Gelişmiş Arama
Ziyaret
12161
Güncellenme Tarihi: 2010/07/17
Soru Özeti
İntihar gibi bazı günahlar insanın otomatik bir şekilde cehenneme girmesine neden olur mu?
Soru
Selamun Aleykum. Benim sizden sormak istediğim bir soru var: Bazı günahları işlemek insanın otomatik bir şekilde cehenneme girmesine neden olur mu? Örneğin eğer siz intihar günahına bulaşırsanız, bu sizin otomatik bir şekilde cehenneme girmenize neden olur mu?
Kısa Cevap

İnsanın paraşüt ve yardımcı araçlardan istifade etmeksizin kendisini yüksek bir noktadan atması onun bedeninin parçalanmasına neden olur.  Aynı şekilde insan kendini derin bir denize atar ve yüzme tekniklerini de bilmezse doğal olarak kendisinin boğulmasına zemin hazırlar. Bu her iki durumda da dönüş yolu bulunmaz. Bazı günahlar da tövbe imkânını ortadan kaldıran bir özelliğe sahip olması nedeniyle, bu günahlara bulaşanlar cehennemin geri dönülmez yoluna girerler. Elbette bu durumlarda sadece toleransla otomatik tabiri kullanılabilir ve böyle bir neticenin insanların kendi davranışlarının direkt neticesi olduğunu biz biliyoruz.  

Ayrıntılı Cevap

Cevap vermeden önce otomatik sözcüğünden neyin kastedildiğine dikkat etmemiz gerekir. Bu kavramı, bir davranışın direkt neticesi olan hususlar hakkında da kullanmak isteyip istemediğimizi belirtmeliyiz. Örneğin eğer insan ayağını ataşe sokarsa otomatik olarak ayağı yanar veya yüksek bir noktadan kendini atarsa otomatik olarak yere çakılır ve bedeni parçalanır diye söyleyebilir miyiz?!

Bu mukaddime eşliğinde sorunuzu yanıtlıyoruz: Evrenin Rabbi, insanları yarattıktan sonra onlar için bir takım davranışları yasaklamış ve bu davranışların yapılması durumunda kendilerini cehennem ateşinin beklediğini belirtmiştir. Bazı günahların çürümüş yiyecekler gibi olup uzun süre tüketildikleri takdirde zarar veren türden olduğunu, bazılarının da büyük bir patlama gibi insanın manevi yaşamını darmadağın ettiğini bilmekteyiz. Öte taraftan yüce Allah’ın engin rahmeti sayesinde insan için birçok yol tanıtılmış ve bu yollardan geçerek insanın bazı ağır cezalarının geçersiz kılınması veya onların bir ölçüye dek azaltılması hedeflenmiştir. Haksız hasarların telafi edilmesi, günah nedeniyle zarar görmüş kimselerden helallik istenmesi ve en sonda da yüce Allah’a tövbe etmek bir günahı telafi etmenin yolları sayılır. Telafi edici bu hususlar ve özellikle tövbenin insanın ölümünden önce ve onun yaşamı esnasında yapılması gerektiği ve ölüm esnasındaki veya öldükten sonraki bir tövbenin bir eserinin olmayacağı apaçıktır.[1] Belirtilen hususlar baz alınarak sorunuzda işaret edinilen intihar günahına dönüyoruz. İmam Bakır’dan (a.s) nakledilen bir rivayette şöyle buyrulmaktadır: “Mümin birey türlü belalara müptela olabilir veya değişik hadiseler ile dünyadan geçebilir, ama o asla intihar etmez.”[2] İmam Sadık (a.s) bu hususta şöyle buyurmaktadır: “Her kim bilerek intihara teşebbüs ederse, ebedi olarak cehennem ateşinde kalır.”[3] Başka bir ifadeyle ve elbette az bir toleransla intiharın insanı otomatik olarak cehenneme sokan bir günah olduğu söylenebilir. Lakin neden?

1. Belirtildiği gibi, yüce Allah’a tövbe etmeyle günahların cezalarının giderilmesi ve azaltılması imkânı mevcuttur ve bu tövbenin ölümden önce yapılması gerekir. Lakin intihar günahı, hayat ve yaşam imkânını insandan alan ve tövbe fırsatını kendisinden gideren bir günahtır. Başka bir ifadeyle birey böyle bir günaha bulaşmayla cezaları iptal etmek veya azaltmak için en son şansını yitirmekte ve tabii olarak cehenneme girmektedir.

2. Hayat ve yaşam yüce Allah tarafından insana bahşedilmiş değerli bir hediyedir. Bu hediye gerçekte insanın yardımıyla kemalin en üst derecelerine erebileceği bir fırsattır. İntihar eden birey, kendi elleriyle fırsatı ortadan kaldırmaktadır ve onun ateşte yanması bu fırsatın kaldırılmasının direkt neticesidir. Nitekim bir birey basiretsizce kendini ateşe verirse, onun bedeninin yanması uygun olmayan davranışının direkt neticesidir.

Bu bağlamda insanın kendi hayatını yok etmesi bağışlanmayan bir suç olması gibi, insanın başkalarından hayat fırsatını alması da geri dönülmeyen cezalar gerektirecektir. İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmaktadır: “Mümin birey haksız yere eli bir müminin kanına bulaşmayıncaya dek her zaman kendi davranışlarını yenileme fırsatına sahiptir ve mümin bir bireyi öldüren bir şahıs (zahirde pişmanlık için gerekli fırsatı taşısa da şartlar öyle bir şekilde gerçekleşir ki) tövbe etme başarısını yakalamaz.”[4] Bazı günahlar da her ne kadar tövbe imkânını yok etmese de ona ulaşma şansını azaltır. Şu rivayete dikkat ediniz: “Sarhoş edici bir şarap içmiş bir bireyin durumunun ne olduğu hususunda İmam Sadık’tan (a.s) sorarlar ve İmam (a.s) şöyle cevap verir: Kırk güne dek onun ne namazı ve ne de tövbesi kabul olur. Eğer bu müddet içinde dünyadan göçerse cehenneme girer.”[5]

Son olarak şöyle bir netice alınabilir: Bazı günahlar, insanın otomatik olarak cehenneme girmesine neden olur. Ama bundan determinizm anlaşılmamalı ve bireylerin kendi günahlarıyla irtibatlı sorumlulukları küçük görülmemelidir. Cehenneme bu otomatik giriş, günahkâr tarafından yapılmış davranışın direkt neticesidir. Nitekim kendini yüksek bir noktadan atan bir şahsın bedeninin parçalanması, onun bu konudaki sorumluluğunu yok etmez. Esasen amellerin tecessüm etmesi veya amel ve ödülün somutlaşması görüşünce, cennet ve cehennem gerçekte insanın amelidir ve gerçekte cennet ve cehennemi inşa eden insanın kendi amelleridir. İnsanın amel işlemesi ve önceden belirlenmiş bir anlaşma esasınca kendisini amelinin ödülü ve cezası sıfatıyla cennet ve cehenneme göndermeleri diye bir şey söz konusu değildir. Bu görüş esasınca, günahlar hakkında “otomatik olarak” tabiri mana ve mefhumunu kaybedecektir. 

 


[1] Nisa Suresi, 18. ayet.

[2] Kuleyni, Muhammed bin Yakup, Kafi, c. 3, s. 112, hadis 8, Daru’lKutubu’l İslamiye, Tahran, 1365 h.ş.

[3] a.g.e, c. 7, s. 45, hadis 1.

[4] a.g.e,c. 7, s. 272, hadis 7.

[5] Şeyh Saduk, Sevabu’lA’mal, s. 244, Daru’rRezili’nNeşr, Kum, 1406 h.k.

 

 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Eğer Ehlibeyt (a.s) «خُزّان العلم» ilmin madeni iseler neden kumeyl duasını Hz. Hızır İmam Ali (a.s)’a öğretmiştir?
    6102 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2019/04/07
    Kumeyl duası Şeyh Tusi’nin “Misbah’ul-Muteheccid”[1] ve Seyit ibn. Tavus’un “İkbal’ul-Emal” adlı eserlerinde nakledilmiştir. Seyit ibn. Tavus bu duayı eserinde naklederken şöyle açıklama yapmaktadır: Şeyh Tusi’nin naklettiği rivayetten başka bir rivayette gördüm ki Kumeyl ibn. Ziyad Neğei diyor ki: Basra mescidinde İmam Ali (a.s)’ın yanında ...
  • Şia neden abdeste ayaların yıkanmasını terk ederek farzı terk ediyor?
    20362 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/03/10
    Her fırka ve gurubun kendisini fırka-i Naciye (kurtuluşa eren fırka) bilmeleri gayet doğaldır ama biz, sizin aksinize kendi teklifimize boyun eğdiğimizi, farzı yerine getirdiğimizi ve Ehl-i Sünnet kardeşlerimizin farzdan uzaklaştıklarını kabul ediyoruz ve bu iddiamızın delillerini Kur'an ve rivayetlerle ortaya koyacağız. Şia; ...
  • Mehdiliği tehdit eden şeyler nelerdir?
    7147 Eski Kelam İlmi 2012/08/22
    Mehdiliği tehdit eden hususlar çoktur. Biz burada sadece üç önemli şeye işaret edeceğiz: 1. Eğer en üstün kanunlar ehil olmayan uygulayıcıları eline düşerse veya eğer en pahalı şeyler ehil olmayan insanların elinde bulunursa, ne kanundan ve ne de belirtilen değerli şeyden bir sonuç alınamaz. Mehdilik ...
  • Müslümanlar neden biribirleriyle musafaha ederler?
    9443 Pratik Ahlak 2011/07/14
    Müfaala kipinden olup iki kişi arasında gerçekleşen musafaha, el vermek manasına gelmektedir. Birisi ‘Safehtuhu’ derse bu ‘Elimin içi onun elinin içine değdi’ anlamına gelir. Musafahatun, birbirine el vermek, ellerin içini biribirine değdirmek, demektir. Selam vermek ve tokalaşmak güzel davranışın örneğidir. İslam Peygamberi (s.a.a) ve Masum ...
  • Niçin bazıları ölülerin kabirlerini yarıp araştırma yapıyorlar? Acaba bu iş haram mıdır?
    5503 Hukuk ve Şer’I Hükümler Felsefesi 2012/04/09
    Büyük taklit mercilerinin bu soruya cevapları şöyledir: Müminin kabrinin açılması haramdır. Ama aşağıda zikredilen konularda kabrin açılmasının sakıncası yoktur: 1. Cenaze gasbi yere defnedilmiş olursa ve yerin sahibi, cenazenin orada kalmasına razı olmazsa. 2. Cenazeyle birlikte defnedilen kefen veya başka bir ...
  • Alkol kullanmaktan nasıl uzak kalınabilir ve bundan tövbe etmenin yolu nedir?
    22117 Teorik Ahlak 2011/10/23
    Her günahtan tövbe etmenin dayanağı, şahsın gerçekten kabul ettiği inanç ve değerlerdir. Eğer insan Allah’a ve diriliş gününe iman ederse, diğer bir dünyada amellerinin neticesini göreceğini bilirse ve kendisini gafletten kurtarmak gerektiğine kanaat getirirse, rahatlıkla günahlardan el çekebilir. Eğer insan haram işlerin kendisini nasıl bir bedbahtlığa ve ...
  • Türkiye bankalarında yatan paramla devlete ait borç bonosu satın alıp karından yararlanabilir miyim?
    5422 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/03/02
    Hz. Ayetullah Uzma Hamaney’in (Ömrü uzun olsun) Bürosu:Orası İslam ülkesi olması nedeniyle onlardan kar almak sakıncalıdır. Elbette orada şubesi olan İslamî olmayan bankalar veya gerçekten katılım bonosu olması müstesnadır.  Hz. Ayetullah Uzma Mekarim Şirazi’nin (Ömrü uzun olsun) Bürosu:
  • Namazda âmin söylemenin yasaklanmasının felsefesi nedir?
    9495 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/05/16
    Ehlibeyt rivayetleri esasınca namazda âmin sözünü söylemek caiz değildir ve bunu söylemek namazın geçersiz olmasına neden olur. Artı, caiz olmaması delile ihtiyaç duymaz; yani namaz ibadetsel bir fiil olduğundan ve insanın kendi tarafından namaza bir şey eklenemeyeceğinden, eğer şeriat tarafından bir şeyin caiz oluşu ispatlanmazsa, bunun kendi ...
  • Bahaîlerin düşüncelerinin yanlış oluşu, necis olmalarının nedeni ve onların inançlarını saflıkla kabul edenlerin durumu hakkında açıklamada bulununuz.
    11426 Eski Kelam İlmi 2008/02/17
    Bab adıyla tanınan Alimuhammed, ilk olarak 1847 yıllarında çok farklı inanç ve kurallar ortaya çıkarmaya başlamıştır. Sonraları onun düşüncelerini kabul eden ve daha da genişleterek Bahaîliği kuran Mirza Hüseyinali Baha'dır. Bu şahıs kitaplarında; kendisinin ve Alimuhammed Bab'ın gelmesiyle İslam dinin geçerliliğini yitirdiğini, İslami hükümlerin yürürlükten kalktığını ve Hz. Muhammed'in risaletinin ...
  • Raksetmenin haram olduğunu söyleyen hadisleri senetleriyle beraber zikrediniz.
    7033 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/06/16
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...

En Çok Okunanlar