Gelişmiş Arama
Ziyaret
11760
Güncellenme Tarihi: 2012/04/05
Soru Özeti
Rivayetlere göre iman ile sevgi ilişkisini beyan ediniz?
Soru
Rivayetlere göre iman ile sevgi ilişkisini beyan ediniz?
Kısa Cevap

Rivayetlerde sevgi ile din ilişkisini incelemek için ilkin din, iman, sevgi ve muhabbet meselesi arsında var olan zati ilişkiyi inceleyeceğiz. Sonra iki tür sevgiye; birisi ilahi muhabbet ikincisi şehvani sevgisine değineceğiz. Lütfen detaylı cevaba müracaat ediniz.

Ayrıntılı Cevap

Rivayetlerde sevgi ile din ilişkisini incelemek için ilkin din, iman, sevgi ve muhabbet meselesi arsında var olan zati ilişkiyi inceleyeceğiz. Sonra iki tür sevgiye; birisi ilahi muhabbet ikincisi şehvani sevgisine açıklayacağız. Sonraki unvanda ehlibeyt sevgisi bağlamda olan özel önemliliğe ve onun iman olan direk nisbetine değineceğiz. Son olarak Allahın, peygamberin ve ehlibeytin düşmanlarına karşı kin ve nefretin (buğz) konumuna değineceğiz.

  1. Din ile Sevginin İrtibati:
    1. İmam sadık şöyle buyuruyor: “Her kim Allah için severse, Allah için düşmanlık yaparsa, Allah için verirse o imanı kamil olan kimselerdendir”.[1]
    2. İmam Sadıktan hübb ile buğz imandan mıdır şeklinde soruldu? O hazret şöyle buyurdu: “Acaba iman hüb ile buğz dışında bir şey midir? Sonra şu ayeti okudur: “Fakat Allah, size imanı sevdirmiş ve onu gönüllerinize güzel göstermiş; inkârı, fasıklığı ve (İslâm’ın emirlerine) karşı çıkmayı da çirkin göstermiştir”.[2]
    3. Bir gün Allah resulü kendi ashaplarına şöyle buyurdu: “İmanın hangi unsuruna sarılması daha muhkemdir? Ashap dediler: Allah ve Allah resulü daha iyi bilirler: Bir kısmı da namazdır dediler. Bazıları da zekâttır dediler; bir diğer kısım da oruç ve hacdır şeklinde görüş belirtiler ve… O hazret şöyle buyurdu: “Söylenilenlerin her birisinin has değeri vardır ama imanın en mutmain kulpu Allah yolunda sevmek, Allah yolunda nefret etmek, Allahın evliyalarını sevmek ve Allahın düşmanlarından nefret duymaktır”.[3]
    4. İmam Sadık şöyle buyuruyor: “Her kim din için sevmezse, din için düşmanlık yapmazsa dini yoktur”.[4]
  1. İlahi Muhabbet:
    1. İmam sadık şöyle buyuruyor: “Bir Mümin kalbini dünyadan boşatsa, yukarı gider ve Allahın muhabbetinin tatlılığını kendinde bulursa, dünya ehlinin nezdinde aklı delilikle karışmış kimse gibi olur. Oysaki bu grup Allahın muhabbetinin tatlılığıyla karıştırılmış dolayısıyla onun dışında hiçbir şeyle uğraşmazlar”.[5]
    2. İmam Sadık şöyle buyurmuş: “Ben sizden olan mümin bir kimseyi öyle severim ki namaza durduğunda yönünü Allaha çevirsin ve kalbini dünya ile meşgul etmesin. Zira namazda kalbini Allaha yönelten her kula Allah yüzüyle ona yöneliyor ve müminlerin muhabbet ve sevgisini kendi muhabbet ve sevgisinden sonra ona fark ettiriyor”.[6]    
    3. İmam Sadık’ın ashaplarından birisi şöyle buyuruyor: Bilinçli ve uyanık olunuz! Dünyada zahit olmadığınız müddetçe imanın tadını tatmanız diyor. Zira ben imam Sadık’dan şöyle duydum buyuruyor ki; “Mümin dünyadan kalbini arındırır yukarılara çıkar ve Allahın muhabbetinin tatlılığını haddi zatinde bulacak ve onun dışında hiç kimseyle uğraşmaz; hakeza buyuruyor: Kalp saf olduğu taktirde yer onun için dar olur ta ki (Allaha doğru) yukarılara gitti”.[7]
    4. İmam Ali şöyle buyuruyor: “Nasıl oluyor da bir kimse Allahın muhabbetini iddia ediyor da ama kalbi dünya sevgisiyle aram bulmuş”.[8]
    5. İmam Ali başka bir yerde şöyle buyuruyor: “Güneş gecenin karanlıklarıyla cem olunmadığı gibi Allah sevgisi ile dünya sevgisi de bir arada cem olunmuyor”.[9]
    6. Hz Ali şöyle buyuruyor: “Cennette en lezzetli ve en iyi şey Allahın sevgisi ve Allah yolunda sevmektir”.[10]    
    7. Bazı kitaplarda şöyle nakledilmiştir: Hazreti Abbas ve hazreti Zeynep küçük idiler, hazreti Ali Abbas’ın güzlerinden öptü sonra hazreti Zeynebe döndü baktı. Hazreti Zeynep şöyle dedi: Ey baba Acaba bizi seviyor musun? O hazret şöyle buyurdu: “Çocuklarımız ciğerlerimizin parçalarıdırlar”. Zeynep dedi: ama nasıl oluyor da iki sevgi bir kalpte yerleşebiliyor? Biri Allah’ı sevmek diğeri çocuklarını sevmek, eğer bizden vazgeçilmiyorsa Allah’ı halisane sev bize karşı da şefkatli ol!.[11]
  2. Şehvani Sevgisi (Mezmum Sevgiler):

Dünya sevgisi Allahın sevgisi karşısında yer aldığını söylemiştik. Bazen bu iki tür muhabbetin birisine ilahi aşk ya irfani aşk diğerine dünyevi aşk deniliyor. Bunların her birisinin de farklı şubeleri vardır. Kuranı kerimde belirtildiği üzere şehvet sevgisi insanlar için sevimli kılınmıştır ki şunlardan ibarettir: 1- Kadına karşı olan aşk (cinsel aşk), 2- çocuklara duyulan aşk, 3- paraya duyulan aşk (altın ve gümüş). 4- dünyevi güzelliklere ve imkanlarına duyulan aşk: “Kadınlar, oğullar, yük yük altın ve gümüş, salma atlar, davarlar ve ekinler gibi nefsin şiddetle arzuladığı şeyler insana süslü gösterildi. Bunlar dünya hayatının geçimliğidir. Oysa asıl varılacak güzel yer ancak Allah’ın katındadır”.[12]  Rivayette şöyle okuyoruz: Allah Teâlâ Davut’a vahyi etti ki ashaplarını şehvetlere dalmaktan korkut. Ve (onun getirilerinden) sakındır. Şehvetlere gönül bağlamış olanların kalpleri benden perdelenmiş ve üstünden perde çekilmiştir.[13]

  1. Ehlibeyt ve İmamların Muhabbeti:
    1. İmam Sadık şöyle buyuruyor: “Kim ehlibeyti severse ve bizim sevgimiz onun kalbine yerleşirse hikmetin çeşmeleri onun kalbinden dilinin üzerine akar ve kalbinde iman yenileniyor”.[14]  
    2. İslam Peygamberinden nakledilmiştir: “Kim Alibeyt muhabbetiyle ölürse şehit olarak dünyadan gitmiştir. Biliniz ki her kim alimuhammedin sevgisiyle ölürse bağışlanmıştır. Biliniz ki her kim Alimuhammedin sevgisiyle ölürse kamil imanla dünyadan gitmiştir”.[15]
    3. İslam peygamberi şöyle buyurmuşlardır: “Mümin bir kimsenin sahifesinin baş levhası Ali b. Ebu Talibin sevgisidir.[16] Hakeza şöyle buyurmaktadır: Ali’yi sevmek imandandır, Ona kin yapmak nifaktandır.[17] Hazreti Fatma hakkında şöyle buyuruyor: Her kim Fatma’yı severse cennettedir ve her kim ona düşman olursa cehennemdedir”.[18]  
  2. Allah’ın Düşmanlarından Beri ve Onlardan Nefret Etmek:

Allaha duyulan sevginin sadık olduğuna delalet eden alamet Allahın düşmanlarına karşı düşman olmaktır. Zira sevgi ile nefretin ikisi bir arada olması anlam taşımaz. Bir birine zıt olan iki şeye sevgi bağlamak nifakın alameti ve sevginin yalanlığından hakidir. Bu nedenledir ki Allah ve Allahın evliyalarının sevgisini konu edip zikir edilen birçok rivayetlerde Allahın düşmanlarından nefret duymak ve onlardan teberi etmek de zikredilmiştir. Burada birkaç rivayete örnek olsun diye işaret edilecektir:

  1. İmam Rıza (a.s.) şöyle buyuruyor: “Dinin niheti ve kemali bizim velayetimizde ve düşmanlarımızdan teberi etmektedir”.[19]
  2. Şahıslardan birsi imam Sadık’a (a.s.) şöyle buyurdu: “Birisi vardır ki hakkınızdaki sevgiyi kalbinde taşıyor ama düşmanlarınızdan nefret etmekte zayıftır. İmam cevabında şöyle buyurdu: “Bizi sevdiğini sanıp düşmanlarımızdan beri olduğuna sahip olmayan bir kimse yalancıdır”.[20]

 


[1] KÜLEYNİ, “el-Kafi”, Tahran: darul-Kutubul İslamıye, 1365, h.ş., c. 2, s. 134.

[2] A.g.e., s. 125.

[3] A.g.e., s. 125.

[4] A.g.e., s. 127.

[5] A.g.e., s. 130.

[6] MECLİSİ, Muhammed Bakır, “Biharu’l-Envar”, Lübnan: Müesesetul-Vefa, 1404, kameri, c. 81, s. 24.

[7] Şeyh Hur Amuli, “Vesailuş-Şia”, Müesesetul - Alul-Beyt, 1409, kameri, c. 16, s. 13. 

[8] AMEDİ TEMİMİ, “Gurerul-Hikem ve Durerul –Kelm”, İntişarati Tebliğati İslami, 1366, şemsi, s. 141.

[9] Muhaddis NURİ, “Müstedrekül-Vesali”, Müesesetul - Alul-Beyt, 1408, kameri, c. 12, s. 42.   

[10] MECLİSİ, Muhammed Bakır, “Biharu’l-Envar”, Lübnan: Müesesetul-Vefa, 1404, kameri, c. 66, s. 251.

[11] Muhaddis NURİ, “Müstedrekül-Vesali”, Müesesetul - Alul-Beyt, 1408, kameri, c. 15, s. 251.   

[12] Ali İmran, 14. 

[13]Biharu’l-Envar”, Lübnan: Müesesetul-Vefa, 1404, kameri, c. 1, s. 154.

[14] A.g.e., c. 27, s. 90.

[15] A.g.e., c. 23, s. 233.

[16] A.g.e., c. 27, s. 142.

[17] A.g.e., c. 37, s. 92.

[18] A.g.e., c. 27, s. 116.

[19] A.g.e., c. 27, s. 58.

[20] A.g.e. , c. 27, s. 58.

 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Kuran’da hangi ayet kurtuluş yolunu açıklamaktadır?
    2880 Tefsir 2020/01/20
  • İslam dininde hatemiyetin hakikati nedir ve Sayın Suruş’un görüşünün eleştirileri nelerdir?
    10266 Yeni Kelam İlmi 2010/06/02
    Birkaç noktaya dikkat etmek faydalı olabilir:1. Peygamberliğin son bulması ve buna tabi olarak İslam dinin son din olması, Ahzab Suresinin 40. ayetinde belirtilmiştir ve bu ayet mana itibariyle, İslam dininin son din olması vesilesiyle peygamberlikte sona ermiş ve artık peygamberin gelmesi mümkün değildir.2. Bir açıdan hatemiyetin sırrı şunlara ...
  • Kuran’ın kaç suresi peygamberlerin adını taşımaktadır?
    36343 Tefsir 2012/08/11
    Kuranı kerim’in altı tane suresi peygamberlerin adını taşımaktadır. Bu sureler şunlardan ibarettir: Nuh, İbrahim, Yunus, Yusuf, Hud ve Muhammed. Elbette müfessirler bazı rivayetleri göz önünde bulundurarak Taha[1], Yasin[2], Muddessir[3], Müzzemmil[4] gibi surelerin Peygamberimize delalet ettiği ...
  • Neden Kuran’ı Kerim Hz. Nuh (a.s)’ın risalet süresini 1000’den 50 yıl az olarak ilan etmiştir?
    7409 Tefsir 2019/10/21
    Kuran’ı Kerim Hz. Nuh (a.s)’ın risalet süresi hakkında şöyle buyuruyor:«وَ لَقَدْ أَرْسَلْنا نُوحاً إِلى‏ قَوْمِهِ فَلَبِثَ فِيهِمْ أَلْفَ سَنَةٍ إِلاَّ خَمْسِينَ عاماً فَأَخَذَهُمُ الطُّوفانُ وَ هُمْ ظالِمُونَ» “Andolsun biz, Nûh'u kavmine gönderdik, onların arasında bin seneden elli yıl eksik kaldı, sonunda haksızlık etmekte olan ...
  • Ehlisünnet’in görüşünü dikkate alarak Şia fıkhına göre yolculukta namazı kasır etmek ruhsat mıdır yoksa vacip midir?
    9899 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/06/10
    Kesin ve tartışmasız olan şu ki beş vakit namaz ilkin iki rekâtlı şeklinde teşri ve farz kılınmıştır. Şunda da şüphe yok ki ikametgahta (haderde/ kendi memleketi ve vatanında) kılınan namazlara ikişer rekât izafe edilmiştir. Şu halde zihinlere takılan soru şu: Yolculukta kılınan namazlara da iki rekât izafe ...
  • Acaba İmam Hüseyin(a.s) bir hadisinde, Arap ve Acem arasında fark koymuş ve Acemleri kınamış mıdır?
    9341 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2010/09/04
    Dile getirdiğiniz rivayet Ebu Ebdillah (a.s)'dandır. Yani İmam Sadık (a.s)'tan, İmam Hüseyin (a.s)'den değildir. Şöyle buyurmuşlardır: “Biz Kureyşteniz ve bizim Şialarımız da Araptırlar, acem değil”. Bu rivayetin zahir anlamı dikkate alındığında Arap, acem ve Kureyş'ten maksat bilinen meşhur ırklardır. Ama bu rivayet senet açısından zayıftır. ...
  • Kalbi selimden maksat nedir?
    15779 Pratik İrfan 2012/04/07
    ''Selim'' sözcüğü ''silm'' ve ''selamet'' kökünden gelir. Zahiri ve batini afetlerden uzak olmak anlamı verir. İmam Sadık (a) bu kelimenin manası hakkında şöyle buyurmuştur: “Selim kalp, Rabbıyla mulakat ederken rabbi dışında hiçbir şey kendisinde barındırılmış olmayan kalptir”. Kur'an mufessirleri ''kalbi selim'' hakkında muhtelif yorumlar yapmışlardır ...
  • Ahd duası gibi bazı duaları belirlenen ölçüden az veya çok okumanın özel bir etkisi var mıdır?
    17234 Teorik Ahlak 2010/01/14
    Her güzel amel, fiili ve öznel olmak üzere iki tür güzellikten oluşmaktadır. Yani hem doğru olan ve hem de ilahi niyet ve Allah rızası için yapılan bir iş Allah katında kabul olur. Rivayetlerde niyetin, üzerinde durularak amellerin ruhu diye tabir edilmiştir. Birçok ...
  • Doğru alışverişin şartları nelerdir?
    6638 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/06/14
    Bu soru çok geneldir; zira alışveriş kavramı fıkıh ve örfte değişik manalara sahiptir: Genel anlamıyla alışveriş/muamele, özel anlamıyla muamele ve özel ve genel arasında bulunan orta manasındaki muamele bu kabildendir. Genel anlamıyla muamele, yakınlık kastinin muteber olmadığı ve elbise ve bedeni temizlemek, alıveriş, nikâh ve boşanmak gibi ...
  • SMS kanalıyla okunan talakın hükmü nedir?
    7708 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/07/12
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...

En Çok Okunanlar