Gelişmiş Arama
Ziyaret
9826
Güncellenme Tarihi: 2011/10/22
Soru Özeti
Kur’an’ın her yerinde “arz” tekil olarak zikredilmesine rağmen neden Konut duasında yedi yere işaret edilmiştir?
Soru
“Arz” Kur’an’ın her yerinde tekil olarak zikredilmesine rağmen neden Konut duasında
"... رب السموات السبع و رب الارضین السبع..." denilerek yedi yere işaret edilmiştir?
Kısa Cevap

Yedi yer her ne kadar Kur’an-ı Kerim’de açıkça zikredilmemiş ve çoğul kipiyle (arzin) gelmemişse de Kur’an ayetlerinin birinde yedi yere ve onların yaratılışına işaret edilmiştir. Talak suresinin on ikinci ayeti ilgili ayettir. Bu ayette Yüce Allah şöyle buyuruyor: “Allah, yedi göğü ve yerden bir o kadarını yaratandır. Allah’ın emri bunlar arasından inip durmaktadır ki, Allah’ın her şeye kadir olduğunu ve Allah’ın her şeyi ilmiyle kuşattığını bilesiniz.” Birçok müfessire göre bu ayetteki “bir o kadarı” sözcüğünden maksat sayısal benzerliktir; yani Allah yedi göğü yarattığı gibi, yedi yeri de yaratmıştır.

Ayrıntılı Cevap

“Arz” kelimesi yer anlamındadır ve Kur’an’da 461 defa zikredilmiştir.[1] Bu kelime her zaman tekil kipiyle gelmiştir. Elbette rivayetlerde ve Nehcü’l-Belağa’da çoğul (arzun ve arzin) kipleriyle de zikredilmiştir.[2] Kur’an-ı Kerim’in birkaç ayetinde yedi göğün yaratılmasından söz edilmiştir.[3] Ama hiçbir ayette açık bir şekilde yedi gökten söz edilmemiştir. Bu nedenle bir grup, Kur’an’da “yer” tekil olarak zikredildiği için birden fazla yerin olmadığına inanmaktadır. Evet, Konut duası gibi bazı dualarda yedi gökten söz edilmiştir. Bütün bu konulara rağmen, Kur’an ayetlerinin birinde yedi yere ve onun yaratılışına işaret edildiğini belirtmek gerekir. Talak suresinin on ikinci ayeti ilgili ayettir. Bu ayette Yüce Allah şöyle buyuruyor: “Allah, yedi göğü ve yerden bir o kadarını yaratandır. Allah’ın emri bunlar arasından inip durmaktadır ki, Allah’ın her şeye kadir olduğunu ve Allah’ın her şeyi ilmiyle kuşattığını bilesiniz.”[4] Ayetin Arapçası şöyledir: «اللَّهُ الَّذِی خَلَقَ سَبْعَ سَماواتٍ وَ مِنَ الْأَرْضِ مِثْلَهُنَّ..» Bu ayetin metnine dikkat edildiği taktirde “misil” kelimesi ve “hunne” zamirinin tıpkı gök gibi yedi yerin yaratılışına delalet ettiği anlaşılacaktır. “Misil” kelimesinden neyin kastedildiği hakkında müfessirler[5],[6] sayısal benzerliğe inanmaktadır; yani Allah yedi göğü yarattığı gibi, yedi yeri de yaratmıştır. Merhum Allame Tabatabai şöyle buyuruyor: “وَ مِنَ الْأَرْضِ مِثْلَهُنَّ cümlesinin zahirinden, misilden kastedilenin sayısal benzerlik olduğu anlaşılmaktadır; yani gök yedi tane olduğu gibi, yer de onun gibi yedi tanedir.”[7] Hakeza Şia ve Ehli Sünnetin rivayetlerinde de yedi yerin yaratılışına işaret edilmiştir. İmam Sadık (a.s), aziz İslam Peygamberinden (s.a.a) naklettiği uzun bir hadiste Hz. Peygamber (s.a.a) bir kadına yaptığı açıklamada yedi yere ve onların yaratılışına işaret etmektedir.[8] İmam Rıza da detaylı bir hadiste göklerin yaratılışı ve yedi yeri beyan etmektedir. Bu hadisin bir bölümünde şöyle buyuruyor: “Biz sadece dünyanın yeri ve göğünü görmekteyiz. İkinci yer birinci göğün yukarısındadır. İkinci göğün yukarısında bir kubbe vardır ve üçüncü yer ikinci göğün yukarısındadır. Üçüncü göğün yukarısında bir kubbe vardır. Dördüncü yer üçüncü göğün yukarısındadır. Dördüncü göğün yukarısında bir kubbe vardır. Beşinci yer dördüncü göğün yukarısındadır. Beşinci göğün yukarısında bir kubbe vardır. Altıcı yer beşinci göğün yukarısındadır. Altıncı göğün yukarısında bir kubbe vardır. Yedinci yer altıncı göğün yukarısındadır. Altıncı göğün yukarısında bir kubbe vardır. Rahman olan Allah’ın arşı yedinci göğün yukarısındadır. O halde “Allah, yedi göğü ve yerden bir o kadarını yaratandır”[9] diye Allah tarafından buyrulan bu ayetin manası budur.[10] Ehli Sünnet kanalıyla nakledilen rivayetlerde de bu manayı aziz İslam Peygamberine (s.a.a) isnat etmişlerdir.[11] Ama yedi yerden maksadın ne olduğuna bakılmalıdır. Bu hususta birkaç ihtimal belirtilmiştir ve biz her birine özetle işaret ediyoruz:

1. Yedi yer, yapıları bizim yaşadığımız yerküre türünden olan yedi gök küre anlamındadır.

2. Yedi yer, yedi tabakası olan bizim yerküremizdir; çünkü bu tabakalar soğan tabakaları gibi üst üste yer almakta ve tüm küreyi kuşatmaktadır. En basit tabakası da bizim üzerinde bulunduğumuz tabakadır.

3. Yedi yer, yeryüzündeki yedi parça ve yedi kısımdır. Eski coğrafya bilimciler yeryüzünü yedi kısım veya kıtaya taksim etmişlerdir.

Bunlar, her birinin taraftarı bulunan birkaç yorumdur.[12] O halde “arz” lafzı her ne kadar Kur’an’da sürekli tekil kipiyle gelmişse de Talak suresinin on ikinci ayeti esasınca yedi gök gibi, yedi yer de mevcuttur.



[1] Karaşi, Seyid Ali Ekber, Kamus-ı Kur’an, c. 1, s. 59, Daru’l-Kütübi’l-İslamiye, Tahran, çap-ı şeşom, 1371 h.ş.

[2] Subhi Salih, Nehcü’l-Belağa, hutbe. 130, s. 188, İntişarat-ı Daru’l-Hicre, Kum.

[3] Muminun, 86; İsra, 44; Nuh, 15.

[4] Talak, 12 "اللَّهُ الَّذِی خَلَقَ سَبْعَ سَماواتٍ وَ مِنَ الْأَرْضِ مِثْلَهُنَّ. یَتَنَزَّلُ الْأَمْرُ بَیْنَهُنَّ لِتَعْلَمُوا أَنَّ اللَّهَ عَلى‏ کُلِّ شَیْ‏ءٍ قَدِیرٌ وَ أَنَّ اللَّهَ قَدْ أَحاطَ بِکُلِّ شَیْ‏ءٍ عِلْماً"

[5] Tabatabai, Muhammed Hüseyin, el-Mizan Fi Tefsiri’l-Kur’an, Musevi Hemedani, c. 19, s. 546, Naşir: Defter-i İntişarat-ı İslamî Camia-i Müderrisin-i Hovze-i İlmiye-i Kum, Kum, çap: pencom, 1374 ş; Mekarim, Nasır, Tefsir-i Numune, c. 24, s. 260, Naşir: Daru’l-Kütübi’l-İslamiye, çap-ı Tahran, 1374 ş; İbn-i Kesir, Tefsiri’l-Kur’ani’l-Azim, c. 8, s. 177, Daru’l-Kütübi’l-İlmiye, Beyrut, 1419.

[6] Tayyib, Seyid Abdülhüseyin, Etibu’l-Beyan Fi Tefsiri’l-Kur’an, c. 13, s. 66, İntişarat-ı İslam, Tahran, 1378.

[7] Tabatabai, Muhammed Hüseyin, el-Mizan, Musevi Hemedani, c. 19, s. 546.

[8] Arusi Cuveyzi, Abd-ı Ali b. Cuma, c. 5, s. 364,İntişarat-ı İsmailiyan, Kum, 1415 k.

[9] Talak, 12.

[10] Behrani, Seyid Haşim, el-Burhan Fi Tefsiri’l-Kur’an, c. 5, s. 414, Neşr-i Bonyad-ı Biset, Tahran, 1416.

[11] Deruze, Muhammed İzzet, et-Tefsirü’l-Hadis, c. 8, s. 345 – 346, Daru’l-İhyai’l-Kütübi’l-Arabiye, Kahire, 1383 k.

[12] Tabatabai, Muhammed Hüseyin, el-Mizan Fi Tefsiri’l-Kur’an, Musevi Hemedani, c. 19, s. 546.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Fetvanın dayanak ve kaynakları nelerdir?
    9468 Hukuk ve Şer’I Hükümler Felsefesi 2010/04/07
    İçtihat zorluklara tahammül, çaba ya da kudret ve güç demektir. Fıkhi terim olarak ise kaynak ve delillerden şer’i hükümleri çıkarmak için azami ilmi çabayı sarf etmek anlamındadır.Şii fıkhında fetvanın temeli içtihat kaynakları olarak bilinen Kur’an, sünnet, akıl ve icmadır. Ancak bu kaynaklardan, faydalanma ...
  • Acaba bütün peygamberlerin ismini zikrede bilir misiniz?
    3728 تاريخ بزرگان 2019/09/22
  • Dört seçkin kadın ve babalarının ismi nedir?
    20775 تاريخ بزرگان 2010/05/19
    İnsanlık tarihi boyunca tevhid yolunda ve ilahi hedefler uğruna büyük fedakârlıklar gösteren Evliya ve Salihlerin içinde kadınlarda vardır. Onların namı insanlığın karanlık tarihinde parlamaktadır. İslami rivayet ve kaynaklarda büyüklük, fazilet ve yüce makamlarından ötürü en üstün kadınlar ve cennet kadınlarının en üstünleri olarak yad edilen, yücelikle övülen ...
  • Allah İle İrtibat Zamanı Ne Zamandır?
    10242 Pratik İrfan 2011/08/03
    Her ibadetin ruhu Allah ile irtibat kurmak ve O’na yaklaşmaktır. Bu husus namaz, dua ve Allah’ın dergâhına yalvarma ve yakarma ile müyesser olacaktır. Allah ile irtibat kurmak özel bir zaman ve mekâna has değildir. Elbette gece yarısı gibi bazı zamanlar Allah ile irtibat kurmak için en güzel zamanlardır veya ...
  • Zikir nedir ve türleri nelerdir?
    17424 ذکر 2012/09/24
    Zikir ve Allah’ı anmanın birçok ruhi ve ahlaki yapıcı etkisi vardır ve bunun karşısında Allah’ın kulunu hatırlaması, kalbin aydınlanması, kalp huzuru, Allah’a itaatsizlik etmeden korkmak, günahların bağışlanması ve ilim ve hikmet bunlardan sayılır. Genellikle zikir kalpsel ve dilsel olarak iki türe ayrılır. Dille yapılan zikre “vird” de ...
  • İmam tarafından namazın teşehhüdüne bir harf eklendiği durumda tabi olanların hükmü nedir?
    7471 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/07/18
    Bu sorunun ayrıntılı cevabı yoktur. ...
  • Size göre inkârcıların İslam dini ve diğer dinlere karşı tavır almasının nedenleri ne olabilir?
    6887 Yeni Kelam İlmi 2011/11/21
    İnkârcılar dinler ve özellikle de İslam karşısında tavır almaları değişik siyasal, toplumsal, ekonomik ve kültürel nedenler taşıyabilir. Bu dört neden hakkında bilgilenmek için lütfen ayrıntılı cevaba müracaat ediniz. ...
  • İslam dininin dinozor hakkındaki görüşü nedir?
    92226 Tefsir 2010/01/16
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Fakirlere infak etmenin felsefesi nedir?
    8186 انفاق و قرض الحسنه 2012/06/11
    Bazen falankes fakirdir ve mutlaka bir şey yaptığı için Allah onun fakir kalmasını istiyor; biz zenginiz ve mutlaka işlediğimiz bir amelden dolayı Allah’ın lütfü kapsamına girmişiz, o halde ne onların fakirlikleri ve ne de bizim zenginliğimiz hikmetsiz değildir!! Denilir. Hâlbuki infak emrinin çeşitli hikmet ve felsefeleri vardır. ...
  • İran ve Irak savaşında şehit düşen bazı fertlerin cenazelerinin dağılmadığını ve yok olmadığını duydum. Bu duyumlar muteber ve güvenilir midir?
    7921 Eski Kelam İlmi 2012/04/04
    Canlı yaratıkların cisimlerinin yapısı gereği, ruh bedenden çıktıktan sonra tabii olarak beden kokar, çürür ve yok olur. Bu nedenle bazı bedenlerin yıllar geçtikten sonra aynı şekilde salim kalması uzak bir ihtimaldir. Ama Allah her şeye kadir olduğundan[1] böyle bir şey zihinden uzak tutulmamalı ve ...

En Çok Okunanlar