Gelişmiş Arama
Ziyaret
22562
Güncellenme Tarihi: 2011/10/22
Soru Özeti
Mecusiler Kimlerdir?
Soru
Mecusiler Kimlerdir?
Kısa Cevap

Arap dilinde Zerdüşt dinine mensup olanlar için kullanılan “Mecusi” kavramı, Yunancaya girdikten sonra “magus” şeklini alın kadim Farsçadaki “meguş” veya “megu” kavramından alıntılanmıştır. (İngilizcedeki magic kavramı bu kavramdan alıntılanmıştır). Bu kavram Arap diline girdikten sonra “Mecusi” şekline bürünmüştür. Mecusilerin dini olan Zerdüşt dini, kutsal kitaplar (Tevrat ve İncil) ile irtibatlıdır. Kutsal kitapta bu addan söz edilmemiştir, ama Tevrat’ın sekiz sayfasında İran sultanlarından söz edilmiştir.

Ayrıntılı Cevap

Zerdüşt gelmeden ve Medlerin padişahlarından önce, İran’ın Arya ırkına mensup olmayan yerlileri “Mağan dini” denilen bir dine bağlıydılar. “Meğ” (meguş) kelimesi eski İran dilinde hizmetçi anlamındaydı.[1] Arap dilinde Mevguş’a Mecusi denmekte ve Zerdüşt dininin takipçileri için kullanılmaktadır. Ama gerçekte “Mecusi” Zerdüşt’ün taraftarlarına denmemektedir. Bugün Mecusi’nin Zerdüşt’ten önce yaşayan Medlerin takipçilerine söylendiği ispatlanmıştır. Avesta’da “Mecusi” kavramı Zerdüşt karşıtları için kullanılmıştır. Ama Arap toprakları ve Şam bölgelerinde Med ehli “Mevguş” olarak meşhur olduklarından Zerdüşt’ün takipçilerine de “Mecusi” denmiştir.[2] Kur’an-ı Mecid’te Mecusi kavramı sadece bir defa zikredilmiş[3] ve müşrikler karşısında ve semavî dinleri betimlemede kullanılması nedeniyle, onların din, kitap ve peygamber sahibi oldukları anlaşılmaktadır. Bazı rivayetlerimiz de bu konuyu teyit etmektedir. Bir gün Eşas b. Kays, İmam Ali’den (a.s) şöyle sorar: Mecusilerden nasıl vergi alıyorsunuz (çünkü sadece ehli kitaptan cizye almak caizdir), zira onların semavî kitabı yoktur? İmam cevap olarak şöyle buyurdu: Sandığın gibi değildir! Onların semavî kitabı vardı ve Allah kendileri için bir elçi göndermişti…”[4] Bugün Zerdüşt’ün takipçilerine Mecusi dendiği noktasında bir kuşku yoktur[5] yahut en azından Zerdüşt’ün takipçileri onların büyük bir kısmını teşkil etmektedir. Lakin Zerdüşt’ün tarihi açık değildir. Zerdüşt takipçileri “Mecusi”, “Gebr” ve “Parsi” adlarıyla anılmaktadırlar.[6] Meşhur olan teoriye göre, Zerdüşt (Zerdüşt dininin peygamberi), M.Ö. 660 yılında dünyaya gelmiş ve M.Ö. 630 yılında (otuz yaşındayken) peygamberliğe seçilmiştir. Onun M.Ö. 583 yılında yetmiş yedi yaşında Belh (Afganistan) ateş mabedinde Turanlıların eliyle öldürüldüğü söylenmektedir. Mecusilerin dini olan Zerdüşt dini, kutsal kitaplar (Tevrat ve İncil) ile irtibatlıdır. Kutsal kitapta bu addan söz edilmemiştir, ama Tevrat’ın sekiz sayfasında İran sultanlarından söz edilmiştir. İncillerin birinci kitabında (Matta İncili) şöyle okumaktayız: Yeni doğmuş İsa’nın görmeye gelen ilk şahıslar, kendilerine “Meğ” denilen Doğu tarafındaki birkaç bilgeydi.[7] Zerdüşt dinine mensup Yahuva, Kuroş’u kendi “Mesih”i olarak anmaktadır.[8] Geçen birkaç yüzyıllık dönem boyunca, dünyadaki Zerdüşt dini mensupları, dünyadaki tüm dinlere nazaran bir miras haline bürünmüş bu dini korumuşlardır. Gerçekte bugün Zerdüşt dini mensupları, sayı olarak çok azdır ve dünyadaki teşkilatlı ve diri on bir din arasında en küçük dinsel topluluğu oluşturmaktadır.[9] Bugün onların yaklaşık yüz elli bin bireyi Hindistan’da ve yaklaşık elli bin bireyi de (İran’ın) Yezd, Kirman ve Tahran kentlerinde yaşamaktadır.[10] 

Zerdüşt Mensuplarının Kitabı

Avesta, Zerdüşt mensuplarının kitabı olup esas, temel ve metin anlamındadır. Bu kitap, kadim İran’a ait olan ve Pehlevî ve Sanskrit dillerinde de kökeni bulunan Avesta yazısı ve diliyle yazılmıştır. Zerdüşt mensupları, Avesta’ya ek olarak “Zend Avesta” adlı bir tefsire ve Pehlevî dilinde olan başka kutsal kitaplara da sahiptirler.[11]     

Zerdüşt mensuplarının inançları hakkında 184. Soruya (site: 2504) müracaat ediniz.  



[1] Tevfiki, Hüseyin, Aşinayi Ba Edyan-ı Bozorg, s. 56, Neşr-i Semt, Tahran, 1386.

[2] Şeyh Mufid, Muhammed b. Muhammed, Tashihü’l-İtikadat, s. 134, paveraki.

[3] Hac, 17 "إِنَّ الَّذِینَ آمَنُوا وَ الَّذِینَ هادُوا وَ الصَّابِئِینَ وَ النَّصارى‏ وَ الْمَجُوسَ وَ الَّذِینَ أَشْرَکُوا إِنَّ اللَّهَ یَفْصِلُ بَیْنَهُمْ یَوْمَ الْقِیامَةِ إِنَّ اللَّهَ عَلى‏ کُلِّ شَیْ‏ءٍ شَهِیدٌ"

[4] Arusi Cuveyzi, Abd-ı Ali b. Cuma, Tefsir-i Nuru’l-Sakaleyn, c. 3, s. 457, İsmailiyan, Kum, 1415.

[5] Mekarim, Şirazi, Nasır, Tefsir-i Numune, c. 14, s. 44, Daru’l-Kütübi’l-İslamiye, Tahran, 1374.

[6] Aşinayi Ba edyan-ı Bozorg, s. 57.

[7] Rabert Hum, Edyan-ı Zinde-i Cihan, tercüme-i Abdurrahim Gevahi, s. 268, Defter-i Neşr-i Ferheng-i İslamî, 1369.

[8] Kitab-ı Eşiyay-i Nebi, bab-ı çehlû pencom, ayet. 1, be nakl az kitab-ı Edyan-ı Zinde-i Cihan.

[9] Edyan-ı Zinde-i Cihan, s. 269.

[10] Aşinayi Ba Edyan-ı Bozorg, s. 62.

[11] Aşinayi Ba Edyan-ı Bozorg, s. 58 ve 59.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Hangi ayet tevhidin kısımlarını içermektedir? Tevhidin kısımları nelerdir?
    16882 Eski Kelam İlmi 2011/08/14
     Tevhit konusu, Kuranî ve dinî kavramlar içinde en derin ve geniş konulardandır. Çünkü tevhidin çeşitleri ve mertebeleri vardır. Bu yüzden Kuran’da tevhit konusu birçok sure ve ayette genişçe ve derin olarak işlenmiştir. Kuran’ın bu üslup ve tarzı temel kavramlardadır. Bugün bu üslup, Kuran’ın konusal ...
  • Genetik düzeltmenin hükmü ve bu yöntemle dünyaya gelen çocuğun hükmü nedir?
    7251 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/07/11
    Genetik düzeltmeler yapmanın birçok çeşidi söz konusudur bu yüzden tabii olarak hükümleri de farklıdır.Ancak genel olarak söylemek gerekir ki genetik düzeltme karı kocanın (eşlerin) sperm ve yumurtalığı üzerinde yapılır ve maksat dünyaya gelecek çocuğun genler ve kalıtımla geçen hastalıklara karşı bağışıklık kazanması olursa ...
  • Niçin bizim mektepte imamlık makamı babadan oğla irsi olarak geçmektedir?
    8827 Eski Kelam İlmi 2010/10/05
    İmamet makamı masum olmak ve bol ilim gibi vasıflara sahip olan kişiye verilir. Bu vasıflara kimin sahip olduğunu yalnız Allah Teala bilir. Bu yüzden imamlar dünyaya gelmeden önce onların isimleri ve özellikleri Allah tarafından Peygambere bildirilmiştir. Ama imamlık veya peygamberlik makamının gereken liyakati taşıdığı için önceki peygamberin soyunda yer ...
  • Acaba İmam Hüseyin(a.s) bir hadisinde, Arap ve Acem arasında fark koymuş ve Acemleri kınamış mıdır?
    9935 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2010/09/04
    Dile getirdiğiniz rivayet Ebu Ebdillah (a.s)'dandır. Yani İmam Sadık (a.s)'tan, İmam Hüseyin (a.s)'den değildir. Şöyle buyurmuşlardır: “Biz Kureyşteniz ve bizim Şialarımız da Araptırlar, acem değil”. Bu rivayetin zahir anlamı dikkate alındığında Arap, acem ve Kureyş'ten maksat bilinen meşhur ırklardır. Ama bu rivayet senet açısından zayıftır. ...
  • Müslüman kadınlar camiasından ilmi havzalarda içtihat derecesine ulaşanlar var mı?
    10122 تاريخ بزرگان 2010/06/08
    İslam’ın ilime önem vermesi ve ilimi kadın erkek herkese farz kılması sonucu bazı kadınlar ilim öğrenimine iştigal edip sonunda içtihat derecesine ulaşmışlardır.Örneğin, H. K. 1403 yılında vefat etmiş olan Bayan Müçtehit Emin ve şimdi kadınların ilmi havzalarının değerli üstatlarından ...
  • Ailenin duyarsılığından dolayı tutumadığım oruçları kaza etmek zorunda mıyım?
    5608 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/12/14
    Hz. Ayetullahi’l-uzma Sistaninin (allah yüce gölgesini dahada uaztsın) defteri:Eğer itminanla orucun vacip olmadığına inanarak oruç tutmamışsa (kefaret yoktur ve) kaza yeterlidir.Hz. Ayetullahi’l-uzma Mekarım-i Şirazinin (allah yüce gölgesini dahada uaztsın) defteri:Namaz ve oruçları tedrici bir şekilde kaza ediniz. Kefaretin ile ilgili (niteliği hakkında) tevzihu’l-mesailimizdeki 1301-1402 numaralı meselelerdeki ...
  • Ağzı temizleyen maddelerin içinde genellikle az miktarda alkol bulunur. Bunun hükmü nedir?
    6519 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/06/12
    Sarhoş edici[1] sıvılardan olup olmadığı belli olmayan alkoller temiz hükmündedirler. Onların karıştırıldığı sıvıların alınıp satılması ve kullanılmasının herhangi bir sakıncası yoktur.[2]
  • Ahmet ismi İncil’in neresinde gelmiştir?
    27338 Eski Kelam İlmi 2011/11/12
    Bu konuda dikkat edilmesi gereken önemli nokta şudur: Kur’an, İncil’de İslam Peygamber’inin (s.a.a) müjdeleyici olduğunu söylüyorsa, tahrif edilmiş İncil’i değil, Hz. İsa’nın (a.s) getirdiği incili kastetmektedir. Elbette tahrif edilmiş hali hazırdaki İncil’de de, bu meseleye işaret edilmesi dikkate değer bir konudur.Hz. Mesih (a.s), “Farkilit”ın geleceği müjdesini vermişti. Bu kelime ...
  • el-Muttali ve el-Mulakkan sıfatlar kemaliye mi yoksa veya cemaliye sıfatlardan mıdırlar?
    7183 Eski Kelam İlmi 2012/05/15
    İster Allah’ın lütfunu, ister kahrını vs. yansıtsın bir sıfatın Allah’ta olduğunu ispat eden bütün sübuti sıfatlar kelam ilminde cemal sıfatları diye bilinmekte ve varlık açısından aralarında herhangi bir fark yoktur. Soruda gelen el-Muttali (Telkin edici) ve el-Mulakkan (Bilen)’da bunlardandır. ...
  • Şia imamlarının Son Peygamber Hz. Muhammed dışında diğer peygamberlerden daha faziletli ve üstün oluşunun sebebi nedir?
    17757 Eski Kelam İlmi 2010/10/05
    Bizim dini öğretilerimizde geldiğine göre Hz. Muhammed dışında hiçbir peygamber, peygamberlik vasfı dışında imamlardan üstün değildir.Yine bazı hadislere göre ism-i azam 73 harften ibarettir ki önceki peygamberler bu harflerin hepsine vakıf değildiler. Örneğin Hz. İbrahim'e yalnız sekiz harf verilmiştir ancak İslam Peygamberi Hz. Muhammed (s.a.a)'e 72 harf verilmiştir ...

En Çok Okunanlar