Please Wait
5716
Eğer beyine (iki adil şahit) “a” ismindeki şahıs kasten Zeyd denen şahsı öldürdü şeklinde şahitlik eder ama daha sonra “b” ismindeki bir şahıs gelip Zeyd ismindeki şahsı öldüren benim şeklinde itirafta bulunursa fakihçilerin büyük bir çoğunluğun görüşü şöyledir: Kan sahibi aşağıdaki dört şıktan her hangi birisiyle amel edebilir:
1- “a” ismindeki şâhısı katil kabul edip onu kısas hükmüne teslim eder ve “b” ismindeki kişi de diyetin yarısını “a” (kısas edilmiş) ismindeki kişinin varislerine verir.
2- “b” ismindeki şâhısı suçlu kabul edip onu kısas hükmüne teslim eder “a” ismindeki şahsa “b” (kısas edilmiş) ismindeki kişinin varislerine diyetin yarısı ödetmez.[1]
3- Her iki (aleyhinde şahitlik edilen ve itirafçı) kişiyi kısas eder ve her birisinin diyetinin yarısını da öder.
4- Her ikisinin (aleyhinde şahitlik edilen ve itirafçı) kısasından sarfı nazar edip yalanız diyet almakla yetinir.[2]
İslami ceza kanununda da bu hükmün kendisi (bu dört hüküm arasında birisini seçme noktasında muhayyerdir) kabul görülmüştür.[3]
Ayetullah MEKARİMİ ŞİRAZİ hazretleri; “öldürme suçuyla suçlandırılmış bir kimsenin itirafıyla şahitlik yapan kişiler arasında çelişki olduğu durumlarda hüküm nedir?” sorusuna verdiği cevapta şöyle buyurmuşlardır:
Kan sahibi, aleyhinde şahitlik yapılmış kişiyi ile itirafta bulunmuş kişi arasında ihtiyar sahibidir. Yani ikisinden birisine kısas hükmünün uygulanması için seçebilir. Eğer aleyhinde şahitlik yapılmış kişiyi kısas ederse ikrar eden kişi, aleyhinde şahitlik yapılmış (kısas edilmiş) kişinin velilerine diyetin yarısını vermelidir. Bu mesele hakkında nas var ve bu nas doğrultusunda fetva verilmiştir.[4]