Gelişmiş Arama
Ziyaret
9191
Güncellenme Tarihi: 2012/05/16
Soru Özeti
Şia mezhebinde namazın sırları ve felsefesi nedir?
Soru
Şia mezhebinde namaz emrinin delil ve temeli nedir? Benim elde ettiklerime göre onun delili çok azdır! Namazın her hareket ve kıraatinin bir delili olmalıdır.
Kısa Cevap

Şüphesiz ilahi hükümlerin tümünün felsefe ve delili vardır, ama ilahi hüküm ve buyrukların tümünün delillerini bulmamız gerekli değildir. Müslümanlar vahiy mesajı karşısında teslim olmalıdır. Bu teslim ve kabul etme psikolojisi insanın kemalidir ve esasen bazı buyruklar teslim ve kulluk ruhunu sınamak içindir. Ama bununla birlikte Kur’an defalarca hükümleri beyan ederken onların delillerine de işaret etmiştir. Masum imamlar da rivayetlerde bu hikmetleri beyan etmiş ve Müslüman âlimler de hükümlerin sırları ve felsefesi hakkında ve bu cümleden olmak üzere namaz konusunda ve onun niyet, teşehhüt, rükû, secde ve selam gibi rükün ve cüzleri hakkında bir takım kitaplar yazmışlardır.

Ayrıntılı Cevap

Kuşkusuz tüm ilahi hükümlerin felsefe ve delili vardır, ama ilahi tüm hüküm ve buyrukların delilini bulmamız gereklilik addetmemektir. Müslümanlar vahiy mesajının karşısında teslim olmalıdır. Bu teslim ve kabul etme hali insanın kemalidir. Esasen bazı buyruklar teslim ve kulluk psikolojisini sınamak içindir. Yüce Allah’ın Hz İbrahim’e evladı Hz İsmail’i kurban etmesine dair vermiş olduğu emir bunun bir numunesidir. Bu kısa yazıda söylenilmesi gereken şey, İslam’ın hüküm ve ibadetsel programlarının tümüyle hikmet ve felsefe taşıdığıdır.

1. Yüzlerce ayet ve hadisin insanları akıl etmeye ve düşünmeye davet etmesi bunun delilidir.[1]

2. Kur’an’ın müşrik ve putperestlere yönelttiği sert eleştirilerden biri, onların körü körüne ve delilsiz olarak atalarını taklit etmesidir.[2]

3. Bizzat Kur’an defalarca hükümleri beyan ederken onların deliline de işaret etmiştir.[3] Masum imamlar da rivayetlerde bu hikmetlere değinmiş ve Müslüman âlimler de hükümlerin sırları ve felsefesi hakkında kitaplar yazmıştır.

Belirtilen noktalara binaen şöyle söylemek gerekir:

1. Tüm hükümlerin delilini insanların tümünün tüm zamanlarda bilmesi gerekli değildir.

2. Hükümlerin felsefesinde sadece onların maddi fayda ve eserlerine bakılmamalı, salt ekonomik ve sağlık yönlerine dikkat edilmemeli ve ruhsal, manevi ve uhrevi eserlerinden gafil kalınmamalıdır.

3. Yüce Allah’ı hikmet sahibi ve hüküm ve kanunlarını da hikmet esaslı bilen bir kimse fazla delil bulma peşinde koşmamalıdır, delili hikmet sahibi Allah’a bırakmalıdır. Ama bununla birlikte namazın felsefesi ve hatta niyet, teşehhüt, rükû, secde ve selamın sırları gibi onun bazı rükün, cüz ve kıraatleri hakkında deliller zikredilmiştir. Biz burada onların bazı örneklerine işaret edeceğiz:

Namaz Kötülüklerden Sakındırır

Kur’an-ı Kerim namaz hakkında şöyle buyuruyor: Namaz insanı çirkinlik ve kötülükten alıkoyar.[4]

Namaz ve Gafletten Uyanmak

Başka bir yerde şöyle buyuruyor: Namazı beni hatırlamak ve bana yönelmek için kıl.[5]

Namaz Huzura Sebep Verir

Aynı şekilde şöyle buyuruyor: Ancak Allah’ı anmayla kalpler huzur bulur.[6]

Kibir ile Mücadele Etmek

Tüm yüceliklerin, kudret ve azamet merkezinin menşeine yönelmek olan namaz, insandan kibir ve gururu siler. Başka bir ifadeyle, namaz hodbinlik ve tekebbürü yok eder; çünkü insan her gece ve gündüz on yedi rekâtta ve her rekâtta iki defa yüce Allah’ın karşısında alnını toprağa koyar ve kendini onun azameti karşısında ancak bir zerre olarak görür. İnsan böylece gurur ve egoizm perdelerini parçalar. Bundan dolayı İmam Ali imandan sonra ilk ibadet olan namazı bu hedefle açıklamakta ve şöyle buyurmaktadır: Allah imanı insanı şüpheden arındırmak için ve namazı da kibirden temizlemek için farz kılmıştır.[7]

Düzen Psikolojisinin Takviye Edilmesi

Namaz insanda düzen ruhunu takviye eder; çünkü bu ibadetsel amel belirli vakitlerde yerine getirilmelidir ve onun önce veya sonra yapılması namazın geçersiz kılınmasına neden teşkil eder. Aynı şekilde niyet, kıyam, rükû, secde ve kıyam hakkındaki diğer adap ve hükümler de böyledir; onlara riayet etmek hayat programlarında düzeni kabul etmeyi tamamıyla kolaylaştırır.

Ahireti Hatırlamak

Namaz kılan şahıs “Din gününün sahibi” ifadesini kullandığında kıyamet ve onun azametini hatırlar ve bu dünyanın ötesinde bu dünyadaki amellerin neticesi olan başka bir dünyanın var olduğuna dikkat eder.

Dostluk ve Düşmanlık

Dostluk ve düşmanlık Hamd suresi ayetlerini okumanın felsefelerinden biridir. Namaz kılan şahıs “ben sadece sana ibadet eder ve sadece senden yardım dilerim, bizi doğru yola kendilerine nimet verdiklerinin yoluna ilet” ifadesini kullanarak yüce Allah, Peygamberler, doğrular, şehitler ve salihlerin dostluğunu ister, o tarafa doğru hareket eder ve “gazaba uğramışların yoluna değil” ifadesiyle de uzak kılınmışlar ve sapmışların yol ve yönteminden ayrı olduğunu ve ona düşmanlık duyduğunu belirtir. Son olarak şunları söylemek gerekir: Namazın emredilme nedeni Allah’ın rububiyetine dikkat etmek, onu ikrar etmek, şirk ve putperestlikle mücadele etmek, Allah’ın karşısında tevazu ve alçak gönüllüğünün zirvesinde kıyamda durmak, günahları itiraf etmek, bazı geçmiş günahların bağışlanmasını istemek ve Rabbi yüceltmek için alnı yere koymaktır.  Aynı şekilde hedef insanın her zaman dikkatli ve uyanık olması, unutkanlık tozlarının onun kalbini kaplamaması, sarhoş ve mağrur olmaması, huşu ve huzur içinde olması ve din ve dünya nimetlerine ilgi duymasıdır.[8] Bunlar ilahi hükümlerin eser ve hikmetlerine işaret eden ilahi ayetler ve rivayetlerden numunelerdir. Son olarak namazın hikmet ve sırları hakkında Şii yazar ve âlimler tarafından birçok kitap ve makalenin yazıldığını hatırlatmak gerekir:

Daha fazla bilgi edinmek için müracaat edilebilecek kaynaklar:

İlelu’ş Şerayi, Şeyh Saduk.

Sırru’s Salat ve Adabu’s Salat, İmam Humeyni.

Felsefe-i Esrarı Hüküm, Muhammed Vahidi.

Pertov-i Ez Esrarı Namaz, Muhsin Kıraati.

İlgili başlıklar:

Namazın Mana ve Eserleri, 2296 (Site: tr2410).

Beş Vade Namazın Felsefesi, 3837 (Site: 4101).

Teşehhüt Ve Selamın Felsefesi, 13141 (Site: 12808).

Namazın Manevi Ve Maddi Eser Ve Bereketleri, 22644     (Site: fa10797).

 


[1] Nahl Suresi, 44. ayet; A’li İmran Suresi, 191. ayet.

[2] A’raf Suresi, 173. Ayet.

[3] Ankebut Suresi, 45. ayet; Bakara Suresi, 183. Ayet.

[4] Ankebut Suresi, 45. ayet.

[5] Ta’ha Suresi, 14. ayet.

[6] Rad Suresi, 24. ayet.

[7] Nehcü’l Belağa, hikmet 252, "وَ قَالَ (ع) فَرَضَ اللَّهُ الْإِيمَانَ تَطْهِيراً مِنَ الشِّرْكِ وَ الصَّلَاةَ تَنْزِيهاً عَنِ الْكِبْر"

[8] Şeyh Saduk, Men la Yehzeruhu’l Fakih, c: 1, s: 214, Camiayı Müderrisin Kum, Çapı dovvum, 1404 h.k; Şeyh Saduk, İlelu’ş Şereyi, c: 2, s: 317, daveri, Kum, çapı evvel, "إنّ علة الصلاة أنها إقرار بالرّبوبية للّه عزّ و جلّ، و خلع الأنداد و قيام بين يدي الجبّار جلّ جلاله بالذّلة و المسكنة و الخضوع و الاعتراف، و الطّلب للإقالة من سالف الذّنوب، و وضع الوجه على الأرض كلّ يوم إعظاما للّه جلّ جلاله و أن يكون ذاكرا غير ناس و لا بطر.و يكون خاشعا متذلّلا راغبا طالبا للزيادة في الدّين و الدنيا مع ما فيه من الإيجاب، و المداومة على ذكر اللّه عزّ و جل باللّيل و النهار و لئلّا ينسى العبد سيّده و مدبّره و خالقه، فيبطر و يطغى و يكون ذلك في ذكره لربّه عزّ و جلّ، و قيامه بين يدي".

 

Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Rastgele Sorular

  • Allah-u Teala mutlak feyiz veren olduğundan, neden insanlar daha baştan cennette yaratılmadılar?
    9238 Eski Kelam İlmi 2010/12/04
    Cennet ve cehennem insanların kendi iradelerine göre yaptığı amellerin soucudur. Öyleyse yolun sonu olan cennet, dünya ve salih amel olmadan kazanılmaz. Bu, Allah’ın mutlak feyyaz olmasıyla çelişmez. Çünkü Allah’ın feyzi, ilahi hikmet üzerinedir. Burada Allah’ın hikmetiyle çakışma denen şey söz konusu değildir. Ve insan Allah’ın sıfatlarından birine yönelip, ...
  • İnsanlara rahmet ve azap etmeyi Allah-u Teâlâ’nın istemesiyle alakalandırılmasının anlamı nedir?
    9488 Tefsir 2012/06/11
    Çeşitli ayetlerde Allah'ın iradesi kulların izzet, zillet, bağışlama, azap ve ödül sebebi olarak tanıtılmış ve başka ayetlerde hidayete erme, izzet, mutluluk ve rızık, takva ve ihlâsla birlikte çalışma ve ceht koşuluna bağlı kılınmıştır. Bu iki gurupta yer alan ayetlerin birbirleriyle hiçbir çelişir tarafı yoktur ve birbirlerini ...
  • mukaddes kitap kabul edilir bir nazma sahiptir ki kuran ondan yoksundur. Bu hal ve durum kuranın daha iyi olduğuyla nasıl bağdaşa biliniyor?
    5523 Kur’anî İlimler 2015/05/21
    Mukaddes kitapta iki tür yazılış var; mevcut mukaddes kitapların bazısında tarih önemli hale getirilmiş; dolayısıyla tarihi bir kitap gibi basmaklar şeklinde bir basamaktan başlıyor tarihi seyrini dikkate alarak açıklamasına devam ediyor. Mukaddes olan bu kitaplar içinde başka kitaplar da var ki tarihi seyre sahip değildirler. Diğer kitaplarda ...
  • İnsanın zatının kaynağı nedir ve bunun davranışlardaki etkisi nasıldır?
    8737 Yeni Kelam İlmi 2009/10/22
    Hikmet-i Mütealiye’ye göre zatlar önce belirsiz bir şekilde vardırlar, sonra maddi var oluşla belirlenmektedirler. Ondan sonrada bireysel bir varlığa sahıp olurlar.İnsanın zatı, onun ortaya çıkışının başlangıcından itibaren onunla beraber olup maddi ve manevi boyutlarını kapsamaktadır. Genellikle maddi ...
  • Allah-u Teâlâ neden Kur’an-ı tertilli okumamızı emretmiştir?
    14098 Kur’anî İlimler 2012/04/07
    Asıl itibarıyla tertil ki “retilil kurane tertila” denilmiştir “tertip” ve “sıralı vezinli” anlamındadır. “ وَرَتِّلِ الْقُرْاٰنَ تَرْتٖيلًا” “Kur’an’ı ağır ağır, tane tane oku.”[1] Ama buradaki manası ise Kur’an ayetlerini sabır ve ağır ağır, gerekli tertip, harflerini doğru bir şekilde eda etme, kelimelerini açıklama, ...
  • Şia, Ömer b. Hattab’ın eşcinsel olduğuna mı inanmaktadır?
    14227 تاريخ بزرگان 2013/12/19
    Şia’nın raşit halifeler ve özellikle Ömer b. Hattab’a yönelik bakışı, imamların (a.s) bakışıdır. Şia’nın muteber hadis kitaplarının hiçbirinde Ömer b. Hattab’ın eşcinsel oluşu hakkında bir rivayet nakledilmemiştir. Şia’ya atfedilen bu tür sözlerin çoğu temelsizdir, esassızdır ve Şia âlimlerinin inancı değildir. ...
  • Hasan Musenna kimdir ve Kerbela vakıasında bulunmuş mudur?
    5307 امام حسن مجتبی ع 2019/06/15
    Hasan Musenna Hasan bin. Hasan olup İmam Hasan (a.s)’ın ikinci oğludur. Annesinin ismi ‘Hole’ olup Menzur Fezariye’nin kızıydı.[1] Hasan bin. Hasan Hasan Musenna olarak meşhur olmuştur. Saygın, takvalı ve faziletli bir şahsiyettir. Kendileri Emir’el-Müminin Ali (a.s) hayır kurumunun kurucusudur. Hasan Musenna Abdulmelik bin Mervan’nın ...
  • Yafuriye fırkasının menşei ve inançları nedir?
    5522 تاريخ کلام 2010/09/22
    Bu fırka hakkında tarihe fazla bir bilgi yansımamıştır. Tarihî kaynaklarda yer alan bilgiler şunlardır:1. “Yafuriye” fırkası Muhammed b. Beşir’in takipçileri olup Musa b. Cafer’in (a.s) imametinde duraksamış ve sonraları onun da imametini de inkâr etmişlerdir. Bu grup Musa b. Cafer’den (a.s) ...
  • Biz bütün âlemde Müslüman ya da Şia olmayan insanları görmekteyiz...
    9737 Eski Kelam İlmi 2007/09/18
    İslam dinine inanmayan insanlar iki grupturlar:Diğer bir ibaretle İslam dinine iman etmeyen insanlar iki gruptur:1- Terim olarak cahil-i mukassir ve inatçi kâfir olan grup. Yani İslam onlara ulaşmış ve onun hak olduğunu anlamışlar ama inat ve isyancılıkları yüzünden hakkı kabul etmemişlerdir. Bu grup, azabı ve ...
  • Acaba Ebu Abdullah el-Hüseyin (a.s.) Habib bini Mezahiri’ye şöyle bir mektup yazmış mıydı; “Mine’l – garibi ile’l – habib”; yani garipten habibe?
    7811 تاريخ بزرگان 2011/12/17
    Biz, “Mine’l – garibi ile’l – habibi”  şeklinde bir cümle veya ibareyi Şianın hadis kitaplarında ve mersiyelerde (maktellerde) bulamadık. Bu nedenle bunu İmam Hüseyin’e nispetlendirmek doğru olamaz. Habib bini Mezahiri hakkında var olan tek şey şudur: O imam Hüseyin’in (a.s.) vefalı yaranlarından idi. savaşa katıldı, şehit oldu ...

En Çok Okunanlar