Gelişmiş Arama
Ziyaret
7853
Güncellenme Tarihi: 2012/04/09
Soru Özeti
Acaba hayal gücünden uygun yararlanılabilinir mi?
Soru
Ben nispeten çok hayalleri olan bir ferdim. Acaba hayalden uygun yararlanılabilinir mi? Özellikle Allah yolunda hizmet etmek doğrultusunda yararlanmak mümkün müdür?
Kısa Cevap

Hayal gücü (veya Musavvire) insani nefsin içsel algılarının mertebe ve konumlarından birisidir. Sureti (nesne) algılayan ve hissedilen şeylerin tikel şekillerini koruyan bu gücün işlevini tahayyül olarak isimlendirirler.

İnsani nefis, melekût âleminin hakikatlerini şekillendirmesi için hayal gücünü bir ayna mesabesinde aklın eline verebilir, ne var ki bunun yolu doğru amel ve hayal gücünün temizliğidir. Hayal gücü, hür bir şekilde doğru ve temiz suretleri yaratabilen bir güç olduğu gibi isyan ederek şeytanın akış kanalı olur ve zamanla kalbi emri altına alarak kararmasını sağlar; isyancı ruhuyla kendi yapılanma gücünü yok eder.

Hayal gücünün yapıcı bir güç olabilmesi için temizliğe ve dizginlenmeye ihtiyacı vardır ve bundan ötürü uzun arzulardan uzaklaşma, ibadet etme ve kalbi Allah’ın zikrine yönlendirme gibi uygun şeylerden yararlanılması tavsiye edilmiştir.

Ayrıntılı Cevap

Hayal gücü (veya Musavvire)[1] insani nefsin içsel algılarının mertebe ve konumlarından birisidir.[2] Sureti (nesne) algılayan ve hissedilen şeylerin cüzi (tikel) şekillerini tasavvur ve hıfzeden gücün işlevini[3] tahayyül olarak isimlendirirler.[4]

Bu suret dışsal âlemde hissedilen maddenin zihni temsili olup[5] onun kaybolmasıyla hayal gücü onu yeniden insani nefiste canlandırır.[6]

Başka bir ifadeyle, zahiri beş duyunun hissettiği şeyin suretini hayal gücü korur ve bir çeşit bu suretlerin saklandığı yerdir.[7]Gerçekte insani nefis, hayal gücü vasıtasıyla, tabiattaki varlıkların resmini çeker ve gerekli olduğu zaman kendisi için yeniden canlandırır.

İnsani nefsin zahiri ve batini güçleri arasında en serbest ve yetki sahibi olanı hayal gücüdür. Bu güç görme, işitme duyuları gibi zahiri güçlerin tersine hissedilen işlerde belli bir sınırlamayla mahdut değildir. Bu güç, cisim âleminin hissedilen şeylere yüklediği sınır ve bağları kırıp cisim âleminin ötesine uçabilir; melekût âleminin hakikatlerini şekillendirmesi için hayal gücünü bir ayna mesabesinde aklın eline verebilir, ne var ki bunun yolu doğru amel ve hayal gücünün temizliğidir.

Hayal gücü, hür bir şekilde doğru ve temiz suretleri yaratabilen bir güç olduğu gibi isyan ederek şeytanın akış kanalı olur ve zamanla kalbi emri altına alarak kararmasını sağlar; isyancı ruhuyla kendi yapılanma gücünü yok eder. Bu sebeple Kur’an’ı Kerim’de şöyle buyrulur: Ey iman edenler! Şeytanın adımlarına uymayın. Kim şeytanın adımlarına uyarsa, bilsin ki o hayâsızlığı ve kötülüğü emreder.”[8]

Bundan dolayıdır ki; hayal gücünün temizliğe ve dizginlenmeye ihtiyacı vardır, zira hayallerin geminden kurtulmadığımız sürece ruhumuz, ilahi maarifin mekânı olamaz.

Hal böyleyken hayal gücünden uygun istifade etmek ve şeytani hayallerden uzak durmak için birkaç nokta tavsiye edilecektir:

1. Faydalı kitapları mütalaa etmek (özellikle manevi ve peygamberlerin ve velilerin yaşamlarını konu alan kitapların mütalaası).

2. Kalbi Allah’a yönlendirmek ve ona Âlemlerin Rabbi, yaratıcısı ve çekip çeviricisi karşısında olduğunu hatırlatmak ki; bu iç temrinle gerçekleşir.

3. Uzun ve erişilmesi mümkün olmayan arzulardan uzak durmak.[9]

4. Namaz gibi ibadetleri yerine getirmek, Allah’ı hatırlamak, Allah ile âşıkane söyleşide bulunmak ve… zira ibadet, zahiri ve batini güçleri, insanın hayal gücü vesilesiyle doğru ve temiz suretlere doğru adım atmasını sağlayarak “insani ve ilahi nefs”e tabi kılar.[10]

 

 


[1] Hüseyni Erdekani, Ahmet b. Muhammed, Mirâtu’l ekvan (Tahriri şerhi Hidayeyi Molla Sadra Şirazi), baskı, 1, Tahran: Neşri mirasi mektup, 1375 ş, Mukaddime ve tashih ve ta’lik: Nurani, Abdullah, s. 459; Hasan Zade Amuli, Hasan, Nususu’l hikem ber Fususu’l hikem, baskı, 1, Tahran: Neşri Reca, y. 1380,  ş, s. 273.

[2] Ğaffari, Seyit Muhammed Halit, Ferhengi ıstılahati asari Şeyh’i İşrak”,  baskı, 1, Tahran: Encümeni asar ve mefahiri ferhengi, y. 1380 ş, s. 290 ve 291; Mirâtu’l ekvan (Tahriri şerhi Hidayeyi Molla Sadra Şirazi), s. 456; Abdürrezzak Kaşani, Kemalüddin, Mecmueyi Resail ve musannifati Kaşani, Mukaddime ve tashih ve ta’lik ez: Hadi Zade, Mecit, Tahran: Mirasi Mektup, çapı dovvum, y. 1380 ş, s. 295; Hasan Zade Amuli, Hasan, İttihadi âkil ve makul”, Tahran 1366 ş, Neşri hikmet, çapı dovvum, s. 427.

[3] Tusi Hace, Nasiruddin, Ağaz ve encam, metni, mukaddime ve şerh ve ta’likat ez: Ayetullah Hasan Zade Amuli, Tahran 1374 ş, İntişarati ferheng ve irşat İslami, baskı, 4, s. 57.

[4] Hasan Zade Amuli, Hasan, Durusi ma’rifeti nefs, baskı, 3, metn, Kum: Neşri elif lam mim, y. 1385 ş, s. 197.

[5] Saliba, Cemil, El-Mu’cemu’l felsefi, Beyrut: El-Şirketu’l Alemiye lil kitap, y. 1414 k, c. 1, s. 546.

[6] Mirâtu’l ekvan(Tahriri şerhi hidayeyi Molla Sadra Şirazi), s. 459.

[7] Bakınız: Mirâtu’l ekvan (Tahriri şerhi hidayeyi Molla Sadra Şirazi), c. 459-462; Mecmueyi resail ve musannifati Kaşani, s. 295; El-Mu’cemu’l felsefi, c. 1, s. 546.

[8] Nur Suresi, 21.

[9] Hasan Zade Amuli, Hasan, Risaleyi nurun ala nur der zikr ve zakir ve mezkûr, Kum 1371 ş, Neşri Teşeyyü, çapı şeşum, s. 153.

[10] A. g. e: s. 152.

 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Niçin Hz. Mehdi (a.s) gaybet döneminde insanların hidayeti için bir kitap te'lif etmiyor?
    10828 Eski Kelam İlmi 2011/05/23
    Şimdi gaybet döneminde yaşıyoruz; bu dönem genel naiplerin dönemidir. Bu dönemde Şia'nın hidayeti gerekli şartları haiz Şia'nın büyük fakih ve alimlerinin üzerinedir. Ama bu dönemde Hz. Mehdi'nin insanların yararlanmaları için niçin bir kitap telif etmediği konusuna gelince bunun çeşitli nedenleri olabilir. Örneğin:
  • Allah kelimesinin lügatteki anlamı ndedir?
    12909 Eski Kelam İlmi 2011/03/01
    Farçada "huda" kelimesiyle karşılık bulmuş olan mübarek "Allah" kelimesi has isim ve Allahın en kapsamlı isimlerindendir. Hz Ali (a.s.) "Allah" kelimesinin anlamı hakkında şöyle buyurmuş: "Allah yaratıkların kendisinde şaşkılıkta kaldığı ve kendisine aşık oldukları bir mabud anlamını veriyor. Gözlerden gizli olan ve akılların (künhi zatiını) derk edemedikleri ...
  • Yoga-Zen konsantrasyonu (meditation) hakkında görüşünüz nedir?
    10228 Pratik Ahlak 2010/10/12
    Bu tekniği yapanların iddiasına göre konsantrasyon egzesizi yapmak, bizi şaşırtıcı bir şekilde düşüncelerimizin arasında yolculuk yapmamızı sağlıyor. Onun, daha sağlıklı, ıztrapsız, endişesiz bir yaşam sağlaması, yorgunluğu gidermesi gibi birçok faydalar vardır. Ve bizi zihnin çeşitli safhalarına ve farkındalığa ulaştırıyor.Konsantrasyon, ...
  • “Allah dilediğini saptırır, dilediğini hidayete erdirir” şeklindeki ayetin anlamı nedir?
    34702 Tefsir 2015/06/18
    Kelam ilminde insanın kendiişlerinde ihtiyar sahibi olduğu gerçeği kesin delillerle ispat edilmiştir. Kuranın öğretileri de bu hakikatten farklı değil ve bu hakikati teyit ediyor. Ancak şu var ki kuranın bazı ayetleri diğer bazılarını tefsir ediyor konumda olduğunu bilmek lazım. Dolayısıyla ayetlerin gerçek anlamlarını elde edebilmek için konuyla ...
  • Hazreti İbrahim (a.s)’in yaşamının önemli bölümlerini Kur’an ve rivayetler esasınca açıklar mısınız?
    14536 تاريخ بزرگان 2012/02/14
    Hazreti İbrahim (a.s)’in yaşamı üç belirgin aşamada söz konusu edilebilir: 1. Nübüvvetten önceki dönem. 2. Nübüvvet ve putperest Babil kavmiyle mücadele dönemi. 3. Babil’den hicret edip Mısır, Filistin ve Mekke topraklarında faaliyet gösterdiği dönem.1. İbrahim (a.s)’in doğduğu yer ve çocukluğuİbrahim (a.s), “Babil” topraklarında dünyaya geldi. İbrahim (a.s)’in doğumundan ...
  • Neden İslam dininde evlat boşanma durumunda erkeğe verilir?
    3787 Koruma 2019/06/15
    Öncelikle bu soruda kast edilen ifadenin incelenmesi gerekir. Eğer kastınız evladın intisabı ise İslam dininde evladın intisabı erkeğe olduğu gibi kadınadırda. Bu konu tamamen açık ve nettir. Örneğin mahremiyet, miras, akrabalık,... erkeğe özgü değildir. Bütün bu bağlar kadın içinde söz konusudur.[1] Ama eğer kastınız ...
  • Dinin usul ve fürû’u Masum İmamların (a.s) hadislerinden mi alınmıştır? Eğer böyle ise lütfen kaynak gösteriniz. Değilse ne zaman ve kimin tarafından böyle bir ayırım yapılmıştır?
    9700 Eski Kelam İlmi 2011/03/03
    Dinin usul ve fürû’unun şu anda ki şekli Masum İmamların (a.s) hadislerinden alınmamıştır. Din ilimleri alimleri, dini öğretileri bu şekilde bölümlere ayırmışlardır. Bu iki asıl’ın geçmişi hicri birinci yüzyılın ikinci yarısına dayanmaktadır. Ama bu ismi (usul-u din) kimin verdiği tam olarak belli değildir. Böyle ilmi konular genellikle alimlerin ...
  • ben kasetlerden ve has şirketlere ait sd.lerden kopyalama yapıyordum. Şirketleri tanımadığımı dikkate alarak onların hakkını nasıl eda edebiliyorum?
    6249 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2015/06/18
    Kopyalama ve manevi haklar noktasında değerli mercilerin görüşleri farklıdır. Ayetullah, İmam Humeyni, Tebrizi, Sistani, ve Safi hazretleri şuna inanmaktadırlar: yazılım türü bir şeyi icat etmek usulen üretkenine hak icat etmiyor ve dolayısıyla sahiplerinden izin almaksızın kopyalamaları ve çoğaltması caizdir. Ayetullah Hamenei, Behcet, ve Vahit hazretleri şöyle diyorlar: ...
  • Dine dayalı ahlakın manası nedir?
    11239 Yeni Kelam İlmi 2012/06/16
    Din ve ahlak arasındaki ilişki bağlamında ahlaki değerlerin temelleri hususunda iki genel bakış vardır: 1. Ahlak dinden bağımsız bir disiplindir ve din bir ile ilişkisi yoktur. 2. Ahlak din, iman ve Allah’a inanmayla bağlantı kurmaksızın gerçekleşmez. Batı toplumlarında bu konu geniş ...
  • Acaba Kuran-ı Kerim'de sırat köprüsüne işaret edilmiş midir?
    50484 Kur’anî İlimler 2009/05/13
    “Sırat köprüsü” kelimesi Kuran-ı Kerim'de geçmemesine rağmen bazı rivayetlerde bu kelime açıklanmıştır; örneğin İmam Sadık (a.s), Fecir Suresi’nin 14. ayetindeki “Mirsad” kelimesinin tefsirinde, onu cehennemden geçen bir köprü olarak beyan etmiştir.Konunun açıklığa kavuşması için, “sırat” kelimesi hakkında bazı noktaları açıklayacağız. “Sırat” yol anlamına gelmektedir ve bazı ayetlerde geçen “sırat-ı ...

En Çok Okunanlar