Gelişmiş Arama
Ziyaret
9304
Güncellenme Tarihi: 2011/06/20
Soru Özeti
Kuranı kerim mucize olduğunun boyutları nelerdir? Ve neden nehcü'l-balaga mucize değildir?
Soru
Eskiden günümüz dünyasına kadar birçok değerli kitap telif edilmiş, Kuranı kerim hangi boyutlara sahiptir ki mucizedir ama örneğin Nehcü'l-balaga mucize değildir?
Kısa Cevap

Kuranı kerim bazı özellik ve niteliklere haizdir ki diğer kitaplar bu özellik ve niteliklere sahip değildir. Eğer Nehcü'l-balaga bu özellik ve niteliklere sahip olmuş olsaydı oda mucize olacaktı. Ancak Nehcü'l-balaga bu özellik ve niteliklere sahip olmadığı için kuranı kerim gibi olamaz.[1]

Kuranı kerimi mucize eden boyut ve yönler çoktur. Bu bağlamda birçok kitap ve makale yazılmış. Bu boyut ve yönlerin bir kısmı hakkında bilgi edinmek için aşağıdaki adrese müracaat edebilirsiniz: nemaye: "icazi kuran, sual no: 69, (sayt: 310)"; "nemaye: vahyani buden kuran, sual no: 67 (sayt 308)"; "nemeye: ademi tahrifi kuran, sual no: 3213 (sayt: 3938)".

Her halükarda nehcü'l-balaga Hz. Aliye ait olan sözler ve hutbelerin bir kısmını içeren bir kitaptır ki Seyit Rezi tarafından telif edilmiştir. Bu kitap birçok ayrıcalıklara ve özelliklere haizdir. Fesahat ve balagat özellikleri bunlardan ikisidir. Bu kitap genel, kapsamlı günümüzün tabiriyle kaç yönlü ve… boyutludur.

Bu özellik ve ayrıcalıklardan her birisi Hz. Ali'ye (a.s.) ait olan bu kelimeleri yüce bir konuma ve makamda yüceltmeleri için kafidir. Bu özellik ve niteliklerin bir arada toplanması ve iç içe girmeleri, farklı ve değişik yerlerde ve meydanlarda bu sözlerin ifade edilmesi, bazen Hz. Ali'nin (a.s.) bu sözlerinin içermiş oldukları fesahat ve belagat onları icaz merhalesine çıkarıp yerleştirebiliyor. Ama bununla birlikte bu sözler yücelik ve yükseklik bakımından yaratıcının kelamı olan kuranı kerime kavuşamıyor. Hz. Ali'ye (a.s.) ait olan kelam yaratıcı ile yaratılanların arasında bir yerde yer almış. Bu nedenle Hz. Ali'nin (a.s.) kelamı hakkında şöyle denilmiş: "fevke kelami'l - mahluk ve tahte kelamil Halik = yaratılanlara ait olan kelamın fevkinde yaratana ait olan kelamın aşağısındadır".[2] Yani belagat, fesahat ve kaç yönlü olmasından ötürü bütün düşünürlerin ve söz sahibi olan bilgelerin sözünün fevkindedir. Ama Allahın kelamı olan kuranı kerime oranla aşağılardadır. Buna binaen bu yönler ve boyutlara sahip olduğundan ötürü imam Ali'nin (a.s.) mucizesidir. Ama nübüvvet mucizesi değildir. Hiç kimse hakkında böyleli bir iddida bulunmamıştır. Zira mucizenin iki temel özelliği vardır. Birincisi; başkalarının onun benzerini getirmekten aciz kalmaları, ikincisi; getiren kişi onu ortaya koyarken onunla nübüvvet iddiasında bulunması gerekir. Buna binaen her ne kadar nehcü'l-balaga icazsal birçok boyuta sahip ise de ama yaratılmış bir kimsenin kelamıdır. Hiçbir zaman kuranı kerimin konumuna yetişemez ve terimsel anlamda mucize olamza. Kuran gibi Allah'a insanları davet eden mucize olamaz.

Konuyla alakalı daha fazla bilgi edinmek için "der sahili nehcü'l-belaga (nehcülbalaga ez nigahı endişmendan)" adlı esere müracaat edebilirsiniz.       



[1] Bu bağlamda söz sahibi düşünürlerden daha farklı görüşler açıklanmıştır. Bilgi edinmek için bkz: "nigah bı nezeriyei nuv der icaz kuran".

[2] MUTAHARİ, Murtaza, "mecmuei asar şehid mutahari", c. 14, "seyri der nehcülbalaga",s. 358.

Ayrıntılı Cevap
Bu sorunun ayrıntılı cevabı yoktur.
Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Bir insanın mürtet olmasının hükmü şeriat hâkiminin hükmüne gerek duyar mı?
    8763 Kâfir 2012/03/12
    Sorunuz büyük taklit mercilerinin bürolarından soruldu ve alınan cevapları aşağıda aktarıyoruz: Hz. Ayetullah Uzma Hamaney (ömrü uzun olsun): Mürtetlik şeriat hâkiminin hükmüne gerek duymaz. Eğer dinin gereklerinden birini inkâr etmek peygamberliği veya aziz İslam Peygamberini inkâr etmeyle veyahut şeriata bir noksanlıkta bulunmayla sonuçlanırsa, ...
  • Kuranı kerimde ayetlerin ve konuların tekrarlanması kuran ayetlerinin insicamsızlığına delil değil midir?
    12671 Fasahat & Balaghat 2015/05/04
    Kuranda zikir edilen kıssalardan güdülen hedef, insanların rüştü ve tekâmülüdür. Hedef insanların can ve ruhlarında aydınlığı ve nurlandırmayı icat etmektir. Dik kafalı nefisleri kontrol ve zalimliğe, zulme ve inhirafa karşı koymaktır. Kurandaki konuların dağınıklığının delili kuranın, asaleti muhtevaya ve ibret verici konulara vermesi, insanı ve toplumu yapılandırmaya ...
  • Hz. Peygamber, Ebu Leheb’e ile sıla-i rahimde bulunuyor muydu?
    15366 Masumların Siresi 2012/02/18
    Sıla-i rahim, akrabalar ile irtibatı sağlayan amele denir. Bunun İslam açısından önemi, kâfir akrabalar ile dahi irtibatın kesilmesinin yasaklanmış olması derecesindedir. Elbette kâfir akrabalar inatçı olur ve İslam’a darbe vurma niyeti taşırsa, İslam onlara sıla-i rahimde bulunmayı yasaklamıştır. Bu yüzden Tebbet suresi, Ebu Lehep ve eşi hakkında nazil olmuş ...
  • Niçin Saffat suresinde Muhlesin kelimesi ism-i meful şeklinde kullanılmıştır? Bu kelimenin ism-i meful kipi ism-i fail kipinden daha üstün bir anlamı ifade ediyor mu? Bundan Allah’ın, sadece bizzat kendisinin ihlâslı kıldığı kimseleri mi helak etmeyeceği anlaşılır?
    10746 Tefsir 2009/06/06
    Saffat suresindeki ayetlerin akışı geçmiş ümmetlerin başlarından geçen olaylarla ilgilidir. Bu ayetler Allah’ın onların çoğunu -yalnız Allah ihlaslı kıldığı az bir grup hariç- şirklerinden dolayı azap ettiğini açıklamaktadır.Muhlesler sadece peygamberleri içermiyor. Peygamberler olmayan pak insanları da kapsamına alır. Çünkü bizzat bu ...
  • Neden-Sonuç Konusunda Mutezile İle Şia’nın Bakışı Arasındaki Fark
    7761 Eski Kelam İlmi 2011/04/21
    Allame Tabatabai insanların filleri ve Yüce Allah ile olan irtibatı konusunda Mutezile mensuplarının görüşüne işaret etmiştir. Onlara göre insan muhayyerdir. Bundan ötürü insan fiillerinin öznesi sadece kendidir ve başka bir ilk neden yoktur. Bu grup, insan fillerinin öznesini Allah bilmemiz durumunda bunun cebri gerektireceğini düşünmüştür. Allame ...
  • İnsanın saadet ve kamalı neye bağlıdır?
    8158 Pratik Ahlak 2010/03/09
    Bu soruya cevap verebilmek için şu iki soruyu cevaplandırmamız gerekir:1) Saadet nedir? Kemalden ayrı bir şey midir? 2) İnsan nasıl bir varlıktır? Acaba sırf maddi bir varlık mı yoksa böyle değil mi?
  • Kur’an’daki yedi göğün manası nedir?
    39561 Tefsir 2010/09/22
    Gök ve galaksiler hakkında bilimsel açıdan müphemlikler olması nedeniyle Kur’an’daki yedi göğün manası hakkında kesin bir görüş ileri sürülemez. Sadece ihtimal ve sanı düzeyinde birkaç teori dile getirilebilir. Ama Kur’an’ın hedefinin insanlığın manevî ve terbiye eksenli hidayeti olduğu noktasından gafil olmamalıyız. Kur’an’ın yedi gök ve yer ...
  • Humus yılının sonunda kalan harcama kalemleri humusunun hesap şekli nasıldır?
    6841 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/11/08
    Yüce rehberlik makamı bu husustaki bir sorunun cevabında şöyle buyurmuştur: “Pirinç, yağ vb. günlük kullanılan ihtiyaçlardan artı kalan ve humus yılının başına kadar duran her şeyin humusu vardır.”[1] Humus bizzat kalemlere düşer; mesela humus yılının başında beş kilogram pirinç ...
  • Üç Haslet hadisinin senedi sahih midir?
    7321 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2011/10/23
    Söz konusu hadisin bazı ravileri hakkında elde herhangi bir bilgi yoksa da birkaç sebepten dolayı ona istinat edilebilir:1-Hadis, çeşitli birinci grup rivayet kaynaklarında gelmiştir. Ve biliyoruz ki bir rivayet değişik kaynaklarda gelmişse ve büyük muhaddisler ona önem vermişlerse bu, onun itibarını ve muhaddislerin ...
  • İlime hakiki anlamda iştiyak kazanmanın yolu nedir?
    7882 Pratik Ahlak 2011/07/23
    Ayetullah Hadevi Tehrani'nin bu konuyla ilgili görüşü şöyledir:İlime duyulan iştiyak ilahi bir lütuftur. Ancak bu hissi bazı yollardan güçlendirmek mümkündür:1- Sırayı gözeterek ve düzenli bir şekilde ders okuma. Bu tür ders alma insanda öğrenme ve ilime ilgi hissini güçlendirir ...

En Çok Okunanlar