Please Wait
8668
Mizanü’l-Hikmet kitabındaki söz konusu hadis, “el-Ğıybe” kitabından nakledilmiştir. Hadisin orijinali şudur: Numani, Kaim’in zuhuru zamanında Şiilerin halleri hakkında İbrahim b. Abdülhamid’ten şöyle nakleder: İmam Sadık’tan (a.s) işiten biri bana şöyle haber verdi: “[1]Kaim (a.c) zuhur ettiğinde, onun takipçilerinden olduğunu zanneden kimse ona itaat etmekten kaçınır. Güneş ve aya ibadet edenler gibi bazı kimseler de onun velayeti altına girer.” Aktarıcılarının güvenilir olmasına rağmen bu hadis “mürsele”’dir. Çünkü hadisi rivayet eden kişi (İmam Kazım’ın ashabı olan İbrahim b. Abdülhamid), onu İmam Sadık’tan (a.s) duyan ve ismi belli olmayan birinden nakletmektedir. Bu yüzden hadis senet açısından “mürsele”dir. Ama delalet açısından rivayet şuna delalet etmektedir: Kaim’in zuhur edeceği zaman, onun taraftar, yaren ve takipçisi olduğunu zanneden bir grup Şii, Hz. Mehdi’nin velayeti altından çıkacaktır (onun velayetine tahammül etmeyeceklerdir). Ama bunun karşısında, rivayetin tabiriyle “güneş ve aya ibadet edenler gibi” (müşrik) bir grup inanmayan ise, hakikat anlayacak, hakkı teşhis edecek ve İmam Mehdi’nin gerçek yar ve ashabı zümresinden olacak ve ona yardım edecektir. Bu nedenle, rivayet anlaşıldığı kadarıyla iman ve velayet iddiasında bulunan, ama imtihan zamanı geldiğinde ve amel edilmesi gerektiğinde İmam Mehdi’nin velayet, itaat ve emirlerine tahammül etmeyen ve de İmam-ı Zaman’ın zuhuruyla kurtuluşa ermemekle kalmayıp helak olan ve hatta hakkın ordusuyla mücadeleye girişen kimseler hakkındadır. Diğer taraftan zülüm ve adaletsizlikten bıkmış bazı düşünsel geri bırakılmışlar (kâfir ve müşrikler), İmam Mehdi’nin adil yönetimini görünce iman edecek ve onun velayeti altına gireceklerdir. Elbette Allame Meclisi (r.a), bu rivayeti aynı senetle, ama az bir farkla şöyle nakletmektedir: “Kaim (a.s) kıyam ettiğinde, onun takipçilerinden olduğunu zanneden bazı kimseler bu yoldan sapacak ve de güneş ve aya ibadet eden kimselerin (müşriklerin) sınıfına katılacaktır.”[2] Yani sahte inananlar İmam Mehdi’ye yardım etmemekle kalmayıp, İslam’dan çıkacak ve de müşrik ve düşmanların safına katılacaklardır. Gerçekte bu hadis, ilahi takva silahını kuşanmaması ve de gerçek iman ve salih amele sığınmaması durumunda insanın sapacağını bildiren zuhur zamanının zorluk ve çetinliklerine işaret etmektedir.
[1] Numani, el-Ğıybe, s. 317, Mektebetü’s-Saduk, Tahran, (Bi Ta). Reyşehri, Mizanü’l-Hikme, c. 1, s. 187, Daru’l-Hadis, Kum, (Bi Ta). حدثنا أحمد بن محمد بن سعید ابن عقدة قال حدثنا حمید بن زیاد عن علی بن الصباح قال حدثنا أبو علی الحسن بن محمد الحضرمی قال حدثنی جعفر بن محمد عن إبراهیم بن عبد الحمید قال أخبرنی من سمع أبا عبد الله ع یقول:" إذا خرج القائم ع خرج من هذا الأمر من کان یرى أنه من أهله و دخل فیه شبه عبدة الشمس و القمر "
[2] Meclisi, Biharu’l-Envar, c. 52, s. 364, çap-ı dovvom, Müessesetü’l-Vefa, Beyrut, 1403.