Gelişmiş Arama
Ziyaret
10622
Güncellenme Tarihi: 2012/02/19
Soru Özeti
Acaba “bir gün gelecek ki Müslümanlar yetmiş üç fırkaya ayrılacaklardır” şeklindeki hadis doğru mudur?
Soru
Lütfen “İslam’da kaç tane akaitsel mektep var olmaktadır” açıklar mısınız? Bu bağlamda bir hadisle karşılaştım ki şöyle bir açıklama yapmaktadır: “bir gün gelecek ki Müslümanlar yetmiş üç fırkaya ayrılacaklardır”. Acaba bu hadis sahih midir? Lütfen zikredilen konular hakkında yeterli bilgi verir misiniz?
Kısa Cevap

“İftiraki ümmet” (Peygamberin vefatından sonra ümmetin farklı farklı fırkalara ayrılması) hakkında var olan rivayetleri hem Şia ve hem de Ehlisünnet muhaddisleri tarafından farklı senetlerle nakletmiştir.

Bütün rivayetlerin metni Müslümanların, Peygamber efendimizin (s.a.a) vefatından sonra fırkalara ayrılmaya ve bölünmelerine işaret etmektedir. Bu rivayetler mana bakımından bir nevi tevatür haddine ulaşmış durumdadırlar. En azından bu hadislerden bir tanesi senet olarak sahihtir ve bu bağlamda mutasıl yani raviler zincirinden bir aksaklık gerçekleşmeden peygambere ulaştırılmıştır.
Ayrıntılı Cevap

Üzülerek söylememiz gerekiyor ki, İlahi enbiyaların her birinin vefatından sonra taraftarlarının çokğu peygamberlerinin belirlediği yoldan sapmışlardır. Nübüvvet ilmi ile kendi ümmetinin geleceğini açıkça gören Peygamber efendimiz (s.a.a) çeşitli rivayetlerde (ümmetin fırkalar bölünmesi hadisleri)  bu olaydan haber vermiştir. “İftirakı ümmet” hadislerini hem Şia ve hem de Ehlisünnet muhaddisleri farklı senetlerle nakletmişlerdir.[1] Bu rivayet “Hisali Şeyh Saduk’ “Tefsiri ayaşi” ve Taberisinin “İhticac” adlı eseri olmak üzere Şia’nın kaynak kitaplarında nakledilmiştir.[2] Bu rivayetlerin içermiş olduğu mana tevatür (tevatüri manevi) boyutundadır. Yani rivayetin metinde zikredilen kelimeler bakımından bir birinden farklı kelimeler içermiş olsa bile hepsinin taşımış oldukları mana aynı ve birdir.

Bu rivayetlere göre, Peygamber efendimiz (s.a.a) kendi vefatından sonra ümmetinin yetmiş üç fırkaya bölüneceğini önceden haber vermiştir.

Ümmetin fırkalara bölünmesi rivayetlerinin içinde senedi en sahih olanı, Kuleyni’nin “Kafi” adlı kitabında İmam Bakır’dan (a.s) naklettiği hadistir. Dolayısıyla bu hadisin senet ve metni örnek babından incelenecektir.

Hadisin Senedi:

Muhammed b. Yahya Ahamet b. İsa’dan, İsan da ibni Mahbubdan, ibni Mahbub da Cemil b. Salih’ten, ibni Salih de Ebu Halit el-Kabili den o da Ebu Cafer’den (imam Bakırdan) (a.s.), bu hadisi nakletmişlerdir. İşte buradaki rivayetin senedi budur[3]

Hadislerin senet açısından farklı kısımları vardır. Eğer hadisin senedinde yer alan fertlerin tümü Şia ve sıkka (güvenilir insanlar) olursa hadis, hadis bilim ıstılahına göre “sahih”tir.[4] Eğer hadisin senedinde yer alan fertler kendi zamanının âlim ve büyüklerinden olurlarsa hadisin sadır olduğuna dair olan güven daha da çok artar. İmam Bakır’dan rivayet edilen hadis işte bu kısımdandır. Zira hadisin senedinde olan fertlerin hepsi büyük ve âlim kişilerdir. Muhammed bin Yahya büyük şahsiyetlerdendir ki Necaşi onun hakkında şöyle diyor: “O kendi zamanında bizim ashabımızın büyüklerindendir ve yüksek derecede güvenilir bir kimsedir.”[5]

Ahmet bin Muhammed bin İsa hakkında da şöyle der: “Ebu Cafer Kum’luların şeyhi ve fakihidir.”[6] Hasan bin Mahbub rical kaynaklarımızda güvenilir ve üzerinde icma edilmiş olan ashaptandır.”[7] Cemil bin Salih ve ebu Halid kabuli de büyüklerden sayılmaktadır.[8]

Sonuç itibarıyla rivayet senet açısından sahih ve aralıksız bir şekilde Peygambere isnadı korunmuş muttasıldır.

Hadisin Metni:

Bu hadis Zümer suresinin 29. Ayetin tefsirinde gelmiş ve orada imam Ali’dan (a.s) şöyle nakledilmiştir: “Yahudiler Musa’dan sonra yetmiş bir fırkaya bölündüler. Bu fırkalardan biri cennetlik diğerleri cehennemdeler. Hıristiyanlarda İsa’dan (a.s) sonra yetmiş iki fırkaya bölündüler, bunlardan bir grup cennetlik ve diğer gruplar cehennemdedirler. Ama bu ümmet Allah’ın resulünden (s.a.a) sonra yetmiş üç fırkaya ayrıldılar, bunlardan yetmiş iki fırka cehennemliktir. Tek bir fırkası cennetliktir. Bu yetmiş üç fırkadan on üç fırkası biz Ehlibeytin muhabbet ve vilayetine sahiptirler.[9] Ama onlardan sadece bir grup cennete girecek ve diğer on iki fırka cehennemliktir. Sonuç itibariyle diğer insanları kapsayan bu altmış ve on iki fırka ateştedirler.”[10]  

Netice olarak; bu hadisin metin ve senedi sahih olup bu konuda gelen diğer rivayetlerle onaylanmıştır. Bu bapta gelen birçok hadiste İmam Ali (a.s) Şialarının kurtuluşa eren grup olarak bildirmektedirler.[11]    

Diğer sorularınızın cevabını almak için aşağıdaki adreslere müracaat ediniz:

1-    Soru 192 (sayt: İslam fırkaların çıkış nedenleri).

2-    Soru 4932 (sayat: 5182) (mezheplerin Çının gayeleri).

       



[1] Tababatabai, Muhammed Hüseyin, el-Mizan (Farsça tercümesi), c.3, s.588, Kum: Defter-i İntişarat-ı İslami, 1374, h. ş.; Caferi, Yakup, Tefsiri Kevser, c. 3, s. 443,

[2] Meclisi, Muhammed Bakır, Biharu’l-Envar, Beyrut: Müessesetü’l-Vefa, 1404,h.ş. c. 28, s. 4.

[3] Senedin Arapçası da şöyledir: Muhammed bin Yahya an ahmed ibni isa an ibni mehbub an cemil bin Salih an ebi halid el-Kaili an ebi Cafer (a.s).

[4] Nermefzar’i Dirayetun-Nur’dan (Nur cd.), Hadis ıstılahatları

[5] Necaşi, Ricali Necaşi, Kum: Defter-i  İntişarat-ı İslami,

1407, h.ş. s. 353. 

[6] A.g.e, s. 83

[7] Ricali Keşi, s. 83

[8]Ricali Necaşi”, s. 127 ve “Ricalı Keşi”, s. 10, intişaratı danişgahı Meşhed, 1348

[9] İhtimalle On iki imamı kabul eden Şialar dışındaki Şia fırkalarına işaret etmektedir.

[10] Kuleyni, Muhammed bin Yakup, Kafi, Tahran: Darul Kitabı İslamiye, 1368, h.ş. c. 8, s. 224.

[11] Biharu’l-Envar, c. 28, s. 2, “Babu iftirakul ümme ba’de’n - nebi.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Rastgele Sorular

  • Allah’ın sözlerinin O’nun resul ve elçisi dışında başka biri tarafından tefsir edilmesi caiz midir?
    7073 Tefsir 2011/10/22
    Tahrif olan diğer semavi kitapların aksine, şimdi biz gerçek dışı hiçbir hususu Kur’an’da gözlemlememekteyiz. Hatta tahrifin belirli bir anlamına inanan kimseler bile bu noktadan gafil kalmamıştır. Yüce Allak Kur’an’ı kolay ve tüm muhatapların istifade edebileceği bir tarzda nazil etmiştir. Herkes istediği takdirde onun öğreti ve bilgilerinden yararlanabilir ...
  • Amerika ve İngiltere müşrik sayılır mı? Onlar müşriklerden uzak olma merasiminin içine girer mi?
    7321 Eski Kelam İlmi 2012/06/16
    Müşrik, Allah-u Teâlâ için ortak ve eş gözeten kimseye denir. Hıristiyanlar teslise (bağımsız olarak üç şeye tapmak) inanır. Bazı Yahudiler de Uzeyr’i Allah’ın oğlu bilir. Bu her iki husus da ilahi zatta terkibe neden olur. Hâlbuki Allah’ta terkip bulunmaz ve o tam, kâmil ve yalın bir varlığa ...
  • Kabirde soru ve sual nasıldır ve gayri Müslimler için hangi şekildedir?
    13839 Eski Kelam İlmi 2011/08/17
    Berzah sözlükte iki şey arasında yer alan perde ve engel anlamındadır. Istılahta ise Yüce Allah’ın dünya ve ahiret arasında karar kıldığı ve ölümden sonra insanın ilk menzili olan âleme denmektedir. Berzah âleminden kastedilen, kabir âlemidir; bu âlemde insan kıyamete dek özel bir tür yaşam sürecektir. Burada kabirden kastedilen şey ...
  • Hz. Mehdi (a.s.)’nin varlığı ve zuhuru nasıl ispatlanabilir?
    11450 Eski Kelam İlmi 2009/04/18
    Genel olarak Kuran-ı Kerim ayrıntılarına inmeden konuları ele alır ve bu konuların açıklamasını sünnet üstlenir.Bu noktayı göz önünde bulundurduğumuzda Hz. Mehdi (a.s.)’nin varlığını ve zuhurunu Kuran- ı Kerim’deki iki kısım ayetten istifade edebiliriz:1) İlahî bir hüccetin (masum bir önderin) varlığının gerekliliğini açıklayan ayetler. Örneğin Allah-u Teala’nın Peygamber-i Ekrem ...
  • Ehlisünnetin görüşünde beyan edilen Ehlibeyt kimlerdir?
    11888 Eski Kelam İlmi 2012/07/25
    “Ehlibeyt” kelimesi iki defa Kur’an-ı Kerim’de zikrolunmuştur.[1] İlki Hz İbrahim’in (a.s) ailesi hakkında ve diğer ayet ise konumuz olan Ahzab suresinin 33. ayetinde. Bu ayetin sonunda, Allah-u Teala iradesinin Ehlibeyt’in tathiri olduğundan haber vermektedir. Tarih boyunca bu ayet farklı yönlerden İslami ilimler bilginlerinin araştırma ...
  • Eğer satış memuru kendi az maaşını malların fişini değiştirerek telafi ederse, girişimi şerî olur mu?
    5057 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/10/23
    Mezkûr soru fıkhî bir konu olduğundan büyük mercilerin bürolarından fetva istemeyi gerekli gördük. Kendilerinin verdiği cevaplar aşağıda yer almaktadır: Hz. Ayetullah Uzma Hameney’in (ömrü uzun olsun) Bürosu:Caiz değildir ve belirtilen şey bu işi caiz kılmaz.Hz. Ayetullah Uzma Mekarim Şirazi’nin (ömrü uzun olsun) Bürosu:Caiz değildir ve elde edilen ...
  • İslami vahdetin gerçek manası nedir?
    3456 شیعه و دیگر مذاهب 2019/12/08
    İslami vahdetten kasıt mezheplerin ezcümle Şia ve Ehlisünnetin bir olması anlamında değildir. Çeşitli İslam mezheplerinin Müslümanların birlik ve beraberliğini kurmaları ve korumaları anlamındadır. Bütün Müslümanlar farklılıklara rağmen sahip oldukları birçok ortak noktadan yola çıkarak İslam düşmanları karşısında tek saf olmaları ve yabancı güçlerin Müslümanlara sulta kurmasının önüne ...
  • Şeytan bizim fikir ve düşüncelerimize nasıl sızmakta ve isteklerini dillendirmektedir?
    13079 Eski Kelam İlmi 2010/11/27
    Şeytanın insana sızma yollarını incelemeye tabi tutmadan önce şeytan denen varlık hakkında kısa da olsa bir bilgi edinmemiz lazımdır. Şeytan sözcüğünün türediği ilk lafız hakkında görüş sahipleri arasında bir takım ihtilaflar mevcuttur. Ama bu kelimenin uzak olmuş anlamındaki “şatan” kavramından türediğini söylememiz daha doğrudur. Dolayısıyla birçok ...
  • İçki veya domuz eti sunan lokantalarda veya İsrail’e yardım eden kurumlarda çalışmak haram mıdır?
    10901 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/06/06
    Ayetullah Uzma Hameni domuz eti konservesi yapan bir işyerinde veya gece kulüplerinde ve fesat yerlerinde çalışmanın hükmü hususundaki bir soruya şöyle cevap vermiştir:“Domuz eti, içki satmak ve kabare, kumar, fuhuş, içki merkezleri vb. yerlerde çalışmak caiz değildir ve bu yollarla elde ...
  • Alkol kullanmaktan nasıl uzak kalınabilir ve bundan tövbe etmenin yolu nedir?
    21733 Teorik Ahlak 2011/10/23
    Her günahtan tövbe etmenin dayanağı, şahsın gerçekten kabul ettiği inanç ve değerlerdir. Eğer insan Allah’a ve diriliş gününe iman ederse, diğer bir dünyada amellerinin neticesini göreceğini bilirse ve kendisini gafletten kurtarmak gerektiğine kanaat getirirse, rahatlıkla günahlardan el çekebilir. Eğer insan haram işlerin kendisini nasıl bir bedbahtlığa ve ...

En Çok Okunanlar