Gelişmiş Arama
Ziyaret
20997
Güncellenme Tarihi: 2012/05/17
Soru Özeti
Hz. Musa’nın (a.s.) Mucizesi olarak ilan edilen yılan bağlamında kuranı kerimde iki tabir; “su’ban” büyük yılan ve “can” küçük yılan kullanılmıştır. Acaba bu iki tabir arasında çelişki yok mudur?
Soru
Hz. Musa’nın (a.s.) kıssasıyla alakalı olan Araf suresinin 107 ve Şuara suresinin 32. ayetlerinde şöyle bir açıklama var olmaktadır. Musa’nın (a.s.) asası büyük bir ejderhaya (su’banun mubin) dönüştü ama Neml suresinin 10 ve Kasas suresinin 31. ayetinde ise asasının küçük bir yılana dönüştüğünü ilan etmektedir, (ke enneha canun)! Bu çelişkinin çözülmesi nasıl mümkündür?
Kısa Cevap

Bu iki ayet arasında çelişki yoktur. Zira bazı müfessirlere göre Musa’nın (a.s) asasını “can” ile tabir eden ayetler Hz. Musa’nın (a.s) nübüvvetinin ilk dönemine aittir ki Hz. Musa daha bu mucizeye hazırlığı yok idi. Hata kuranın açık söylemine göre hz. Musa dehşete kapılmış ve yılandan korkmuş. Ama asayı “su’ban” olarak tanıttığı yer ise risaleti tebliğ etmekle görevlendirilip Firavunla karşılaştığı döneme aittir. Bu ayetler bir celseyle alakalı değildir ki yılandan iki farklı tabir etmiş olsun. Hata eğer iki tabir bir zamanla alakalı olsa bile ayetler arasında çelişkinin olmadığı bilinmelidir. Zira bir ayette asa ejderhaya dönüştüğünü diyor; (fe iza hiye subanun) ve diğer ayette ise adeta küçük bir yılanın olduğuna işaret ediyor; (ke enneha canun). Arap edebiyatıyla aşına olan kimseler bu ikisinin arasında çelişkinin olmadığını kâmil bir şekilde bilgileri vardır.

Ayrıntılı Cevap

“Can” kelimesi lügatte ince ve çok seri hareket eden yılanlara deniliyor. Başka bir yerde “can” varlıkları gizli olan varlıklara denilmektedir. Dolayısıyla küçük yılanlara can diyorlar. Küçük yılana “can” denilmesinin nedeni gizlice otlar ve yerdeki çatlakların arasından hareket ederek geçtiği içindir. “Su’ban” de cüssesi büyük olan yılanlar için kullanılıyor. Kuranı kerimde Hz. Musa’nın (a.s.) mucizesi bağlamında her iki kelimeden de istifade edilmiştir.

İlk bakışta söz konusu yılanın “Su’ban” ve “can” ile vasıflandırılması çelişki içinde olduğu göze çarpacaktır. Bu nedenle müfessirler bu vehmi bertaraf etmek için bazı çözümler sunmuşladır. Örneğin bir tefsirde şöyle okuyoruz:  Musa’nın (a.s.) asasını can ile tabir eden “Neml” suresinin 10 ve Kasas suresinin 31. Ayetleri bi’setinin ilk merhalesiyle irtibatlıdır. Ama “su’ban” olarak tabir ettiği yerler ise Musa’nın Firavunla karşılaştığı döneme aittir. Adeta Allah u Teâlâ Hz. Musa’yı tedrici olarak bu büyük mucizeye alıştırıyor ki birinci merhalede onun mucizesi küçük ikinci merhalede ise daha büyük zahir oluyor.[1]   Buna binaen bu tahlil ve tevcihe göre Hz. Musa’nın mucizesi iki farklı yerde iki farklı tabir ile tabir edilmiştir.

Ama böyle bir tevcih ve tahlile gerek olmadığı bile akla gelmektedir. Hata eğer bütün ayetler tek bir olayla alakalı olsa bile ayetler arasında çelişki oluşmayacaktır. Şöyle ki:

“Su’ban” şeklinde tabir eden Araf ve şuara surelerinde “fe izen hiye” şeklinde tabir edilmiştir. Yani Musanın asası aniden ejderha ve büyük yılana dönüştü. Ama “can” tabirini istifade eden Neml ve Kısas surelerinde “fe izen hiye” tabiri de istifade edilmiştir. Musa’nın asası küçük ve hızlı hareket eden yılana dönüştüğünü demiyor. Bilakis “ke enneha” ibaresinden istifade ediyor. Yani o yılan mucizevarane ve ejderha gibi vücuda geldi ve hareket etmeye başlayınca (felema re eha tehtezzü), onun hareketi küçük ve hızlı yılan gibi idi. Oysaki ağır cüsseli olan şeyler, ağırlıkları gereğince yavaş hareket etmeleri lazım. Ama büyük olmasına rağmen küçük olan yılan niteliğini taşıyıp hızlı hareket etmesi mucize bakımından daha önemlilik arz etmektedir.[2]

 


[1] MEKARİMİ ŞİRAZİ, Nasır, “Tefsir-i Nümüne”, darul kutubul islamiye, c. 6, s. 283.

[2] TABERİSİ, Fazl b. el- Hüseyin, “Mecmeul Beyan”, darul marife, c. 3 ve 4, s. 705-706.

 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Lütfen Hz. Yusuf kıssasındaki önemli noktaları açıklar mısınız?
    45081 Masumların Siresi 2010/11/08
    Kur’an’daki en güzel kıssa olarak nitelendirilen Hz. Yusuf (a.s) kıssası ders, ibret ve şahsi, ahlakî, içtimai ve ailevî erdemleri içermektedir. Bu erdemlerden bazıları şunlardır: 1. İnsanları Allah’a doğru çağırma yolunda Peygamberlerin ifa ettikleri rolü ve çektikleri sıkıntıyı tanımak
  • Mü’minun Suresinin 101. Ayeti ile Saffat surenin 27 ve 50. ayetleri arasında var olan çelişkiyi nasıl bertaraf ediyorsunuz?
    8956 Tefsir 2012/06/10
    Genel anlamda kuranı kerim ayetleri arasında ve özel anlamda soruda zikredilen ayetler arasında çelişki ve tezat bulunmamaktadır. Zira “o günde hiç kimse başka bir kimseden sual etmez ve yârdim dilemez” şeklindeki ayetler, dirilmenin ilk merhalesine işaret etmektedir. Bu da o günün çok dehşetli bir gün ve o ...
  • Hz. Abbas su getirirken hangi şiiri okudu?
    15574 Büyük Şahsiyetlerin Siresi 2011/12/20
    Eskiden savaşçılar savaşlarda kendi safındakilere moral vermek, düşmanların da moralini bozmak için şiarlar verir, kahramanlık şiirleri okurlardı. İmam Hüseyin (a.s) ve ashabı da aşura günü anlamlı ve etkili şiarlar verir, kahramanlık şiirleri okurlardı. İmamın (a.s) değerli kardeşi Hz. Ebulfazl Abbas da aşura gününde güzel ve eşsiz şiirler ...
  • 'Her gün Aşuradır, her yer Kerbela' sözü bir hadis midir? Hadis ise senet ve itibarı ne ölçüdedir?
    11651 Masumların Siresi 2009/02/22
    Hadis kitaplarında 'Her gün Aşuradır, her yer Kerbela' sözünün Masumlara (a.s) ait olduğuna dair bir delile rastlamadık. Ancak bu söz Kerbela olayı hedef ve maksadını ifade etmek yönünden güzel bir anlamı ifade eden anlamlı mesajlar içeren bir sözdür. Zira İmam Mehdi (a.s) zuhur edip zalimlerin kökünü ...
  • Bir insan Cuma gecesi veya günü ölürse, her zaman için kabir baskısından güvende olur, diye söylenen söz doğru mudur?
    10870 Eski Kelam İlmi 2012/01/18
    Hafta içinde Cuma gecesi ve gününün özel bir üstünlük ve değeri vardır ve bunlardan birisi şudur: Eğer mümin bir insan bu vakitte dünyadan göçerse, onun bereket ve değeriyle kabir ve berzah âlemindeki bazı sorun ve hadiseler ondan uzak kılınır. Peygamber-i Ekrem’den (s.a.a) şöyle rivayet edilmiştir: Cuma, günlerin efendisidir ve ...
  • Neden Allah cennetin çoğunu maddi hususlar ile nitelemiştir?
    6922 Eski Kelam İlmi 2012/05/27
    Kur’an-ı Kerim’de cennet ve cehennem hem maddi özellikler ve hem de ruhani ve manevi özellikler ile betimlenmiştir. Maddi nimetler ile nitelemek, birçok insanın manevi ve ruhani nitelemeler aracılığıyla bilgi edinmesinin zor ve hatta imkânsız olması nedeniyledir. Zira insanların zihni daha çok maddi konulara alışıktır ve bu nedenden ...
  • Evrendeki boylamsal silsileyi açıklar mısınız?
    7155 İslam Felsefesi 2010/09/22
    Meşa, İşrak ve Aşkın Hikmet ekolü taraftarı dâhil tüm ilahî bilgeler “bir kaidesi” esasınca şöyle demektedir: Yüce Allah yalın ve birdir. Hakeza bir cihete sahiptir. Bu nedenle yaratılış evreni ve birçok sonucun bir ve yalın olan ilahî zattan sadır olması muhaldir. Bundan dolayı bilgeler akıllar ...
  • İmam Hüseyin’in (a.s) kıyamında şehitlerden kaç tanesi Allah Resulü’nün (s.a.a) ashabındandı?
    7876 Büyük Şahsiyetlerin Siresi 2012/08/26
    Son Aşura araştırmacıları arasında ve yaptıkları tahkikat sonucu, İmam Hüseyin’in (a.s) yarenleri arasında beş kişinin Peygamber’in (s.a.a) ashabından olduğu ve Aşura kıyamında şahadete eriştikleri meşhurdur. Bu beş kişi şunlardır: Enes b. Haris, Hani b. Urve, Müslim b. Evsece, Habip ibni Mezahir ve Abdullah b. Yektar ...
  • Pak ve tertemiz olan ehlibeyt İmamlarının (a.s.) kabirleri hangi şehirlerdedir?
    13840 تاريخ بزرگان 2011/09/21
    Pak ve tertemiz olan ehlibeyt İmamlarının (a.s.) kabirleri aşağıdaki Şehir ve Ülkelerdedir:1-  İmam Ali’nin (a.s.) mübarek kabri Irak’ın Necef şehrinde.
  • Niçin bir erkeğin şahitliği iki kadının şahitliği ile eşittir?
    21658 Hukuk ve Şer’I Hükümler Felsefesi 2009/07/04
    Yüce Allah tarafında insanlar için belirlenen kanunlar yaratılış âlemi, evrenin gerçekleri ve insanın yaratılışı ile uyum içindedir. Kadının yaratılışı erkeğin yaratılış ve yapısı ile farklı olduğu için Bu iki varlığın görev ve hükümleri de farklıdır. Bu görevlerden biri mahkemede şahitlik yapmaktır Bu görev hislerin etkisinde kalınmadan ve ...

En Çok Okunanlar