Please Wait
12387
İkinci halifenin Hz. Ali (a.s)’ın kızı Ümmü Kulsümle evlendiği konusu hem Şii, hem de Sünni rivayetlerde gelmiştir. Ama bu olayı anlatan rivayetler aynı olmayıp, birbirlerinden farklıdırlar. Sünni ve Şii rivayetlerde ortak olan nokta ikinci halifenin Ümmü Kulsüm’ü istediği, ama Hz. Ali (a.s)’ın buna muhalefet ettiğidir. Ömer b. Hattap defalarca tehditlerde bulunarak bu isteğini yinelemiştir. Hz. Ali (a.s) bu isteğe karşı olmasına rağmen Ümmü Kulsüm’ün evlilik işini amcası Abbas b. AbdulMuttalib’e bırakmıştır. Ve onun isteğiyle Ömer’le Ümmü Kulsüm’ün nikah akdi okunmuştur. Bazı rivayetlerde zifaftan önce Ömer’in öldüğünü ve Hz. Ali (a.s)’ında kızını alarak evine döndüğü belirtilmiştir.
İkinci halifenin Hz. Ali (a.s)’ın kızı Ümmü Kulsümle evlendiği konusu hem Şii, hem de Sünni rivayetlerinde gelmiştir. Ama bu olayı anlatan rivayetler birbirlerinden farklıdırlar. Rivayetler senet ve içerik yönünden geniş incelenmeye tabi tutulmuştur. Bu rivayetlerden alınabilecek netice ve Sünni ve Şii rivayetlerde ortak olan nokta İkinci halifenin (Ömer b. Hattap) Ümmü Kulsüm’ü Hz. Ali (a.s)’dan istediği[1] ve Onu (a.s) tehdit ettiği,[2] Hz. Ali (a.s)’ın ise özür getirip onun bu isteğini kabul etmediğidir.[3]
Ömer yeniden Hz. Ali (a.s)’ı tehdit edip, defalarca bu isteğini yinelemekteydi.[4] Sonunda Hz. Ali (a.s), Ümmü Kulsüm’ün evlilik işini amcası Abbas b. Abdulmuttalib’e bıraktı. Onun izniyle Ömer b. Hattap’la Ümmü Kulsüm’ün nikahı kıyıldı ve Ümmü Kulsüm Ömer b. Hattab’ın evine gitti. Ömer’in ölümünden sonra Hz. Ali (a.s) Ümmü Kulsüm’ü kendi evine getirdi.[5]
Bu konuyla ilgili şia kaynakları esas alınırsa asla bu evlilik Ehl-i Beyt’le Ömer’in arasının iyi olduğuna gelmez aksine bu tehditle gerçekleşen bir evlilik sayılır ve Ehl-i Beyt hakkında bir haksızlığın nişanesidir.
Olay Şii ve Sünni rivayetlerinde böyle gelmiştir. Ama acaba Ömer’le Ümmü Kulsüm arasında zifaf gerçekleşti mi, acaba Ümmü Kulsüm’ün bu evlilikten çocuğu oldu mu gibi konularda güvenilir bir delil yoktur. Fakat Şii ve Sünni alimler rivayetlerden bazı neticeler almışlar ve görüşler belirtmişlerdir. Eski Şii âlimlerinden (Gaybet-i Suğra döneminden) Nevbahti diyor ki: Ümmü Kulsüm, Ömerle evlendiği zaman küçüktü, büluğ çağına ermeden Ömer öldü (öldürüldü).[6]
Yine Sünni alimlerinden Zerkani Maliki (Ö. 1122 h.)’de şöyle diyor: Ümmü Kulsüm, Ömer b. Hattabın karısı idi ve büluğ çağına ermeden önce Ömer dünyadan gitti.[7]