Gelişmiş Arama
Ziyaret
64890
Güncellenme Tarihi: 2011/07/21
Soru Özeti
Yüz güzelliği için bir zikir var mıdır?
Soru
Yüz güzelliği için bir zikir var mıdır?
Kısa Cevap

İslam’ın bakışında güzellik maddî güzellik ve manevî güzellik diye iki kısma ayrılır. Yüzün manevî güzelliği namaz gibi manevî hususlar vesilesiyle kazanılır. Yüzün maddî ve zahiri güzelliği ise doğal olarak maddî hususlar vesilesiyle kazınılır.

Rivayetler perspektifinden manevî güzellik: Manevî güzellikte değişik amel ve zikirler etkilidir. İmam Sadık (a.s) bu husus ile ilgili bir rivayette şöyle buyuruyor: Gece namazı yüzü nuranî kılar.” Yüzün güzelliği manevî hususlardan olup gece namazı gibi manevî vesilelerle elde edilir.

Maddî Güzellik: Rivayetler perspektifinde yüzün maddî güzelliğinde değişik etkenler etkilidir; burun kıllarını almak, armut yemek ve oburluk etmemek bu etkenlerden sayılır. Bundan dolayı, zikir hakkında sorduğunuz soru manevî hususlar ile ilgilidir ve zikir ile insanın fizikî yüzünü güzelleştirmek ve değiştirmek söz konusu olamaz. Biz insanların maddî güzelliği için bir takım maddî etkenler önerilmiştir.

Ayrıntılı Cevap

İslam’ın bakışında güzellik maddî güzellik ve manevî güzellik diye iki kısma ayrılır. Daha çok manevî güzellik elde etmek vurgulanmıştır. Elbette maddî güzellik kazanmak da teşvik edilmiştir. Ama dikkat edilmesi gereken nokta şudur: Yüzün manevî güzelliği namaz gibi manevî hususlar vesilesiyle kazanılır. Yüzün maddî ve zahiri güzelliği ise doğal olarak maddî hususlar vesilesiyle kazınılır. Bu esas uyarınca sorunun yanıtı birkaç bölüm halinde verilebilir:

Güzellik Mefhumu

Kur’an-ı Kerim ve hadislerde “güzel ve güzellik” mefhumuyla ilgili olarak “hüsün” ve “cemal ve cemil” tabirleri kullanılmıştır. “Hüsün”; güzellik, iyilik ve mutlu ve hoş kılıcı her şey anlamındadır.[1] Hüsün ve cemal bir manadadır.[2] Ama “cemal ve cemil” çok ve fazla güzellik anlamındadır.[3] Bu kelimeler Kur’an-ı Kerim’de değişik suretlerde (mastar ve isim olarak) kullanılmış ve bu manasıyla güzellik övülüp methedilmiştir. Mesela:

 «... قُولُوا لِلنَّاسِ حُسْناً...»[4] İnsanlara güzel söz söyleyin.”

«إِنْ تَمْسَسْکُمْ حَسَنَة...»[5] “Size bir iyilik dokunursa, bu onları üzer.”

«فیهِنَّ خَیْراتٌ حِسان»[6] “Onlarda huyları güzel, yüzleri güzel dilberler vardır.”

«فَاصْبِرْ صَبْراً جَمیلاً»[7] (Ey Muhammed!) Sen güzel bir şekilde sabret. (Güzel sabır, güzel ve göz alan bir bekleyiştir. Bu, süreklilik gösteren, mutsuzluk ve karamsarlığa yol vermeyen ve de tahammülsüzlük, kınama, şikâyet, veryansın ve sitem ile bir arada olmayan bir sabır ve direniştir).[8]

Özetle, bu kelimeler müspet ve iyi anlamda kullanılmış olup Yüce Allah’ın kulları için sevindirici ve hoşnut kılıcı mesajlar taşımaktadır. Maddî ve manevî iyilik ve güzellik hakkında yapılan kısa ve özet bir açıklamadan sonra, sorulan sorunun yanıtını iki yönden incelemeye başlıyoruz:

Manevî Güzellik

Zahirî ve maddî güzelliğe (yüz güzelliği gibi) değinmeden önce manevî ve batıni güzellik ve bu güzelliğin kendimizde nasıl icat edileceği hakkında Peygamber-i Ekrem (s.a.a) ve masum imamların sözlerinden istifade etmememiz gerekir. Burada bu husustaki bir takım rivayetlere işaret edilecektir:

1. İmam Ali (a.s): “İnsanın güzelliği onun sabrındadır.”[9] Çünkü sabır insana verdiği huzur ile insan ahlak ve davranışını sorun ve belalar karşısında güzel ve iyiye çevirir.

2. İmam Ali (a.s): “Müminin güzelliği onun takva ve sakınmasıdır.”[10]

İmam Hasan Askerî (a.s): “Aklın güzelliği, insanın batıni (manevî) güzelliğidir.”[11]

4. Peygamber-i Ekrem (s.a.a): Her kim gece namazı kılarsa, yüzü gündüz güzel olur.”[12]

5. İmam Ali (a.s): “Namaz, yüzün nuraniyetidir…”[13]

6. İmam Sadık (a.s): Gece namazı yüzü nuranî kılar.”[14]

İnsanın nuranî ve güzel olmasına neden olan amel ve işler hakkında başka rivayetler de nakledilmiştir.

Maddî Güzellik

Hadislerde manevî güzelliklere ek olarak, maddî yollardan elde edilen zahirî ve maddî güzelliğe de önem verilmiştir. Rivayetler açısından yüzün maddî güzelliği için değişik amiller etkilidir. Aşağıda zahirî ve maddî güzellik ve de insanın yüzünü çirkin kılan şeyler hakkında nakledilmiş bazı rivayetlere işaret edilmektedir:

1. İmam Sadık (a.s): “Burun kıllarını almak yüzün güzelleşmesine neden olur.”[15]

2. İmam Ali (a.s) Peygamberin (s.a.a) şöyle buyurduğunu nakletmektedir: “Kardeşim İsa (a.s) bir şehirden geçiyordu ve orada bir erkek ve kadın feryat ediyordu. İsa (a.s) size ne oluyor ve neden feryat ediyorsunuz diye sorar. Erkek şöyle der: Ey Peygamber bu benim eşimdir, hiçbir kötülüğü de yoktur ve aksine salih bir kadındır. Ama bununla beraber kendisinden boşanmak istiyorum. Hz. İsa (a.s) şöyle buyurur: O halde söyle onda ne gibi bir eksiklik vardır ki kendisinden boşanmak istiyorsun? Erkek şöyle cevap verir: Henüz yaşlanmadığı halde yüzü yarılmış ve çürümüştür. İsa (a.s) o kadına şöyle buyurur: Ey kadın yüzünün yeniliğinin sana geri dönmesini ister misin? Kadın evet der. İsa (a.s), her ne zaman yemek yersen doymadan önce ondan el çek; yemek karın ve midede çok olduğunda yüzün yeniliği ve sevincini götürür. Kadın bu tavsiyeye uyar ve yüzünün yeniliği geri döner.”[16]

3. İmam Sadık (a.s): Hına kötü kokuyu yok eder, yüzü sevinçli ve taravetli kılar, ağzı güzel kokturur ve insanın evlatlarını güzel ve hoş yüzlü kılar.[17]

4. İmam Kazım’dan (a.s) nakledilen bir rivayette serşur[18] çamuruyla başı yıkamak yüzü güzelleştireceği belirtilmiştir.[19]

5. İmam Sadık (a.s): “Armut yüzü güzelleştirir.”[20]

6. İmam Sadık’tan (a.s) nakledilen bir rivayette hindiba otunun yüzü güzelleştirdiği belirtilmiştir.[21]

Yüzün maddî güzelliği hakkında başka rivayetler de nakledilmiştir. Bundan dolayı, zikir hakkında sorduğunuz soru manevî hususlar ile ilgilidir ve zikir ile insanın fizikî yüzünü güzelleştirmek ve değiştirmek söz konusu olamaz. Biz insanların maddî güzelliği için bir takım maddî etkenler önerilmiştir.



[1] Daver Penah, Ebu’l-Fazl, Envaru’l-İrfan Fi Tefsiri’l-Kur’an, c. 6, s. 412-413, İntişarat-ı Sadr, Tahran, çap-ı evvel, 1375 ş; Kareşi, Seyid Ali Ekber, Kamus-i Kur’an, c. 2, s. 134, Daru’l-Kütübi’l-İslamiye, Tahran, çap-ı şeşom, 1371 ş, Rağıb İsfahanî, Hüseyin b. Muhammed, el-Müfredat Fi Ğaribi’l-Kur’an, s. 235, Daru’l-İlim ed-Dari’l-Şamiye, Demeşk, Beyrut, çap-ı evvel, 1412 k.

[2] Et-Tahkik Fi Kelimati’l-Kur’ani’l-Kerim, c. 2, s. 109; el-Müfredat Fi Ğaribi’l-Kur’an, s. 202.

[3] Kamus-i Kur’an, c. 2, s. 52; el-Müfredat Fi Ğaribi’l-Kur’an, s. 202.

[4] Bakara, 83.

[5] Ali İmran, 120.

[6] er-Rahman, 70.

[7] Mearic, 5.

[8] Mekarim Şirazi, Nasır, Tefsir-i Numune, c. 25, s. 17, Daru’l-Kütübi’l-İslamiye, Tahran, çap-ı evvel, 1374 ş.

[9] Temimi Amedî, Andülvahid b. Muhammed, Ğurerü’l-Hikem, s. 285, h. 6392, İntişarat-ı Defter-i Tebliğat, Kum, 1366 ş:

[10] Ğureru’l-Hikem, s. 269, h. 5862: «جمال المؤمن ورعه»

[11] Meclisi, Muhammed Bakır, Biharu’l-Envar, c. 1, s. 95, h. 37, Müessese-i el-Vefa, Beyrut Lübnan: «وَ حُسْنُ الْعَقْلِ جَمَالٌ بَاطِنٌ»

[12] Tusi, Ebu Cafer Muhammed b. Hasan, Tehzibu’l-Ahkam, c. 2, s. 119, h. 217, Daru’l-Kütübi’l-İslamiye, Tahran, çap-ı çarom, 1407 k: «مَنْ صَلَّى بِاللَّیْلِ حَسُنَ وَجْهُهُ بِالنَّهَارِ»

[13] Şairi, Tacuddin, Camiu’l-Ahbar, s. 72, İntişarat-ı Rezi, Kum, 1363 ş.

[14] Hür Amıli, Muhammed b. Hasan, Vesailu’ş-Şia, c. 8, s. 151-152, h. 10278, Müessese-i Âlu’l-Beyt, Kum, çap-ı evvel, 1409 k: «صَلَاةُ اللَّیْلِ تُحَسِّنُ الْوَجْه‏»

[15] Kuleyni, Muhammed b. Yakub, el-Kafi, c. 6, s. 488, Daru’l-Kütübi’l-İslamiye, Tahran, 1365 ş:

«أَخْذُ الشَّعْرِ مِنَ الْأَنْفِ یُحَسِّنُ الْوَجْهَ»

[16] Şeyh Saduk, İlelu’ş-Şerayi’, Tercüme-i Zihnî, Tahrani, Seyid Muhammed Bakır Cevad, c. 2, s. 590-591, İntişarat-ı Müminin, Kum, çap-ı evvel, 1380 ş.

[17] el-Kafi, c. 6, s. 484: «الْحِنَّاءُ یَذْهَبُ بِالسَّهَکِ وَ یَزِیدُ فِی مَاءِ الْوَجْهِ وَ یُطَیِّبُ النَّکْهَةَ وَ یُحَسِّنُ الْوَلَدَ»

[18] Yapraklarıyla banyo yapılan beyaz bir çiçek.

[19] Şeyh Saduk, İlelu’ş-Şerayi’, c. 1, s. 292, Neşr-i Daveri, Kum, çap-ı evvel.

[20] Biharu’l-Envar, c. 63, s. 170: «السَّفَرْجَلُ یُحَسِّنُ الْوَجْه»

[21] Biharu’l-Envar, c. 63, s. 208.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Vaktin başında namaz kılmak mı iyidir yoksa iki doğuş arasında yatmamak mı?
    5640 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/04/11
    Her şeyden önce bir noktaya dikkat etmeniz lazımdır:Kerahete neden olan uyku ister sabah namazından sonra olsun, ister ondan önce olsun iki doğuş arasındaki uykudur. Bu yüzden sorunuza göre siz iki doğuş arasında uyuduğunuzdan dolayı her iki durumda da kerahete mürtekip olmuş bulunmaktasınız. ...
  • Ahmet ismi İncil’in neresinde gelmiştir?
    26742 Eski Kelam İlmi 2011/11/12
    Bu konuda dikkat edilmesi gereken önemli nokta şudur: Kur’an, İncil’de İslam Peygamber’inin (s.a.a) müjdeleyici olduğunu söylüyorsa, tahrif edilmiş İncil’i değil, Hz. İsa’nın (a.s) getirdiği incili kastetmektedir. Elbette tahrif edilmiş hali hazırdaki İncil’de de, bu meseleye işaret edilmesi dikkate değer bir konudur.Hz. Mesih (a.s), “Farkilit”ın geleceği müjdesini vermişti. Bu kelime ...
  • Bazen kıbleye doğru oturuyor ve temiz imamlar (a.s) ile sohbet ediyorum ve bu esnada bedenimde özel bir hal hissediyorum ve deyim yerindeyse tüm tüylerim ürperiyor. Bu hal neyin işaretidir?
    10283 Pratik Ahlak 2012/01/18
    Bildiğiniz gibi masum hazretler (a.s) bizim amellerimizi gözetlemektedir ve rivayetlerde de bu konuya işaret edilmiştir. Kesinlikle bu ilgi onların haremindeyken veya dikkatle kendilerine sevgi ifadesinde bulunduğumuzda daha çok ve belirgindir. Öte taraftan bedenin heyecanlıyken ve manevi hallerde reaksiyon göstermesi, hepimiz için vuku bulmuştur ve ayet ve rivayetlerde de bunun ...
  • Bankanın halktan geciken taksitten dolayı aldığı “gecikme parası” faiz sayılıyor mu?
    5983 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/09/09
    Banka aracılığıyla gecikmiş taksitten dolayı alınan gecikme parasın hükümü hakkında bazı mercilerin görüşleri aşağıda açıklandığı şekildedir: Ayetullah Uzma Hamenei’nin (Allah onun ömrünü uzun etsin) Defteri: Çalışmalarını “İslami Şura Meclisi’nin” tasvip ettiği kanunlar esasına göre yapan ve “Gözetleme Şurası’nın” teyit ettiği bankanın uygulamasında bir ...
  • İlahi yaşam nasıl bir yaşamdır? Şu andaki yaşamla bir tezaddı var mı?
    7834 Pratik Ahlak 2012/01/05
    Kur’an’a baksak ve ‘’Neden yaratıldık? sorusunu ona sorsak şu cevabı verecektir: ‘Ben, cinleri ve insanları, sadece bana kulluk etsinler diye yarattım.’ İbadet nedir? İbadet yani Allah’a kulluk etmektir. Yani yaptığımız bütün işler, hatta yemek içmek gibi günlük ve çok normal işlerimiz bile ilahi ve ibadi ...
  • Acaba Şia mezhebinden Sünni mezhebine geçmek caiz mi?
    4784 Diğer Konular 2018/12/08
    Esasen din ve inanç insanın akıl ve mantık yoluyla hakikati araştırması ve araması sonucu kendi seçimiyledir. İnsan temel inançlarında araştırma yapmalı ve hakikate ulaştıktan sonra onu seçmelidir. Din ve mezhep insana büyüklerinden miras kalmaz. Buna binaen dinin temel inançlarında taklit caiz değildir.[1] Zira din, ...
  • Rivayetlere göre iyi bir ortağın taşıması gereken özellikler nelerdir?
    3561 Şirket 2020/01/20
  • Anne (kadınlar) yoluyla da seyitli intikal eder mi?
    16105 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/06/20
    Hz. Zehra’nın (a.s) tüm evlatlarının Peygamberin (s.a.a) evlatları olduğu hususunda hiçbir şüphe yoktur. Ama Allah Resulü’nün (s.a.a) evladı olmak sıfatı ile seyit ve Haşimi olmak sıfatı arasında fark bulunduğuna dikkat etmek gerekir. Soyu Fatıma Zehra’ya (a.s) ulaşan herkes İslam Peygamberinin (s.a.a) neslindendir, ama seyitlerden değildir; zira seyit ve Haşimî ...
  • Bilal-i Habeşî Ve Hilafet Meselesi
    9683 تاريخ بزرگان 2011/08/03
    Tarihten anlaşıldığı kadarıyla Bilal-i Habeşî halifeler biat etmemiş, bazı yerlerde onlara itiraz etmiş ve hilafet sistemi için ezan okumaktan uzak durmuştur. Bu yüzden Şam’a sürgüne gönderilmiş ve orada vefat etmiştir. ...
  • “Farz” ve “vacip” hangi manaya gelmektedir? Bu iki kelime arasındaki fark nedir?
    10232 مبانی فقهی و اصولی 2014/01/21
    Farz ve vacip eğer değişik durumlarda ve özellikle ayrı (birlikte değil) bir şekilde kullanılırsa, kesinlik ve belirleme anlamına gelir[1] ve ıstılahtaki manası ise mütealliklerinin zorunlu olmasıdır. Ama bu iki kelime arasında bir farkın olduğu bazı lügat kitaplarında zikredilmiştir. Farz ve vacip arasındaki fark, farzın ...

En Çok Okunanlar