına engel olanlardan biri olduğundan Nebiyy-i Ekrem’in (s.a.a) lanetleri onu da kapsar.[23]



[1] -İbn-i Esir, Usd-ul Gabe, c.7, s.281; en-Niza’ ve’t Tahasum, s.49; İbn-i Esir, el-Kamil Fi’tTarih, c.2, s.251 vb. Mecid-i Haydari Fer’in Medrese-i Aşk kitabı s.381’den (Zair-i Kum yayınları) ve Hasan Esedi’nin Berresi ve Tahlil-i Piramun-i Ziyaret-i Aşura kitabının s.242’den (Adine-i Sebz yayınları) alınmıştır.

[2] -Emini, el-Gadir, c.10, s.83, 156 ve 158. Medrese-i Aşk kitabı s.385’den alınmıştır.

[3] -Allah bazen vahiy meleğiyle, bazen kalbe ilhamla ve bazende ses dalgalarını havada ve cisimlerde yaratarak Peygamberiyle sohbet ederdi. Hz. Musa (a.s) böyle bir ayrıcalığa sahipti. O ses dalgalarını bazen Emin Vadinin Ağacından, bazende Tur dağından duyuyordu. Bu yüzden Ona Kelimullah lakabı verilmiştir. Bkz: Nasır Mekarim Şirazi, Tefsir-i Nümune, c.4, s.212, Dar-ul Kütüb-ü İsmailiyye yayınları, Tahran, h.ş. 1374, 1. Baskı.

[4] -Kur’an, ebedi bir kitap olduğundan konuları, genel olarak ele almaktadır. Eğer ayrıntılara girmiş olsaydı ve yalnızca tarihte lanetlenmiş kimselerin adını saymaya kalksaydı ciltler dolusu kitap olurdu. Peygamberler ve Vasiyleri ilahi kelamın müfessirleri olduklarından Kur’an’ın genel konularından belli başlı örnekleri açıklamaktadırlar.

[5] -Muhammed Hüseyin Tabatabai, el-Mizan (Seyyid Muhammed Bakır Musavi Hemedani’nin Farsça çevirisi), c.16, s.521, Defter-i İntişarat-ı İslamiy-i Camiay-ı Müderrisin-i Havzay-ı İlmiyyey-i Kum, h.ş.1374, 5. Baskı.

[6] -Bihar-ul Envar, c.58, s.243 ve 245, Medrese-i Aşk kitabı s.281’den alınmıştır.

[7] -Seyid b. Tavus, el-Luhuf Fi Katl-it Tufuf, s.16, Medrese-i Aşk kitabı s.284’den alınmıştır.

[8] -Bihar-ul Envar, c.43, s.243, el-Mektebet-ül İslamiyye, Medrese-i Aşk kitabı s.246’den alınmıştır.

[9] -el-Mizan, c.13, s.136, Müessese-i Matbuati-i İsmailiyan.

[10] -Nasır Mekarim Şirazi, Tefsir-i Nümune, c.12, s.171, 19. Baskı, Dar-ul Kütüb-ü İsmailiyye yayınları; Fahr-u Razi, Tefsir-i Kebir, c.2, s.237; Tefsir-i Kurtubi, c.6.

[11] -İbrahim/26.

[12] -Nur-us Sakaleyn, c.2, s.538, Tefsir-i Nümune, c.12, s.174’ten alınmıştır.

[13] -Ahzap/57.

[14] -Ebu Abdullah Muhammed b. İsmail Buhari, Sahih-i Buhari, c.3, hadis:3509, 3541, 1361, 1370, 5. Baskı, Dimeşk, Berresi ve Tahlil Ez Ziyaret-i Aşura kitabı s.113’den alınmıştır.

[15] -İbrahim/28-29.

[16] -İmam Ebu İshak Ahmed Sa’lebi, el-Keşf ve’l Beyan, c.5, s.319, Dar-ul İhya-it Teras-il Arabi, aynı kaynak s.134’ten alınmıştır. Ebu Nasr Muhammed b. Mesud b. Ayyaşi Selemi Semerkandi, et-Tefsir, c.2, s.229, aynı kaynaktan alınmıştır.

[17] -Ebu İsa Muhammed b. İsa b. Sure, Sünen-i Tirmizi, c.5, Bab-ı Tefsir-il Kur’an, sayı:3350, Dar-ul Kutub-ul İslamiyye; Fahr-u Razi, Tefsir-i Kebir, c.32, s.31, aynı kaynak s.135’ten alınmıştır, Dar-ul İhya-it Teras-il Arabi.

[18] -A’raf/44, Hud/18, Ğafir/52.

[19] -Ahzap/64, Maide/78, Bakara/89.

[20] -Nisa/93.

[21] -Bakara/89-159, Nur/23

[22] -Bkz: Bihar, c.43, s.243, c.44, s.250, Medrese-i Aşk kitabı s.409’dan alınmıştır.

[23] -Berresi ve Tahlil Ez Ziyaret-i Aşura, s.246.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • geçici nikahın aktı için kullanılan lafızlar nelerdir? Şartları ve Hükümleri nasıldır?
    7192 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2015/05/03
    Geçici nikâhın aktini okumak için birkaç şart gereklidir: Aktin sıgasını okumak; şöyle ki süreli akitte bayan ve erkek’in rızası tek başına yeterli değildir. Belki bunun yanı sıra akit için okunan has lafızların okunması şarttır. İhtiyati vacip gereğince aktin sıgası sahih Arapça ile ...
  • Yaşayan anne ve babaya yönelik yapılan hayırlar doğru mudur?
    19582 Pratik Ahlak 2011/04/11
    Her insan iyi işler yapıp sevabını başkalarına ve bu cümleden olmak üzere anne ve babasına bağışlayabilir. Böyle bir durumda bu hayırlı amelin sevabı onlara ulaşacak ve buna ek olarak aynı sevabın benzeri veya hatta ondan daha fazlası ameli bağışlayan için de göz önünde bulundurulacaktır. ...
  • Hamd, medh ve şükür’ün farkı nedir?
    12760 Eski Kelam İlmi 2012/02/14
    Lügatte ve Istılahta Hamd, Medh ve Şükür1- Hamd lügatte sena ve övgü manasına gelmektedir.[1] Istılahta ise iradeyle yapılan güzel iş ve sıfata denir.[2] 2- Medh ...
  • Mübarek Ramazan ayının 21’inde yolculuk yapmanın hükmü nedir?
    5215 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/08/14
    Mübarek ramazan ayında yolculuk yapmanın sakıncası yoktur, ancak oruçtan kaçmak için olursa mekruhtur.[1] insan yolculuktan dolayı tutamadığı orucunu ramazan ayından sonra tutmalıdır. Bu hükümderamazanın ayının 21’i ile diğer ...
  • Domuzun parçaları gibi necasetlerin bazı kısımları Müslüman olmayan kimselere satılabilinir mi?
    5962 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/03/10
    Hz. Ayetullah’el - Uzma Mekarim Şirazi (Allah ömrünü uzun etsin): Eğer bu konu hakkında yakininiz varsa onun alınıp satılması sakıncalıdır. Hz. Ayetullah’el - Uzma Safi Gülpeygani (Allah ömrünü uzun etsin): Soruda gelen konu hakkında bilgim yok ama eğer söz konusu maddeler ...
  • Yasin Suresi’nin altıncı ayetiyle İsra Suresi’nin on beşinci ayeti arasında bir uyuşmazlık mı var?
    10831 Tefsir 2008/08/12
    Bu iki ayet arasında herhangi bir uyuşmazlık söz konusu değildir. Çünkü ikinci ayette (İsra Suresi, on beşinci ayet) bir peygamber göndermedikçe azap olmadığını söylüyor ancak birinci ayette (Yasin Suresi, altıncı ayet) “ataları uyarılmamış” diyor ve herhangi bir azaptan bahsetmiyor. ...
  • Sürmeyle abdest veya gusül alınabilir mi?
    38418 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/02/14
    Abdest ve gusül alırken bedende, suyun deri ve uzuvlarına ulaşmasına engel olacak herhangi bir şeyin olmaması gerekir. Buna göre sürme, gözün içine çekilirse abdest ve guslün doğruluğuna zarar vermez. Ama gözün etrafına veya kaşlara çekilirse bakılmalıdır, abdest veya gusül uzuvlarına suyun ulaşmasına engel midir, değil midir?
  • Kızla oğlanın doğru bir şekilde (günaha düşmeden) cinsel ilişkiye girmelerinin bir yolu var mı?
    51581 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/11/10
    İslama göre kadın ve erkek birbirlerinin tamamlayıcısıdırlar. Hekim olan Allah bu ikisini sükunet bulsun, duygusal, ruhsal ve cinsel ihtiyaçlarını karşılasınlar diye birbirleri için yaratmıştır. İslam iki tarafında ihtiyaçlarının giderilmesi ve kadınla erkeğin her türlü ilişkisinin belli bir sınır ...
  • Neden Peygamber (s.a.a) Talha ve Zübeyir’e İslam’ın kılıcı lakabını vermiştir?
    11310 تاريخ بزرگان 2011/01/20
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Ayat namazı nasıl kılınır?
    10355 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/04/28
    Konuyu iki bölümde ele alacağız: a) Ayat namazına neden olan şeyler.b) Ayat namazının nasıl kılındığı.a) Ayat namazı şu olaylardan biri vuku bulduğunda farz olur: Güneş tutulması, Ay tutulması (tutulmalar kısmi de olsa), deprem ve halkın genelini korkutan şimşek çakması, ...

En Çok Okunanlar