Gelişmiş Arama
Ziyaret
7646
Güncellenme Tarihi: 2012/04/09
Soru Özeti
Acaba hayal gücünden uygun yararlanılabilinir mi?
Soru
Ben nispeten çok hayalleri olan bir ferdim. Acaba hayalden uygun yararlanılabilinir mi? Özellikle Allah yolunda hizmet etmek doğrultusunda yararlanmak mümkün müdür?
Kısa Cevap

Hayal gücü (veya Musavvire) insani nefsin içsel algılarının mertebe ve konumlarından birisidir. Sureti (nesne) algılayan ve hissedilen şeylerin tikel şekillerini koruyan bu gücün işlevini tahayyül olarak isimlendirirler.

İnsani nefis, melekût âleminin hakikatlerini şekillendirmesi için hayal gücünü bir ayna mesabesinde aklın eline verebilir, ne var ki bunun yolu doğru amel ve hayal gücünün temizliğidir. Hayal gücü, hür bir şekilde doğru ve temiz suretleri yaratabilen bir güç olduğu gibi isyan ederek şeytanın akış kanalı olur ve zamanla kalbi emri altına alarak kararmasını sağlar; isyancı ruhuyla kendi yapılanma gücünü yok eder.

Hayal gücünün yapıcı bir güç olabilmesi için temizliğe ve dizginlenmeye ihtiyacı vardır ve bundan ötürü uzun arzulardan uzaklaşma, ibadet etme ve kalbi Allah’ın zikrine yönlendirme gibi uygun şeylerden yararlanılması tavsiye edilmiştir.

Ayrıntılı Cevap

Hayal gücü (veya Musavvire)[1] insani nefsin içsel algılarının mertebe ve konumlarından birisidir.[2] Sureti (nesne) algılayan ve hissedilen şeylerin cüzi (tikel) şekillerini tasavvur ve hıfzeden gücün işlevini[3] tahayyül olarak isimlendirirler.[4]

Bu suret dışsal âlemde hissedilen maddenin zihni temsili olup[5] onun kaybolmasıyla hayal gücü onu yeniden insani nefiste canlandırır.[6]

Başka bir ifadeyle, zahiri beş duyunun hissettiği şeyin suretini hayal gücü korur ve bir çeşit bu suretlerin saklandığı yerdir.[7]Gerçekte insani nefis, hayal gücü vasıtasıyla, tabiattaki varlıkların resmini çeker ve gerekli olduğu zaman kendisi için yeniden canlandırır.

İnsani nefsin zahiri ve batini güçleri arasında en serbest ve yetki sahibi olanı hayal gücüdür. Bu güç görme, işitme duyuları gibi zahiri güçlerin tersine hissedilen işlerde belli bir sınırlamayla mahdut değildir. Bu güç, cisim âleminin hissedilen şeylere yüklediği sınır ve bağları kırıp cisim âleminin ötesine uçabilir; melekût âleminin hakikatlerini şekillendirmesi için hayal gücünü bir ayna mesabesinde aklın eline verebilir, ne var ki bunun yolu doğru amel ve hayal gücünün temizliğidir.

Hayal gücü, hür bir şekilde doğru ve temiz suretleri yaratabilen bir güç olduğu gibi isyan ederek şeytanın akış kanalı olur ve zamanla kalbi emri altına alarak kararmasını sağlar; isyancı ruhuyla kendi yapılanma gücünü yok eder. Bu sebeple Kur’an’ı Kerim’de şöyle buyrulur: Ey iman edenler! Şeytanın adımlarına uymayın. Kim şeytanın adımlarına uyarsa, bilsin ki o hayâsızlığı ve kötülüğü emreder.”[8]

Bundan dolayıdır ki; hayal gücünün temizliğe ve dizginlenmeye ihtiyacı vardır, zira hayallerin geminden kurtulmadığımız sürece ruhumuz, ilahi maarifin mekânı olamaz.

Hal böyleyken hayal gücünden uygun istifade etmek ve şeytani hayallerden uzak durmak için birkaç nokta tavsiye edilecektir:

1. Faydalı kitapları mütalaa etmek (özellikle manevi ve peygamberlerin ve velilerin yaşamlarını konu alan kitapların mütalaası).

2. Kalbi Allah’a yönlendirmek ve ona Âlemlerin Rabbi, yaratıcısı ve çekip çeviricisi karşısında olduğunu hatırlatmak ki; bu iç temrinle gerçekleşir.

3. Uzun ve erişilmesi mümkün olmayan arzulardan uzak durmak.[9]

4. Namaz gibi ibadetleri yerine getirmek, Allah’ı hatırlamak, Allah ile âşıkane söyleşide bulunmak ve… zira ibadet, zahiri ve batini güçleri, insanın hayal gücü vesilesiyle doğru ve temiz suretlere doğru adım atmasını sağlayarak “insani ve ilahi nefs”e tabi kılar.[10]

 

 


[1] Hüseyni Erdekani, Ahmet b. Muhammed, Mirâtu’l ekvan (Tahriri şerhi Hidayeyi Molla Sadra Şirazi), baskı, 1, Tahran: Neşri mirasi mektup, 1375 ş, Mukaddime ve tashih ve ta’lik: Nurani, Abdullah, s. 459; Hasan Zade Amuli, Hasan, Nususu’l hikem ber Fususu’l hikem, baskı, 1, Tahran: Neşri Reca, y. 1380,  ş, s. 273.

[2] Ğaffari, Seyit Muhammed Halit, Ferhengi ıstılahati asari Şeyh’i İşrak”,  baskı, 1, Tahran: Encümeni asar ve mefahiri ferhengi, y. 1380 ş, s. 290 ve 291; Mirâtu’l ekvan (Tahriri şerhi Hidayeyi Molla Sadra Şirazi), s. 456; Abdürrezzak Kaşani, Kemalüddin, Mecmueyi Resail ve musannifati Kaşani, Mukaddime ve tashih ve ta’lik ez: Hadi Zade, Mecit, Tahran: Mirasi Mektup, çapı dovvum, y. 1380 ş, s. 295; Hasan Zade Amuli, Hasan, İttihadi âkil ve makul”, Tahran 1366 ş, Neşri hikmet, çapı dovvum, s. 427.

[3] Tusi Hace, Nasiruddin, Ağaz ve encam, metni, mukaddime ve şerh ve ta’likat ez: Ayetullah Hasan Zade Amuli, Tahran 1374 ş, İntişarati ferheng ve irşat İslami, baskı, 4, s. 57.

[4] Hasan Zade Amuli, Hasan, Durusi ma’rifeti nefs, baskı, 3, metn, Kum: Neşri elif lam mim, y. 1385 ş, s. 197.

[5] Saliba, Cemil, El-Mu’cemu’l felsefi, Beyrut: El-Şirketu’l Alemiye lil kitap, y. 1414 k, c. 1, s. 546.

[6] Mirâtu’l ekvan(Tahriri şerhi hidayeyi Molla Sadra Şirazi), s. 459.

[7] Bakınız: Mirâtu’l ekvan (Tahriri şerhi hidayeyi Molla Sadra Şirazi), c. 459-462; Mecmueyi resail ve musannifati Kaşani, s. 295; El-Mu’cemu’l felsefi, c. 1, s. 546.

[8] Nur Suresi, 21.

[9] Hasan Zade Amuli, Hasan, Risaleyi nurun ala nur der zikr ve zakir ve mezkûr, Kum 1371 ş, Neşri Teşeyyü, çapı şeşum, s. 153.

[10] A. g. e: s. 152.

 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Cenabet guslü alması gereken biri namaz kılabilmek için guslün yanı sıra abdestte alması gerekir mi?
    26159 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/08/11
    Cenabet guslü yerine getirmiş olan kimse normal şartlarda abdesti bozan bir durumla karşılaşmadığı takdirde (tuvalete çıkma, yellenme gibi…)aldığı cenabet guslü ile namaz kılabilir ve namaz için abdest almaması gerekir. Eğer abdesti bozan bir durumla karşılaşmadığı halde gusülden sonra namaz için abdest alırsa haram olan(yapmaması gereken ) bir ...
  • İmam niçin masum olmalıdır ve imamın masum olduğu nasıl belirlenmelidir?
    13092 Eski Kelam İlmi 2008/06/18
    Şia, Ehl-i Sünnet’in aksine, imamın, da masumiyet konusunda peygamberler (s.a.a.) gibi olduğuna inanmaktadır. Bu yüzden İslam Peygamberi ve diğer ilahi peygamberlerin de masum oldukları gibi, imam da hata ve yanlıştan masum olmalıdır.Ama Ehl-i Sünnet, peygamberden sonraki halifeliği, ilahi değil, toplumsal bir makam olarak görmektedirler onlara göre bu makam halk ...
  • Rehberliğin görüşüne göre “bilerek” namazı bozmanın hükmü nedir?
    30111 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/12/22
    İradi olarak farz namazı bozmak ve kesmek haramdır ama bir kefareti yoktur. Eğer insan namazını doğru kılıp kılmadığına dair şüphe ederse şüphesine itina etmemeli, namazını doğru kıldığına hükmetmeli ve namazı bozmamalıdır. Ama namazını bozarsa bunun bir kefareti yoktur. Elbette farz namazı iradi olarak bozmak haramdır ama ...
  • Eğer namaz kılan bir insan namaz esnasında mescidin necis olduğunu veya olacağını anlarsa ne yapmalıdır?
    6070 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/09/12
    Tevzihü’l-Mesail’de şöyle belirtilmiştir: “Eğer namaz kılan şahıs namaz esnasında mescidin necis olduğunu anlarsa ve namaz vakti dar ise namazın tümünü kılmalıdır. Eğer vakti varsa ve mescidi temizlemek namazı bozmaya neden olmazsa namaz esnasında temizlemeli ve sonra namaz kılmalıdır. Lakin bu namazı bozacaksa, namazı bozmalı, mescidi temizlemeli ve sonra namaz ...
  • Ümmü'l Mü'minin deyimi nasıl ortaya çıktı?
    11752 Tefsir 2009/06/16
    Ümmü'l Mü'minin deyimi ilk olarak Peygamber (s.a.a)'in zamanında Ahzap suresinin 6. ayetinin nazil olmasıyla deyimleşti. Ayet, Peygamber (s.a.a)'in eşlerinin mü'minlere göre durumunu ortaya ...
  • Yemek yemek için ev sahibinden izin almak gerekir mi?
    7032 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/02/14
    İslami açıdan insanın yemeğinin helal ve pak olmasının yanı sıra mubah da olması gerekir yani o yemeğin sahibi de razı olmalıdır ve biz de onun razılığını bilmeliyiz. Başkalarını malını izinleri olmaksızın kullanmak haramdır. Ancak bir kimse başkasını yemek için evine davet etmiş yemek sofrasını açmış veya bir bağ sahibi ...
  • Eğer Ayşe müminlerin annesiyse ve Kur’an onun temiz olduğunu ilan etmişse, Cemel savaşında İmam Ali’yle (a.s) nasıl savaştı?
    9578 Eski Kelam İlmi 2011/09/21
    Sorudaki temizlikten kastedilen temizlik, tathir ayetinin içeriği olan tüm yönleriyle ve mutlak temizlikse, tathir ayeti sadece aziz Peygamber (s.a.a), İmam Ali (a.s), Fatıma (a.s), İmam Hasan (a.s) ve İmam Hüseyin ile ilgilidir ve Peygamberin eşlerini kapsamamaktadır. Ama iffet ile çelişen bir ameli yapma ithamından (ifk hadisesi) temizlenmek ise, bu ...
  • Gusül alırken bedenin mutlaka yıkanması gereken yerleri neresidir?
    9969 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/01/17
    Guslün doğru olmasının şartlarından biri suyun bedenin görünen dış yüzünün tümüne ulaşmasıdır. Nitekim Tevzih-ul Mesail’de şöyle yazar: ‘Gusül alırken bedende iğne ucu kadarda yıkanmayan yer kalırsa gusül batıldır. Ama kulak ve burun içi gibi görünmeyen yerlerini yıkamak farz değildir.’
  • Hz. Meryem’in makamının yükselmesine neden olan şey nedir?
    15584 Tefsir 2012/06/26
    Kur’an ve hadislerden anlaşılan şu ki; İmran’ın kızı Meryem, mali bakımından iaşesini idare edebilecek bir güce sahip değil ve böyle fakir bir ailede (zira o doğmadan önce babası vefat etmişti) dünyaya gelmiştir. Bu neden dolayı onun sorumluluğunu Hz. Zekeriya (Meryem’in teyzesinin kocası) üstlenmişti. Bu değerli ...
  • Aceleyi gidermek için ne yapılmalıdır?
    6741 Teorik Ahlak 2012/05/03
    Acele, dinsel öğretilerin men ettiği hususlardandır. Bu, işleri yapmada erken girişimde bulunmak anlamına gelir. Acele etmek hız ve işleri zamanında yapmak ile fark eder. Hız, öncüllerin ve gerekli şartların hazır olmasından sonra insanın fırsatı elden vermemesi ve işi yapmak için girişimde bulunmasıdır. Acelenin karşısında ise soğukkanlılık ve ...

En Çok Okunanlar