Gelişmiş Arama
Ziyaret
10965
Güncellenme Tarihi: 2012/02/19
Soru Özeti
Acaba “bir gün gelecek ki Müslümanlar yetmiş üç fırkaya ayrılacaklardır” şeklindeki hadis doğru mudur?
Soru
Lütfen “İslam’da kaç tane akaitsel mektep var olmaktadır” açıklar mısınız? Bu bağlamda bir hadisle karşılaştım ki şöyle bir açıklama yapmaktadır: “bir gün gelecek ki Müslümanlar yetmiş üç fırkaya ayrılacaklardır”. Acaba bu hadis sahih midir? Lütfen zikredilen konular hakkında yeterli bilgi verir misiniz?
Kısa Cevap

“İftiraki ümmet” (Peygamberin vefatından sonra ümmetin farklı farklı fırkalara ayrılması) hakkında var olan rivayetleri hem Şia ve hem de Ehlisünnet muhaddisleri tarafından farklı senetlerle nakletmiştir.

Bütün rivayetlerin metni Müslümanların, Peygamber efendimizin (s.a.a) vefatından sonra fırkalara ayrılmaya ve bölünmelerine işaret etmektedir. Bu rivayetler mana bakımından bir nevi tevatür haddine ulaşmış durumdadırlar. En azından bu hadislerden bir tanesi senet olarak sahihtir ve bu bağlamda mutasıl yani raviler zincirinden bir aksaklık gerçekleşmeden peygambere ulaştırılmıştır.
Ayrıntılı Cevap

Üzülerek söylememiz gerekiyor ki, İlahi enbiyaların her birinin vefatından sonra taraftarlarının çokğu peygamberlerinin belirlediği yoldan sapmışlardır. Nübüvvet ilmi ile kendi ümmetinin geleceğini açıkça gören Peygamber efendimiz (s.a.a) çeşitli rivayetlerde (ümmetin fırkalar bölünmesi hadisleri)  bu olaydan haber vermiştir. “İftirakı ümmet” hadislerini hem Şia ve hem de Ehlisünnet muhaddisleri farklı senetlerle nakletmişlerdir.[1] Bu rivayet “Hisali Şeyh Saduk’ “Tefsiri ayaşi” ve Taberisinin “İhticac” adlı eseri olmak üzere Şia’nın kaynak kitaplarında nakledilmiştir.[2] Bu rivayetlerin içermiş olduğu mana tevatür (tevatüri manevi) boyutundadır. Yani rivayetin metinde zikredilen kelimeler bakımından bir birinden farklı kelimeler içermiş olsa bile hepsinin taşımış oldukları mana aynı ve birdir.

Bu rivayetlere göre, Peygamber efendimiz (s.a.a) kendi vefatından sonra ümmetinin yetmiş üç fırkaya bölüneceğini önceden haber vermiştir.

Ümmetin fırkalara bölünmesi rivayetlerinin içinde senedi en sahih olanı, Kuleyni’nin “Kafi” adlı kitabında İmam Bakır’dan (a.s) naklettiği hadistir. Dolayısıyla bu hadisin senet ve metni örnek babından incelenecektir.

Hadisin Senedi:

Muhammed b. Yahya Ahamet b. İsa’dan, İsan da ibni Mahbubdan, ibni Mahbub da Cemil b. Salih’ten, ibni Salih de Ebu Halit el-Kabili den o da Ebu Cafer’den (imam Bakırdan) (a.s.), bu hadisi nakletmişlerdir. İşte buradaki rivayetin senedi budur[3]

Hadislerin senet açısından farklı kısımları vardır. Eğer hadisin senedinde yer alan fertlerin tümü Şia ve sıkka (güvenilir insanlar) olursa hadis, hadis bilim ıstılahına göre “sahih”tir.[4] Eğer hadisin senedinde yer alan fertler kendi zamanının âlim ve büyüklerinden olurlarsa hadisin sadır olduğuna dair olan güven daha da çok artar. İmam Bakır’dan rivayet edilen hadis işte bu kısımdandır. Zira hadisin senedinde olan fertlerin hepsi büyük ve âlim kişilerdir. Muhammed bin Yahya büyük şahsiyetlerdendir ki Necaşi onun hakkında şöyle diyor: “O kendi zamanında bizim ashabımızın büyüklerindendir ve yüksek derecede güvenilir bir kimsedir.”[5]

Ahmet bin Muhammed bin İsa hakkında da şöyle der: “Ebu Cafer Kum’luların şeyhi ve fakihidir.”[6] Hasan bin Mahbub rical kaynaklarımızda güvenilir ve üzerinde icma edilmiş olan ashaptandır.”[7] Cemil bin Salih ve ebu Halid kabuli de büyüklerden sayılmaktadır.[8]

Sonuç itibarıyla rivayet senet açısından sahih ve aralıksız bir şekilde Peygambere isnadı korunmuş muttasıldır.

Hadisin Metni:

Bu hadis Zümer suresinin 29. Ayetin tefsirinde gelmiş ve orada imam Ali’dan (a.s) şöyle nakledilmiştir: “Yahudiler Musa’dan sonra yetmiş bir fırkaya bölündüler. Bu fırkalardan biri cennetlik diğerleri cehennemdeler. Hıristiyanlarda İsa’dan (a.s) sonra yetmiş iki fırkaya bölündüler, bunlardan bir grup cennetlik ve diğer gruplar cehennemdedirler. Ama bu ümmet Allah’ın resulünden (s.a.a) sonra yetmiş üç fırkaya ayrıldılar, bunlardan yetmiş iki fırka cehennemliktir. Tek bir fırkası cennetliktir. Bu yetmiş üç fırkadan on üç fırkası biz Ehlibeytin muhabbet ve vilayetine sahiptirler.[9] Ama onlardan sadece bir grup cennete girecek ve diğer on iki fırka cehennemliktir. Sonuç itibariyle diğer insanları kapsayan bu altmış ve on iki fırka ateştedirler.”[10]  

Netice olarak; bu hadisin metin ve senedi sahih olup bu konuda gelen diğer rivayetlerle onaylanmıştır. Bu bapta gelen birçok hadiste İmam Ali (a.s) Şialarının kurtuluşa eren grup olarak bildirmektedirler.[11]    

Diğer sorularınızın cevabını almak için aşağıdaki adreslere müracaat ediniz:

1-    Soru 192 (sayt: İslam fırkaların çıkış nedenleri).

2-    Soru 4932 (sayat: 5182) (mezheplerin Çının gayeleri).

       



[1] Tababatabai, Muhammed Hüseyin, el-Mizan (Farsça tercümesi), c.3, s.588, Kum: Defter-i İntişarat-ı İslami, 1374, h. ş.; Caferi, Yakup, Tefsiri Kevser, c. 3, s. 443,

[2] Meclisi, Muhammed Bakır, Biharu’l-Envar, Beyrut: Müessesetü’l-Vefa, 1404,h.ş. c. 28, s. 4.

[3] Senedin Arapçası da şöyledir: Muhammed bin Yahya an ahmed ibni isa an ibni mehbub an cemil bin Salih an ebi halid el-Kaili an ebi Cafer (a.s).

[4] Nermefzar’i Dirayetun-Nur’dan (Nur cd.), Hadis ıstılahatları

[5] Necaşi, Ricali Necaşi, Kum: Defter-i  İntişarat-ı İslami,

1407, h.ş. s. 353. 

[6] A.g.e, s. 83

[7] Ricali Keşi, s. 83

[8]Ricali Necaşi”, s. 127 ve “Ricalı Keşi”, s. 10, intişaratı danişgahı Meşhed, 1348

[9] İhtimalle On iki imamı kabul eden Şialar dışındaki Şia fırkalarına işaret etmektedir.

[10] Kuleyni, Muhammed bin Yakup, Kafi, Tahran: Darul Kitabı İslamiye, 1368, h.ş. c. 8, s. 224.

[11] Biharu’l-Envar, c. 28, s. 2, “Babu iftirakul ümme ba’de’n - nebi.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • İmamlar (a.s) neden takiyye ederlerdi?
    8518 Kelam İmi 2010/12/04
    Takkiyyenin nedeni yalnızca korku değildir, korku, takiyyenin nedenlerinden sadece biridir, tümü değil. Dikkat etmek gerekir ki, korku, soruda gelen iki çeşidin ötesinde bir şeydir. Zira korku takiyyesi bazen takiyye edenin canı, onuru, malı ve yakınlarına gelebilecek tehlikeden dolayı yapılırken, bazen başkalarına ve müminlere gelecek olan zarar ihtimalinden ...
  • Nevruz bayramı hakkında ne gibi bir şerî delil mevcuttur?
    13135 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2011/08/21
    Bu bayram, İslam öncesi yaygın olan İranlıların antik bayramlarındandır. Rivayet kitaplarında İmam Sadık’tan (a.s) nevruzun fazileti hakkında bir rivayet nakledilmiş ve son dönemdeki meşhur fakihler bununla amel etmiş ve de nevruzda gusül almanın müstehap olduğuna fetva vermişlerdir. Lakin bazıları da bu rivayet hakkında münakaşa yapmıştır. Bu nedenle, yüzde yüz ...
  • “Eğer melekler birbirleri ile tartışırlarsa Cebrail (a.s) Ali’nin (a.s) yanına nazil olur ve melekler arasında hüküm vermesi için Ali’yi (a.s) göğe çıkarır,” diye belirtilen hadis hakkında görüşünüz nedir?
    13048 Eski Kelam İlmi 2012/08/22
    Dinsel öğretiler esasınca biz meleklerin kendilerine verilmiş görevler doğrultusunda hareket ederken hiçbir sapma ve itaatsizlik sergilemediklerine inanırız. Yüce Allah melekleri nitelerken şöyle buyurmaktadır: Onlar asla Allah’ın buyruğuna muhalefet etmezler ve emredildikleri şeyi (kâmil bir şekilde) yerine getirirler; yani melekler ilahi emir ve buyrukları kabul eder ve onlara ...
  • İddet ve delilleri hakkında açıklamada bulunur musunuz?
    9438 Hukuk ve Şer’I Hükümler Felsefesi 2010/12/22
    İddet fakihlerin ıstılahında şerî bekleme halidir; kadının boşandıktan ve nikâhın zail olmasından sonra veya vefatın ardından zorunlu olarak bir süre beklemesi ve sonra başka biriyle evlenebilmesi durumudur. İddet türleri şunlardır: 1. Boşanma iddeti. 2. Vefat iddeti. 3. Kayıp iddeti, 4. Yanlışlıkla cinsel ilişki kurma iddeti. Belirtilen ...
  • Herhangi bir müçtehitten taklit etmeyen kimsenin humus konusundaki görevi nedir?
    5085 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/04/13
    Sorunuza taklit mercilerinin bürolarından verilen cevaplar şunlardır:Hz. Ayetullah el-Uzma Hamanaei: Mallarınızın humsunun durumunu bilmek için Ayetullah Hamanei’inin burosuna veya onun bu konudaki yetkili vekillerinden birine başvurunuz. Hz. Ayetullah el-Uzma Mekarim Şirazi: Amellerinizi ve görevlerinizibütün şartlara haiz bir müçtehidin görüşüne göre yapınız.
  • Kur'an'da namazın genel hükmü açıklanmıştır, ancak imametten genel olarak da söz edilmemiştir. Kur'an'dan imametin hak olduğuna dair bir kaynak verebilir misiniz?
    6152 Eski Kelam İlmi 2010/09/22
    Kur'an'da bir çok ayet imamet konusuna değinmiştir. Allame Hilli, El-Feyn adlı eserinde ve Allame Meclisi, Biharu'l-Envar adlı eserinde bu ayetleri genişçe açıklamışlardır. Bu ayetlerden bazı örnekleri şöyledir: Tebliğ ayeti, velayet ayeti, ulu'l-emir ayeti ve sadıkın ayeti. ...
  • Allah’a nasıl iman getireyim ve imanımı nasıl güçlendire bilirim?
    15475 Teorik Ahlak 2011/10/20
    Allah’ı olduğu gibi ve gerçek bir şekilde tanıman için tek bir yol var. Bunun dışında başka bir yol söz konusu değildir. Zira Allah u Teâlâ kuranı kerimde şöyle buyuruyor: “biz, ona şah damarından daha yakınız”. Eğer insan biraz ...
  • Salâvat getirirken Al-i Muhammed’i demezsek niçin savat eksik sayılır?
    15424 Tefsir 2009/07/23
    Al-i Muhammed’e salâvat getirmek bidat olmadığı gibi Kur’an ve hadis ve akıl ve irfanla da uyumludur, çünkü:Bidatin manası dinde olmayan bir şeyi dine dahil etmektir. Biz Al-i Muhammede salâvat getirmenin bidat olmadığını söylüyoruz çünkü bu konu Peygamber ve Ehl-i Beyt’ten gelen hadislerde yer ...
  • Arafat’ta durmanın sır, fazilet ve adabı nedir?
    10639 Pratik Ahlak 2011/08/17
    Arafat’ta durmanın sırrı hakkında birçok rivayet bulunmakta ve hepsi bu mübarek günün azamet ve faziletini göstermektedir. Arafat günü insanın kendisini tanıdığı ve de dua ve yakarış ile Allah’ın kerem ve ihsan sofrasında yer edinebilmek için arı bir niyet ile Allah’ın misafirliğine kabul olduğu gündür. Şeytan bu günde ...
  • Şeytan cennetten kovulduktan sonra, tekrar nasıl cennete girebildi?
    21252 Tefsir 2012/09/09
    Kısaca, şeytanın insanla irtibatında ve vesvese vermesinde fiziksel varlığa ihtiyaç duymadığını biliyoruz. Bu esas gereğince şeytanın cennete girmeden vesvese amelini yerine getirmesi imkânı vardır, ancak her halükarda soru için faraziyeleri söz konusu ettikten sonra soruyu cevaplandıracağız. 1. Hz. Âdem ve Havva’nın içinde oldukları cennet, Allah-u ...

En Çok Okunanlar