Gelişmiş Arama
Ziyaret
4057
Güncellenme Tarihi: 2010/11/16
Soru Özeti
İmam Hüseyin (a.s) mateminde çıplak bir şekilde sine vurmanın hükmü nedir?
Soru
Sormak istediğim birkaç soru vardı; 1. Her yaştan insanın katılımı göz önüne alındığında İmam Hüseyin (a.s) mateminde çıplak bir şekilde sine vurmanın hükmü nedir? Lütfen öncelikle matem merasimlerinde dine kötü bakılmasının ve caiz çıplaklığın( yani bedenin ne kadarının çıplak olması mâni değildir?) ölçüsünü açıklar mısınız? 2. Lütfen beden kızarana kadar yüze tokat atmanın ve sine vurmanın hükmünü açıklar mısınız? 3. Acaba İmam Hüseyin (a.s)’ın Aşura günü şehadetinden sonra bedeninin çıplak kalmaması için düşman tamah etmez diye eski bir gömlek istemesi çıplaklığın özelliklede matem merasimlerinde çıplaklığın doğru olmadığına dair uygun bir delil midir?
Kısa Cevap
Taklit mercilerin İmam Hüseyin (a.s) matem merasimlerinde sine vurmak için çıplak olunması hakkında fetvalarında göze çarpan çoğunlukla namahremin gözü önünde olmaması ve fesat içermemesi halinde caiz olduğu yönündedir. Aynı şekilde hiçbir taklit merci hızlı şekilde sine vurulmasını haram bilmemektedirler. Bilakis bunun müstahak olduğunu ifade edip tekit etmişlerdir.
Ayrıntılı Cevap
 
  1. Birçok rivayette üzerinde durulan ve vurgulanan nokta Şehitler Efendisi İmam Hüseyin (a.s)’ın mazlumluğu ve şehadeti karşısında üzüntü içinde olmak, matem tutmak ve gözyaşı dökmektir.  Ama matem merasimlerinin şekli ve niteliği her toplumun gelenek, görenekleri ve kültürüne bağlı olarak farklılık göstermektedir. Rivayetlerde düzenlenecek matem merasimleri için özel bir şekle vurgu yapılmamıştır. Matem merasimlerinde üst elbiselerini çıkarmak bazı yerlerde olağan bir davranıştır. Doğal olarak gelenek ve göreneklere tabi olmakla birlikte özel bir değere ve fazilete sahip değildir. Bu eylemin yapılması için hiçbir vurgulama olmadığı gibi kadın izleyicilerin bulunduğu ve halkın gözü önünde gerçekleştirilen matem merasimlerinde üstün giyinik olması şüphesiz münasip ve doğru olandır.
Her halükarda Taklit mercilerin İmam Hüseyin (a.s) matem merasimlerinde sine vurmak için çıplak olunması hakkında fetvalarında göze çarpan çoğunlukla namahremin gözü önünde olmaması ve fesat içermemesi halinde caiz olduğu yönündedir.[1]
Hatırlatmak isteriz ki günümüzde matem meclislerinde gerçekleştirildiği şekliyle üst giysilerin çıkarılmasıyla meydana gelen çıplaklık dine kötü bakılmamasının bir ölçütü sayılmamaktadır.
  1. Tokat, insanın eliyle yüzüne ve bedenine elinin içiyle vurmasından ibarettir.[2] İmam Hüseyin (a.s)’a matem tutulması hakkında elimize ulaşan rivayetler göz önüne alındığında hiçbir fakih ve taklit merci Şehitler Efendisi İmam Hüseyin (a.s) mateminde hızlı sine vurulması ve avuç içiyle kendine vurmasını haram bilmemiştir. Bilakis bunun müstahak olduğunu ifade edip tekit etmişlerdir.[3]
Elbette bilindiği üzere bu amelin caiz oluşu öncelikle insanın kendisine eziyet ve zarar vermemesi ve saniyen İslam dinine kötü bakılmasına ve Müslümanlara saygısızlığa yol açmamasına bağlıdır.[4]
  1. “Eski gömlek” olayı “Luhuf” kitabında şu şekilde aktarılmıştır: İmam Hüseyin (a.s) ailesine şu şekilde buyurdu: “Bana kimsenin rağbet etmeyeceği eski bir gömlek getirin. Onu elbiselerimin altından giyeyim ki bedenimi çıplak bırakmasınlar.”[5] Bu olay insanın iffetini ve hayâsını her hâlükârda koruması gerektiğini içeren ahlaki bir mesaj içermiş olabilir. Ancak zikredilen konuyla hiçbir ilgisi bulunmamaktadır. Bununla birlikte hiçbir fakih te İmam Hüseyin (a.s) mateminde insanın üzerini çıkarmasının caiz olmadığına delil olarak görmemiştir.
Bu konuda inceleme yapabileceğiniz linkler:
7184 soru, 7443 sayfa,  İmam Hüseyin (a.s)’a matemi ve rivayetler.
12165 soru, 12865 sayfa, İmam Hüseyin (a.s) mateminde kendine zarar vermek
 

 
 
 

[1] Gulpeygani, Lütfullah Safi, Cami’ul-Ahkâm, İntişarat Hazret Masume, Kum, 4.b, 1417.k; Humeyni, Ruhullah, İstiftaat, 3.c, Sualat Müteferrika, 46.s; Fazıl Lenkerani, Muhammet, Cami’ul-Mesail, 1.c, 2163-2165.s; Behçet, Muhammet Taki, Tevzuh’ul-Mesail- 1937.m; Ayetullah Mekarim: Kadınların ortamda bulunması halinde bu eylem haramdır. Kadınlar olmasa bile sakıncalıdır.(Kendilerine ait siteden; persian.makarem.ir/estefta/index.php)
[2] Ferahidi, Halil bin. Ahmet, Kitab’ul-Eyn, 7.c, 433.s, naşr hicret, 2.b, Kum, 1410.k, ; İbn. Menzur, Ebulfazl, Lisan’ul-Arap, 12.c, 543.s, Dar’ul-fikr liltebaeh, 3.b, Beyrut, 1414.k.
[3] Cem’i ez Müellifin, Mecelle’i Fıkhi Ehlibeyt, 49.c, 201.s, Müessei daire’tul-Mearifi Fıkh İslami, Kum, 1.b; Tebrizi, Cevat, İstiftaat cedid, 1.c, 452.s, Kum; Lenkerani, Muhammet, Cami’ul- Mesail, 1.c, 579.s, İntişaraat Emir kalem, Kum, 11.b; Taklit Mercilerin fetvaları hakkında detaylı bilgi için 12165 soru, site 12865’e müracaat ediniz.
[4] Şirazi, Nasır Mekarim, İstiftaat cedid, 2.c, 247.s, İntişaraat Medrese’yi İmam Ali bin. Ebi Talip, Kum, 2.b, 1427.k.
[5] Seyit bin. Tavus, El’luhuf ela Katl’il-Tafuf, 123.s, intişaraat Cehan, Tahran, 1348.ş.
Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Rastgele Sorular

  • İtikâf nedir?
    9858 Teorik Ahlak 2012/05/12
    Lügatte itikâfın anlamı bir yerde durmak, ikamet etmek, orada kalmak ve bir şeye bağımlı kalmaktır. İslam şeri’atinde ise mukaddes bir yerde Allaha yaklaşmak niyetiyle durmak ve orada ikamet etmektir. İtikâf İslam dinine has bir şey değildir. Diğer ilahi dinlerde bu ibadet var idi. İslam dininde de bu ...
  • Dinin usul ve fürû’u Masum İmamların (a.s) hadislerinden mi alınmıştır? Eğer böyle ise lütfen kaynak gösteriniz. Değilse ne zaman ve kimin tarafından böyle bir ayırım yapılmıştır?
    9046 Eski Kelam İlmi 2011/03/03
    Dinin usul ve fürû’unun şu anda ki şekli Masum İmamların (a.s) hadislerinden alınmamıştır. Din ilimleri alimleri, dini öğretileri bu şekilde bölümlere ayırmışlardır. Bu iki asıl’ın geçmişi hicri birinci yüzyılın ikinci yarısına dayanmaktadır. Ama bu ismi (usul-u din) kimin verdiği tam olarak belli değildir. Böyle ilmi konular genellikle alimlerin ...
  • Acaba “bir gün gelecek ki Müslümanlar yetmiş üç fırkaya ayrılacaklardır” şeklindeki hadis doğru mudur?
    10651 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2012/02/19
    “İftiraki ümmet” (Peygamberin vefatından sonra ümmetin farklı farklı fırkalara ayrılması) hakkında var olan rivayetleri hem Şia ve hem de Ehlisünnet muhaddisleri tarafından farklı senetlerle nakletmiştir.Bütün rivayetlerin metni Müslümanların, Peygamber efendimizin (s.a.a) vefatından sonra fırkalara ayrılmaya ve bölünmelerine işaret etmektedir. Bu rivayetler ...
  • Nikâh sözünün felsefesini açıklar mısınız?
    6142 Ahlak 2010/07/24
    İslam açısından evlilik aile ve ardınca toplum teşkil etmek için kutsal bir sözleşme olup cinsel güdüyü gidermek, nesli çoğaltmak ve korumak, insanın tekâmülü, huzur ve sükûnet, iffet ve edep, duyguların pekişmesi ve birçok başka güzel özellik gibi eser ve neticeler taşır. Bu kutsal sözleşmenin sağlanması sadece ...
  • Şia’daki adaletin Mutezile ile farkı nedir?
    9839 Eski Kelam İlmi 2012/01/23
    Şia ve Mutezile’den ibaret her iki okul da adaleti kendi mezhep usullerinden biri olarak ilan etmekte ve her ikisi de aklî iyi ve çirkine inanmaktadır; yani bir takım konular hakkında hatta mukaddes şeriat tarafından bir hüküm belirtilmemişse dahi, insan aklı yalnız başına onların iyi veya kötü olduğunu ...
  • Acaba dinsiz kimseler cehennem ehli midirler? Müslüman bir kimse hangi yollarla onlara yardım edebilir?
    7600 Pratik Ahlak 2011/11/12
    Onda dini öğrenme merakının ve dine yönelme duygusunun uyanması için dinin güzelliklerini ona göstermeye çalışınız. Örneğin dini ve dini ahlakı yaşayarak dinin güzelliklerini sende müşahede etsin. O, dinin ve dindarlığın insanın yaşamında hazır bulunduğunda bunun arkadaşlar, aile efratları ve… Arasındaki irtibata ne kadar güzellikler kattığını ...
  • İnsan nasıl Allah’ın mahbubu (sevimli kulu) olur?
    24771 Pratik Ahlak 2010/06/30
     Allah’la dostluk iki şekilde mümkün olur: 1- Kulların Allah’la dost olması 2- Allah’ın kullarıyla dost olması. Soruda geçen işte bu ikinci kısmıdır, yani kulların Allah tarafından sevilmeleri.Elbette evrende olan her şey Allah’ın yaratığı ve eseri olduğu için, Allah tarafından ...
  • Hz Zehra’nın şehadetinin kesin tarihi nedir?
    9788 تاريخ بزرگان 2012/04/15
    Hz Zehra’nın (a.s) şehadet günü hakkında tarih kitaplarında birkaç görüş vardır. Bazı tarihçiler bunun Hz Peygamberin vefatından 40 gün sonra bazıları 6 ay sonra ve bir grup da 8 ay sonra gerçekleştiğini belirtmiştir. Aynı şekilde imamlarımızdan (a.s) nakledilen rivayetlerde iki tarih belirtilmiştir ve birçok Şia âlimi Hz ...
  • Kerbela’da namaz Mekke’de olduğu gibi tam olarak mı kılınır?
    6787 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/05/03
    İmam Hüseyin’in hareminde namazın tam veya seferi olarak kılınması hakkında şunları belirtmek gerekir: Yolcu, Mesdicü’l Haram, Peygamber mescidi ve Küfe mescidinde namazı tam olarak kılabilir. Ama bu mescitlerin parçası olmayan ve sonra bu mescitlere eklenmiş bir yerde namaz kılmak isterse, müstehap ihtiyat gereği namazı seferi kılması gerekir. ...
  • İslam’ın telepati hakkındaki görüşü nedir?
    74876 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2008/03/15
    Telepati deyimi Yunanca bir deyim olup,uzaklık anlamında tele ve duygu anlamında patus sözcüklerinden oluşmuştur. Telepati kendi duygu organlarından yararlanmadan esrarengiz bir şekilde başkalarının hislerini bilmesi veya duymasını ifade eder. Telepati yanlıları şöyle diyorlar: Normal insanlar için bile yüzlerce kilometre uzakta bulunan dost ve akrabalarının ölümü zamanında tevehhüm ...

En Çok Okunanlar