Gelişmiş Arama
Ziyaret
12044
Güncellenme Tarihi: 2013/08/13
Soru Özeti
Ahit duası senet ve metin olarak teyit edilir özellikte midir?
Soru
İmam Sadık’tan (a.s) aktarılan ahit duası ile ilgili olarak bizi bilgilendirebilir misiniz?
Kısa Cevap
Gıyap döneminde okunan ve derin bir içeriği bulunan dualardan birisi Ahit Duasıdır. Bu duayı Allame Meclisi Biharu’l-Envar’da üç bölümde aktarmış ve bunun iki bölümünün senedini de belirtmiştir. Her ne kadar Ahit Duasının çoğu ravileri Şia’nın büyük şahsiyetleri ve fakihlerinden sayılsa da onlar arasında açık bir duruma sahip olmayanlar da mevcuttur. Ama bu dua Misbahu’z-Zair’de Seyit b. Tavus ve Misbah kitabında Kef’emi ve sonra da Allame Meclisi gibi büyük âlimler tarafından nakledilmiş olması onların Ahit Duasına güvendiklerinin göstergesidir. İkincisi, bu duanın içerikleri diğer dualarda onaylanmıştır; bu nedenle Ahit Duası okunabilir ve inşallah ilahi ecir ve sevaba bu sayede nail olunabilir.   
 
Ayrıntılı Cevap
“Ahit Duası” olarak meşhur olan duayı Allame Meclisi Biharu’l-Envar’da üç yerde değişik kaynaklardan nakillerde bulunarak zikretmiştir. Duanın bazı kelimelerinde çok az ihtilaflar da gözlemlenmektedir. Meclisi, bu duayı ilk önce Ric’at babında[1] ve Seyit b. Tavus’un Misbahu’z-Zair ve Cenahu’l-Misafir kitabından nakletmektedir.[2] Seyit, bu kitapta İmam Sadık’tan (a.s) bir dua nakletmektedir. İmamın (a.s) buyurduğu üzere her kim bu duayı kırk sabah okursa İmam Mehdi (a.c.f) ortaya çıktığında ve kıyam ettiğinde onun yareni olacak ve İmam Mehdi’den (a.c.f) önce dünyadan göçmesi halinde de Allah İmam Mehdi’ye (a.c.f) yardım etmesi gayesiyle onu diri bir halde ve İmam Mehdi’ye (a.c.f) yardım etme niyetiyle kabrinden çıkaracaktır. Bu inanç Şia’da “Ric’at” olarak belirtilmiştir.[3] Burada Alleme Meclisi sadece bu duanın kaynağını yani Seyit b. Tavus’un kitabını ve onun İmam Sadık’tan (a.s) aktardığı sözü belirtmekle yetinmiş ve rivayetin senedine hiçbir işarette bulunmamıştır. Meclisi, dualar ve sabah duaları bölümünde bu duayı ikinci bir defa aktarmış ama bu sefer “el-Kitabu’l-Atik” adlı kitaptan nakilde bulunmuş ve kitabın yazarına hiçbir işaret etmemiştir. Bununla birlikte Meclisi “Biharu’l-Envar” kitabını yazarken istifade etmiş olduğu kaynak kitapları belirtirken “el-Kitabu’l-Atik” kitabının tanıtımında şöyle demiştir: “İstifade edilen kitaplardan bir diğeri de eski hadis bilginleri tarafından yazılan ve Necefi Eşref’te bulduğumuz Kitabı Atiktir.”[4] Elbette Kef’emi bu kitabın değerli hadis âlimi Harun b. Musa Tel-Ekberi’nin olduğunu ifade etmiştir.[5] Allame Meclisi de bu bölümün sonundaki sayfalarda Kef’emi’nin bu ifadesini nakletmiştir.[6] Aynı şekilde Aqa BozorguTehrani şöyle yazmaktadır: “el-Kitabu’l-Atik” kitabının diğer adı da “Mecmeu’d-Deavat” veya “Mecmuu’d-Deavat” olup yazarı Ebil-Hüseyin ya Ebi Cafer Muhammed b. Ebi Muhammed Harun b. Musa Tel-Ekberi’dir.[7]
Her halükarda Meclisi kitabı belirtikten sonra bu kitaptaki mevcut izin ve senet silsilesini yazarından şöyle aktarmaktadır: Kitabın müellifi şöyle dedi: Büyük Seyit Abdü’l-Hamid b. Fahhar 676 yılında şöyle dedi: Babam bana Tacüddin Hasan b. Ali ed-Durbi’den, kendi Muhammed b. Abdullah Bahrani’den, kendi Ebi Muhammed Hasan b. Ali’den, kendi Ali b. İsmail’den, kendi Yahya b. Kesir’den, kendi Muhammed b. Ali Karaşi’den, kendi Ahmed b. Said’’den, kendi Ali b. Hakem’den ve kendi da Rebi b. Muhammed Musli’den naklettiği üzere ravi şöyle demiştir: Ben İmam Sadık’tan (a.s) duyduğum şu sözü Abdullah b. Selma’ya ifade ettim: “Her kim bu duayı kırk sabah okursa bizim Kaimimizin (a.c.f) sahabelerinden olacaktır. Eğer ölürse, Allah onu bu iş için kabrinden çıkaracak ve bu duanın her bir kelimesi için ona bin güzellik verecek ve onun bin günahını bağışlayacaktır. Bu dua ahittir…”[8]
Ahit Duası Ravilerinin İncelenmesi:
Bu senette yer alan bireylerin incelenmesi aşağıda açıklanmıştır:
1. Belirtildiği gibi Allame Meclisi el-Kitabu’l-Atik müellifinin Şia’nın eski hadisçilerinden bilmektedir. Allame Meclisi ve diğerleri Kef’emi’den naklettikleri üzere bu kitabın yazarı “Ebi Cafer Muhammed b. Ebi Muhammed Harun b. Musa Tel-Ekberi”dir.
2. Seyit Abdu’l-Hamid b. Fahhar: Bu şahsın adı âlimlerin izinler silsilesinde mevcuttur ve Şeyh Hürr Amuli onu erdemli, muhaddis ve ravi olarak adlandırmıştır.[9]
3. Seyit Abdu’lHamid’in babası: Bu şahıs, Seyit Şemsuddin Fahhar b. Mad Musevi’dir.[10] Şeyh Hürr Amuli onun hakkında şöyle demektedir: O alim, erdemli, edip ve muhaddistir. İbn. İdris-i Hilli ve Şazan b. Cebrail el-Kummi’den rivayet nakletmektedir.[11] Hicri 630 yılının Ramazan ayında vefat etmiştir.[12]
4. Tacuddin Hasan b. Ali b. Derbi: Onun gerçek ismi Hasan b. Ali Derbi’dir. Ali Derbi’nin oğlu değildir.[13]Biharu’l-Envar’ın bu bölümünde yanlışlıkla bu şekilde aktarılmıştır. Hasan b. Ali Derbi de Şia’nın büyük fakih ve âlimlerindendir.[14]
5. Muhammed b. Abdullah Bahrani Şeybani: Bu şahıs, altıncı asrın İmami fakihlerindendir[15] ve Tacuddin Hasan b. Ali Derbi’nin şeyhlerindendir.[16]
6. Ebi Muhammed Hasan b. Ali: Bu şahıs, fakih olup Muhammed b. Abdullah Bahrani Şeybani’nin üstatlarındandır.[17]
7. Ali b. İsmail: Bu şahıs Hasan b. Ali’nin üstatlarındandır ve bir fakihtir.[18]
8. Yahya b. Kesir: Bu şahıs hakkında Şia’nın Teracüm ve rical kitaplarında herhangi bir bilgiye rastlanmamıştır.[19]
9. Muhammed b. Ali Kureşi: Şia’nın hadis ricali kitaplarında Muhammed b. Ali el-Karaşi olarak kendinden söz edilen tek şahıs, Muhammed b. Ali; Ebu Sumine’dir.[20] Bu, İmam Rıza (a.s) ashabının sınıflandırılmasında zikredilmiştir.[21] Ebu Sumine çok zayıf ve inancı bozuk biri olarak sayılmıştır.[22] O halde rivayette sözü edilen şahıs, belirtilen Ebu Sumine ise zayıf sayılır ve değilse meçhul addedilir.
10. Ahmed b. Said: Bu şahıs, Şia’nın ve Ehlisünnet’in rical kitaplarında birkaç şahıstan ibarettir: Şeyh Saduk’un kendisinden rivayet aktardığı Ahmed b. Said b. Abdullah Demeşki bunlardan biridir.[23] Bu şahsın hali hakkında bir bilgi bulunmamaktadır ve anlaşıldığı kadarıyla meçhuldür. Ahmed b. Said b. Yezit Sakafi’de[24] bu şahıslardan biridir ve bunun hakkında da bir bilgi mevcut değildir. Hatibi Bağdadi ondan söz etmiş ve Muhammed b. Selme Ebu Ubeyde el-Emevi el-Heyti’nin ondan rivayet naklettiğini söylemiştir.[25] Ehlisünnet kaynaklarında adı geçen Ahmed b. Said b. Osman Sakafi’de bir diğer şahıstır.[26]
Her halükarda Ahmed b. Said’in bu bireylerden kimin olduğu belli değildir. Buna ek olarak rivayetlerde Ahmed b. Said adında bir şahsın Ali b. Hakem’den rivayet aktardığı gözlemlenmemiştir.
11. Ali b. Hakem: Bu şahıs Tusi’nin ricalinde İmam Rıza’nın (a.s) sahabelerinden[27] ve saygın ve güvenilir âlimlerden sayılmıştır.[28]
12. Rebi b. Muhammed Musla: Bu şahıs imami mezhebine mensuptur ve bir grup ondan bir kitap nakletmiştir. Kitabının meşhur kitaplardan sayıldığı öne sürülmüştür. O İmam Sadık’tan (a.s) rivayet nakletmiştir.[29] Kendisi hakkında bundan daha fazla bir bilgiye rastlanmamıştır.
13. Abdullah b. Selmi: Raviler arasında böyle bir şahıs mevcut değildir ve büyük ihtimalle Biharu’l-Envar nüshalarındaki yapılan hataların bir sonucudur; zira Allame Meclisi üçüncü defa Ahit duasını “el-İstişfabi Muhammed ve A’li Muhammed fi’d-dua ve ediyye ve et-Teveccüh ileyhim” başlığı altında ahit duasını nakletmiştir. Burada Abdullah b. Selma yerine ebi Abdullah b. Süleyman zikredilmiştir.[30] Lakin büyük ihtimalle Ebi Abdullah da doğru değildir ve onun doğru ismi Abdullah b. Süleyman’dır; zira evvela Ebi Abdullah b. Süleyman adında raviler arasında bir şahıs bulunmamaktadır. İkincisi Abdullah b. Süleyman Amiri, tıpkı Ahit Duasının rivayet senedi gibi sadece Kütüb-i Erbaa’da[31]Rebi b. Muhammed tarafından ondan rivayet aktarılmıştır.[32] O halde söz konusu şahsın Abdullah b. Süleyman Amiri olduğu hususunda hiçbir kuşku bulunmamaktadır. Berki ricali[33] ve Tusi ricali[34] onu İmam Sadık’ın (a.s) sahabelerinden biri olarak tanıtmışlardır. Ayetullah Hoyi onu güvenilir bilmektedir.[35]
Netice:
Her ne kadar Ahit Duasının ravileri Şia’nın büyüklerinden ve fakihlerinden olsa da onlar arasında durumu açık bir duruma sahip olmayan kimseler de mevcuttur. Lakin bu duanın Misbahu’z-Zair kitabında Seyit b. Tavus ve Misbah kitabında Kef’emi ve ardından Allame Meclisi gibi büyük âlimler tarafından nakledilmiş olması, onların Ahit Duasına güvendiklerinin göstergesidir. İkincisi, bu duanın muhtevası diğer dualarda onaylanmıştır. Örneğin bu duanın önemli içeriklerinden biri dünyaya dönmek ve ricattir.[36] Bu, Şia’nın inançları ve kelam kaynakları ile mutabıktır. Bunun benzerini diğer dualarda ve bu cümleden olmak üzere Camie’yi Kebire’de okumaktayız: “Beni sizin en iyi takipçilerinizden, düşmanlarınızın aleyhine savaşmak için dönenlerden, devletinizde hâkimiyete ulaşanlardan, sizin sağlık ve esenliğiniz atmosferinde yüce ve ulvi bir makama ulaşanlardan, sizin günlerinizde izzet, istikrar ve sebat bulanlardan ve yarın sizi görmeyle gözleri aydınlanan kimselerden karar kıl.”[37]Bundan dolayı Ahit Duasının senedi bir takım sorunlar taşısa da onun derin içeriği diğer muteber dualarda onaylanmıştır. Ahit Duası okunabilir ve inşallah onu okuyan ilahi ecir ve sevaba nail olur. 
 

[1]Meclisi, Muhammed Bakır, Biharu’l-Envar, c. 53, s. 95, Müessesetü el-Vefa, Beyrut, 1404 h.k.
[2]Aqa Bozork Tahrani, ez-Zeria ile Tesanifi’ş-Şia, c. 21, s. 107, İsmailiyan, Kum,1408 h.k.
[3]Ric’at ve özellikleri, Soru: 247; Peygamber ve İmamların Ric’atı, Soru: 5896.
[4]Biharu’l-Envar, c. 1, s. 16.
[5]ez-Zeria ile Tesanifi’ş-Şia, c. 20, s. 323.
[6]Biharu’l-Envar, c. 1, s. 33.
[7]ez-Zeria ile Tesanifi’ş-Şia, c. 20, s. 28.
[8]Biharu’l-Envar, c. 83, s. 284.
[9]Hürr’ü Amuli, Muhammed b. Hasan, Emeli’l-Amal, c. 2, s. 145, İntişaratıMektebeti el-Endülüs, Bağdat, çapı Necef-i Eşref, 1385 h.k.
[10]age, s. 214; Subhani, Cafer, MovsuatuTabagatu’l-Fukaha, c. 7, s. 192, Müessesetu İmam Sadık (a.s), Kum, 1418 h.k.
[11]Emeli’l-Amal, c. 2, s. 214.
[12]MovsuatuTabagatu’l-Fukaha, c. 7, s. 192.
[13]age, c. 7, s. 68; Emin Amuli, Seyit Muhsin, A’yanu’ş-Şia, c. 5, s. 64 ve 192, Daru’t-Taarufli’l-Metbuat, Beyrut, 1406 h.k.
[14]a.g.e
[15]Emin, Seyit Hasan, MüstedrekiA’yanu’ş-Şia, c. 6, s. 286 ve 287, Daru’t-Taarufli’l-Metbuat, Beyrut, 1408h.k.
[16]A’yanu’ş-Şia, c. 9, s. 388 ve 389.
[17]Müstedrek-u A’yani’ş-Şia, c. 6, s. 286.
[18]a.g.e
[19] Tabiinden ya da tabiinin tabiinden olan Ehlisünnete mensup ravilerinden birkaç kişi bu adla adlandırılmıştır. Ama Şia ravileri arasında böyle bir raviye rastlanmamıştır.
[20]Necaşi, Ahmed b. Ali, Fihristi Esma-i Musennfi’ş-Şia (Ricali Necaşi), s. 332, Defteri İntişaratı İslami, Kum, çapı şeşum, 1365 h.ş.
[21]Berki, Ahmed b. Muhammed b. Halit, et-Tabakat (Ricali el-Berki), s. 54, İntişaratıDanişahı Tahran, 1383 h.k.
[22]Fihristi Esma-i Musennfi’ş-Şia (Ricali Necaşi), s. 332.
[23]Şeyh Saduk, el-Hisal, Muhakkık ve Musahhıh: Gaffari, Ali Ekber, c. 1, s. 320, Defteri İntişaratı İslami, Kum, çapı evvel, 1362h.ş.
[24]Bu ravinin senet silsilesinde yer aldığı rivayetleri görmek için: Şeyh Tusi, el-Amali, s. 515 ve 517, Daru’s-Segafe, Kum, çapı evvel, 1414 h.k; Vesailu’ş-Şia, c. 16, s. 368.
[25]Hatibi Bağdadi, Ebubekir Ahmed b. Ali, el-Muttefik ve el-Mufterik, Tahkik: Aydın el-Hamidi, Muhammed Sadık, c. 3, s. 1844, Daru’l-Gadirili’tTabaa ve’n-Neşrve’t-Tövzi, Demeşk, çapı evvel, 1417 h.k.
[26]Teberi, Razi LalKai, ebu’l-Kasım Hibetu’llah b. El-Hasan, Keramatu’l-Evliya (min kitabı Şerhi Usulu İtikadı Ehli’s-sunneve’l-Cemaah), Tahkik: Gamidi, Ahmed b. Sad, c. 9, s. 87, Daru Tayyibe, Arabistan-ı Suudi, çapı heştum, 1423 h.k; Sehmi KurşiCurcani, Ebu’l-Kasım Hamza b. Yusuf, Tarihi Curcan, s. 520, Alemu’l-Kitab, Beyrut, çapı çaharum, 1407 h.k; İbn. Hacer Askalani, Tebsiretu’l-MentibebiTahriri’l-Müştebeh, Tahkik
Neccar, Muhammed Ali, c. 2, s. 732, el-Mektebetu’l-İlmiyye, Beyrut, bi ta.
[27] Şeyh Tusi, el-Ebvab (Ricali Tusi), s. 361, İntişaratıHayderiyye, Necef-i Eşref, 1381 h.k.
[28]Şeyh Tusi, el-Fihrist, s. 263, el-Mektebetu’l-Murtezeviyye, Necef-i Eşref, bi ta.
[29]Ricali Necaşi, s. 164.
[30]Biharu’l-Envar, c. 91,  s. 41.
[31]Örnek olarak: Kuleyni, Muhammed b. Yakup, el-Kâfi, Muhakkık ve Musahhıh: Gaffari, Ali Ekber, Ahundi, Muhammed, c. 1, s. 178, Daru’l-Kutubu’l-İslamiye, Tahran, çapı çaharum, 1407 h.k.
[32]Musevi Huyi, Seyit Ebu’l-Kasım, MucemuRicalu’l-hadis, c. 10, s. 201, Merkezi Neşri Asarı Şia, Kum, 1410 h.k.
[33] Ricali el-Berki, s. 22.
[34]Ricali Tusi, s. 264.
[35]Mucemu Ricalu’l-hadis, c. 10, s. 202.
[36] Ahit Duasında şöyle okuruz:
در دعای عهد می‌خوانیم: «اللهم إن حال بینی و بینه الموت الذی جعلته على عبادک حقا مقضیا فاخرجنی من قبری مؤتزرا کفنی شاهرا سیفی مجردا قناتی ملبیا دعوة الداعی فی الحاضر و البادی».
[37]Şeyh Saduk, UyunuAhbaru’r-Rıza (a.s), Muhakkık ve Musahhıh, Lacverdi, Mehdi, c. 2, s. 276, neşri cihan, Tahran, çapı evvel, 1378 h.k.
Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Zamanın imamı (a.s) kimin eliyle şahadete erecektir ve ondan sonraki dönem ne kadar sürecektir?
    9095 Eski Kelam İlmi 2011/05/21
    Zamanın imamının (a.s) ömrünün sonu hakkında iki grup rivayet mevcuttur. Birinci gruptaki rivayetler onun tabii bir ölümle, ikinci gruptaki rivayetler ise şahadet ile ömrünün noktalanacağını bildirmektedir. Ama onun katilinin kim olduğu noktasında elde kabul edilir bir rivayet ve delil mevcut değildir. Aynı şekilde zamanın imamının vefatından kıyamete dek süren ...
  • İmamiye Şia’sı ve Ehlisünnetin İbn. Teymiye hakkındaki görüşü nedir?
    8416 شیعه آماج تهمتها 2015/06/29
    İbn. Teymiye, Hicri-Kameri 661 yılında Şam yarım adasında yer alan (bugünkü Türkiye) Harran şehrinde dünyaya geldi ve 67 yıl süren bir yaşamın ardından Hicri-Kameri 728 yılına denk gelen yılda Şam Kalesi hapishanesinde öldü. İbn. Teymiye ilahi sıfatlar, peygamberlere ve velilere tevessül etmek hakkında özel inançlara sahiptir. Onun ...
  • İslam’ın bakışında nazar değmesi ve vesveseyi etkisiz kılmak için dua yazmanın bir meşruiyeti var mıdır?
    14501 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/05/21
    İslam, fakihler ve mercilerin bakışında hastalık, nazar değmesi ve vesvese gibi sorunları gidermek için muteber ve masumlardan gelen duaları okumak ve yazmak doğru ve onaylanan bir fiildir. Yüce rehberlik makamı dua, dua yazmak ve dualarla kutsanma hakkında sorulan bir soruya cevaben şöyle buyurmuştur: Eğer dualar temiz imamlardan (a.s) nakledilmiş ...
  • Ayat namazı nasıl kılınır?
    11319 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/04/28
    Konuyu iki bölümde ele alacağız: a) Ayat namazına neden olan şeyler.b) Ayat namazının nasıl kılındığı.a) Ayat namazı şu olaylardan biri vuku bulduğunda farz olur: Güneş tutulması, Ay tutulması (tutulmalar kısmi de olsa), deprem ve halkın genelini korkutan şimşek çakması, ...
  • Bazı Kuran ayetleri, ilahi peygamberlerin masumluğuyla çelişiyor mu?
    18114 Eski Kelam İlmi 2007/11/26
    Yukarıdaki soruya şöyle cevap verilebilir:1. “İsmet” masum olan bir şahısta ruhla özleşmiş ve onu günah, unutkanlık, kötü işler ve hata yapmaktan engelleyen ve koruyan bir sıfattır. Bununla beraber masum olan şahıs mecbur kılınarak iradesi elinden alınmamaktadır.2) Peygamberlerin masum olmalarının sırrı, Allah’a olan aşk, inanç, kâmil bir iman ve ...
  • İnsanların mutluluk ve mutsuzluğunu ve neticede cennet ve cehenneme girmes’n’ belirleyen şey yıldız ve felekler midir?
    6936 آسمان و زمین 2012/07/24
    İnsanların cennet ve cehenneme girmelerinde hareket ve davranışlarını en önemli neden sayan birçok ayet ve rivayet mevcuttur. Siz Şii mütekellimlere müracaat ederseniz onların insanların mutluluk ve mutsuzluklarında yıldızların ve feleklerin etken olduğunu söylediklerini göremezsiniz. Bu konuda bir rivayet bulunsa ve senet açısından kabul edilse bile onun zahiri ...
  • Şiilerin arasında Hz. Âdem’in (a.s) müminlerin önderi Ali’nin (a.s) elleriyle yaratıldığına dair bir inanç var mıdır?
    11282 Varie 2012/08/21
    Eğer bir kimse Müminlerin Önderinin bağımsız olarak Hz. Âdem’i (a.s) yarattığına inanırsa, bu inanç Kur’an-ı Kerim’in aksi doğrultusundadır ve Rabbe şirk koşmak sayılır. Hz Âdem’in(a.s) Müminlerin Önderinin (a.s) maddi cismi tarafından yaratılması da mevcut gerçekler ile bağdaşmamaktadır; zira bu maddi cisim Hz. Âdem’den (a.s) sonra dünyaya gelmiş ...
  • İbrahim makamı nedir? Ondan kastedilen nedir?
    47316 Eski Kelam İlmi 2012/02/18
    Mekke’deki belirgin işaretlerden birisi, İbrahim makamıdır; zira orası İbrahim’in (a.s) durduğu bir makamdır. İbrahim makamının tefsir ve manası hakkında bazıları tüm haccın İbrahim makamı olduğu görüşündedir. Bir grup İbrahim makamının “Arafe”, Meş’aru’l-Haram” ve “üçlü cemerat” olduğuna inanmaktadır. Bazıları da tüm Mekke hareminin İbrahim makamı sayıldığı görüşünü taşımaktadır. Ama mevcut ...
  • Başkasının bostanından izinsiz meyve ve bitki toplamanın hükmü nedir?
    17120 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/08/20
    Söz konusu sorunun cevabında ilk önce fakihlerin bu konu hakkında görüşlerini genel olarak açıkladıktan sonra Hz. Ayetullah Mehdi Hadevi Tehrani nin görüşünü takdim edeceğiz.  Fakihlerin genel görüşleri:Bir başkasının malından faydalanmak her şekilde olursa olsun mutlaka bu tasarruf o malın sahibinin izni ile olmalıdır. Yalnızca ...
  • Modern İnkılabi (pop) müzikleri dinlemenin hükmü nedir?
    10803 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2008/06/22
    Bu soruyu cevaplandırmak için öncelikle Taklit Mercilerine başvurup sonra çok kısa bir şekilde müziğin haramlığının hikmetini felsefi olarak inceleyeceğiz.Hz Ayetullah El Uzma Seyyid Ali Hamenei:Eğlence toplantılarına uygun her türlü coşturucu/eğlendirici çalgı ve eğlence haramdır.

En Çok Okunanlar