Gelişmiş Arama
Ziyaret
8954
Güncellenme Tarihi: 2011/01/16
Soru Özeti
Hadisler ve büyük şahsiyetlerin görüşünde tecrübeli ve geçmişliğe sahip ilkçi kimselerin değişik konulardaki yeri ve konumu nedir?
Soru
Hadisler ve büyük şahsiyetlerin görüşünde tecrübeli ve geçmişliğe sahip ilkçi kimselerin değişik konulardaki yeri ve konumu nedir?
Kısa Cevap

Geçmişliğe sahip (piş kisvetan), tecrübe sahibi, yaşlı ve… kimseler bütün kavim, ümmet ve medeniyetlerde değerli ve ihtiram duyulan kimselerdendir. Bu konu bizim dini öğretilerde de; ayet rivayet ve dini liderler ve rehberlerin siyerinde de kabul görülmüştür ki detaylı cevapta ona işaret edeceğiz.

Ayrıntılı Cevap

İlkçi, geçmişliğe sahip, tecrübeli ve.. olmak bütün kavim, ümmet ve medeniyetlerde resmi olarak tanınmışlar. Tabi olarak geçmişliğe sahip, tecrübe ve hizmet sonmuş kimseler insanlık toplumuna sunmuş oldukları hizmetlerden ve değişik sahalarda sahip oldukları tecrübelerden dolayı bütün milletler arasında kendilerine ihtiram duyulan ve bazı özel haklara sahiptirler. Bu konu bizim dini öğretilerde de; ayet rivayet ve dini liderler ve rehberlerin siyerinde de kabul görülmüştür ki biz bu makalede örnek teşkil etsin diye kısaca bazı örneklere işaret edeceğiz.

  1. Ayetler:
  1. Kuranı kerimde İslam dinini kabul etme bağlamında ilkçi olan kimseler hakkında şöyle denilmektedir: “İslâm’ı ilk önce kabul eden muhâcirler ve ensar ile, iyilikle onlara uyanlar var ya, Allah onlardan razı olmuş; onlar da O’ndan razı olmuşlardır. Allah, onlara içinden ırmaklar akan, içinde ebedî kalacakları cennetler hazırlamıştır. İşte bu büyük başarıdır”.[1] Bu ayeti kerime İslam dinine ilk girenler içindir. Gerçi müfessirler bu ayetin nüzul sebebi hakkında farklı rivayetler zikretmişlerdir ki gerçeklikte bu rivayetler dış alemde bu ayetin reel örneğini belirtme konusuyla alakalıdır. Bu ayeti kerimede Müslümanlar üç sınıfa ayırt edilmiştir: Onlardan bir kısmı İslama girmekte ve hicret etmekte ilkçi olmuşlardır: “İslâm’ı ilk önce kabul eden muhâcirler”. Onlardan ikinci kısmı peygambere ve peygamberin yârlerine yardım etmekte ilkçi olmuşlardır. “ve ensar”. Onlardan üçüncü kısım bu iki gruptan sonra gelip onların programlarına, güzel amel işlemek, İslami ve hicreti kabul etmek ve İslam peygamberinin getirmiş olduğu ayine yardımcı olmakla tabi olmuş “iyilikle onlara uyan” kimselerdir. Kur’anı kerim bu üç grubu zikrettikten sonra şöyle buyuruyor: “Allah onlardan razı olmuş; onlar da O’ndan razı olmuşlardır”. Buna binaen İslam peygamberine (s.a.a) iman etmekte ilkçi ve öncü olmak Allahın hoşnutluğuna nedendir.[2]
  2.     “Size ne oluyor da, Allah yolunda harcama yapmıyorsunuz? Hâlbuki göklerin ve yerin mirası Allah’ındır. İçinizden, fetihten (Mekke fethinden) önce infak edenler ve savaşanlar, (diğerleri ile) bir değildir. Onların derecesi, sonradan infak edenlerden ve savaşanlardan daha yüksektir. Bununla beraber Allah, hepsine de en güzel olanı (cenneti) va’detmiştir. Allah, bütün yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır”.[3] İnfak etmek farklı şartlarda ve farklı haletlerde farklı değer aldığı için sonraki cümlede şöyle buyuruyor: “İçinizden, fetihten (Mekke fethinden) önce infak edenler  ve savaşanlar, (diğerleri ile) bir değildir”. Bu nedenler daha Fazla tekit etmek için izafe ediyor: Onların derecesi, sonradan infak edenlerden ve savaşanlardan daha yüksektir”.[4]
  3. Ey iman edenler! Size, “Meclislerde tefessehu; yer açın” denildiği zaman açın ki, Allah da size genişlik versin. Size, “Kalkın”, denildiği zaman da kalkın ki, Allah içinizden inananların ve kendilerine ilim verilenlerin derecelerini yükseltsin. Allah, yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır”.[5] Tefessehu etimolojik olarak “f-s-h” kökünden gelmekte ve (kufl vezninde olmaktadır). Anlam bakımından geniş yer demektir. Buna binaen “tefessehe” genişletmek anlamında ve meclislerin adaplarından biridir. Meclise birisi yeni girdiğinde meclistekiler toparlanıp yeni giren kimseler için yer açsınlar anlamındadır. Zira meclise yeni girenler mecliste oturan kimselere oranla oturmaya; yaşlı veya has bir ihtirama sahip ve… olduklarından dolayı daha layık olmaları söz konusu olabilir. İslam peygamberi “şabaniye” hutbesinde şöyle buyurmaktadır: “…vekkiru kubareküm…” yaşlılarınıza ve ihtiyarlarınıza ve büyüklerinize saygılı olunuz.[6]      Başka bir yerde şöyle buyurmaktadır. “yaşlı Müslümanlara ihtiram göstermek Allaha saygıdandır”.[7] Buradadır ki hazır olanlar isar ve fedakârlık yaparak bu İslami edebe riayet etmelilerdir. Bu ayetin nüzul sebebi hakkında şöyle nakledilmiştir: Peygamber (s.a.a.) onun yanı sırada oturan bir kısma düstur verdi ki bedir savaşına katılan ve fazilet ve ilim bakımından daha üstün olanlardan olup yeni meclise gelenlere yer vermelerini istedi.[8] Bunlar bazı örneklerdir ki İslam’da ilkçiler ve geçmişlikleri olan kimselere verilen değeri ve saygıyı içeren bazı ayetlerdir. 

b) Rivayetler:   

Rivayet içerikli kaynaklarımızda da geçmişlikleri ve ilkçi olan kimselere ihtiram gösterilmesi hakkında rivayetler gelmektedir ki burada numune arz etsin diye bir kaçına işaret edeceğiz:

  1. İmam Bakırdan (a.s.) nakledilmiştir: “Her kim kendisinden sonra güze ve iyi bir sünnet bırakır ve camiada bu sünnet ittib’a edilirse o sünnete amel edenlerin sevabı onların sevabı eksilmeksizin o sünneti bırakan kimseye de yazılır”.[9]
  2. Müminlerin emiri hz. Ali (a.s.) şöyle buyuruyor: “Her milletin saygın şahsiyetlerine size muhalif olsalar bile saygı gösteriniz”.[10]
  3. İmam bakıra (a.s.) şöyle denildi: “Halk peygamberden şöyle naklediyor: Cahiliyet döneminde en şereli olanınız İslamda da en şereflinizdir”. İmam (a.s.) şöyle buyurdu: “Doğru söylüyorlar. Ama sizin tasavvur ettiğiniz gibi değildir. cahiliyet döneminde cömert, güzel ahlak sahibi, komşuların haklarına riayet edenler, başkalarına eziyet etmekten sakınan kimseler İslama girdiklerinde İslam onların hayırlarına ve mükafatlarını daha da fazlaştırdı”.[11]
  4. “Yaşlılarınıza karşı saygılı olunuz ki küçüklerinizden saygı göresiniz”.[12]
  5.  “Tecrübe sahipleri daha güçlü görüşlere ve bakışlara sahiptirler”.[13]
  6. Peygamberden (s.a.a.) nakledilmiştir: “Mürüvet sahibi olan kimselerin azabından şer’i sınırına varmadığı zamana kadar. Eğer kerim olan bir kimse yanınıza geldiği vakit ona karşı saygılı olunuz. Peygamberden kimden bu edebi öğrendiniz diye sorulunca buyurdu: “Rabbimden bu edebi öğrendim”.[14]

 


[1] Tevbe, 100.

[2] Mekarimi Şirazi, “Tefsir-i Numune”, baskı, 1, Tahran: Darul Kutubil İslamiye, 1374, şemsi, c. 8, s. 100 – 101.

[3] Hadid, 10.

[4] Mekarimi Şirazi, “Tefsir-i Numune”, baskı, 1, Tahran: Darul Kutubil İslamiye, 1374, şemsi, c. 23, s. 320.

[5] Mücadele, 11.

[6] MECLİSİ,  Muhammed Bakır, “Biharul – Envar”, Beyrut: Müesesei el-vefa, 1404, c. 93, s. 356.

[7] KÜLEYNİ, “Kafi”, Tahran: Darul Kutubil İslamiye, 1365, şemsi, c. 2, s. 165, Kitabul İman ve el-Küfür, bab-u İclal-i el-Kebir, hadis no: 1,.

[8] Bkz. Mekarimi Şirazi, “Tefsir-i Numune”, baskı, 1, Tahran: Darul Kutubil İslamiye, 1374, şemsi, c. 23, s. 439 - 442.

[9] HUR AMULİ, “Vesailiş- Şia”, Kum: Müesesei Alulbeyt, 1409, kameri, c. 16, s. 174.

[10] NURİ, Mirza Hüseyin, “Müstedrekül- Vesail”, Kum: Müesesei Alulbeyt, 1408, c. 8, s. 395.

[11] Age., c. 8, s. 395.

[12] TEMİMİ AMEDİ, Abdulvahit, “Gureru Hikem ve Durerul – Kelam”, baskı, 8, Tahran: s. 482.

[13] Age., s. 444.

[14] Age., s. 397.

 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • geçici nikahın aktı için kullanılan lafızlar nelerdir? Şartları ve Hükümleri nasıldır?
    7192 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2015/05/03
    Geçici nikâhın aktini okumak için birkaç şart gereklidir: Aktin sıgasını okumak; şöyle ki süreli akitte bayan ve erkek’in rızası tek başına yeterli değildir. Belki bunun yanı sıra akit için okunan has lafızların okunması şarttır. İhtiyati vacip gereğince aktin sıgası sahih Arapça ile ...
  • Yaşayan anne ve babaya yönelik yapılan hayırlar doğru mudur?
    19582 Pratik Ahlak 2011/04/11
    Her insan iyi işler yapıp sevabını başkalarına ve bu cümleden olmak üzere anne ve babasına bağışlayabilir. Böyle bir durumda bu hayırlı amelin sevabı onlara ulaşacak ve buna ek olarak aynı sevabın benzeri veya hatta ondan daha fazlası ameli bağışlayan için de göz önünde bulundurulacaktır. ...
  • Hamd, medh ve şükür’ün farkı nedir?
    12760 Eski Kelam İlmi 2012/02/14
    Lügatte ve Istılahta Hamd, Medh ve Şükür1- Hamd lügatte sena ve övgü manasına gelmektedir.[1] Istılahta ise iradeyle yapılan güzel iş ve sıfata denir.[2] 2- Medh ...
  • Mübarek Ramazan ayının 21’inde yolculuk yapmanın hükmü nedir?
    5215 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/08/14
    Mübarek ramazan ayında yolculuk yapmanın sakıncası yoktur, ancak oruçtan kaçmak için olursa mekruhtur.[1] insan yolculuktan dolayı tutamadığı orucunu ramazan ayından sonra tutmalıdır. Bu hükümderamazanın ayının 21’i ile diğer ...
  • Domuzun parçaları gibi necasetlerin bazı kısımları Müslüman olmayan kimselere satılabilinir mi?
    5962 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/03/10
    Hz. Ayetullah’el - Uzma Mekarim Şirazi (Allah ömrünü uzun etsin): Eğer bu konu hakkında yakininiz varsa onun alınıp satılması sakıncalıdır. Hz. Ayetullah’el - Uzma Safi Gülpeygani (Allah ömrünü uzun etsin): Soruda gelen konu hakkında bilgim yok ama eğer söz konusu maddeler ...
  • Yasin Suresi’nin altıncı ayetiyle İsra Suresi’nin on beşinci ayeti arasında bir uyuşmazlık mı var?
    10831 Tefsir 2008/08/12
    Bu iki ayet arasında herhangi bir uyuşmazlık söz konusu değildir. Çünkü ikinci ayette (İsra Suresi, on beşinci ayet) bir peygamber göndermedikçe azap olmadığını söylüyor ancak birinci ayette (Yasin Suresi, altıncı ayet) “ataları uyarılmamış” diyor ve herhangi bir azaptan bahsetmiyor. ...
  • Sürmeyle abdest veya gusül alınabilir mi?
    38418 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/02/14
    Abdest ve gusül alırken bedende, suyun deri ve uzuvlarına ulaşmasına engel olacak herhangi bir şeyin olmaması gerekir. Buna göre sürme, gözün içine çekilirse abdest ve guslün doğruluğuna zarar vermez. Ama gözün etrafına veya kaşlara çekilirse bakılmalıdır, abdest veya gusül uzuvlarına suyun ulaşmasına engel midir, değil midir?
  • Kızla oğlanın doğru bir şekilde (günaha düşmeden) cinsel ilişkiye girmelerinin bir yolu var mı?
    51581 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/11/10
    İslama göre kadın ve erkek birbirlerinin tamamlayıcısıdırlar. Hekim olan Allah bu ikisini sükunet bulsun, duygusal, ruhsal ve cinsel ihtiyaçlarını karşılasınlar diye birbirleri için yaratmıştır. İslam iki tarafında ihtiyaçlarının giderilmesi ve kadınla erkeğin her türlü ilişkisinin belli bir sınır ...
  • Neden Peygamber (s.a.a) Talha ve Zübeyir’e İslam’ın kılıcı lakabını vermiştir?
    11310 تاريخ بزرگان 2011/01/20
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Ayat namazı nasıl kılınır?
    10355 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/04/28
    Konuyu iki bölümde ele alacağız: a) Ayat namazına neden olan şeyler.b) Ayat namazının nasıl kılındığı.a) Ayat namazı şu olaylardan biri vuku bulduğunda farz olur: Güneş tutulması, Ay tutulması (tutulmalar kısmi de olsa), deprem ve halkın genelini korkutan şimşek çakması, ...

En Çok Okunanlar