Gelişmiş Arama
Ziyaret
12229
Güncellenme Tarihi: 2010/07/17
Soru Özeti
İntihar gibi bazı günahlar insanın otomatik bir şekilde cehenneme girmesine neden olur mu?
Soru
Selamun Aleykum. Benim sizden sormak istediğim bir soru var: Bazı günahları işlemek insanın otomatik bir şekilde cehenneme girmesine neden olur mu? Örneğin eğer siz intihar günahına bulaşırsanız, bu sizin otomatik bir şekilde cehenneme girmenize neden olur mu?
Kısa Cevap

İnsanın paraşüt ve yardımcı araçlardan istifade etmeksizin kendisini yüksek bir noktadan atması onun bedeninin parçalanmasına neden olur.  Aynı şekilde insan kendini derin bir denize atar ve yüzme tekniklerini de bilmezse doğal olarak kendisinin boğulmasına zemin hazırlar. Bu her iki durumda da dönüş yolu bulunmaz. Bazı günahlar da tövbe imkânını ortadan kaldıran bir özelliğe sahip olması nedeniyle, bu günahlara bulaşanlar cehennemin geri dönülmez yoluna girerler. Elbette bu durumlarda sadece toleransla otomatik tabiri kullanılabilir ve böyle bir neticenin insanların kendi davranışlarının direkt neticesi olduğunu biz biliyoruz.  

Ayrıntılı Cevap

Cevap vermeden önce otomatik sözcüğünden neyin kastedildiğine dikkat etmemiz gerekir. Bu kavramı, bir davranışın direkt neticesi olan hususlar hakkında da kullanmak isteyip istemediğimizi belirtmeliyiz. Örneğin eğer insan ayağını ataşe sokarsa otomatik olarak ayağı yanar veya yüksek bir noktadan kendini atarsa otomatik olarak yere çakılır ve bedeni parçalanır diye söyleyebilir miyiz?!

Bu mukaddime eşliğinde sorunuzu yanıtlıyoruz: Evrenin Rabbi, insanları yarattıktan sonra onlar için bir takım davranışları yasaklamış ve bu davranışların yapılması durumunda kendilerini cehennem ateşinin beklediğini belirtmiştir. Bazı günahların çürümüş yiyecekler gibi olup uzun süre tüketildikleri takdirde zarar veren türden olduğunu, bazılarının da büyük bir patlama gibi insanın manevi yaşamını darmadağın ettiğini bilmekteyiz. Öte taraftan yüce Allah’ın engin rahmeti sayesinde insan için birçok yol tanıtılmış ve bu yollardan geçerek insanın bazı ağır cezalarının geçersiz kılınması veya onların bir ölçüye dek azaltılması hedeflenmiştir. Haksız hasarların telafi edilmesi, günah nedeniyle zarar görmüş kimselerden helallik istenmesi ve en sonda da yüce Allah’a tövbe etmek bir günahı telafi etmenin yolları sayılır. Telafi edici bu hususlar ve özellikle tövbenin insanın ölümünden önce ve onun yaşamı esnasında yapılması gerektiği ve ölüm esnasındaki veya öldükten sonraki bir tövbenin bir eserinin olmayacağı apaçıktır.[1] Belirtilen hususlar baz alınarak sorunuzda işaret edinilen intihar günahına dönüyoruz. İmam Bakır’dan (a.s) nakledilen bir rivayette şöyle buyrulmaktadır: “Mümin birey türlü belalara müptela olabilir veya değişik hadiseler ile dünyadan geçebilir, ama o asla intihar etmez.”[2] İmam Sadık (a.s) bu hususta şöyle buyurmaktadır: “Her kim bilerek intihara teşebbüs ederse, ebedi olarak cehennem ateşinde kalır.”[3] Başka bir ifadeyle ve elbette az bir toleransla intiharın insanı otomatik olarak cehenneme sokan bir günah olduğu söylenebilir. Lakin neden?

1. Belirtildiği gibi, yüce Allah’a tövbe etmeyle günahların cezalarının giderilmesi ve azaltılması imkânı mevcuttur ve bu tövbenin ölümden önce yapılması gerekir. Lakin intihar günahı, hayat ve yaşam imkânını insandan alan ve tövbe fırsatını kendisinden gideren bir günahtır. Başka bir ifadeyle birey böyle bir günaha bulaşmayla cezaları iptal etmek veya azaltmak için en son şansını yitirmekte ve tabii olarak cehenneme girmektedir.

2. Hayat ve yaşam yüce Allah tarafından insana bahşedilmiş değerli bir hediyedir. Bu hediye gerçekte insanın yardımıyla kemalin en üst derecelerine erebileceği bir fırsattır. İntihar eden birey, kendi elleriyle fırsatı ortadan kaldırmaktadır ve onun ateşte yanması bu fırsatın kaldırılmasının direkt neticesidir. Nitekim bir birey basiretsizce kendini ateşe verirse, onun bedeninin yanması uygun olmayan davranışının direkt neticesidir.

Bu bağlamda insanın kendi hayatını yok etmesi bağışlanmayan bir suç olması gibi, insanın başkalarından hayat fırsatını alması da geri dönülmeyen cezalar gerektirecektir. İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmaktadır: “Mümin birey haksız yere eli bir müminin kanına bulaşmayıncaya dek her zaman kendi davranışlarını yenileme fırsatına sahiptir ve mümin bir bireyi öldüren bir şahıs (zahirde pişmanlık için gerekli fırsatı taşısa da şartlar öyle bir şekilde gerçekleşir ki) tövbe etme başarısını yakalamaz.”[4] Bazı günahlar da her ne kadar tövbe imkânını yok etmese de ona ulaşma şansını azaltır. Şu rivayete dikkat ediniz: “Sarhoş edici bir şarap içmiş bir bireyin durumunun ne olduğu hususunda İmam Sadık’tan (a.s) sorarlar ve İmam (a.s) şöyle cevap verir: Kırk güne dek onun ne namazı ve ne de tövbesi kabul olur. Eğer bu müddet içinde dünyadan göçerse cehenneme girer.”[5]

Son olarak şöyle bir netice alınabilir: Bazı günahlar, insanın otomatik olarak cehenneme girmesine neden olur. Ama bundan determinizm anlaşılmamalı ve bireylerin kendi günahlarıyla irtibatlı sorumlulukları küçük görülmemelidir. Cehenneme bu otomatik giriş, günahkâr tarafından yapılmış davranışın direkt neticesidir. Nitekim kendini yüksek bir noktadan atan bir şahsın bedeninin parçalanması, onun bu konudaki sorumluluğunu yok etmez. Esasen amellerin tecessüm etmesi veya amel ve ödülün somutlaşması görüşünce, cennet ve cehennem gerçekte insanın amelidir ve gerçekte cennet ve cehennemi inşa eden insanın kendi amelleridir. İnsanın amel işlemesi ve önceden belirlenmiş bir anlaşma esasınca kendisini amelinin ödülü ve cezası sıfatıyla cennet ve cehenneme göndermeleri diye bir şey söz konusu değildir. Bu görüş esasınca, günahlar hakkında “otomatik olarak” tabiri mana ve mefhumunu kaybedecektir. 

 


[1] Nisa Suresi, 18. ayet.

[2] Kuleyni, Muhammed bin Yakup, Kafi, c. 3, s. 112, hadis 8, Daru’lKutubu’l İslamiye, Tahran, 1365 h.ş.

[3] a.g.e, c. 7, s. 45, hadis 1.

[4] a.g.e,c. 7, s. 272, hadis 7.

[5] Şeyh Saduk, Sevabu’lA’mal, s. 244, Daru’rRezili’nNeşr, Kum, 1406 h.k.

 

 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • geçici nikahın aktı için kullanılan lafızlar nelerdir? Şartları ve Hükümleri nasıldır?
    7192 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2015/05/03
    Geçici nikâhın aktini okumak için birkaç şart gereklidir: Aktin sıgasını okumak; şöyle ki süreli akitte bayan ve erkek’in rızası tek başına yeterli değildir. Belki bunun yanı sıra akit için okunan has lafızların okunması şarttır. İhtiyati vacip gereğince aktin sıgası sahih Arapça ile ...
  • Yaşayan anne ve babaya yönelik yapılan hayırlar doğru mudur?
    19582 Pratik Ahlak 2011/04/11
    Her insan iyi işler yapıp sevabını başkalarına ve bu cümleden olmak üzere anne ve babasına bağışlayabilir. Böyle bir durumda bu hayırlı amelin sevabı onlara ulaşacak ve buna ek olarak aynı sevabın benzeri veya hatta ondan daha fazlası ameli bağışlayan için de göz önünde bulundurulacaktır. ...
  • Hamd, medh ve şükür’ün farkı nedir?
    12760 Eski Kelam İlmi 2012/02/14
    Lügatte ve Istılahta Hamd, Medh ve Şükür1- Hamd lügatte sena ve övgü manasına gelmektedir.[1] Istılahta ise iradeyle yapılan güzel iş ve sıfata denir.[2] 2- Medh ...
  • Mübarek Ramazan ayının 21’inde yolculuk yapmanın hükmü nedir?
    5215 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/08/14
    Mübarek ramazan ayında yolculuk yapmanın sakıncası yoktur, ancak oruçtan kaçmak için olursa mekruhtur.[1] insan yolculuktan dolayı tutamadığı orucunu ramazan ayından sonra tutmalıdır. Bu hükümderamazanın ayının 21’i ile diğer ...
  • Domuzun parçaları gibi necasetlerin bazı kısımları Müslüman olmayan kimselere satılabilinir mi?
    5962 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/03/10
    Hz. Ayetullah’el - Uzma Mekarim Şirazi (Allah ömrünü uzun etsin): Eğer bu konu hakkında yakininiz varsa onun alınıp satılması sakıncalıdır. Hz. Ayetullah’el - Uzma Safi Gülpeygani (Allah ömrünü uzun etsin): Soruda gelen konu hakkında bilgim yok ama eğer söz konusu maddeler ...
  • Yasin Suresi’nin altıncı ayetiyle İsra Suresi’nin on beşinci ayeti arasında bir uyuşmazlık mı var?
    10831 Tefsir 2008/08/12
    Bu iki ayet arasında herhangi bir uyuşmazlık söz konusu değildir. Çünkü ikinci ayette (İsra Suresi, on beşinci ayet) bir peygamber göndermedikçe azap olmadığını söylüyor ancak birinci ayette (Yasin Suresi, altıncı ayet) “ataları uyarılmamış” diyor ve herhangi bir azaptan bahsetmiyor. ...
  • Sürmeyle abdest veya gusül alınabilir mi?
    38418 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/02/14
    Abdest ve gusül alırken bedende, suyun deri ve uzuvlarına ulaşmasına engel olacak herhangi bir şeyin olmaması gerekir. Buna göre sürme, gözün içine çekilirse abdest ve guslün doğruluğuna zarar vermez. Ama gözün etrafına veya kaşlara çekilirse bakılmalıdır, abdest veya gusül uzuvlarına suyun ulaşmasına engel midir, değil midir?
  • Kızla oğlanın doğru bir şekilde (günaha düşmeden) cinsel ilişkiye girmelerinin bir yolu var mı?
    51581 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/11/10
    İslama göre kadın ve erkek birbirlerinin tamamlayıcısıdırlar. Hekim olan Allah bu ikisini sükunet bulsun, duygusal, ruhsal ve cinsel ihtiyaçlarını karşılasınlar diye birbirleri için yaratmıştır. İslam iki tarafında ihtiyaçlarının giderilmesi ve kadınla erkeğin her türlü ilişkisinin belli bir sınır ...
  • Neden Peygamber (s.a.a) Talha ve Zübeyir’e İslam’ın kılıcı lakabını vermiştir?
    11310 تاريخ بزرگان 2011/01/20
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Ayat namazı nasıl kılınır?
    10355 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/04/28
    Konuyu iki bölümde ele alacağız: a) Ayat namazına neden olan şeyler.b) Ayat namazının nasıl kılındığı.a) Ayat namazı şu olaylardan biri vuku bulduğunda farz olur: Güneş tutulması, Ay tutulması (tutulmalar kısmi de olsa), deprem ve halkın genelini korkutan şimşek çakması, ...

En Çok Okunanlar