Gelişmiş Arama
Ziyaret
9377
Güncellenme Tarihi: 2011/12/07
Soru Özeti
Nenden Hz. Ali katili olan ibni Mülcenin Onu şehit edeceğini bildiği halde ona karşı kendi canını korumak için herhangi bir girişimde bulunmadı?
Soru
Bildiğiniz gibi Hz. Hüseyin’in kıyamı zamanının tağutuna karşı idi. O son dakikaya kadar düşmanın ordusuyla söyleşi halindeydi. Ama Hz. Ali ise ona suikast düzenleneceğinden haberdar olduğu halde hiç bir muhafız almaksızın ve ihtiyat yapmaksızın camiye gidiyor. Gecenin başından beri şehit olmaya hazırdı. Hatırlatılması gerekir ki kendisi kendi bu eylemi (muhafız alama veya ihtiyat yapma) için bizim anlayamayacağımız kesin tevcih edici kati ve kesin delili var idi..
Kısa Cevap

İmam Ali’nin her hangi bir girişimde bulunmamasını birkaç cihetten açıklayabiliriz:

1-   Vazifeyi yerine getirmenin ölçüsü ve miyarı olağan ilimdir. İmam Allah’ın emirlerine itaat etme bağlamında batını ilmine (gaybi ilmine) amel etmiyor. Avamın diğer fertlerinin amel ettiği gibi amel ediyor. Eğer imam sahip olduğu gaybi ilmine amel etmiş olsaydı artık o biz insanlar için örnek olmaz olurdu. Zira insan bireyler bu ilme sahip değildirler.

2-   Bu âlemin sistemi imtihan ve sınama sistemidir. Gaybi ilmiyle amel etmesi ve ondan yararlanması ise sınama ve imtihan ortamını yok eder; Zira bu diğer normal ve olağan işlerin devamına engeldir. Başka bir beyanla imam Ali diğer insanlar gibi kendi canını korumakla görevli ve yükümlü olduğu doğrudur. Ama bu vazife ve yükümlülük olağan bilgi çerçevesiyle sınırlı ve onun sahip olduğu gaybi ilmini kapsamıyor. İkinci olarak bu eylemin (imam Ali’nin şehit oluşu) diğer tarafı ibin Mülcemdir. O da imtihana tabi tutulmaktadır. İmamın sahip olduğu o gaybi ilmi ibni Mülcemin sahip olduğu seçeme özgürlüğüne ve özgür iradesine engel olmamalıdır. İmam Ali eğer sahip olduğu gaybi ilmiyle amel etmiş olsa idi ibni Mülcemin sahip olduğu özgür iradesi yok olacak ve onun imtihana tabi tutulması ve sınanması için var olan ortam baki kalmayacaktır.

Ayrıntılı Cevap

İmam Ali Allaha itaat etme bağlamında sahip olduğu gaybi (imamete has ve gaybi) ilmine amel etmiyor. İnsanların diğer fertleri gibi olağan bir şekilde davranıyor. Şer’in tüm hükümleri bağlamında diğer normal ve olağan insanların fertleri gibidir. Zira Allah u Teâlâ tüm düsturlarını herkesten aynı şekilde istemiştir. Bu esasa binaendir ki Peygamber (s.a.a.) sahip olduğu batını ilmiyle amel etmiyordu. İnsanlar arasında hüküm ederken olağan ilmiyle amel ediyordu. Şöyle buyurmaktadır:

“Ben sizin aranızda şahitler ve yemin esasınca hüküm ederim. İçinizde bazıları daha uyanıktır. Dolayısıyla eğer başka birsinin menfaatine kardeşinizin malından alıp ona verirsem bilmelidir ki o mal onun için ateşin bir parçasıdır”.[1]   Maksat şudur; kim kendi iddiası için şahit getirirse veya yemin ederse ben onun menfaatine hüküm ederim. İster doğru söylesin ister yalan. Ama eğer yalandan bir şey söylerse (bilmelidir ki bu mal onun için) ateşin bir parçasıdır.

Buna binaen her ne kadar Hz. Ali (a.s.) şehit olacağı zenini ve nasıllığı hakkında gaybi ilmine sahip idi ise de ama bu konuda zahir ile mükellef idi. Gaybi ilmine amel etme yetkisine sahip değildi. Zira imam Ali İslam camia için bir örnek idi. Herkesini ihtiyarında olan olağan ve genel yollarla kendi vazifesine amel etmelidir. Normal ve olağan şartları göze almalıdır. Onlara göre davranışlarını düzenlemelidir. Eğer imam gaybi ilmine amel etmiş olsaydı artık insanlar ve hiç kimse için örnek olamazdı. Zira insanlar bu bilgiye sahip değildirler. Diğer taraftan eğer imamlar (a.s.) sahip oldukları gaybi bilgilerine amel etmiş olsaydılar toplum içinde düzen alt üst olacaktı. Buna binaen Onlar (a.s.) genellikle ve çoğu zamanlarda olağan bilgileriyle amel ederlerdi. Çok istisnai yerler hariç sahip oldukları gaybi bilgilerine amel etmezlerdi.

Bunun yanı sıra bu alemin düzen ve nizami imtihan ve sınama düzeni ve nizamıdır. Kur’anı kerim bu bağlamda şöyle buyurmaktadır: “İnsanlar, “İnandık” demekle imtihan edilmeden bırakılacaklarını mı zannederler”.[2] Başka bir ayette şöyle buyurmaktadır: “O, hanginizin daha güzel amel yapacağını sınamak için ölümü ve hayatı yaratandır. O, mutlak güç sahibidir, çok bağışlayandır”.[3] İmtihan ve sınmanın gereksinimi iyiliği ve kötülüğü seçeme bağlamında ihtiyar ve özgür iradeye sahip olmak ve işlerin olağan ve normal bir şekilde akması ve diğer âlemde de onların neticesine ulaşmaktır. Ama gaybi bilgiye amel edilmesi ve ondan yararlanması sınama ve imtihan ortamını yok eder. Zira işlerin normal bir şekilde devam edilmesine engeldir.

1-   İmam Ali de insanların diğer fertleri gibi kendi canını korumakla mükellef olduğu doğrudur. Ama ilkin bu vazife normal ve olağan bilgi çerçevesiyle sınırlıdır. Gaybi bilgi çerçevesini kapsamıyor. İkinci olarak bu eylemin (imam Ali’nin şehit oluşu) diğer tarafı ibin Mülcemdir. O da imtihana tabi tutulmaktadır. İmam sahip olduğu gaybi bilgisine amel etmesi onu sahip olduğu özgür iradesinden ve seçme yetisinden alı koymamalıdır. İmam Ali eğer sahip olduğu kendi gaybi bilgisiyle amel etmiş olsaydı ibni Mülcemin sahip olduğu o özgür iradesi yok olacak ve onun imtihana tabi tutulması ve sınanması için var olan ortam baki kalmayacaktır. Bu ise ilahi sünnete (sünnetüllaha) terstir. Oysaki kullarını imtihan etme sünneti olmak üzere diğer ilahi sünnetler değişmez ve değişimi kabul etmez. Allah u Teâlâ ilahi sünnetler hakkında şöyle buyuruyor: “Sen Allah’ın kanununda hiçbir değişiklik bulamazsın. Sen, Allah’ın kanununda hiçbir sapma bulamazsın[4]. Buna binaen gaybi bilgiye amel etmek ilahi sünnetinin (imtihan ve sınama) değişmesine neden olduğu için imam ona amel etmemelidir.  



[1] “el-kafi”, c. 7, 414. Bap; “babu ennel kadae bilbeyyinat veleyman, hadis no: 1.

[2]E hasiben nasü ey yütraku ey yekulu amenna ve hüm la yüftenun” (Ankebut,2).

[3] Elleziy halekalmevte velhayate liyebluvekum eyyukum ahsenu 'amelen ve huvel'aziyzulğafuru.

[4]fe len tecide li sünnetillahi tebdila ve len tecide li sünnetillahi tahvila” (fatır, 43).

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Hafızayı takviye etmenin yolları nelerdir?
    8761 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2012/04/04
    Peygamber efendimiz ve masum İmamlardan bizlere ulaşan rivayetlerin bir kısmı bazı bitkilerin özellikleri, ilaçlar ve yiyecekler hakkındadır. Birçok rivayette hafızayı takviye etmenin yolları ve hangi yiyecekler ve ilaçların kullanılması gerektiği açıklanmıştır. Zikri geçen rivayette İmam Ali (a.s) şöyle buyuruyor: “Her kim biraz halis safranı, ayak otu ve ...
  • İnsan kıyamette bu dünyada sevdiği ve ilgi duyduğu insanlarla mı haşır olacak?
    3207 Hadis 2020/01/20
  • Hz. Fatıma Zehra (a.s) nerede toprağa verildi?
    47421 تاريخ کلام 2011/10/23
    Fatıma Zehra (a.s), İslam Peygamberinin (s.a.a) elçiliğe seçilmesinden sonra[1] ve hicretten sekiz yıl önce (peygamberliğin beşinci yılında) Mekke’de doğmuş[2] ve dokuz yaşındayken İmam Ali (a.s) ile evlenmiştir.[3] Peygamberden (s.a.a) sonra Hz. Fatıma’ya (a.s) zulüm ...
  • İslamın beşer medeniyetinin ilerlemesindeki rolü nedir?
    10791 Fıkıh Tarihi 2012/02/15
    Medeniyet her milletin yücelişi ve ilerlediğinin göstergesidir. İslami ülkelerdeki medeniyetin icat edilişinin geçmişi şu anlamdadır: Müslümanlar fikir, düşünce, servet, sermaye ve hakeza kudret üretmiş olmalarıdır. Eğer böyle bir durum olmamış olsaydı hiç bir medeniyet şekillenmezdi.Medeniyet şu anlamdadır: Şehirleşmeyi, düzen ve kanunu, ...
  • Hac ve umre giderlerini hayırlı işlerde kullanmak hac ve umrenin sevabını taşır mı?
    14834 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/06/14
    Tüm ömür boyunca bir defalığına Allah’ın evini ziyaret etmek gerekli şartları taşıyan herkese farzdır ve bu farzdan yüz çevirmek diğer farzlarda olduğu gibi hiçbir bahaneyle caiz değildir. Ama müstehap hac ve umre gibi müstehap amellerin tümüyle ilgili olarak genel bir kaide vardır ve bu kaide esasınca içinde ...
  • Ehlisünnetin kadınları kabirleri ziyaret etmekten men etmesinin nedeni nedir?
    8975 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/08/21
    Ehlisünnet kitaplarında kadınların kabir ziyaretinde bulunmasının mekruh veya haram olduğunu yansıtan bir takım rivayetler mevcuttur. Lakin böyle ziyaretlerin caiz olduğunu belirten daha güçlü hadislerin varlığı ve birinci grup hadislerin senet ve muhtevasındaki zayıflık, birçok Ehlisünnet âlimini şer’i şart ve durumlara riayet etmesi halinde kadınların da erkekler gibi ...
  • Namazda kırattan sonra rükû’a gitmeden önce azıcık beklemek gerekiyor mu? Rükû’a bitişik kıyamın hükmü nedir?
    11569 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/09/09
    Namazda kırattan sonra biraz bekleme ve rüku’a bitişik kıyamın hükmü konusunda büyük taklit mercilerinin görüşleri şöyledir: Ayetullah Uzma Hamanei’nin (Allah onun ömrünü uzun etsin) Defteri: Cevap 1: Durmak vacip değildir ve tekbirin söylenmesi de farz değil, müstehaptır. Cevap 2: Rükün olan ...
  • Hz. Ali’ye (a.s.) göre vacip nedir? Vacipten daha vacip nedir? Zor nedir? Daha zor nedir? Acayip nedir? Acayipten daha acayip nedir? Yakın nedir? Yakından daha yakın olan nedir?
    13965 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2012/02/14
    Allame Meclisi’nin “Biharu’l Envar” adlı kitabında da naklettiği bir rivayette: Şahsın birisi Hz Ali’den (a.s) şu sorularına cevap vermesini istedi; vacip nedir? Vacipten daha vacip hangisidir? Acayip nedir? Acayipten daha acayip nedir? Zor olan hangisidir? Zordan daha zor olan nedir? Yakın nedir? Yakından daha ...
  • Güvercin oynatmanın İslamdaki hükmü nedir?
    10378 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/01/29
    Bu işin kendiliğinden şer’i bir sakıncası yoktur, ancak genel olarak başkalarını ve komşuları rahatsız ve eziyet edecekse ve bazı bölgelerede bunu yapan ciddiye alınmayacaksa sakıncalı olduğu söylenebilir. Bütün bunları göz önüne alan büyük taklit merciileri şöyle fetva vermişlerdir:Hz. Ayetullah Hamanei’nin Bürosu:
  • Anne rızası olmadan Müslüman olmayan bir kızla evlenmenin hükmü nedir?
    9048 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/09/22
    İslam dini insanların bozulması ve yozlaşmasını önlemek ve ahlakî yozlaşmalardan kaynaklanan problemlerden birey ve toplumu korumak ve aynı şekilde aile müessesesini güçlendirmek için evlenmeyi çok tavsiye etmiştir. Elbette gencin hayatı ve geleceği için karar alabileceği bir erginlik ve rüşt yaşına ermesi de İslam dini tarafından önemsenen ...

En Çok Okunanlar