Gelişmiş Arama
Ziyaret
6791
Güncellenme Tarihi: 2015/04/11
Soru Özeti
Kızın baba izni olmadan evlilik yapması doğru mudur? Eğer evlilik yapmış ve şimdi boşanma kastı varsa ne yapmalıdır?
Soru
Kaç yıl önce babamın izni olmadan evlilik yaptım. Elbette sonraları bazı şartlar sunarak razı oldu. Şu anda aradan kaçyıl geçti ve aramızda hiçbir karı koca ilişkisi söz konusu olmadı ve ayrılmak istiyoruz. Bizim yapmış olduğumuz evlilik ve şu anda boşanmamız İslam hukuku açısından doğru ve sahih midir? Elbette şuan da ailen bu boşanma kararına razı değildir.
Kısa Cevap

 Selam aleykum; öncelikle hükmü öğrenmek ve doğru olanı yapmak istediğiniz için teşekkür eder; hayatınızda başarılar ve saadet dileriz.

İslam dininde ve hak yolu olan Ehlibeyt mektebinde buluğa ermiş ve reşit olmuş yani kendi maslahatını teşhis verebilen kız evlenmek istediğinde bakireyse babasından veyahut büyük babasından izin alması gerekir. Eğer babası veya büyük babası hayatta değilse veya ortada yoklarsa veyahut izin almak mümkün değilse kızında evlilik yapmaya ihtiyacı varsa babasından veya büyük babasından izin alması şart değildir. Ayrıca bekareti daha önce yaptığı evlilik yoluyla bozulmuşsa baba ve büyük baba izni yeniden evlilik yapmak için gerekli değildir. Ama eğer bekareti şüpheli cinsel ilişki veya zina yoluyla bozulmuşsa sünnet olan ihtiyat evlilik için izin almasıdır.[1] [2]

Eğer siz baba izni olmadan evlilik yapmışsanız aşağıda ismi zikredilen taklit mercilerden verilen fetvaya amel ediniz.[3]

Ayetullah uzma Seyit Ali Hamaney: Bakire kızın evliliği vacip olan ihtiyat gereği babasının veya büyük babasının izniyle olmalıdır. Eğer evlilik baba veya büyük baba izni olmadan gerçekleşmişse bir şekilde baba izni alınmalıdır. Eğer bu mümkün değilse geçici evlilik yapılmışsa süre erkek tarafından bağışlanmalı ve ayrılmalıdırlar. Eğer daimi evlilikse talak verilerek boşanılmalıdır.

Ayetullah Mekarim Şirazi: Mümkünse babanın izni kazanılmalıdır. Aksi taktirde bu evlilik akti sakıncalıdır ve vacip olan ihtiyat erkeğin gecici evlilikte süreyi bağışlaması ve ayrılmaları gerekmektedir. Eğer daimi evlilikse talak verilerek boşanılmalıdır.

Ayetullah Safi Gulpeygani: Bende’nin bu konuda görüşü vacip olan ihtiyat gereği bakire ve baliğ kızın nikah kıyması için baba veya büyük baba izni şarttır. Eğer izinsiz evlilik gerçekleşmişse ihtiyat gereği erkek talak vermelidir. Daha sonra evlenmek isterlerse baba veya büyük babadan izin alınarak nikah kıymalıdırlar. Elbette eğer baba izni alınmadan evlilik gerçekleşmişse baba bu evliliğe karşı çıkmaz ve razı olursa okudukları nikah yeterlidir.

Ayetullah Mehdi Hadevi Tahrani:

İhtiyata uygun olan reşide bakire kızın nikah için baba izni almasıdır. Elbette bu şart nikah akdinin sıhhat şartı değildir.

Eğer baba izninin reşide bakire kız için nikah şartı olduğu kabul edilecek olunursa iznin daha sonra dahi tahakkuk bulması halinde nikah sahih olacaktır.

Her halükarda mevzu bahis olan soruda talak söz konusuysa talak için aile rızası ve izni gerekmez.

Buna binaen eğer baba izni alarak evlenmişseniz veya Ayetullah Seyit Ali Hamaney, Safi Gulpeygani ve Mehdi Hadevi Tahrani’nin görüşü üzere evlilikten sonra baba rızayet göstermişse evliliğiniz sahihtir. Dolayısıyla eşinizden boşanmanızda bir sakınca yoktur. Soruda ifade ettiğiniz üzere şimdiye kadar eşinizle cinsel birliktelik yaşamadığınız ve birlikte olmadığınız için eşiniz talak verdikten ve boşandıktan sonra idde beklemenize gerek yoktur.[4]

Elbbette dikkat etmeniz gereken bir diğer nokta: boşanma İslam dininde Allah Teala’nın bir anlamda izin verdiği ancak gerçekleşmesinden hoşnut olmadığı bir ameldir.

Her halükarda hayırlı olan mümkün olduğunca ve sizi zora sokmadığı sürece toplumsal ve ailevi hassasiyetleri göz önünde bulundurmanızdır. Eğer boşanma kararı almışsanız ebeveynlerinizi kırmadan ve incitmeden onları razı etmeye çalışın.

Konuyla ilgili daha fazla inceleme yapabileceğiniz dizin:

Geçici ve daimi evlilikte kızın baba iznine gerek olmasının felsefesi, 2073, site:2125.

Fetva sitesi link.

 

 

 

 

[1] Tevzuh’ul-Mesail (el-mehşi lil-İmam’ul-Humeyni), 2.c, 458-459.s

[2] 3923 nolu, site:4209’den iktibas edilmiştir.

[3] Ayetullah Seyit Ali Hamaney, Safi Gulpeygani, Mekarim Şirazi ve Mehdi Hadevi Tahrani’nin ofisinden fetva alınmıştır.

[4] Tevzuh’ul-Mesail (el-mehşi lil-İmam’ul-Humeyni), 2.c, 529.s

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • İslam kelamı nasıl vücuda geldi ve kelamla isimlendirilmesinin illeti ve fırkalar hakkında kısa açıklama yapınız?
    7207 Eski Kelam İlmi 2012/08/16
    Hicretin birinci asrın sonunda İslam ülkelerinin alanları göze çarpacak bir şekilde değişti ve ilime özel bir konum ihtisas edildi. En önemli ilimlerden birisi kelam ilmidir ki dini konuları yeni bir bakışla değerlendirmeye tabi tuttu. Bu ilmin vücuda gelmesi için dâhili ve harici olmak üzere birçok amil neden ...
  • İlahi yaşam nasıl bir yaşamdır? Şu andaki yaşamla bir tezaddı var mı?
    6447 Pratik Ahlak 2012/01/05
    Kur’an’a baksak ve ‘’Neden yaratıldık? sorusunu ona sorsak şu cevabı verecektir: ‘Ben, cinleri ve insanları, sadece bana kulluk etsinler diye yarattım.’ İbadet nedir? İbadet yani Allah’a kulluk etmektir. Yani yaptığımız bütün işler, hatta yemek içmek gibi günlük ve çok normal işlerimiz bile ilahi ve ibadi ...
  • İslam neden fakihler aracılığıyla yönetilmelidir?
    5675 Yeni Kelam İlmi 2010/07/05
    İslam son dindir. Hüküm, kanun ve buyrukları sabit ve ebedi bir özellik taşımaktadır. İlk gün tüm sorunlara cevap verici nitelikte olduğu gibi, her zaman için cevap verici nitelikte kalmalıdır. Öte taraftan, her gün önceki şartlar ile tamamıyla fark eden yeni durum ve şartlar meydana ...
  • İslam ve imanın şartları nelerdir?
    9880 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/07/17
    İslamın ve imanın dereceleri vardır. Şehadetyni yani ‘Eşhedü en la ilahe illallah’ ve ‘Eşhedü enne Muhammeden Resulullah’ı söyleyen herkes Müslümandır ve bu İslamın ilk derecesidir. Dolayısıyla kendisinin ve çocuklarının bedeninin pak olması, Müslüman kadınla evlenmesi, Müslümanlarla yaptığı ticaretin doğru oluşu, mal, can ve ırzının haram ve özel ...
  • Allah’ın ilmi meteoroloji ve sonografi gibi günümüz ilimleriyle çelişir mi?
    6249 Tefsir 2011/07/14
    Allah’ın ilmi ve beşerin ilmi birbiriyle çelişmez, bir farkla ki Allah her şeye tüm ayrıntılarıyla ve hatta zaman kısıtlaması olmaksızın vakıftır. Beşerin ilmi ise sadece bazı hususları sınırlı olarak algılamaya kadirdir. Elbette bu ilim her zaman ilerleme ve tekâmül halindedir. Ama bununla birlikte bilinmeyenler ile mukayese edildiğinde hiçbir şekilde ...
  • Toplumsal yaşamdan tamamen uzaklaşarak yalnızlığa gömülmenin hükmü nedir?
    18475 Pratik Ahlak 2010/05/19
    İnzivaya çekilmek bazen devamlıdır, bazende geçici.Devamlı inzivaya çekilmek çeşitli sakıncaları beraberinde getirmektedir. Örneğin:1- İnziva ilahi sünnet ve tedbire aykırıdır; çünkü Hak Teâlâ’nın sünnet ve meşiyyeti insanın tekamüle erme temeli üzerine kurulmuştur; bunuda insanın kendi iradesiyle ve onun ortamlarını hazırlayarak, ...
  • Bize karşı kötü davranışta bulunan akrabalarımızla sıla-i rahimimiz (ilişkilerimiz) nasıl olmalıdır?
    20394 Pratik Ahlak 2010/07/17
    Sıla-i rahim, soy akrabalığı olan yakınlarla ihsan ve lütufta bulunarak bağ kurmak demek olup herkesin yerine getirmesi gereken şer’i bir vazifedir. Sıla-i rahim yapmanın ömrün uzaması, güzel ahlaklı olmak, rızkın çoğalması gibi bir çok faydası vardır.Sıla-i rahimi bütün akrabalara (kadın, erkek, takvalı, takvasız, ...
  • Acaba benim bu dünyada vücut bulmam zorunlu olmuş mudur?
    7014 Eski Kelam İlmi 2012/03/10
    Görünür ve zahiri alemde insanların çoğu ilahi fıtratlarındaki misakı ve sözleşmeyi unuturlar. Allah tarafından kendilerine bağışlanan vücudu ve varlığı kabul ettiklerini hatırlamıyorlar. Kendilerine yönelik olan kendi yaşamlarının zorunlu olduğunu sanırlar. Oysaki gafletin perdelerinin kenara itilmesi, kendi vücudunun bütün boyutlarına yönelik marifetinin ve bilgisinin fazlalaşmasıyla tedrici olarak ...
  • Pak ve tertemiz olan ehlibeyt İmamlarının (a.s.) kabirleri hangi şehirlerdedir?
    11467 تاريخ بزرگان 2011/09/21
    Pak ve tertemiz olan ehlibeyt İmamlarının (a.s.) kabirleri aşağıdaki Şehir ve Ülkelerdedir:1-  İmam Ali’nin (a.s.) mübarek kabri Irak’ın Necef şehrinde.
  • Vakti geçmiş bir namazın kazasını kılarken namazı yüksek sesle mi yoksa kısık sesle mi kılmak gerekir?
    5144 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/10/23
    Kaza namazlarını kılmanın hüküm ve buyruğu, eda namazları gibidir; yani bir insanın sabah namazı kaza olursa ve onu yerine getirmek isterse, eda vaktinde kıldığı gibi onu kılmalıdır. Dolayısıyla eda ve kaza bu açıdan birbiriyle farklı değildirler.[1] Burada ilgili mesele hakkında Hz. Ayetullah Hamaney’in fetvasına ...

En Çok Okunanlar