Gelişmiş Arama
Ziyaret
9481
Güncellenme Tarihi: 2011/07/28
Soru Özeti
: Sakalı traş etmenin fıkhi delili nedir?
Soru
Şu soruya herkesin anlayabileceği şekilde cevap verirseniz sevinirim: Sakalı traş etmenin fıkhi delili nedir?
Kısa Cevap

Değerli fakihlerimiz, bu konuda oldukça çok ama dağınık olan delileri inceledikten sonra sakalın traş edilmesinin haramlığı yönünde fetva vermişlerdir. Kimi fakihlerde bu fetvayı eleştirerek onu kabul etmemişlerdir. Ancak insana fazla zarar vermeyecek işlerde ihtiyat etmek tereddüt ve şüpheye düşürücü işleri yapmaktan daha iyi olduğundan birinci grup sakalı kesme konusunda cevaz vermemiş, ihtiyat olarak sakalı kesmeme yolunu seçmişlerdir. Belirtmek gerekir ki sakalı kesmemek demek, temizliğe önem vermemek veya onu haddinden fazla uzatmak demek değildir. Temizliğe ve ölçülü olmaya her durumda uyulmalıdır.        

Ayrıntılı Cevap

Her şeyden önce belirtmemiz gerekir ki soruda, genelde birbiriyle bir araya getirilmesi zor olan iki mevzu istenmiştir. O da fıkhi delillerin herkesin anlayabileceği seviyede anlatılmasının istenmesidir. Çünkü fıkhi meselelerin tam olarak derkedilmesi çeşitli aşamalardan geçmeye bağlı olup onlar olmadan fıkhi meselelerin delili iyi bir şekilde anlaşılmaz. Bu yüzden insanlar müçtehid ve mukallid diye ikiye ayrılmıştır. Bununla birlikte yine de bu alandaki bazı delilleri kısaca sizlere sunabiliriz. Ancak içtihat haddinde değilseniz siz onlardan netice alamazsınız. Sizin göreviniz bu konuda bir müçtehitten taklit etmektir.

Dikkat edilmesi gereken diğer bir noktada şudur, Resul-i Ekrem’in (s.a.a) buyurduğu gibi şüpheli konularda ihtiyat etmek helaket ve yokluk vadisine sürüklenmekten daha iyidir.[1]

Rivayetlerden faydalanmak, ilahi hükümleri ve delillerini kendilerinden sorarak cevabını alacağımız Masum İmamlara (a.s) ulaşamadığımız günümüz şartlarında din alimleri, kesin ve ikna edici delili olmayan meselelerde onlarla ilgili dağınık halde olan başka delillere bakarak ihtiyatı aklın şartı olduğunu söylemiş, insanın günlük yaşamını zorluğa sokmayacak işlerde ihtiyat edilmesinin güvenilir bir yol olarak herkese tavsiye etmişlerdir.

Bizlerde benzer yerlerde aynı metodu izliyoruz. Örneğin, yolculuğa çıktığımızda iki yol başında isek ve onlardan birinde heyelan tehlikesi, eşkıyanın olması... gibi ihtimaller olur ama diğerinde böyle tehlikeler yoksa doğal olarak tehlikesi olmayan yolu -uzun ve bozukta olsa- seçeriz.

Bu girişten sonra aşağıda bu hüküm için dayanak olan delillerden birkaçını sizin için getiriyoruz:

1- Kur’an’da insanın asıl yaratılışında değişiklik yapmanın Şeytanın öğretilerinden olduğunu bildiren ayet vardır.[2] Bazıları bu konuda şöyle diyorlar: Allah sakalı bütün erkeklerin yaratılışına koyduğundan onu kesmek ve yoketmek ilahi yaratılışta değişiklik yapmak olur ve söz konusu ayetin kapsamına girer. Bu yüzden böyle bir şey yapılmamalıdır.

2- Birçok rivayette Resulullah (s.a.a) ve Masum İmamlar (a.s) Müslümanları sakallarını kesmekten sakındırmış ve bu amelin onları kafirlere benzettiğini söylemişlerdir. Örneğin Allah Resulü (s.a.a) bir rivayette şöyle buyuruyor: ‘Bıyıkları kısaltın ve sakalları (bir ölçüye kadar) uzatın ki mecusilere benzemeyesiniz.’[3] İmam Rıza’da (a.s) kendisinden sakalı kesme konusunda sorulan soruya şöyle cevap vermişlerdir: ‘Yanaklarını kısaltmanın sakıncası yoktur, ama sakalının ön kısımlarını kesemezsin.’[4] Unutmamak gerekir ki, sakalın haddinden fazla uzatılmaması da tavsiye edilmiştir.[5]

3- Bu konuda öne sürülen delillerden bir diğeri şudur: Kimi fakihler onun haram olduğuna dair açıkca fetva vermemiş ve ihtiyatı tavsiye etmişlerse de şimdiye kadar sakalı kesmenin caiz olduğuna dair açıkca cevaz veren hiç bir fakihte olmamıştır. Bu, onların arasında bu konuda görüşbirliği olduğunu göstermektedir.

4- Tarihe, Masumların şemailini anlatan rivayetlere ve salih insanlara baktığımızda onlardan kimsenin sakalını kesmediğini görmekteyiz. Bu da Müslüman kamuoyunda bu işin çirkin bir şey olduğunun delilidir.

Kısacası yukarıdaki deliller, bu konudaki diğer tüm delillerle birlikte istidlallı fıkhi kitaplarda gelmiş, hatta özel olarak sakalı kesmenin haram oluşunu ispat eden delilleri inceleyen kitaplar yayımlanmıştır.[6] Başka değerli alimler de bütün bu delillere eleştiri getirerek şöyle demişlerdir: ‘Onların hiç birinin fıhki dayanak olacak özellikleri olmadığından sakal kesmenin haram oluşuna açıkca fetva veremeyiz.’[7] Ancak bu görüş ayrılığına rağmen bütün alimler  ihtiyat yolunu seçmiş ve sakalı kesmeye cevaz vermemişlerdir. Zira sakalı kesmenin haram olduğu yönündeki deliller her ne kadar yüzde yüz ve tam olamasa da sakalı belli bir hadde tutmanın İslam açısından sakıncası olmadığından da eminiz. Ciddi bir sorun yoksa ve sakalı kesmemekle İslam’a muhalefet etmediğimize eminsek, sakalı dipten keserek -zayıf ihtimalde olsa- neden İslami öğretilerin tersine amel edelim ki? Bu esasa göre ve Resulullah’ın (s.a.a), şüpheli şeylerde ihtiyat etmeyi tavsiye eden buyruğunu göz önüne alırsak normal ve örfe uygun sakal bırakmak şu anda amel edeceğimiz en iyi yoldur.

Son olarak şu noktayıda hatırlatalım ki, sakal bırakmak temizliğe veya bakımlı olmaya aykırı olan bir şey değildir. Aksine Resulullah (s.a.a) herkesin kendi saç bakımını yapmasının gerektiğini buyurmaktadır.[8] Rivayet kitaplarında sakalın bakımı konusunda ayrıca bir başlık açılmıştır.[9] Bu konuda daha fazla bigi edinmek için bu sitenin 1006 ve 2123. sorularına bakabilirsiniz.



[1] -Muhammed b. el-Hasan Hür Amuli, Vesail-uş Şia, c.27, s157, Hadis:33472, Müesseset-ul Al-ul Beyt, Kum, H.K.1409

[2] -Nisa/119

[3] -Muhammed b. el-Hasan Hür Amuli, a.g.e, c.2, s116, Hadis:1660

[4] -Muhammed b. el-Hasan Hür Amuli, a.g.e. c.2, s.111, Hadis: 1644

[5] -Muhammed b. el-Hasan Hür Amuli, a.g.e. c.2, s.112, Bab-ı İstihbab-ı Kassa Ma Zade An Kabzihi Mine’l Lahya.

[6] -Bu konuda el-Hilye Fi Hürmeti Halk-il Lahya (Seyid Ebu’l Hasan Musavi) ve Risaletün Fi Hürmeti Halk-il Lahya (Muhammed Cevad Belaği) kitaplarına başvurulabilir.

[7] -Cevad Tebrizi, İrşad-ut Talib İla’t Taliki Ala’l Mekasib, c.1, s144-148, Müessese-i İsmailiyan, Kum, H.K. 1416, 3. baskı

[8] -Muhammed Yakup Kuleyni, Kafi, c.6, s.485

[9] -Örneğin: Vesail-uş Şia, c.2, s.110, Bab-u İstihbab-ı Tahfif-il Lahya ve Tedviruha Ve’l Ahz Min-el Arizin ve Tebtin-il Lahya. 

 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Hangi ayet tevhidin kısımlarını içermektedir? Tevhidin kısımları nelerdir?
    16882 Eski Kelam İlmi 2011/08/14
     Tevhit konusu, Kuranî ve dinî kavramlar içinde en derin ve geniş konulardandır. Çünkü tevhidin çeşitleri ve mertebeleri vardır. Bu yüzden Kuran’da tevhit konusu birçok sure ve ayette genişçe ve derin olarak işlenmiştir. Kuran’ın bu üslup ve tarzı temel kavramlardadır. Bugün bu üslup, Kuran’ın konusal ...
  • Genetik düzeltmenin hükmü ve bu yöntemle dünyaya gelen çocuğun hükmü nedir?
    7251 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/07/11
    Genetik düzeltmeler yapmanın birçok çeşidi söz konusudur bu yüzden tabii olarak hükümleri de farklıdır.Ancak genel olarak söylemek gerekir ki genetik düzeltme karı kocanın (eşlerin) sperm ve yumurtalığı üzerinde yapılır ve maksat dünyaya gelecek çocuğun genler ve kalıtımla geçen hastalıklara karşı bağışıklık kazanması olursa ...
  • Niçin bizim mektepte imamlık makamı babadan oğla irsi olarak geçmektedir?
    8827 Eski Kelam İlmi 2010/10/05
    İmamet makamı masum olmak ve bol ilim gibi vasıflara sahip olan kişiye verilir. Bu vasıflara kimin sahip olduğunu yalnız Allah Teala bilir. Bu yüzden imamlar dünyaya gelmeden önce onların isimleri ve özellikleri Allah tarafından Peygambere bildirilmiştir. Ama imamlık veya peygamberlik makamının gereken liyakati taşıdığı için önceki peygamberin soyunda yer ...
  • Acaba İmam Hüseyin(a.s) bir hadisinde, Arap ve Acem arasında fark koymuş ve Acemleri kınamış mıdır?
    9935 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2010/09/04
    Dile getirdiğiniz rivayet Ebu Ebdillah (a.s)'dandır. Yani İmam Sadık (a.s)'tan, İmam Hüseyin (a.s)'den değildir. Şöyle buyurmuşlardır: “Biz Kureyşteniz ve bizim Şialarımız da Araptırlar, acem değil”. Bu rivayetin zahir anlamı dikkate alındığında Arap, acem ve Kureyş'ten maksat bilinen meşhur ırklardır. Ama bu rivayet senet açısından zayıftır. ...
  • Müslüman kadınlar camiasından ilmi havzalarda içtihat derecesine ulaşanlar var mı?
    10122 تاريخ بزرگان 2010/06/08
    İslam’ın ilime önem vermesi ve ilimi kadın erkek herkese farz kılması sonucu bazı kadınlar ilim öğrenimine iştigal edip sonunda içtihat derecesine ulaşmışlardır.Örneğin, H. K. 1403 yılında vefat etmiş olan Bayan Müçtehit Emin ve şimdi kadınların ilmi havzalarının değerli üstatlarından ...
  • Ailenin duyarsılığından dolayı tutumadığım oruçları kaza etmek zorunda mıyım?
    5608 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/12/14
    Hz. Ayetullahi’l-uzma Sistaninin (allah yüce gölgesini dahada uaztsın) defteri:Eğer itminanla orucun vacip olmadığına inanarak oruç tutmamışsa (kefaret yoktur ve) kaza yeterlidir.Hz. Ayetullahi’l-uzma Mekarım-i Şirazinin (allah yüce gölgesini dahada uaztsın) defteri:Namaz ve oruçları tedrici bir şekilde kaza ediniz. Kefaretin ile ilgili (niteliği hakkında) tevzihu’l-mesailimizdeki 1301-1402 numaralı meselelerdeki ...
  • Ağzı temizleyen maddelerin içinde genellikle az miktarda alkol bulunur. Bunun hükmü nedir?
    6519 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/06/12
    Sarhoş edici[1] sıvılardan olup olmadığı belli olmayan alkoller temiz hükmündedirler. Onların karıştırıldığı sıvıların alınıp satılması ve kullanılmasının herhangi bir sakıncası yoktur.[2]
  • Ahmet ismi İncil’in neresinde gelmiştir?
    27338 Eski Kelam İlmi 2011/11/12
    Bu konuda dikkat edilmesi gereken önemli nokta şudur: Kur’an, İncil’de İslam Peygamber’inin (s.a.a) müjdeleyici olduğunu söylüyorsa, tahrif edilmiş İncil’i değil, Hz. İsa’nın (a.s) getirdiği incili kastetmektedir. Elbette tahrif edilmiş hali hazırdaki İncil’de de, bu meseleye işaret edilmesi dikkate değer bir konudur.Hz. Mesih (a.s), “Farkilit”ın geleceği müjdesini vermişti. Bu kelime ...
  • el-Muttali ve el-Mulakkan sıfatlar kemaliye mi yoksa veya cemaliye sıfatlardan mıdırlar?
    7183 Eski Kelam İlmi 2012/05/15
    İster Allah’ın lütfunu, ister kahrını vs. yansıtsın bir sıfatın Allah’ta olduğunu ispat eden bütün sübuti sıfatlar kelam ilminde cemal sıfatları diye bilinmekte ve varlık açısından aralarında herhangi bir fark yoktur. Soruda gelen el-Muttali (Telkin edici) ve el-Mulakkan (Bilen)’da bunlardandır. ...
  • Şia imamlarının Son Peygamber Hz. Muhammed dışında diğer peygamberlerden daha faziletli ve üstün oluşunun sebebi nedir?
    17757 Eski Kelam İlmi 2010/10/05
    Bizim dini öğretilerimizde geldiğine göre Hz. Muhammed dışında hiçbir peygamber, peygamberlik vasfı dışında imamlardan üstün değildir.Yine bazı hadislere göre ism-i azam 73 harften ibarettir ki önceki peygamberler bu harflerin hepsine vakıf değildiler. Örneğin Hz. İbrahim'e yalnız sekiz harf verilmiştir ancak İslam Peygamberi Hz. Muhammed (s.a.a)'e 72 harf verilmiştir ...

En Çok Okunanlar