Gelişmiş Arama
Ziyaret
9360
Güncellenme Tarihi: 2009/06/17
Soru Özeti
Şefaatin kıyametteki yeri ve önemi nedir?
Soru
Şefaatin kıyametteki yeri ve önemi nedir?
Kısa Cevap

Şefaat, zayıf birini güçlendirmek, takviye etmek demektir. Şefi' (şefaat edici) ise ihtiyacı olana yardım eden ve onu mutedil bir duruma getirip ihtiyacını gideren kimsedir.

 

Kıyamette şefaat etmek Allah'a mahsustur. Elbette Yüce Allah bazılarına da başkalarına şefaat etmeleri için izin vermiştir. Bu konu hakkında gelen birçok rivayetten kıyamette şefi'lerin çok olacağı anlaşılmaktadır. Peygamberler (a.s), âlimler, şehidler, melekler, 'minler, salih ameli olanlar, Masum İmamlar (a.s) ve Kur'an şefaat edicilerdendir.

 

Şefaate layık olan kimse ilahi iznin yanı sıra Allah’a, Peygamberlere (a.s), kıyamet gününe ve şefaat hakkının olması gibi Allah'ın peygamberlere nazil ettiği şeylere sağlam bir imanı olması ve bu imanını ömrünün sonuna kadar koruması gerekir.

Ayrıntılı Cevap

Cevabın daha iyi anlaşılabilmesi için bir kaç noktaya dikkat çekmek zorundayız:

 

1- Şefaatın manası

 

Şefaat, zayıf birini güçlendirmek, takviye etmek demektir. Şefi ' (şefaat edici) ise ihtiyacı olana yardım eden ve onu dengeli ve normal bir duruma getirip ihtiyaçsız kılan kimsedir. [1]

 

2- Şefaat Ediciler

 

-Kur 'an'a Göre Şefaat edenler:

 

Kur 'an-ı Kerim'de birçok ayette kıyamet günü şefaatin Allah'a mahsus olduğu belirtilmiştir. [2] Allah, şefaat iznini istediği kimselere verecektir. Gaybi ilim nasıl Allah'a mahsus ise ve onu Resulüne (s.a.a) vermişse [3] şafaatte Allah'a mahsusutur ve onu Resulüne (s.a.a) ve başkalarına vermiştir.

 

Şefaat iki kısma ayrılır:

 

1- Tekvini

2- Teşrii

 

Tekvini şefaat, dünyada ki bütün sepeblerden kaynaklanmaktadır. Allah katında bütün sebepler şefaatçidir. Çünkü onlar Allah 'la yaratıkları arasında vasıtadırlar.

 

Teşrii ve kanuni şefaat iki kısıma ayrılır:

 

1- Dünyada ki şefaat; böylesi şefaat ilahi bağışlanmaya veya ilahi dergaha yakınlaşmaya neden olur. Bu kısım şefaatte Allah 'la kul arasındaki şefaatçi ve vasıta bir kaç gruptur:

 

a- Günahtan tövbe edenler [4]

b- Allah Resulüne (s.a.a) inananlar [5]

c- İnsanın salih ameli [6]

d- Kur 'an-ı Kerim [7]

e- Salih amelle ilgisi olan her şey; örneğin: Camiler, türbeler, Eyyamullah, Enbiya vs. gibi [8]

f- Melekler [9]

g- Kendisi ve din kardeşleri için istiğfar eden ' minle r [10]

 

2- Kıyamet günü şefaat edecek olanlar. Kur 'an'ın ayetlerinden kıyamet gününde fazlasıyla şefaatçilerin olacağı anlaşılmaktadır. Peygamberler (a.s), [11] alimler, şehidler, melekler, [12] ve ' minle r bu şefaatcilerdendir.

 

-Rivayetlere Göre Şefaatçılar

 

Sünni ve Şiiler bu konuda bir çok hadis rivayet etmişlerdir. Aşağıda onlardan bazılarını naklediyoruz:

 

1- Resul-u Ekrem (s.a.a) buyuruyor: “Kıyamet günü ' minle r Adem 'in yanına gider ve derler ki: Ey baba, cenneti(in) kapısını bize aç. Adem diyecek ki: “Ben buna layık değilim (ben bunu yapamam).” Onlar İbrahim'in yanına gidecekler, O da diyecek ki: “Bende bunu yapamam.” Musa ve İsa'da aynısını söyleyecekler. Onları benim yanıma yollayacaklar. Ben kalkıp Allah’tan izin alacağım ve siz Müslümanları şimşek gibi sırattan geçireceğim.” [13]

 

2- Yine buyuruyor: “Her peygamberin Allah 'tan bir isteği var, ben ise isteğimi kıyamete sakladım; o da ümmete şefaat etmektir.” [14]

 

3- İmam Sadık (a.s) buyruyor: “Kim üç şeyi inkâr ederse bizim Şiilerimizden değildir: Allah Resulünün (s.a.a) miracını, kabirde suali ve şefaati” [15]

 

4- İmam Bakır (a.s) buyurdular: “Allah Resulünün (s.a.a) ümmetine şefaat izni vardır, biz de şiilerimize şefaat edeceğiz ve Şiilerimiz de kendi ailelerine şefaat edecekler.” [16]

 

3-Şefaat Olunacakların Şartları:

 

İnsanların hak yoldan azmamaları ve doğru şekilde eğitilmeleri için, şefaatin kimlere erişeceği konusu kapalı tutulmuştur. [17] Nitekim Ku 'ran-ı Kerim'de şefaat olunacakları belirlememiş, sadece özelliklerini beyan ederek şöyle buyurmıştur:

 

“Herkes kazancına bağlıdır. Ancak sağ taraf ehli başka. Cennetlerdedir onlar, sorarlar, konuşurlar, mücrimlerin halinden. Nedir derler cehenneme sokan sizi? Derler ki: Namaz klmazdık ve yoksulu doyurmazdık ve boş laflarla azgınlığa dalanlarla bizde dalardık ve ceza gününü yalanlardık, bize ölüm gelip çatıncaya dek. Derken şefaaçilerin şefaati fayda vermez onlara.” [18]

 

Ayet demek istiyor ki, cehennem ehli bu dört sıfatlarından yani namaz kılmamak, Allah yolunda infakta bulunmamak, dünyaya dalmak ve hesap gününü yalanlamalarından dolayı cehennemlik oldular. Bu dört kötü sıfat dinin temellerini sarsan şeylerdendir. Bunların aksi yani namaz kılmak, infak etmek, dünya zevklerine dalmamak ve kıyamete inanmak Allah 'ın dinini ayakta tutar. Çünkü dindarlık masum olan hidayetçilere uymak demektir. Bu da ancak dünya ve onun insanı aldatan ziynetlerine gönül vermemek ve Allah'a yönelmekle olur. Bu ikisi gerçekleştimi hem dünyaya dalanlardan uzaklaşlaşılmış olunur, hem de kıyameti yalanlamaz.

 

Bu iki sıfat ardından Allah 'a yönelmeyi ve topluma hizmet etmeyi getirir. Bu da ayette namaz kılmak vasfı ve diğerine Allah yolunda infak etmek özelliği ile işaret edilmiştir. Demek ki, dinin temeli bu dört sıfatı bilmek ve onlara amel etmektir. Bu dördü dinin diğer rükünlerini de peşinden getirir; zira birisi muvahhid olmazsa veya nübüvveti inkar ederse bu dört sıfata sahip olması mümkün değildir. [19]

Kısacası aşağıdaki şartlara sahip olanlar şefaat edilmeye layıktırlar:

 

1- Allah 'a, peygamberlere, kıyamete ve Allah'ın peygamberlerine gönderdiklerine sağlam bir imanının olması. Zira Kur'an'ın bazı ayetlerinde kafir ve müşriklerden, neden ateşe atıldınız, diye sorulduğunda “Bize şefaat edecek kimse yoktu” [20] diye cevap verirler. Demek ki kafirlerin şefaat olunma liykatları yoktur. Enbiya suresinin 28. ayetinde de şöyle buyuruluyor: “Peygamberler ve melekler kendisinden razı olunmuş kimseye şefaat ederler.” İmam Rıza (a.s)'dan bu ayetin tefsiri sorulduğunda şöyle buyurdu: “Maksat, dinde beğenilmiş olmak demektir.” Dolayısıyla şefaat, din ve inançta kendisinden razı olunmuş kimseye mahsustur; çeşitli kısımlarıyla kafirler örneğin inkarcılar, müşrikler ve nasibiler şefaatten mahrum olacaktır.

 

2-Şefaatin hak olduğuna inan kimseler. Resul-ü Ekrem (s.a.a) buyuruyor: “Benim şefaat edeceğime iman etmeyen kimseye Allah şefaatimi nasip etmeyecektir.” [21]

 

3,4- Namaz kılan ve fakirlere yardım edenler.

Görüldüğü üzere Müddessir suresinde günahkârların cehenneme gitmesinin nedeni olarak namaz kılmamak, fakirlere yardım etmemek ve kıyameti yalanlamak sayılmaktadır. İmam Sadık (a.s) buyuruyor: “Bizim şefaatimiz namazı hafife alana ulaşmaz.” [22]

 

Kısacası şefaat şartsız bir mevzu değildir; hem şefaate mevzu olacak günah yönünden, hem şefaat eden yönünden, hem de şefaat olunacak yönünden bir takım şartları vardır. Bu ilkeye inanan kimseler bu çok değerli fırsattan yararlanmak ve şefaat olunmak için onun şartlarını yerine getirmek ve zulüm, şirk gibi şefaate engel olan günahlardan kaçınmak zorundalar.

 

Daha fazla bilgi için bkz:

 

1-       İslamda Şefaat Kavramı, 5010 soru (site: 5271)

2-       Çaba ve Onun Ahirete Etkisi (Ölülere iyilik ve ihsan), 4347. soru (site: 4621)

3-       Günahlardan Temizlenmenin Yolları, 798.soru (site:860)

4-       Peygamberden Fayda ve Zarar hakimiyetini Reddetmek ve Onlardan Şefaat ve Şifa Talep Etmek 84. soru (site: 2387)

5-       Şefaat ve İlahi Rıza, 124. soru



[1] - el-Mizan, c.1, s.157

[2] - Bakara/256, Zümer/44

[3] - Cin/27

[4] - Zümer/54

[5] - Hadid/28

[6] - Maide/9

[7] - Maide/16

[8] - Nisa/64

[9] - Mü min/7

[10] -Bakara/286

[11] -Enbiya/28

[12] -Zuhruf/86

[13] -Bihar-ul Envar, c.8, s. 35

[14] -Şeyh Müfid, el-İhtisas, s.37

[15] -Bihar-ul Envar, c.6, s.223

[16] -a.g.e

[17] - el-Mizan, c.1, s.159

[18]   -M üddessir/38-48

[19] - el-Mizan, c.1, s.259, (Farsça tercümesi)

[20] -Şuara/100

[21] - Bihar-ul Envar, c.8, s. 34

[22] - Vesail-uş Şia, c.4, s.25

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • geçici nikahın aktı için kullanılan lafızlar nelerdir? Şartları ve Hükümleri nasıldır?
    7192 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2015/05/03
    Geçici nikâhın aktini okumak için birkaç şart gereklidir: Aktin sıgasını okumak; şöyle ki süreli akitte bayan ve erkek’in rızası tek başına yeterli değildir. Belki bunun yanı sıra akit için okunan has lafızların okunması şarttır. İhtiyati vacip gereğince aktin sıgası sahih Arapça ile ...
  • Yaşayan anne ve babaya yönelik yapılan hayırlar doğru mudur?
    19582 Pratik Ahlak 2011/04/11
    Her insan iyi işler yapıp sevabını başkalarına ve bu cümleden olmak üzere anne ve babasına bağışlayabilir. Böyle bir durumda bu hayırlı amelin sevabı onlara ulaşacak ve buna ek olarak aynı sevabın benzeri veya hatta ondan daha fazlası ameli bağışlayan için de göz önünde bulundurulacaktır. ...
  • Hamd, medh ve şükür’ün farkı nedir?
    12760 Eski Kelam İlmi 2012/02/14
    Lügatte ve Istılahta Hamd, Medh ve Şükür1- Hamd lügatte sena ve övgü manasına gelmektedir.[1] Istılahta ise iradeyle yapılan güzel iş ve sıfata denir.[2] 2- Medh ...
  • Mübarek Ramazan ayının 21’inde yolculuk yapmanın hükmü nedir?
    5215 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/08/14
    Mübarek ramazan ayında yolculuk yapmanın sakıncası yoktur, ancak oruçtan kaçmak için olursa mekruhtur.[1] insan yolculuktan dolayı tutamadığı orucunu ramazan ayından sonra tutmalıdır. Bu hükümderamazanın ayının 21’i ile diğer ...
  • Domuzun parçaları gibi necasetlerin bazı kısımları Müslüman olmayan kimselere satılabilinir mi?
    5962 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/03/10
    Hz. Ayetullah’el - Uzma Mekarim Şirazi (Allah ömrünü uzun etsin): Eğer bu konu hakkında yakininiz varsa onun alınıp satılması sakıncalıdır. Hz. Ayetullah’el - Uzma Safi Gülpeygani (Allah ömrünü uzun etsin): Soruda gelen konu hakkında bilgim yok ama eğer söz konusu maddeler ...
  • Yasin Suresi’nin altıncı ayetiyle İsra Suresi’nin on beşinci ayeti arasında bir uyuşmazlık mı var?
    10831 Tefsir 2008/08/12
    Bu iki ayet arasında herhangi bir uyuşmazlık söz konusu değildir. Çünkü ikinci ayette (İsra Suresi, on beşinci ayet) bir peygamber göndermedikçe azap olmadığını söylüyor ancak birinci ayette (Yasin Suresi, altıncı ayet) “ataları uyarılmamış” diyor ve herhangi bir azaptan bahsetmiyor. ...
  • Sürmeyle abdest veya gusül alınabilir mi?
    38418 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/02/14
    Abdest ve gusül alırken bedende, suyun deri ve uzuvlarına ulaşmasına engel olacak herhangi bir şeyin olmaması gerekir. Buna göre sürme, gözün içine çekilirse abdest ve guslün doğruluğuna zarar vermez. Ama gözün etrafına veya kaşlara çekilirse bakılmalıdır, abdest veya gusül uzuvlarına suyun ulaşmasına engel midir, değil midir?
  • Kızla oğlanın doğru bir şekilde (günaha düşmeden) cinsel ilişkiye girmelerinin bir yolu var mı?
    51581 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/11/10
    İslama göre kadın ve erkek birbirlerinin tamamlayıcısıdırlar. Hekim olan Allah bu ikisini sükunet bulsun, duygusal, ruhsal ve cinsel ihtiyaçlarını karşılasınlar diye birbirleri için yaratmıştır. İslam iki tarafında ihtiyaçlarının giderilmesi ve kadınla erkeğin her türlü ilişkisinin belli bir sınır ...
  • Neden Peygamber (s.a.a) Talha ve Zübeyir’e İslam’ın kılıcı lakabını vermiştir?
    11310 تاريخ بزرگان 2011/01/20
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Ayat namazı nasıl kılınır?
    10355 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/04/28
    Konuyu iki bölümde ele alacağız: a) Ayat namazına neden olan şeyler.b) Ayat namazının nasıl kılındığı.a) Ayat namazı şu olaylardan biri vuku bulduğunda farz olur: Güneş tutulması, Ay tutulması (tutulmalar kısmi de olsa), deprem ve halkın genelini korkutan şimşek çakması, ...

En Çok Okunanlar