Gelişmiş Arama
Ziyaret
72898
Güncellenme Tarihi: 2013/08/26
Soru Özeti
İki kız kardeşle bir arada evlenmenin haram oluşunun felsefesi nedir?
Soru
İki kız kardeşle bir arada evlenmenin haram oluşunun ilmi delili ve felsefesi nedir?
Kısa Cevap

İslam dininde aynı zamanda iki kız kardeşle evlenmek caiz değildir. Elbette iki kız kardeşle bir arada evlenmez örneğin birinin ölümünden sonra diğeriyle evlenirse bunun bir sakıncası yoktur. Başka bir ifade ile bir kişi bir kadınla evlenirse bu evliliği devam ettiği sürece onun kız kardeşiyle evlenemez ister sürekli evlilik olsun ister geçici evlilik.

 

Hatta karısını boşadıktan sonra bile o kadın iddet süresi dolmayıncaya kadar onun kız kardeşiyle evlenemez. Ancak karısını boşadıktan ve iddet süresi dolduktan sonra veya karısı ölürse onun kız kardeşiyle evlilik yapabilir.[1]

 

Şayet İslam’ın iki kız kardeşle birlikte evlenmeyi yasaklamasının sebebi şundan ibarettir: 1- Kadının saygınlık ve şahsiyetini korumak. Nitekim karısının kardeşinin kızı (yeğeni) ile evlenmede de karının razı olması şart bilinmiştir.

 

2- İki kız kardeş soy bağlığının doğurduğu his ve duygular yüzünden şiddetle birbirlerine bağlıdırlar. Birbirlerine rakip olunca bu duygusal bağı korumaları mümkün olmaz. Böylece duygusal ve hissi tezat meydana gelir. Bu da yaşantı için çok tehlikeli bir olgudur. Çünkü böyle bir durumda onların içinde sürekli muhabbet ve rekabet duyguları arasında çelişki ve çatışma oluşur.[2]

 

3- Kız kardeşin eşini kendilerinden bildikleri ve onlarla yakınlık hissettikleri için böyle bir evlilik kadınların tabiatıyla uyum sağlamaz.

 

Son olarak şu noktaya da işaret edelim ki ilahi hükümlerin bir takım maslahatlara dayandığında kuşku olmamakla beraber bu maslahatların her hükümde ne olduğunu bilmek çok zordur çünkü bu evvela geniş kapsamlı bilimsel bir güce sahip olmayı gerektirir oysaki insan ne kadar da bilimde ilerlese onun bildikleri bilmediklerine oranla bir denize oranla bir damla misalidir. Kur’an da şöyle buyurmaktadır: “Size ilimden ancak az bir şey verilmiştir.”

 

Şayet bütün hükümlerin felsefesinin din büyükleri tarafından açıklanmayışının sebebi de şudur ki, bilimsel gerçeklerin birçoğunu keşfetmemiş olan insana bu gerçekleri açıklamak onlara muammalı konuşmak türünden sayılır ve çoğu zaman duyan kimselerde nefret uyanmasına yol açar. Hz. Ali (a.s) bu konuyu şöyle açıklamaktadır: “İnsanlar bilmedikleri şeyin düşmanıdırlar.”[3] Elbette din önderleri insanların düşünce kapasiteleri oranında bir takım hükümlerin felsefesini açıklamışlardır.

 

Din ve şeriattan maksat insanların amel ederek kötülüklerden korunup güzelliklere bürünmeleridir. Bu ise dini hükümlere amel etmekle sağlanır ve onların bu hükümlerin felsefesini bilmelerini gerektirmez. Örneğin bir hasta doktorun verdiği ilaçları kullanmakla sağlığına kavuşur o ilaçların vücuttaki etkisini bilmese bile.

 

Üstelik müminler bu hükümlerin her şeyi bilen Allah tarafında belirlendiğine inandıkları için onlar bu işlerin verimli ve faydalı olduğunda kuşku etmezler ve gönül rahatlığı ile bu emirlere amel ederler.

 

 

[1] Tevzihu’l-Mesail-i Meraci c. 2 s. 2390 ve 2391

[2] Tefsir-i Numune: c. 3 s. 318

[3] "الناس اعداء ماجهلوا"، Guzide- Mizanu’l-Hikme, c. 1 s. 214

 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Berzahta veya kıyamette ezan okunacak mı?
    7765 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2012/04/03
    1- Berzah aleminde ezan okunması konusunda hadis kaynaklarında herhangi bir şey yoktur. 2- Bir rivayette İmam Bakır (a.s) şöyle buyuruyor: ‘Resul-i Ekrem (s.a.a) miraca gittiğinde geçmiş bütün Peygamberler Onun yanına geldiler. Cebrail, Allah’ın emriyle ezan okudu ve kamet getirdi.[1] 3- ...
  • Hz. Abbas su getirirken hangi şiiri okudu?
    15910 Büyük Şahsiyetlerin Siresi 2011/12/20
    Eskiden savaşçılar savaşlarda kendi safındakilere moral vermek, düşmanların da moralini bozmak için şiarlar verir, kahramanlık şiirleri okurlardı. İmam Hüseyin (a.s) ve ashabı da aşura günü anlamlı ve etkili şiarlar verir, kahramanlık şiirleri okurlardı. İmamın (a.s) değerli kardeşi Hz. Ebulfazl Abbas da aşura gününde güzel ve eşsiz şiirler ...
  • Erkek altın saat kullanabilir mi?
    32339 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/11/27
    Boyna altın zincir asmak, altın yüzük takmak ve ele altın kaplama saat takmak gibi altınla süslenmek[1] erkeğe haramdır ve bunlarla namaz kılmak da namazı bozar.[2] Elbette altın saat ve altın zincir sadece ...
  • Erkek karısını dışarıda çalışmaya mecbur edebilir mi?
    12865 Pratik Ahlak 2011/01/17
    Aile düzeninde masrafların karşılanması erkeğin vazifesi olup, erkek bu konuda karısını çalışmaya zorlayamaz. Ama kadın kocasının rızasını kazanmak için yapacağı her işin karşılığında çok sevap alır, ancak yapacağı iş dini kural ve ölçülerle çelişmemelidir. ...
  • Melekler her yıl kadir gecesinde amel defterlerimizi İmam Mehdi’nin (a.s) huzuruna takdim ediyorlar mı? İmam (a.s) onları imzalıyor mu?
    12233 Tefsir 2011/07/28
    Muteber rivayetlere göre kulların bütün işleri Peygambere (s.a.a) ve Masum İmam’a (ilahi hüccete) nazil olmaktadır. Bu yüzden şu anda zamanın İmam’ı (a.f) yaşadığından kulların işlerinin takdiri ona sunulmaktadır. Soruların cevabına gelince:1- Geçmiş ümmetlerde kadir gecesi yoktu.
  • Muhammed b. Hanefiye’nin naklettiği rivayette zikredilen “hucze” kelimesinin anlamı nedir?
    7388 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2012/02/15
    Rivayette zikredilen “hucze” kelimesinden maksat, dünyada bizim ile Allah, Resulüllah (s.a.a.) ve imamlar (a.s.) arasında var olan sebeplerdir. Yani o sebeplere temessük etmek ve bağlamak anlamındadır. Söz konusu olan sebepler şunlardan ibarettir: din, ahlak ve güzel amellerdir. Eğer insanlar İslam dinini takip ederler, güzel ahlak ve Salih ameller işlerler onların ...
  • Akrabalık bağı olmayan eş'e verilen hibenin geri alınması caiz midir?
    8039 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/06/21
    Hibe lügat literatüründe bir kimseye herhangi bir şeyi karşılıksız olarak bağışlamak anlamındadır. Hibe kavramsal olarak da hibe eden kişi kendi mülkünden olan bir şeyi karşılıksız ve bedava başka birisinin mülküne sokmak (temlik ettirme) anlamındadır. Buna atiye ve nehle de deniliyor.Eğer kişi ...
  • Allah Teala’nın kimsenin bilmediği saklı ve müste'ser isimlerinden maksat nedir?
    24486 Teorik İrfan 2010/09/04
    Ehlibeyt (a.s) kaynaklı dua ve onlardan bizlere ulaşan hadislerden anlaşıldığı üzere Allah Teala, kendine seçtiği bazı özel isimlere sahiptir. Kimse bu isimlerden haberdar değildir. Bu isimler, Esma-i Müste'ser olarak meşhur olmuştur. Hadislerden anlaşıldığı üzere bu isimler İsmi Azam'ın gayb mertebelerindendir ve ilk İlahi isimin batın ve gayp yönüdürler. ...
  • Bir Avrupalı için, İslam’ı ve Şia’yı nasıl tanıtmak mümkündür?
    9039 Eski Kelam İlmi 2009/08/23
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Eğer tırnaktaki ojeyi temizleme imkânı yoksa vazife cebire abdesti almak mıdır yoksa teyemmüm mü?
    21026 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/08/21
    Belirtilen soruyu büyük mercilerin bürolarından sorduk ve alınan yanıtları aşağıda açıklıyoruz: Hz. Ayetullah Uzma Hamaney’in (ömrü uzun olsun) Bürosu:Sorudaki durumda cebire abdesti alması gerekir.Hz. Ayetullah Uzma Safi Gülpaygani’nin (ömrü uzun olsun) Bürosu:Eğer abdest ve gusül yerine bir şey yapışmışsa ve bunu kaldırmak mümkün ...

En Çok Okunanlar