Gelişmiş Arama
Ziyaret
14231
Güncellenme Tarihi: 2011/05/21
Soru Özeti
Nisa suresinin 78 ve 79. ayetleri esasınca, kötülükler Allah’a mı yoksa insana mı isnat edilmektedir?
Soru
Nisa suresinin 78. ayetinde kötülük ve iyiliklerin hepsinin Allah’tan olduğu belirtilmiştir; oysaki sonraki ayette kötülüklerin insandan olduğu buyrulmuştur. Böyle bir durumda sorumluluk ne olacaktır?
Kısa Cevap

Bu ayetler birkaç surette açıklanabilir:

1. Allah her şeyi yaratmıştır, ama yaratılışın varlıksal kemalini engelleyen şeyler anlamındaki gerçek kötülük ve şer yokluktan başka bir şey değildir ve bundan dolayı yaratılacak bir kabiliyet de taşımamaktadır. Ama Allah’ın mahlûklarının birbirleriyle takışması nedeniyle bu kötülük meydana geldiği için kötülükler de Allah’a isnat edilebilir. Öte taraftan Allah kendi varlıksal kemalini hiçbir yerden esirgememektedir, lakin insanlar bazı yerlerde taşıdıkları ihtiyarla onu kabul etme kapasitesini kendilerinde yok etmektedirler. Dolayısıyla kötülük, bir mahlûkun ihmalkârlık yaptığı yerde hâsıl olmaktadır. O halde kötülükleri insanlara, iyilikleri ise Allah’a isnat etmek pekâlâ mümkündür.

2. Başka bir ifadeyle Allah bize amel etme gücü verdiğinden tüm filler Allah’a isnat edilir. Öte taraftan kötü seçimiyle Allah’ın yaratıkları arasında bozgunculuğun çıkmasına neden olan varlık insan olması de hasebiyle kötülükler ona aittir. Allah’ın lütfü, iyiliklerin nedeni olması hasebiyle de iyilikler O’na aittir.

3. Bir rivayette ilk ayetteki iyilik ve kötülüklerden maksadın, Allah’ın, kulların amelleriyle bir irtibatı olmaksızın kendilerine sunduğu şeyler ve ikinci ayette ise kulların amelleri neticesinde kendileri için hasıl olan kötülük ve iyilikler olduğu belirtilmiştir.

Ayrıntılı Cevap

Böyle bir açık farklılıkla iki ayetin birbiri ardınca gelmesi, Kur’an’ın açıklamak istediği bir hususa işaret etmektedir. İki ayetin içeriğini incelemek ve dikkatten geçirmek suretiyle mezkûr soruya yönelik her biri ayrı bir cevap sayılabilecek birkaç hususa rastlamaktayız:

1. Kur’an ayetlerinden istifade edildiği üzere bizim kötülük veya iyilik olarak addettiğimiz şeyler de dahil olmak üzere her şeyi Allah yaratmıştır[1] ve yarattığı her şeyi de güzel ve iyi yaratmıştır.[2] O halde dünyada olan her şey Allah’a aittir ve her şeyin varlığı kendisi için hayırdır. Ama kötülükler yokluktan kaynaklanmaktadır ve Allah’ın yaratma fiili onlara taalluk etmemektedir. Elbette kötülük ve şerden maksat bir varlığın hedefine ve aşkınlaşmasına engel olan şeylerdir. Bundan dolayı tüm varlıklar Allah’ın yaratığı olması hasebiyle, varlıkların ameli ve ilişkileri neticesinde ortaya çıkan kötülük ve şerler de Allah’a isnat edilmektedir. Bu, ilk ayette değinilen konudur. Ama öte taraftan kötülük ve şer, Allah’ın bir mevcudun varlıksal kemalini kendisinden aldığı yerde çıkmaktadır. Allah da hiçbir zaman engin rahmeti nedeniyle hayır ve rahmet bahşetmekten geri durmamaktadır. Elbette bireylerde bunu kabul etme kapasitesi mevcut olmadığı zaman durum değişir. Çünkü bu kapasiteyi icat etmek veya yok etmek bizzat insanların elindedir. O halde burada hayırların Allah tarafından ve kötülüklerin ise ihmalkârlıklarıyla ilahi rahmeti kabul etmeyen kullar tarafından olduğu söylenebilir. Bu da ikinci ayetin manasıdır.[3]

2. Diğer bir bakışla ayet-i şerife şu hususa işaret olabilir: İyi veya kötü, güzel veya çirkin amel ve fiillerimiz de dâhil olmak üzere evrendeki tüm hadiseler bir açıdan Allah ile ilgilidir. Çünkü bize güç veren, ihtiyar ve irade özgürlüğü bahşeden O’dur. Ama aynı halde amellerimiz bize isnat edilmekte ve varlığımızdan türemektedir. Zira ameli belirleyen etken bizim irade ve ihtiyarımızdır. Bu yüzden biz amellerimiz karşısında sorumluyuz ve amellerimizi Allah’a isnat etmek belirtildiği gibi bizi sorumluluktan uzaklaştırmaz ve determinizm inancına yol açmaz. Bundan dolayı iyilik ve kötülükler Allah’tandır diye buyrulduğu yerde Allah’ın her şeye yönelik failliğine işaret edilmektedir. Kötülükler sizdendir diye buyrulduğu yerde de bizim failliğimize, irade ve ihtiyarımıza işaret edilmektedir.[4]

3. Ehli Beyte (a.s) ait rivayetlerde bu iki ayet için yapılan başka bir tefsire daha işaret edilmiştir.[5] Buna göre iyilik ve kötülükler Kur’an’da iki manaya sahiptir: Birinci manadaki iyilik ve kötülüklerin insanın ihtiyarî amelleriyle bir irtibatı yoktur. Bazı hastalıklar ve sağlık durumları bu kabildendir. İkinci manadaki iyilik ve kötülükler ise insanın amelleri neticesinde meydana gelmekte ve bu dünyada amellerin ceza ve ödülü olarak belirginleşmektedir. Bazı kuraklıklar ve nimetler bu kabildendir. Birinci ayetteki iyilik ve kötülükler birinci manada, ikinci ayetteki iyilik ve kötülükler de ikinci manadadır.

Daha fazla bilgi için bkz: İndeks: Şerlerin Allah’a İsnat Edilme Niteliği, 2992. Soru (Site: 3237).



[1] خلق کل شیء" Enam, 101.

[2] "احسن کل شیء خلقه" Secde, 7.

[3] Tabatabai, Seyid Muhammed Hüseyin, el-Mizan Fi Tefsiri’l-Kur’an’dan yararlanılmıştır. Tercüme: Musevi Hemedani, Seyid Muhammed Bakır, c. 5, s. 10, Defter-i İntişarat-ı İslamî Camia-ı Müderrisin-ı Havza-ı İlmiye Kum, Kum, 1417.

[4] Mekarim, Şirazi, Nasır, Tefsir-i Numune, c. 4, s. 22’den yararlanılmıştır. Daru’l-Kütübi’l-İslamiye, Tehran, 1374 ş.

[5] Kumî, Ali b. İbrahim, Tefsir-i Kumî, c. 1, s. 144, Müessese-i Daru’l-Kitab, Kum, 1404 k.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Eğer Ehlibeyt (a.s) «خُزّان العلم» ilmin madeni iseler neden kumeyl duasını Hz. Hızır İmam Ali (a.s)’a öğretmiştir?
    6102 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2019/04/07
    Kumeyl duası Şeyh Tusi’nin “Misbah’ul-Muteheccid”[1] ve Seyit ibn. Tavus’un “İkbal’ul-Emal” adlı eserlerinde nakledilmiştir. Seyit ibn. Tavus bu duayı eserinde naklederken şöyle açıklama yapmaktadır: Şeyh Tusi’nin naklettiği rivayetten başka bir rivayette gördüm ki Kumeyl ibn. Ziyad Neğei diyor ki: Basra mescidinde İmam Ali (a.s)’ın yanında ...
  • Şia neden abdeste ayaların yıkanmasını terk ederek farzı terk ediyor?
    20362 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/03/10
    Her fırka ve gurubun kendisini fırka-i Naciye (kurtuluşa eren fırka) bilmeleri gayet doğaldır ama biz, sizin aksinize kendi teklifimize boyun eğdiğimizi, farzı yerine getirdiğimizi ve Ehl-i Sünnet kardeşlerimizin farzdan uzaklaştıklarını kabul ediyoruz ve bu iddiamızın delillerini Kur'an ve rivayetlerle ortaya koyacağız. Şia; ...
  • Mehdiliği tehdit eden şeyler nelerdir?
    7147 Eski Kelam İlmi 2012/08/22
    Mehdiliği tehdit eden hususlar çoktur. Biz burada sadece üç önemli şeye işaret edeceğiz: 1. Eğer en üstün kanunlar ehil olmayan uygulayıcıları eline düşerse veya eğer en pahalı şeyler ehil olmayan insanların elinde bulunursa, ne kanundan ve ne de belirtilen değerli şeyden bir sonuç alınamaz. Mehdilik ...
  • Müslümanlar neden biribirleriyle musafaha ederler?
    9443 Pratik Ahlak 2011/07/14
    Müfaala kipinden olup iki kişi arasında gerçekleşen musafaha, el vermek manasına gelmektedir. Birisi ‘Safehtuhu’ derse bu ‘Elimin içi onun elinin içine değdi’ anlamına gelir. Musafahatun, birbirine el vermek, ellerin içini biribirine değdirmek, demektir. Selam vermek ve tokalaşmak güzel davranışın örneğidir. İslam Peygamberi (s.a.a) ve Masum ...
  • Niçin bazıları ölülerin kabirlerini yarıp araştırma yapıyorlar? Acaba bu iş haram mıdır?
    5503 Hukuk ve Şer’I Hükümler Felsefesi 2012/04/09
    Büyük taklit mercilerinin bu soruya cevapları şöyledir: Müminin kabrinin açılması haramdır. Ama aşağıda zikredilen konularda kabrin açılmasının sakıncası yoktur: 1. Cenaze gasbi yere defnedilmiş olursa ve yerin sahibi, cenazenin orada kalmasına razı olmazsa. 2. Cenazeyle birlikte defnedilen kefen veya başka bir ...
  • Alkol kullanmaktan nasıl uzak kalınabilir ve bundan tövbe etmenin yolu nedir?
    22117 Teorik Ahlak 2011/10/23
    Her günahtan tövbe etmenin dayanağı, şahsın gerçekten kabul ettiği inanç ve değerlerdir. Eğer insan Allah’a ve diriliş gününe iman ederse, diğer bir dünyada amellerinin neticesini göreceğini bilirse ve kendisini gafletten kurtarmak gerektiğine kanaat getirirse, rahatlıkla günahlardan el çekebilir. Eğer insan haram işlerin kendisini nasıl bir bedbahtlığa ve ...
  • Türkiye bankalarında yatan paramla devlete ait borç bonosu satın alıp karından yararlanabilir miyim?
    5422 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/03/02
    Hz. Ayetullah Uzma Hamaney’in (Ömrü uzun olsun) Bürosu:Orası İslam ülkesi olması nedeniyle onlardan kar almak sakıncalıdır. Elbette orada şubesi olan İslamî olmayan bankalar veya gerçekten katılım bonosu olması müstesnadır.  Hz. Ayetullah Uzma Mekarim Şirazi’nin (Ömrü uzun olsun) Bürosu:
  • Namazda âmin söylemenin yasaklanmasının felsefesi nedir?
    9495 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/05/16
    Ehlibeyt rivayetleri esasınca namazda âmin sözünü söylemek caiz değildir ve bunu söylemek namazın geçersiz olmasına neden olur. Artı, caiz olmaması delile ihtiyaç duymaz; yani namaz ibadetsel bir fiil olduğundan ve insanın kendi tarafından namaza bir şey eklenemeyeceğinden, eğer şeriat tarafından bir şeyin caiz oluşu ispatlanmazsa, bunun kendi ...
  • Bahaîlerin düşüncelerinin yanlış oluşu, necis olmalarının nedeni ve onların inançlarını saflıkla kabul edenlerin durumu hakkında açıklamada bulununuz.
    11426 Eski Kelam İlmi 2008/02/17
    Bab adıyla tanınan Alimuhammed, ilk olarak 1847 yıllarında çok farklı inanç ve kurallar ortaya çıkarmaya başlamıştır. Sonraları onun düşüncelerini kabul eden ve daha da genişleterek Bahaîliği kuran Mirza Hüseyinali Baha'dır. Bu şahıs kitaplarında; kendisinin ve Alimuhammed Bab'ın gelmesiyle İslam dinin geçerliliğini yitirdiğini, İslami hükümlerin yürürlükten kalktığını ve Hz. Muhammed'in risaletinin ...
  • Raksetmenin haram olduğunu söyleyen hadisleri senetleriyle beraber zikrediniz.
    7033 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/06/16
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...

En Çok Okunanlar