Gelişmiş Arama
Ziyaret
12412
Güncellenme Tarihi: 2012/04/05
Soru Özeti
Rivayetlere göre iman ile sevgi ilişkisini beyan ediniz?
Soru
Rivayetlere göre iman ile sevgi ilişkisini beyan ediniz?
Kısa Cevap

Rivayetlerde sevgi ile din ilişkisini incelemek için ilkin din, iman, sevgi ve muhabbet meselesi arsında var olan zati ilişkiyi inceleyeceğiz. Sonra iki tür sevgiye; birisi ilahi muhabbet ikincisi şehvani sevgisine değineceğiz. Lütfen detaylı cevaba müracaat ediniz.

Ayrıntılı Cevap

Rivayetlerde sevgi ile din ilişkisini incelemek için ilkin din, iman, sevgi ve muhabbet meselesi arsında var olan zati ilişkiyi inceleyeceğiz. Sonra iki tür sevgiye; birisi ilahi muhabbet ikincisi şehvani sevgisine açıklayacağız. Sonraki unvanda ehlibeyt sevgisi bağlamda olan özel önemliliğe ve onun iman olan direk nisbetine değineceğiz. Son olarak Allahın, peygamberin ve ehlibeytin düşmanlarına karşı kin ve nefretin (buğz) konumuna değineceğiz.

  1. Din ile Sevginin İrtibati:
    1. İmam sadık şöyle buyuruyor: “Her kim Allah için severse, Allah için düşmanlık yaparsa, Allah için verirse o imanı kamil olan kimselerdendir”.[1]
    2. İmam Sadıktan hübb ile buğz imandan mıdır şeklinde soruldu? O hazret şöyle buyurdu: “Acaba iman hüb ile buğz dışında bir şey midir? Sonra şu ayeti okudur: “Fakat Allah, size imanı sevdirmiş ve onu gönüllerinize güzel göstermiş; inkârı, fasıklığı ve (İslâm’ın emirlerine) karşı çıkmayı da çirkin göstermiştir”.[2]
    3. Bir gün Allah resulü kendi ashaplarına şöyle buyurdu: “İmanın hangi unsuruna sarılması daha muhkemdir? Ashap dediler: Allah ve Allah resulü daha iyi bilirler: Bir kısmı da namazdır dediler. Bazıları da zekâttır dediler; bir diğer kısım da oruç ve hacdır şeklinde görüş belirtiler ve… O hazret şöyle buyurdu: “Söylenilenlerin her birisinin has değeri vardır ama imanın en mutmain kulpu Allah yolunda sevmek, Allah yolunda nefret etmek, Allahın evliyalarını sevmek ve Allahın düşmanlarından nefret duymaktır”.[3]
    4. İmam Sadık şöyle buyuruyor: “Her kim din için sevmezse, din için düşmanlık yapmazsa dini yoktur”.[4]
  1. İlahi Muhabbet:
    1. İmam sadık şöyle buyuruyor: “Bir Mümin kalbini dünyadan boşatsa, yukarı gider ve Allahın muhabbetinin tatlılığını kendinde bulursa, dünya ehlinin nezdinde aklı delilikle karışmış kimse gibi olur. Oysaki bu grup Allahın muhabbetinin tatlılığıyla karıştırılmış dolayısıyla onun dışında hiçbir şeyle uğraşmazlar”.[5]
    2. İmam Sadık şöyle buyurmuş: “Ben sizden olan mümin bir kimseyi öyle severim ki namaza durduğunda yönünü Allaha çevirsin ve kalbini dünya ile meşgul etmesin. Zira namazda kalbini Allaha yönelten her kula Allah yüzüyle ona yöneliyor ve müminlerin muhabbet ve sevgisini kendi muhabbet ve sevgisinden sonra ona fark ettiriyor”.[6]    
    3. İmam Sadık’ın ashaplarından birisi şöyle buyuruyor: Bilinçli ve uyanık olunuz! Dünyada zahit olmadığınız müddetçe imanın tadını tatmanız diyor. Zira ben imam Sadık’dan şöyle duydum buyuruyor ki; “Mümin dünyadan kalbini arındırır yukarılara çıkar ve Allahın muhabbetinin tatlılığını haddi zatinde bulacak ve onun dışında hiç kimseyle uğraşmaz; hakeza buyuruyor: Kalp saf olduğu taktirde yer onun için dar olur ta ki (Allaha doğru) yukarılara gitti”.[7]
    4. İmam Ali şöyle buyuruyor: “Nasıl oluyor da bir kimse Allahın muhabbetini iddia ediyor da ama kalbi dünya sevgisiyle aram bulmuş”.[8]
    5. İmam Ali başka bir yerde şöyle buyuruyor: “Güneş gecenin karanlıklarıyla cem olunmadığı gibi Allah sevgisi ile dünya sevgisi de bir arada cem olunmuyor”.[9]
    6. Hz Ali şöyle buyuruyor: “Cennette en lezzetli ve en iyi şey Allahın sevgisi ve Allah yolunda sevmektir”.[10]    
    7. Bazı kitaplarda şöyle nakledilmiştir: Hazreti Abbas ve hazreti Zeynep küçük idiler, hazreti Ali Abbas’ın güzlerinden öptü sonra hazreti Zeynebe döndü baktı. Hazreti Zeynep şöyle dedi: Ey baba Acaba bizi seviyor musun? O hazret şöyle buyurdu: “Çocuklarımız ciğerlerimizin parçalarıdırlar”. Zeynep dedi: ama nasıl oluyor da iki sevgi bir kalpte yerleşebiliyor? Biri Allah’ı sevmek diğeri çocuklarını sevmek, eğer bizden vazgeçilmiyorsa Allah’ı halisane sev bize karşı da şefkatli ol!.[11]
  2. Şehvani Sevgisi (Mezmum Sevgiler):

Dünya sevgisi Allahın sevgisi karşısında yer aldığını söylemiştik. Bazen bu iki tür muhabbetin birisine ilahi aşk ya irfani aşk diğerine dünyevi aşk deniliyor. Bunların her birisinin de farklı şubeleri vardır. Kuranı kerimde belirtildiği üzere şehvet sevgisi insanlar için sevimli kılınmıştır ki şunlardan ibarettir: 1- Kadına karşı olan aşk (cinsel aşk), 2- çocuklara duyulan aşk, 3- paraya duyulan aşk (altın ve gümüş). 4- dünyevi güzelliklere ve imkanlarına duyulan aşk: “Kadınlar, oğullar, yük yük altın ve gümüş, salma atlar, davarlar ve ekinler gibi nefsin şiddetle arzuladığı şeyler insana süslü gösterildi. Bunlar dünya hayatının geçimliğidir. Oysa asıl varılacak güzel yer ancak Allah’ın katındadır”.[12]  Rivayette şöyle okuyoruz: Allah Teâlâ Davut’a vahyi etti ki ashaplarını şehvetlere dalmaktan korkut. Ve (onun getirilerinden) sakındır. Şehvetlere gönül bağlamış olanların kalpleri benden perdelenmiş ve üstünden perde çekilmiştir.[13]

  1. Ehlibeyt ve İmamların Muhabbeti:
    1. İmam Sadık şöyle buyuruyor: “Kim ehlibeyti severse ve bizim sevgimiz onun kalbine yerleşirse hikmetin çeşmeleri onun kalbinden dilinin üzerine akar ve kalbinde iman yenileniyor”.[14]  
    2. İslam Peygamberinden nakledilmiştir: “Kim Alibeyt muhabbetiyle ölürse şehit olarak dünyadan gitmiştir. Biliniz ki her kim alimuhammedin sevgisiyle ölürse bağışlanmıştır. Biliniz ki her kim Alimuhammedin sevgisiyle ölürse kamil imanla dünyadan gitmiştir”.[15]
    3. İslam peygamberi şöyle buyurmuşlardır: “Mümin bir kimsenin sahifesinin baş levhası Ali b. Ebu Talibin sevgisidir.[16] Hakeza şöyle buyurmaktadır: Ali’yi sevmek imandandır, Ona kin yapmak nifaktandır.[17] Hazreti Fatma hakkında şöyle buyuruyor: Her kim Fatma’yı severse cennettedir ve her kim ona düşman olursa cehennemdedir”.[18]  
  2. Allah’ın Düşmanlarından Beri ve Onlardan Nefret Etmek:

Allaha duyulan sevginin sadık olduğuna delalet eden alamet Allahın düşmanlarına karşı düşman olmaktır. Zira sevgi ile nefretin ikisi bir arada olması anlam taşımaz. Bir birine zıt olan iki şeye sevgi bağlamak nifakın alameti ve sevginin yalanlığından hakidir. Bu nedenledir ki Allah ve Allahın evliyalarının sevgisini konu edip zikir edilen birçok rivayetlerde Allahın düşmanlarından nefret duymak ve onlardan teberi etmek de zikredilmiştir. Burada birkaç rivayete örnek olsun diye işaret edilecektir:

  1. İmam Rıza (a.s.) şöyle buyuruyor: “Dinin niheti ve kemali bizim velayetimizde ve düşmanlarımızdan teberi etmektedir”.[19]
  2. Şahıslardan birsi imam Sadık’a (a.s.) şöyle buyurdu: “Birisi vardır ki hakkınızdaki sevgiyi kalbinde taşıyor ama düşmanlarınızdan nefret etmekte zayıftır. İmam cevabında şöyle buyurdu: “Bizi sevdiğini sanıp düşmanlarımızdan beri olduğuna sahip olmayan bir kimse yalancıdır”.[20]

 


[1] KÜLEYNİ, “el-Kafi”, Tahran: darul-Kutubul İslamıye, 1365, h.ş., c. 2, s. 134.

[2] A.g.e., s. 125.

[3] A.g.e., s. 125.

[4] A.g.e., s. 127.

[5] A.g.e., s. 130.

[6] MECLİSİ, Muhammed Bakır, “Biharu’l-Envar”, Lübnan: Müesesetul-Vefa, 1404, kameri, c. 81, s. 24.

[7] Şeyh Hur Amuli, “Vesailuş-Şia”, Müesesetul - Alul-Beyt, 1409, kameri, c. 16, s. 13. 

[8] AMEDİ TEMİMİ, “Gurerul-Hikem ve Durerul –Kelm”, İntişarati Tebliğati İslami, 1366, şemsi, s. 141.

[9] Muhaddis NURİ, “Müstedrekül-Vesali”, Müesesetul - Alul-Beyt, 1408, kameri, c. 12, s. 42.   

[10] MECLİSİ, Muhammed Bakır, “Biharu’l-Envar”, Lübnan: Müesesetul-Vefa, 1404, kameri, c. 66, s. 251.

[11] Muhaddis NURİ, “Müstedrekül-Vesali”, Müesesetul - Alul-Beyt, 1408, kameri, c. 15, s. 251.   

[12] Ali İmran, 14. 

[13]Biharu’l-Envar”, Lübnan: Müesesetul-Vefa, 1404, kameri, c. 1, s. 154.

[14] A.g.e., c. 27, s. 90.

[15] A.g.e., c. 23, s. 233.

[16] A.g.e., c. 27, s. 142.

[17] A.g.e., c. 37, s. 92.

[18] A.g.e., c. 27, s. 116.

[19] A.g.e., c. 27, s. 58.

[20] A.g.e. , c. 27, s. 58.

 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Hafızayı takviye etmenin yolları nelerdir?
    8761 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2012/04/04
    Peygamber efendimiz ve masum İmamlardan bizlere ulaşan rivayetlerin bir kısmı bazı bitkilerin özellikleri, ilaçlar ve yiyecekler hakkındadır. Birçok rivayette hafızayı takviye etmenin yolları ve hangi yiyecekler ve ilaçların kullanılması gerektiği açıklanmıştır. Zikri geçen rivayette İmam Ali (a.s) şöyle buyuruyor: “Her kim biraz halis safranı, ayak otu ve ...
  • İnsan kıyamette bu dünyada sevdiği ve ilgi duyduğu insanlarla mı haşır olacak?
    3207 Hadis 2020/01/20
  • Hz. Fatıma Zehra (a.s) nerede toprağa verildi?
    47421 تاريخ کلام 2011/10/23
    Fatıma Zehra (a.s), İslam Peygamberinin (s.a.a) elçiliğe seçilmesinden sonra[1] ve hicretten sekiz yıl önce (peygamberliğin beşinci yılında) Mekke’de doğmuş[2] ve dokuz yaşındayken İmam Ali (a.s) ile evlenmiştir.[3] Peygamberden (s.a.a) sonra Hz. Fatıma’ya (a.s) zulüm ...
  • İslamın beşer medeniyetinin ilerlemesindeki rolü nedir?
    10791 Fıkıh Tarihi 2012/02/15
    Medeniyet her milletin yücelişi ve ilerlediğinin göstergesidir. İslami ülkelerdeki medeniyetin icat edilişinin geçmişi şu anlamdadır: Müslümanlar fikir, düşünce, servet, sermaye ve hakeza kudret üretmiş olmalarıdır. Eğer böyle bir durum olmamış olsaydı hiç bir medeniyet şekillenmezdi.Medeniyet şu anlamdadır: Şehirleşmeyi, düzen ve kanunu, ...
  • Hac ve umre giderlerini hayırlı işlerde kullanmak hac ve umrenin sevabını taşır mı?
    14834 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/06/14
    Tüm ömür boyunca bir defalığına Allah’ın evini ziyaret etmek gerekli şartları taşıyan herkese farzdır ve bu farzdan yüz çevirmek diğer farzlarda olduğu gibi hiçbir bahaneyle caiz değildir. Ama müstehap hac ve umre gibi müstehap amellerin tümüyle ilgili olarak genel bir kaide vardır ve bu kaide esasınca içinde ...
  • Ehlisünnetin kadınları kabirleri ziyaret etmekten men etmesinin nedeni nedir?
    8975 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/08/21
    Ehlisünnet kitaplarında kadınların kabir ziyaretinde bulunmasının mekruh veya haram olduğunu yansıtan bir takım rivayetler mevcuttur. Lakin böyle ziyaretlerin caiz olduğunu belirten daha güçlü hadislerin varlığı ve birinci grup hadislerin senet ve muhtevasındaki zayıflık, birçok Ehlisünnet âlimini şer’i şart ve durumlara riayet etmesi halinde kadınların da erkekler gibi ...
  • Namazda kırattan sonra rükû’a gitmeden önce azıcık beklemek gerekiyor mu? Rükû’a bitişik kıyamın hükmü nedir?
    11569 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/09/09
    Namazda kırattan sonra biraz bekleme ve rüku’a bitişik kıyamın hükmü konusunda büyük taklit mercilerinin görüşleri şöyledir: Ayetullah Uzma Hamanei’nin (Allah onun ömrünü uzun etsin) Defteri: Cevap 1: Durmak vacip değildir ve tekbirin söylenmesi de farz değil, müstehaptır. Cevap 2: Rükün olan ...
  • Hz. Ali’ye (a.s.) göre vacip nedir? Vacipten daha vacip nedir? Zor nedir? Daha zor nedir? Acayip nedir? Acayipten daha acayip nedir? Yakın nedir? Yakından daha yakın olan nedir?
    13965 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2012/02/14
    Allame Meclisi’nin “Biharu’l Envar” adlı kitabında da naklettiği bir rivayette: Şahsın birisi Hz Ali’den (a.s) şu sorularına cevap vermesini istedi; vacip nedir? Vacipten daha vacip hangisidir? Acayip nedir? Acayipten daha acayip nedir? Zor olan hangisidir? Zordan daha zor olan nedir? Yakın nedir? Yakından daha ...
  • Güvercin oynatmanın İslamdaki hükmü nedir?
    10378 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/01/29
    Bu işin kendiliğinden şer’i bir sakıncası yoktur, ancak genel olarak başkalarını ve komşuları rahatsız ve eziyet edecekse ve bazı bölgelerede bunu yapan ciddiye alınmayacaksa sakıncalı olduğu söylenebilir. Bütün bunları göz önüne alan büyük taklit merciileri şöyle fetva vermişlerdir:Hz. Ayetullah Hamanei’nin Bürosu:
  • Anne rızası olmadan Müslüman olmayan bir kızla evlenmenin hükmü nedir?
    9048 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/09/22
    İslam dini insanların bozulması ve yozlaşmasını önlemek ve ahlakî yozlaşmalardan kaynaklanan problemlerden birey ve toplumu korumak ve aynı şekilde aile müessesesini güçlendirmek için evlenmeyi çok tavsiye etmiştir. Elbette gencin hayatı ve geleceği için karar alabileceği bir erginlik ve rüşt yaşına ermesi de İslam dini tarafından önemsenen ...

En Çok Okunanlar