Gelişmiş Arama
Ziyaret
34999
Güncellenme Tarihi: 2012/03/11
Soru Özeti
Fatiha suresindeki nimet verilenler, gazaba uğramışlar ve sapmışlardan maksat kimlerdir ve ne gibi özellikleri vardır?
Soru
Namazlarda okuduğumuz ‘Nimet verdiklerinin yoluna ilet; gazaba uğramışların ve sapmışların değil?’ ayetinde geçen nimet verilenler, gazaba uğramışlar ve sapmışlardan maksat kimlerdir ve ne gibi özellikleri vardır?
Kısa Cevap

Kur’an-ı Kerim, Fatiha suresinde insanları üç kısıma ayırmaktadır. Başka surelerde de onların kimler olduğunu açıklayarak muhatap için manayı tam olarak pekiştirmiştir. Allah’ın kendilerine nimet verdiği kimseler olan birinci grup dört sınıftır: Peygamberler, Sıddıklar, Şehidler ve salihler. Bunlar Allah’ın nimet verdiği, Allah’ın seçtiği kimselerdir. Onların en büyük özelliği Allah’a itaat etmeleridir.

Birbirlerine çok benzeyen ikinci ve üçüncü gruplar (gazaba uğramışlar ve sapmışlar) hakkında çeşitli ihtimaller verilmiştir. İhtimallerden biri sapmışların normal sapanlar olduğu, gazaba uğramışların ise inatçı ve münafık sapmışlar olduğudur. Diğer bir ihtimal İslamla daha çok düşman olan Yahudilerin gazaba uğramışlar olduğu, onlara göre inatçılığı daha az olan Hıristiyanlarda sapmışlar olduğudur. Üçüncü ihtimal ise kendi sapmışlıklarının yanı sıra başkalarınıda saptırmaya çalışanların gazaba uğramışlar olduğu, ama bu amaç için uğraşmayanların sapmışlar olduğudur.

Ayrıntılı Cevap

Kur’an, Hamd suresinde insanları üç kısıma ayırıyor:

1) Hidayet nimetine sahip olup sabit kadem kimseler; 2) Gazap edilmişler; 3) Sapmışlar.

a) Kur’an bu grupları örnekler vererek açıkladığından bizde ayetlere dayanarak onların kimler olduğunu açıklayacağız.

Nisa suresinde ‘Nimet verilenler’ grubunu şöyle açıklıyor: ‘Kim Allah'a ve Peygambere itaat ederse işte onlar Allah'ın, nimetleriyle nimetlendirdiği peygamberlerle, doğrularla, şehitlerle ve salihlerle beraberdirler ve ne de güzel arkadaştır onlar.’[1]

Ayet, Allah’ın nimet verdiği dört grup insanı (Peygamberler, sıddıklar, şehidler ve salihler) tanıtmaktadır. Onların belli başlı özellikleri var ki bu özelliklerin en önemlisi ve ortak olanı salih amel ve doğru konuşmaktır.

b) Hak yolu kenara itmek ve Allah’ın dergahından kovulmak yönünden birbirlerine çok yakın olan ve farklılıkları fazla olmayan ikinci ve üçüncü kısımdakiler için araştırmacılar rivayetlere dayanarak üç ihtimal vermişlerdir:

1- Bu iki kelimenin Kur’an’daki kullanımına baktığımızda ‘Gazaba uğramışlar’ın ‘Sapmışlar’dan daha kötü ve daha zor bir merhalede olduklarını görmekteyiz. Başka bir deyişle ‘Sapmışlar’ normal sapmış kimselerdir, ama ‘Gazaba uğramışlar’ inatçı veya münafık sapanlardır. Bu yüzden Allah onlara birçok yerde gazap ve lanet etmiştir.[2]

2- Bazı müfessirlere göre ‘Sapmışlar’dan maksat Hıristiyanlar, ‘Gazaba uğramışlar’dan maksat ise Yahudilerin sapmışlarıdır.

Böyle bir yorum onların İslami davet karşısındaki tutumlarından kaynaklanmaktadır. Zira Kur’an’ın da açıkca belirttiği gibi Yahudi sapkınları İslami davete karşı özel bir kin ve düşmanlık sergiliyorlardı. Alimleri İslamın müjdeleyicisi olmalarına rağmen İslam geldikten sonra çeşitli sebeplerden –ez cümle maddi menfaatlerinden- dolayı İslamın en büyük düşmanı kesildiler. İslamın ve Müslümanların ilerlemesini engellemek için ellerinden geleni artlarına koymadılar. Ama Hıristiyanların sapmışları İslama karşı bu kadar düşmanlık sergilemiyorlardı. Sadece hak dini tanımakta sapmışlardı. Bu yüzden onlar için ‘Sapmışlar’ denmiştir.[3]

Bununla birlikte onlara ‘Gazaba uğramışlar’ demek daha doğru olacaktır. Ancak dikkat etmek gerekir ki bu ifade genelin bireye tatbikidir. Yani onlar bu anlamın en belirgin örnekleridir. ‘Gazaba uğramışlar’ ve ‘Sapmışlar’ın kapsadığı kimseler daha çoktur.

3- Sapmışlar’dan maksadın kendilerinin yanı sıra başkalarını da saptırmak istemeyen kimseler olma ihtimalide verilmiştir. Oysa ‘Gazaba uğramışlar’ hem kendileri sapmışlardır, hem de başkalarını saptıranlardır. Yani bütün güçleriyle başkalarını kendi yollarına çekmeye çalışan kimselerdir.[4]

Kur’an’ın ‘Sapmışlar’ ve ‘Gazaba uğramışlar’ için verdiği örneklerden bazılarını aşağıda getiriyoruz:

‘Allah, kötü bir zan ile zanda bulunan münafık erkek ve kadınları ve müşrik erkek ve kadın azaplandırsın diye, kötülük, dönüp başlarına gelesi helak olasılar. Allah onlara gazap etmiştir ve onları lanetlemiştir ve onlara cehennemi hazırlamıştır ve orası, gidilecek ne kötü yerdir.’[5]

‘Kim küfrü imanla değişirse artık doğru yoldan sapmış olur.’[6]

‘İnandıktan sonra kafirlikle yüreği genişleyen kimseyedir Allah'ın gazabı ve onlara pek büyük bir azap var.’[7]

Kur’an’ın ‘Sapmışlar’ ve ‘Gazaba uğramışlar’ diye saydığı bu kimselerin tümünün ortak özelliği Allah’a isyan etmeleridir. Onlar bir şekilde Allah Teala’ya karşı gelerek ‘Sapmışlar’ ve ‘Gazaba uğramışlar’ sınıfına girmişlerdir.             

 

 


[1] -Nisa/69

[2] -Mekarim Şirazi, Nasir, Tefsir-i Nümune, c.1, s.54, Daru’l-Kütübü’l İslamiyye, 1. Baskı, Tahran, HŞ.1374.

[3] -a.g.e. c.1, s.55.

[4] -a.g.e. c.1, s.56.

[5] -Fetih/6

[6] -Bakara/108

[7] -Nahl/106

 

 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Lütfen Hz. Yusuf kıssasındaki önemli noktaları açıklar mısınız?
    45081 Masumların Siresi 2010/11/08
    Kur’an’daki en güzel kıssa olarak nitelendirilen Hz. Yusuf (a.s) kıssası ders, ibret ve şahsi, ahlakî, içtimai ve ailevî erdemleri içermektedir. Bu erdemlerden bazıları şunlardır: 1. İnsanları Allah’a doğru çağırma yolunda Peygamberlerin ifa ettikleri rolü ve çektikleri sıkıntıyı tanımak
  • Mü’minun Suresinin 101. Ayeti ile Saffat surenin 27 ve 50. ayetleri arasında var olan çelişkiyi nasıl bertaraf ediyorsunuz?
    8956 Tefsir 2012/06/10
    Genel anlamda kuranı kerim ayetleri arasında ve özel anlamda soruda zikredilen ayetler arasında çelişki ve tezat bulunmamaktadır. Zira “o günde hiç kimse başka bir kimseden sual etmez ve yârdim dilemez” şeklindeki ayetler, dirilmenin ilk merhalesine işaret etmektedir. Bu da o günün çok dehşetli bir gün ve o ...
  • Hz. Abbas su getirirken hangi şiiri okudu?
    15574 Büyük Şahsiyetlerin Siresi 2011/12/20
    Eskiden savaşçılar savaşlarda kendi safındakilere moral vermek, düşmanların da moralini bozmak için şiarlar verir, kahramanlık şiirleri okurlardı. İmam Hüseyin (a.s) ve ashabı da aşura günü anlamlı ve etkili şiarlar verir, kahramanlık şiirleri okurlardı. İmamın (a.s) değerli kardeşi Hz. Ebulfazl Abbas da aşura gününde güzel ve eşsiz şiirler ...
  • 'Her gün Aşuradır, her yer Kerbela' sözü bir hadis midir? Hadis ise senet ve itibarı ne ölçüdedir?
    11651 Masumların Siresi 2009/02/22
    Hadis kitaplarında 'Her gün Aşuradır, her yer Kerbela' sözünün Masumlara (a.s) ait olduğuna dair bir delile rastlamadık. Ancak bu söz Kerbela olayı hedef ve maksadını ifade etmek yönünden güzel bir anlamı ifade eden anlamlı mesajlar içeren bir sözdür. Zira İmam Mehdi (a.s) zuhur edip zalimlerin kökünü ...
  • Bir insan Cuma gecesi veya günü ölürse, her zaman için kabir baskısından güvende olur, diye söylenen söz doğru mudur?
    10870 Eski Kelam İlmi 2012/01/18
    Hafta içinde Cuma gecesi ve gününün özel bir üstünlük ve değeri vardır ve bunlardan birisi şudur: Eğer mümin bir insan bu vakitte dünyadan göçerse, onun bereket ve değeriyle kabir ve berzah âlemindeki bazı sorun ve hadiseler ondan uzak kılınır. Peygamber-i Ekrem’den (s.a.a) şöyle rivayet edilmiştir: Cuma, günlerin efendisidir ve ...
  • Neden Allah cennetin çoğunu maddi hususlar ile nitelemiştir?
    6922 Eski Kelam İlmi 2012/05/27
    Kur’an-ı Kerim’de cennet ve cehennem hem maddi özellikler ve hem de ruhani ve manevi özellikler ile betimlenmiştir. Maddi nimetler ile nitelemek, birçok insanın manevi ve ruhani nitelemeler aracılığıyla bilgi edinmesinin zor ve hatta imkânsız olması nedeniyledir. Zira insanların zihni daha çok maddi konulara alışıktır ve bu nedenden ...
  • Evrendeki boylamsal silsileyi açıklar mısınız?
    7155 İslam Felsefesi 2010/09/22
    Meşa, İşrak ve Aşkın Hikmet ekolü taraftarı dâhil tüm ilahî bilgeler “bir kaidesi” esasınca şöyle demektedir: Yüce Allah yalın ve birdir. Hakeza bir cihete sahiptir. Bu nedenle yaratılış evreni ve birçok sonucun bir ve yalın olan ilahî zattan sadır olması muhaldir. Bundan dolayı bilgeler akıllar ...
  • İmam Hüseyin’in (a.s) kıyamında şehitlerden kaç tanesi Allah Resulü’nün (s.a.a) ashabındandı?
    7876 Büyük Şahsiyetlerin Siresi 2012/08/26
    Son Aşura araştırmacıları arasında ve yaptıkları tahkikat sonucu, İmam Hüseyin’in (a.s) yarenleri arasında beş kişinin Peygamber’in (s.a.a) ashabından olduğu ve Aşura kıyamında şahadete eriştikleri meşhurdur. Bu beş kişi şunlardır: Enes b. Haris, Hani b. Urve, Müslim b. Evsece, Habip ibni Mezahir ve Abdullah b. Yektar ...
  • Pak ve tertemiz olan ehlibeyt İmamlarının (a.s.) kabirleri hangi şehirlerdedir?
    13840 تاريخ بزرگان 2011/09/21
    Pak ve tertemiz olan ehlibeyt İmamlarının (a.s.) kabirleri aşağıdaki Şehir ve Ülkelerdedir:1-  İmam Ali’nin (a.s.) mübarek kabri Irak’ın Necef şehrinde.
  • Niçin bir erkeğin şahitliği iki kadının şahitliği ile eşittir?
    21658 Hukuk ve Şer’I Hükümler Felsefesi 2009/07/04
    Yüce Allah tarafında insanlar için belirlenen kanunlar yaratılış âlemi, evrenin gerçekleri ve insanın yaratılışı ile uyum içindedir. Kadının yaratılışı erkeğin yaratılış ve yapısı ile farklı olduğu için Bu iki varlığın görev ve hükümleri de farklıdır. Bu görevlerden biri mahkemede şahitlik yapmaktır Bu görev hislerin etkisinde kalınmadan ve ...

En Çok Okunanlar