Gelişmiş Arama
Ziyaret
9930
Güncellenme Tarihi: 2009/06/17
Soru Özeti
Şefaatin kıyametteki yeri ve önemi nedir?
Soru
Şefaatin kıyametteki yeri ve önemi nedir?
Kısa Cevap

Şefaat, zayıf birini güçlendirmek, takviye etmek demektir. Şefi' (şefaat edici) ise ihtiyacı olana yardım eden ve onu mutedil bir duruma getirip ihtiyacını gideren kimsedir.

 

Kıyamette şefaat etmek Allah'a mahsustur. Elbette Yüce Allah bazılarına da başkalarına şefaat etmeleri için izin vermiştir. Bu konu hakkında gelen birçok rivayetten kıyamette şefi'lerin çok olacağı anlaşılmaktadır. Peygamberler (a.s), âlimler, şehidler, melekler, 'minler, salih ameli olanlar, Masum İmamlar (a.s) ve Kur'an şefaat edicilerdendir.

 

Şefaate layık olan kimse ilahi iznin yanı sıra Allah’a, Peygamberlere (a.s), kıyamet gününe ve şefaat hakkının olması gibi Allah'ın peygamberlere nazil ettiği şeylere sağlam bir imanı olması ve bu imanını ömrünün sonuna kadar koruması gerekir.

Ayrıntılı Cevap

Cevabın daha iyi anlaşılabilmesi için bir kaç noktaya dikkat çekmek zorundayız:

 

1- Şefaatın manası

 

Şefaat, zayıf birini güçlendirmek, takviye etmek demektir. Şefi ' (şefaat edici) ise ihtiyacı olana yardım eden ve onu dengeli ve normal bir duruma getirip ihtiyaçsız kılan kimsedir. [1]

 

2- Şefaat Ediciler

 

-Kur 'an'a Göre Şefaat edenler:

 

Kur 'an-ı Kerim'de birçok ayette kıyamet günü şefaatin Allah'a mahsus olduğu belirtilmiştir. [2] Allah, şefaat iznini istediği kimselere verecektir. Gaybi ilim nasıl Allah'a mahsus ise ve onu Resulüne (s.a.a) vermişse [3] şafaatte Allah'a mahsusutur ve onu Resulüne (s.a.a) ve başkalarına vermiştir.

 

Şefaat iki kısma ayrılır:

 

1- Tekvini

2- Teşrii

 

Tekvini şefaat, dünyada ki bütün sepeblerden kaynaklanmaktadır. Allah katında bütün sebepler şefaatçidir. Çünkü onlar Allah 'la yaratıkları arasında vasıtadırlar.

 

Teşrii ve kanuni şefaat iki kısıma ayrılır:

 

1- Dünyada ki şefaat; böylesi şefaat ilahi bağışlanmaya veya ilahi dergaha yakınlaşmaya neden olur. Bu kısım şefaatte Allah 'la kul arasındaki şefaatçi ve vasıta bir kaç gruptur:

 

a- Günahtan tövbe edenler [4]

b- Allah Resulüne (s.a.a) inananlar [5]

c- İnsanın salih ameli [6]

d- Kur 'an-ı Kerim [7]

e- Salih amelle ilgisi olan her şey; örneğin: Camiler, türbeler, Eyyamullah, Enbiya vs. gibi [8]

f- Melekler [9]

g- Kendisi ve din kardeşleri için istiğfar eden ' minle r [10]

 

2- Kıyamet günü şefaat edecek olanlar. Kur 'an'ın ayetlerinden kıyamet gününde fazlasıyla şefaatçilerin olacağı anlaşılmaktadır. Peygamberler (a.s), [11] alimler, şehidler, melekler, [12] ve ' minle r bu şefaatcilerdendir.

 

-Rivayetlere Göre Şefaatçılar

 

Sünni ve Şiiler bu konuda bir çok hadis rivayet etmişlerdir. Aşağıda onlardan bazılarını naklediyoruz:

 

1- Resul-u Ekrem (s.a.a) buyuruyor: “Kıyamet günü ' minle r Adem 'in yanına gider ve derler ki: Ey baba, cenneti(in) kapısını bize aç. Adem diyecek ki: “Ben buna layık değilim (ben bunu yapamam).” Onlar İbrahim'in yanına gidecekler, O da diyecek ki: “Bende bunu yapamam.” Musa ve İsa'da aynısını söyleyecekler. Onları benim yanıma yollayacaklar. Ben kalkıp Allah’tan izin alacağım ve siz Müslümanları şimşek gibi sırattan geçireceğim.” [13]

 

2- Yine buyuruyor: “Her peygamberin Allah 'tan bir isteği var, ben ise isteğimi kıyamete sakladım; o da ümmete şefaat etmektir.” [14]

 

3- İmam Sadık (a.s) buyruyor: “Kim üç şeyi inkâr ederse bizim Şiilerimizden değildir: Allah Resulünün (s.a.a) miracını, kabirde suali ve şefaati” [15]

 

4- İmam Bakır (a.s) buyurdular: “Allah Resulünün (s.a.a) ümmetine şefaat izni vardır, biz de şiilerimize şefaat edeceğiz ve Şiilerimiz de kendi ailelerine şefaat edecekler.” [16]

 

3-Şefaat Olunacakların Şartları:

 

İnsanların hak yoldan azmamaları ve doğru şekilde eğitilmeleri için, şefaatin kimlere erişeceği konusu kapalı tutulmuştur. [17] Nitekim Ku 'ran-ı Kerim'de şefaat olunacakları belirlememiş, sadece özelliklerini beyan ederek şöyle buyurmıştur:

 

“Herkes kazancına bağlıdır. Ancak sağ taraf ehli başka. Cennetlerdedir onlar, sorarlar, konuşurlar, mücrimlerin halinden. Nedir derler cehenneme sokan sizi? Derler ki: Namaz klmazdık ve yoksulu doyurmazdık ve boş laflarla azgınlığa dalanlarla bizde dalardık ve ceza gününü yalanlardık, bize ölüm gelip çatıncaya dek. Derken şefaaçilerin şefaati fayda vermez onlara.” [18]

 

Ayet demek istiyor ki, cehennem ehli bu dört sıfatlarından yani namaz kılmamak, Allah yolunda infakta bulunmamak, dünyaya dalmak ve hesap gününü yalanlamalarından dolayı cehennemlik oldular. Bu dört kötü sıfat dinin temellerini sarsan şeylerdendir. Bunların aksi yani namaz kılmak, infak etmek, dünya zevklerine dalmamak ve kıyamete inanmak Allah 'ın dinini ayakta tutar. Çünkü dindarlık masum olan hidayetçilere uymak demektir. Bu da ancak dünya ve onun insanı aldatan ziynetlerine gönül vermemek ve Allah'a yönelmekle olur. Bu ikisi gerçekleştimi hem dünyaya dalanlardan uzaklaşlaşılmış olunur, hem de kıyameti yalanlamaz.

 

Bu iki sıfat ardından Allah 'a yönelmeyi ve topluma hizmet etmeyi getirir. Bu da ayette namaz kılmak vasfı ve diğerine Allah yolunda infak etmek özelliği ile işaret edilmiştir. Demek ki, dinin temeli bu dört sıfatı bilmek ve onlara amel etmektir. Bu dördü dinin diğer rükünlerini de peşinden getirir; zira birisi muvahhid olmazsa veya nübüvveti inkar ederse bu dört sıfata sahip olması mümkün değildir. [19]

Kısacası aşağıdaki şartlara sahip olanlar şefaat edilmeye layıktırlar:

 

1- Allah 'a, peygamberlere, kıyamete ve Allah'ın peygamberlerine gönderdiklerine sağlam bir imanının olması. Zira Kur'an'ın bazı ayetlerinde kafir ve müşriklerden, neden ateşe atıldınız, diye sorulduğunda “Bize şefaat edecek kimse yoktu” [20] diye cevap verirler. Demek ki kafirlerin şefaat olunma liykatları yoktur. Enbiya suresinin 28. ayetinde de şöyle buyuruluyor: “Peygamberler ve melekler kendisinden razı olunmuş kimseye şefaat ederler.” İmam Rıza (a.s)'dan bu ayetin tefsiri sorulduğunda şöyle buyurdu: “Maksat, dinde beğenilmiş olmak demektir.” Dolayısıyla şefaat, din ve inançta kendisinden razı olunmuş kimseye mahsustur; çeşitli kısımlarıyla kafirler örneğin inkarcılar, müşrikler ve nasibiler şefaatten mahrum olacaktır.

 

2-Şefaatin hak olduğuna inan kimseler. Resul-ü Ekrem (s.a.a) buyuruyor: “Benim şefaat edeceğime iman etmeyen kimseye Allah şefaatimi nasip etmeyecektir.” [21]

 

3,4- Namaz kılan ve fakirlere yardım edenler.

Görüldüğü üzere Müddessir suresinde günahkârların cehenneme gitmesinin nedeni olarak namaz kılmamak, fakirlere yardım etmemek ve kıyameti yalanlamak sayılmaktadır. İmam Sadık (a.s) buyuruyor: “Bizim şefaatimiz namazı hafife alana ulaşmaz.” [22]

 

Kısacası şefaat şartsız bir mevzu değildir; hem şefaate mevzu olacak günah yönünden, hem şefaat eden yönünden, hem de şefaat olunacak yönünden bir takım şartları vardır. Bu ilkeye inanan kimseler bu çok değerli fırsattan yararlanmak ve şefaat olunmak için onun şartlarını yerine getirmek ve zulüm, şirk gibi şefaate engel olan günahlardan kaçınmak zorundalar.

 

Daha fazla bilgi için bkz:

 

1-       İslamda Şefaat Kavramı, 5010 soru (site: 5271)

2-       Çaba ve Onun Ahirete Etkisi (Ölülere iyilik ve ihsan), 4347. soru (site: 4621)

3-       Günahlardan Temizlenmenin Yolları, 798.soru (site:860)

4-       Peygamberden Fayda ve Zarar hakimiyetini Reddetmek ve Onlardan Şefaat ve Şifa Talep Etmek 84. soru (site: 2387)

5-       Şefaat ve İlahi Rıza, 124. soru



[1] - el-Mizan, c.1, s.157

[2] - Bakara/256, Zümer/44

[3] - Cin/27

[4] - Zümer/54

[5] - Hadid/28

[6] - Maide/9

[7] - Maide/16

[8] - Nisa/64

[9] - Mü min/7

[10] -Bakara/286

[11] -Enbiya/28

[12] -Zuhruf/86

[13] -Bihar-ul Envar, c.8, s. 35

[14] -Şeyh Müfid, el-İhtisas, s.37

[15] -Bihar-ul Envar, c.6, s.223

[16] -a.g.e

[17] - el-Mizan, c.1, s.159

[18]   -M üddessir/38-48

[19] - el-Mizan, c.1, s.259, (Farsça tercümesi)

[20] -Şuara/100

[21] - Bihar-ul Envar, c.8, s. 34

[22] - Vesail-uş Şia, c.4, s.25

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Zamanın imamı (a.s) kimin eliyle şahadete erecektir ve ondan sonraki dönem ne kadar sürecektir?
    9095 Eski Kelam İlmi 2011/05/21
    Zamanın imamının (a.s) ömrünün sonu hakkında iki grup rivayet mevcuttur. Birinci gruptaki rivayetler onun tabii bir ölümle, ikinci gruptaki rivayetler ise şahadet ile ömrünün noktalanacağını bildirmektedir. Ama onun katilinin kim olduğu noktasında elde kabul edilir bir rivayet ve delil mevcut değildir. Aynı şekilde zamanın imamının vefatından kıyamete dek süren ...
  • İmamiye Şia’sı ve Ehlisünnetin İbn. Teymiye hakkındaki görüşü nedir?
    8416 شیعه آماج تهمتها 2015/06/29
    İbn. Teymiye, Hicri-Kameri 661 yılında Şam yarım adasında yer alan (bugünkü Türkiye) Harran şehrinde dünyaya geldi ve 67 yıl süren bir yaşamın ardından Hicri-Kameri 728 yılına denk gelen yılda Şam Kalesi hapishanesinde öldü. İbn. Teymiye ilahi sıfatlar, peygamberlere ve velilere tevessül etmek hakkında özel inançlara sahiptir. Onun ...
  • İslam’ın bakışında nazar değmesi ve vesveseyi etkisiz kılmak için dua yazmanın bir meşruiyeti var mıdır?
    14501 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/05/21
    İslam, fakihler ve mercilerin bakışında hastalık, nazar değmesi ve vesvese gibi sorunları gidermek için muteber ve masumlardan gelen duaları okumak ve yazmak doğru ve onaylanan bir fiildir. Yüce rehberlik makamı dua, dua yazmak ve dualarla kutsanma hakkında sorulan bir soruya cevaben şöyle buyurmuştur: Eğer dualar temiz imamlardan (a.s) nakledilmiş ...
  • Ayat namazı nasıl kılınır?
    11319 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/04/28
    Konuyu iki bölümde ele alacağız: a) Ayat namazına neden olan şeyler.b) Ayat namazının nasıl kılındığı.a) Ayat namazı şu olaylardan biri vuku bulduğunda farz olur: Güneş tutulması, Ay tutulması (tutulmalar kısmi de olsa), deprem ve halkın genelini korkutan şimşek çakması, ...
  • Bazı Kuran ayetleri, ilahi peygamberlerin masumluğuyla çelişiyor mu?
    18114 Eski Kelam İlmi 2007/11/26
    Yukarıdaki soruya şöyle cevap verilebilir:1. “İsmet” masum olan bir şahısta ruhla özleşmiş ve onu günah, unutkanlık, kötü işler ve hata yapmaktan engelleyen ve koruyan bir sıfattır. Bununla beraber masum olan şahıs mecbur kılınarak iradesi elinden alınmamaktadır.2) Peygamberlerin masum olmalarının sırrı, Allah’a olan aşk, inanç, kâmil bir iman ve ...
  • İnsanların mutluluk ve mutsuzluğunu ve neticede cennet ve cehenneme girmes’n’ belirleyen şey yıldız ve felekler midir?
    6936 آسمان و زمین 2012/07/24
    İnsanların cennet ve cehenneme girmelerinde hareket ve davranışlarını en önemli neden sayan birçok ayet ve rivayet mevcuttur. Siz Şii mütekellimlere müracaat ederseniz onların insanların mutluluk ve mutsuzluklarında yıldızların ve feleklerin etken olduğunu söylediklerini göremezsiniz. Bu konuda bir rivayet bulunsa ve senet açısından kabul edilse bile onun zahiri ...
  • Şiilerin arasında Hz. Âdem’in (a.s) müminlerin önderi Ali’nin (a.s) elleriyle yaratıldığına dair bir inanç var mıdır?
    11282 Varie 2012/08/21
    Eğer bir kimse Müminlerin Önderinin bağımsız olarak Hz. Âdem’i (a.s) yarattığına inanırsa, bu inanç Kur’an-ı Kerim’in aksi doğrultusundadır ve Rabbe şirk koşmak sayılır. Hz Âdem’in(a.s) Müminlerin Önderinin (a.s) maddi cismi tarafından yaratılması da mevcut gerçekler ile bağdaşmamaktadır; zira bu maddi cisim Hz. Âdem’den (a.s) sonra dünyaya gelmiş ...
  • İbrahim makamı nedir? Ondan kastedilen nedir?
    47316 Eski Kelam İlmi 2012/02/18
    Mekke’deki belirgin işaretlerden birisi, İbrahim makamıdır; zira orası İbrahim’in (a.s) durduğu bir makamdır. İbrahim makamının tefsir ve manası hakkında bazıları tüm haccın İbrahim makamı olduğu görüşündedir. Bir grup İbrahim makamının “Arafe”, Meş’aru’l-Haram” ve “üçlü cemerat” olduğuna inanmaktadır. Bazıları da tüm Mekke hareminin İbrahim makamı sayıldığı görüşünü taşımaktadır. Ama mevcut ...
  • Başkasının bostanından izinsiz meyve ve bitki toplamanın hükmü nedir?
    17120 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/08/20
    Söz konusu sorunun cevabında ilk önce fakihlerin bu konu hakkında görüşlerini genel olarak açıkladıktan sonra Hz. Ayetullah Mehdi Hadevi Tehrani nin görüşünü takdim edeceğiz.  Fakihlerin genel görüşleri:Bir başkasının malından faydalanmak her şekilde olursa olsun mutlaka bu tasarruf o malın sahibinin izni ile olmalıdır. Yalnızca ...
  • Modern İnkılabi (pop) müzikleri dinlemenin hükmü nedir?
    10803 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2008/06/22
    Bu soruyu cevaplandırmak için öncelikle Taklit Mercilerine başvurup sonra çok kısa bir şekilde müziğin haramlığının hikmetini felsefi olarak inceleyeceğiz.Hz Ayetullah El Uzma Seyyid Ali Hamenei:Eğlence toplantılarına uygun her türlü coşturucu/eğlendirici çalgı ve eğlence haramdır.

En Çok Okunanlar