Gelişmiş Arama
Ziyaret
9548
Güncellenme Tarihi: 2015/04/11
Soru Özeti
Kızın baba izni olmadan evlilik yapması doğru mudur? Eğer evlilik yapmış ve şimdi boşanma kastı varsa ne yapmalıdır?
Soru
Kaç yıl önce babamın izni olmadan evlilik yaptım. Elbette sonraları bazı şartlar sunarak razı oldu. Şu anda aradan kaçyıl geçti ve aramızda hiçbir karı koca ilişkisi söz konusu olmadı ve ayrılmak istiyoruz. Bizim yapmış olduğumuz evlilik ve şu anda boşanmamız İslam hukuku açısından doğru ve sahih midir? Elbette şuan da ailen bu boşanma kararına razı değildir.
Kısa Cevap

 Selam aleykum; öncelikle hükmü öğrenmek ve doğru olanı yapmak istediğiniz için teşekkür eder; hayatınızda başarılar ve saadet dileriz.

İslam dininde ve hak yolu olan Ehlibeyt mektebinde buluğa ermiş ve reşit olmuş yani kendi maslahatını teşhis verebilen kız evlenmek istediğinde bakireyse babasından veyahut büyük babasından izin alması gerekir. Eğer babası veya büyük babası hayatta değilse veya ortada yoklarsa veyahut izin almak mümkün değilse kızında evlilik yapmaya ihtiyacı varsa babasından veya büyük babasından izin alması şart değildir. Ayrıca bekareti daha önce yaptığı evlilik yoluyla bozulmuşsa baba ve büyük baba izni yeniden evlilik yapmak için gerekli değildir. Ama eğer bekareti şüpheli cinsel ilişki veya zina yoluyla bozulmuşsa sünnet olan ihtiyat evlilik için izin almasıdır.[1] [2]

Eğer siz baba izni olmadan evlilik yapmışsanız aşağıda ismi zikredilen taklit mercilerden verilen fetvaya amel ediniz.[3]

Ayetullah uzma Seyit Ali Hamaney: Bakire kızın evliliği vacip olan ihtiyat gereği babasının veya büyük babasının izniyle olmalıdır. Eğer evlilik baba veya büyük baba izni olmadan gerçekleşmişse bir şekilde baba izni alınmalıdır. Eğer bu mümkün değilse geçici evlilik yapılmışsa süre erkek tarafından bağışlanmalı ve ayrılmalıdırlar. Eğer daimi evlilikse talak verilerek boşanılmalıdır.

Ayetullah Mekarim Şirazi: Mümkünse babanın izni kazanılmalıdır. Aksi taktirde bu evlilik akti sakıncalıdır ve vacip olan ihtiyat erkeğin gecici evlilikte süreyi bağışlaması ve ayrılmaları gerekmektedir. Eğer daimi evlilikse talak verilerek boşanılmalıdır.

Ayetullah Safi Gulpeygani: Bende’nin bu konuda görüşü vacip olan ihtiyat gereği bakire ve baliğ kızın nikah kıyması için baba veya büyük baba izni şarttır. Eğer izinsiz evlilik gerçekleşmişse ihtiyat gereği erkek talak vermelidir. Daha sonra evlenmek isterlerse baba veya büyük babadan izin alınarak nikah kıymalıdırlar. Elbette eğer baba izni alınmadan evlilik gerçekleşmişse baba bu evliliğe karşı çıkmaz ve razı olursa okudukları nikah yeterlidir.

Ayetullah Mehdi Hadevi Tahrani:

İhtiyata uygun olan reşide bakire kızın nikah için baba izni almasıdır. Elbette bu şart nikah akdinin sıhhat şartı değildir.

Eğer baba izninin reşide bakire kız için nikah şartı olduğu kabul edilecek olunursa iznin daha sonra dahi tahakkuk bulması halinde nikah sahih olacaktır.

Her halükarda mevzu bahis olan soruda talak söz konusuysa talak için aile rızası ve izni gerekmez.

Buna binaen eğer baba izni alarak evlenmişseniz veya Ayetullah Seyit Ali Hamaney, Safi Gulpeygani ve Mehdi Hadevi Tahrani’nin görüşü üzere evlilikten sonra baba rızayet göstermişse evliliğiniz sahihtir. Dolayısıyla eşinizden boşanmanızda bir sakınca yoktur. Soruda ifade ettiğiniz üzere şimdiye kadar eşinizle cinsel birliktelik yaşamadığınız ve birlikte olmadığınız için eşiniz talak verdikten ve boşandıktan sonra idde beklemenize gerek yoktur.[4]

Elbbette dikkat etmeniz gereken bir diğer nokta: boşanma İslam dininde Allah Teala’nın bir anlamda izin verdiği ancak gerçekleşmesinden hoşnut olmadığı bir ameldir.

Her halükarda hayırlı olan mümkün olduğunca ve sizi zora sokmadığı sürece toplumsal ve ailevi hassasiyetleri göz önünde bulundurmanızdır. Eğer boşanma kararı almışsanız ebeveynlerinizi kırmadan ve incitmeden onları razı etmeye çalışın.

Konuyla ilgili daha fazla inceleme yapabileceğiniz dizin:

Geçici ve daimi evlilikte kızın baba iznine gerek olmasının felsefesi, 2073, site:2125.

Fetva sitesi link.

 

 

 

 

[1] Tevzuh’ul-Mesail (el-mehşi lil-İmam’ul-Humeyni), 2.c, 458-459.s

[2] 3923 nolu, site:4209’den iktibas edilmiştir.

[3] Ayetullah Seyit Ali Hamaney, Safi Gulpeygani, Mekarim Şirazi ve Mehdi Hadevi Tahrani’nin ofisinden fetva alınmıştır.

[4] Tevzuh’ul-Mesail (el-mehşi lil-İmam’ul-Humeyni), 2.c, 529.s

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • İkinci iş yapma hakkında fetva var mıdır? Veya ikinci işten elde edilen mal, dünyaya düşkünlük sayılır mı?
    6377 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/01/29
    İslam açısından iş sahibi veya ikinci bir işe sahip olmanın hiçbir sakıncası yoktur. İslam dini açısından beğenilmeyen, kınanan şey dünyaya düşkünlük, ona bağlanmak, maneviyat ve ahiretten uzaklaşmaktır ki bunlar bir işe sahibi olanlarda da görülebilir. Bir işi ve az bir geliri olanların içinde de dünayaya daha fazla ...
  • Eğer meseleyi bilmemeden ötürü ölüyü tahnit etmeksizin toprağa gömerlerse ne yapılmalıdır?
    7445 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/04/15
    Gusül aldırıldıktan sonra ölüyü tahnit etmek farzdır; yani ölünün alnı, el avuçları, diz kapakları ve ayaklarının büyük parmaklarının ucuna kâfur sürülmelidir.[1] Ama defin işleminden sonra ölünün tahnit edilmediğinin farkına varılırsa, beden kabirde kokmamış ve dağılmamışsa, kabrin açılıp kabirde tahnit işleminin yapılması fazdır ve onun ...
  • Namaz dinin direği ise neden fürû-u din’den sayılmıştır?
    9745 Eski Kelam İlmi 2010/10/12
    Usul-u din, insanın akıl ve idrakıyla kabul ederek İslam’a girdiği inançlar topluluğuna denir. İslam’agirildikten sonra insanın üzerine bir takım bireysel ve toplumsal vazifeler farz olur ki, onlardan biri namazdır. Namaz, ahkamın içinde çok önemli ...
  • İslam’ın intihar hakkındaki hükmü nedir?
    9073 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/08/17
    Kesinlikle her insanın hayatında dünyayı gözünde karanlık ve boş kılan rahatsızlıklar ve yenilgiler meydana gelmektedir. Bu durumda insanlar iki türlüdür: Bir grup bu sorunlar yumağından başı dik çıkmakta, tüm zorluklara göğüs germekte ve Allah’a tevekkül ederek yeniden yapılanmaya başlamaktadır. Bunun karşısında yer alan diğer grup ise eğilmekte, inzivaya çekilmekte ...
  • İslam dininin büyük ve görkemli evler hakkındaki görüşü nedir? Nasıl insanları ev yaparken ölçülü olmaya davet edebiliriz?
    2804 Hadis 2020/01/19
  • Neden biz Şiiler Hamd suresinden sonra “elhamdülillahi rabbi’l-âlemin diye söylemekteyiz?
    8783 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/10/23
    Bizim ile Ehli Sünnet arasında bir takım şekilsel ihtilaflar mevcuttur. Ehli Sünnet mensuplarının el bağlayarak namaz kılması, onların abdest alma şekli ve bunun Şia ile farklılığı, fıkıh konularındaki bazı şekilsel ihtilaf noktaları olarak adlandırılabilir. Bu ihtilafların nedeni, bu sitedeki diğer sorularda detaylıca işlenen daha genel konulara dönmektedir. (1523, 248 ...
  • Gıybeti dinleyen gıybet edenin günahına ortak mıdır?
    3852 Gıybet, Hakaret Ve Gözetleme 2020/01/20
  • Acaba “aşura gününde insan kedisi için dua yapmamalıdır” şeklindeki iddia doğru mudur?
    6103 Pratik Ahlak 2012/09/15
    Dua kulun fakirane bir şekilde hak Teâlâ’yla irtibat kurup dünyevi ve uhrevi ihtiyacını gidermek için dilekte bulunmaktır. Her durumda kendine ve başkalarına dua yapmak beğenilmekte ve oldukça fazla fazileti ve sevabı vardır. Aşura gününde kedin için dua yapmanın hiçbir işkâlı yoktur. Bilakis aşura gününde yapılması ...
  • Hz. İsa’nın evlenmemesinin özel bir nedeni mi vardı?
    26719 Eski Kelam İlmi 2012/05/30
    Hz. İsa’nın evlenmesi konusunda dini öğretilerde işaret edilen bazı meselelere bakıldığında ilk anda Hz. İsa’nın evliliğe karşı olduğu düşüncesini doğurmaktadır. Ancak Kur’an ve rivayetlerin önemle yaptıkları tavsiyeler göz önüne alındığında ve Hz. İsa’nın (a.s) yaşamı incelediğinde Onun evliliğe karşı olmadığı görülecektir. Onun evlenmemesinin nedeni kendi özel yaşamının ...
  • Cabir b. Efleh kimdir?
    5567 تاريخ بزرگان 2011/08/17
    Cabir b. Efleh-i İsmailî beş ve altıncı asırdaki İspanyalı gökbilimcilerinden olup “Kitabu’l-Hayat Fi Islahi’l-Mucesta” kitabının yazarıdır. O, muhtemelen Sivil’de (İşbiliye) dünyaya gelmiştir; zira bazı yazarlar ve özellikle de Cabir’in oğluyla tanışık olduğunu belirten Musa b.Meymun (529-600) ve Betruci onu İşbilî olarak adlandırmışlardır. Bazen Cabir b. Efleh’in adı başka şahıslar ...

En Çok Okunanlar