Gelişmiş Arama
Ziyaret
10004
Güncellenme Tarihi: 2012/04/07
Soru Özeti
Acaba; ““Allah, seni affetsin! Doğru söyleyenler sana iyice belli olup, yalancıları bilinceye kadar beklemeden niçin onlara izin verdin”? Ve ““Ey peygamber! Eşlerinin rızasını arayarak, Allah’ın sana helâl kıldığı şeyi niçin sen kendine haram ediyorsun? Allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir” şeklindeki ayetler İslam Peygaber\'inin (a.s.s) masum olmadığına delalet etmiyor mu?
Soru
Tevbe süresinin 43 ayetinde şöyle buyrulmakta: “Allah, seni affetsin! Doğru söyleyenler sana iyice belli olup, yalancıları bilinceye kadar beklemeden niçin onlara izin verdin”? Keza Tahrim süresinin birinci ayetinde şöyle buyrulmaktadır: “Ey peygamber! Eşlerinin rızasını arayarak, Allah’ın sana helâl kıldığı şeyi niçin sen kendine haram ediyorsun? Allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir”. Bu iki ayeti açıklıyor musunuz? Zira Vehabiler bu iki ayete dayanarak yüce Peygamber\'in (a.s.s) risaletini tebliğ etme dışındaki durumlarda masum olmadığını ve hata yapabileceğini söylemektedirler. Birinci ayetin, Peygamber\'in (a.s.s) günah işlediğine ve ikinci ayetin ise eşlerine itaat ederek Allah\'ın helalini haram kıldığına delalet ettiğini savunmaktadır.
Kısa Cevap

Tevbe suresinin 43. Ayetin tefsiri hakkında detaylı cevapta zikredilen indekslerde beyan edilen açıklamalara müracaat ediniz.

Tahrim süresinin birinci ayetinde geçen haramdan maksat şer'i haram değildir. Zira ''Lime tuharrimu (neden haram kılıyorsun?)" şeklindeki cümle i'tab ve kınama anlamında değil, belki bir anlamda peygamber (s.a.) için bir şafkat ve onun için şekillenen bir üzülme durumunu ibraz etme anlamındadır. Şöyle ki: Neden yemine bağlı kalarak kendini o nimetten ve helal olan şeylerden mahrum ediyorsun. Hanımlarının rızasını kazanmak için kendini bazı helal ve caiz olan şeylerden mahrum ediyor ve kendini zor duruma sokuyorsun? Tıpkı gelir sağlamak için birçok zahmete katlanıp kayda değer bir fayda kendisine iade etmeyen bir kimseye karşı,  neden o kadar kendine zahmet veriyorsun oysaki çekeceğin bu zahmet karşılığında kayda değer bir şey size iade edilmiyor dediğimiz gibi?

Ayrıntılı Cevap

"Ey peygamber! Eşlerinin rızasını arayarak, Allah'ın sana helâl kıldığı şeyi niçin sen kendine haram ediyorsun? Allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir"[1]

Bu ayetin nuzul sebebi hakkında meşhur ve uygun olan nakil şudur: Peygamber, (a.s.s) eşlerinden Zeynep binti Cahş'ın yanına giderdi. Zeynep Efendimizi uzun muddet yanında tutarak tedarük ettiği baldan ikram ederdi. Peygamberin diğer hanımı Aişe bundan haberdar olunca rahatsız olur ve derki: Ben ile (Efendimizin eşlerinden biri olan) Hafsa'yla birlikte kendi aramızda şöyle anlaştık: Her ne zaman Peygamber (a.s.s) ikimizden hangisinin yanına gelirse hemen ona,  acaba "magafir" samğını[2] mı" (sakızını) yemişsin? diyelim. ("Magafir", Hicaz'ın ''urfet'' isimli ağaçlarından çıkan ve nahoş kokusu olan bir tür sıvının adıdır). Peygamber Efendimiz (a.s.s) ise elbisesinden veya ağzından münasip ve uygun olmayan her hangi bir kokunun gelmemesine ve aksine sürekli güzel kokunun kendisinden ve elbiselerinden gelmesine dikkat eder ve bu bağlamda oldukça titiz idi. Derken Peygamber bir gün Hafsa'nın yanına geldi. Hafsa Aişe ile birlikte kararlaştırdıkları sözü kendisine söyledi. Peygamber (a.s.s) buyurdu: '' Ben mağafir yemedim. Zeyneb'in yanında bal şerbetinden içtim. Allah'a yemin olsun! Bir daha o baldan yemem. (Çünkü o balı yapan arı nahoş kokulu bir çiçekten ve ihtimalen mağafirden, balını yaparken istifade etmiş olabilir). Lakin sende bu dediğimi kimseye söyleme.'' (Taki halk; neden Peygamber helal bir yiyeceği kendisine haram kılmış? demesin. Veya Peygamber'in bu hususta yada benzeri durumlarda yaptığını örnek almasınlar veya Zeynep bunu işitip kalbi kırılmasın)

Ancak Hafsa, nihayet bu sırrı ifşa etmiş ve sonradan bunun bir hile olduğu ortaya çıktı. Peygamber Efendimiz, son derece rahatsızlık duymuş ve bu munasebetle söz konusu olan ayet nazil oldu. Efendimiz bu meseleye, artık bir daha bu tür durumların evlerinde yaşanmayacak şekilde son noktayı koymuşlardı.[3]

Şüpesiz İslam Peygamber'i gibi yüce bir insan sadece kendisine ait değildir. Belki bütün islam toplumuna ve insanlık âlemine aittir. Bu nedenle eğer evinde onun aleyhine bazı tuzaklar, her ne kadar küçük ve naçiz de olsa kuruluyorsa bunu hafife alıp kenarından geçmemek gerekir. O mubarek insanın haysiyetinin, onun şunun ve bunun oyuncağı haline gelmesine izin verilmemelidir. Böyle bir tezgâh ortaya çıkarsa kararlı bir biçimde karşısında durulması gerekir.

Mezkûr ayet aslında yüce Allah'ın bu tür bir olay karşısında, Peygamber'i Ekremin (a.s.s) haysiyetini korumak için gösterdiği ciddiyetin ifadesidir. Bu nedenle açıktır ki, ayeti celiledeki haramlılık şer'i bir haram değildir. Belki ayetlerden de anlaşıldığı üzere Peygamber Efendimiz tarafından edilen yeminle alakalıdır ve bildiğimiz üzere bazı mubahların terki yönünde içilen yeminlerin bir günahı yoktur. Buna binaen ''Lime tuherrimu (neden haram kılıyorsun?)" cümlesi, ayıplayan ve kınayan bir cümle olmayıp tersine Peygamber için şefkati ve teselliyi ifade eden bir cümledir. Çünkü içtikleri yemine bağlı kalarak kendilerini o nimetten ve helal olandan mahrum etmişlerdi. Hâlbuki eşin rızayetini kazanmak amacıyla bazı helal ve caiz şeylerden kendini mahrum edip kendine zorluk çıkarmanın bir gereği yoktur. Tıpkı gelir sağlamak amacıyla birçok zahmete katlanıp ancak zahmetinden kayda değer bir fayda kendisine kavuşmayan bir kimseye karşı, bir fayda elde etmediğin halde neden bu kadar zahmete katlanıyorsun? dememiz gibidir bu. Bu deyişimiz bu insanda bir kusur olduğunu ifade etmediği gibi söz konusu "Lime tuherrimu" cümlesinde de kendisine hitap ettiği şahısta bir kusurun varlığını ifade etmemektedir.

Sonra ayetin sonunda geçen aff ve rahmet, bu olayın çıkmasına zemin hazırlayan eşlere yöneliktir. Ki eğer gerçekten tevbe ederlerse aff edilip rahmete mazhar olacaklardır.Yada bu aff ve rahmet şuna yöneliktir; evla olan,Peygamber Efendimizin, (a.s.s) bazı eşlerini cesaretlendirecek böyle bir yemini içmemiş olmasıydı.[4]

Tevbe süresinin kırk üçüncü ayetiyle ilgili olarakta aşağıdaki indekslere bakabilirsiniz. Bu ve bu benzer ayetler detaylıca incelenmiştir.

1. ''Kur'anda Embiyanın İsmeti'' Soru 129(Site:1069)

2. ''Kur'an Bakışıyla Embiyanın İsmeti''Soru 1706 (Site: 1824)

3. ''Peyganber'in (a.s.s)İsmeti Ve Terki Evla''Soru 10718 (Site: 10555)

4. ''Embiyanın İsmeti'' Soru 7564(Site:8522)

 

[1] Tahrim, 1.

[2] Ağaçtan çıkan ve gövdesi ve dalları üzerinde koruyan bir tür sıvı.(Bkz.İbni Manzur,Muhammed b.Mukrim ''Lisanu'l Arab'' Lübnan/Beyrut: Daru Sadır,Üçüncü baskı,1414 h.k. c.8, s.441 Mehyar,Rıza, ''Ferheng'i Ebced'i Farisi-Arabi'' ,s.559

[3] Elbağavi (Muh'yissünne), Ebu Muhammed Elhüseyin b. Mes'ud, ''Maalim'u Ttenzil Fi Tefsiru'l Kur'an'' (Tefsiru'l Bağavi), Darun Tayyibe Linneşri Ve'Ttevzii, Dördüncü Baskı,1417 h.k. , c.5, s.116    El'ensariyi'l-Hazreci (Şemsuddin Kurtubi),Ebu Abdullah Muhammed b.Ahmed, ''El'cami'u Liehkami'l Kur'an'',(Kurtubi Tevsiri),Mısır/Kahire, Daru'l Kutubi'l Mısriyye,1384h.k. , İkinci Baskı, c.18, s.116    Fahruddin Razi,Ebu Abdullah Muhammed b. Ömer, ''Mefatihu'l Gayb'' , Lübnan/Beyrut, Daru İhya-u Tturasi'l Arabiyye,Üçüncü Baskı,1420 h.k. c.30,s.568   ''Sahihi Buhari'',c.6,s.194, şu kaynaktan alıntı yapılmıştır: Mekarim Şirazi,Nasır,  ''Tefsiri Numune'' , İran/Tahran, Daru'l Kutubi'l İslamiyye, 1374 h.ş. , Birinci Baskı, c.24, s.271,272

Ayrıyeten parantez arası  verdiğimiz açıklamalar başka kitablardan alınmıştır.

[4]  ''Tefsiri Numune'' , c.24, s.272,273,

Tabatabai,Seyyid Muhammed Hüseyin, ''El'mizan Fi Tefsiri'l Kur'an'', İran/Kum, Defter-i İntişarat-i İslami, 1417 h.k. , Beşinci Baskı, c.19, s.330

 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Haram yoluyla meydana gelmiş cenabetin teri temiz midir?
    12134 Fıkıh 2011/10/30
    Ayetullah Mekarim Şirazi’nin görüşüne göre haram yoluyla meydana gelen cenabetin teri temizdir. Lakin namaz için elbiseyi değiştirmek gerekir. Ama guslün ardından (müstehap ihtiyat gereği) tüm beden bir defa yıkanmalıdır. Mastürbasyondan hâsıl olan cenabetin eserleri ile uyurken hâsıl olan cenabetin eseri arasında fark vardır; çünkü mastürbasyon haram ve günahtır, ama ...
  • Yabancı ülkelerden (Müslüman olmayan ülkelerden) ithal edilen deriler necis midir?
    7448 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/06/06
    Mobilya üzerindeki yabancı sözcüklerin yazılı oluşu her zaman onu üreten ülkenin gayri Müslim bir ülke olduğuna delil olmaz. Bu konuda vesveseci olmamak gerekir.  Vesveseci olmak bir nevi ruhi hastalıktır ondan kendini korumalısın.Ama sorduğunuz meselenin hükmü kısaca şöyledir:Hayvan deriden yapılmış ...
  • Kur’an’ın nazil olan son ayeti hangisidir ve vahyin çoğalmasının imkanı var mıydı?
    47414 Tefsir 2010/10/12
    Peygamberimize (s.a.a) nazil olan son ayetler hakkında çeşitli rivayetler vardır. Bütün rivayetleri göz önüne aldığımızda diyebiliriz ki, Peygamber’e (s.a.a) Mekke’nin fethinde ya da o yıl içinde nazil olan son tam sure ‘Nasr’ suresidir. Başlangıç ayetleri yönünden nazil olan son sure, hicretin 9. ...
  • Bidat ve onun İslam’daki ölçüsü nedir?
    8927 Eski Kelam İlmi 2010/11/08
    “Bidat” sözlükte yeni ve geçmişi olmayan iş manasındadır. Istılahta ise “dinde olmayan bir şeyi dine sokmak” anlamındadır; yani din ve şeraitin bir cüzü olmayan ve de hiçbir İslam kanun ve buyruklarıyla uyuşmayan bir şeyi dine isnat etmektir. Bu yüzden İslam’ın tümel buyruklarını yeni ve modern hususlara ...
  • Eğer bir kimse temiz ve necis olan iki şey arasındaki ıslaklığın birbirine ulaşmasından şüphe ederse temiz olan şey necis olur mu?
    7496 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/04/12
    Eğer bir şeyin temiz olduğunu kesin bilirseniz, ona necaset intikal ettiğini ve necis olduğunu kesin olarak bilmediğiniz sürece o şey temizdir.[1] Daha fazla bilgi için Bkz:808.
  • İmam Seccad’ın ahlaki yaşam tarzını açıklar mısınız?
    12617 Masumların Siresi 2010/12/22
    Dördüncü önder; Hak tarafından seçilen kâmil bir insan olup ahlak, ibadet ve ilim başta olmak üzere tüm alanlarda yetkinliğin zirvesine ulaşmıştı. Kendisi Kur’an ve Allah Resulü’nün (s.a.a) tecessüm etmiş ve aynî örneğiydi. İnsani değerlerin ve ahlaki faziletlerin unutulmaya yüz tuttuğu Emevilerin karanlık egemenlik döneminde o ulu imam ışıldayan ve ...
  • Masum imamlar evla olanı terk etmiş midir?
    6753 Eski Kelam İlmi 2012/10/09
    Masumların dua ve bağışlanma talepleri günahlardan kaynaklanmaz; zira Şiilerin inancına göre onlar günahlardan korunmuşlardır. Bu dualar birçok yerde salt öğretici ve tebliğ boyutlu olamaz, bilakis gerçeklik yönleri daha güçlüdür. Yukarıdaki iki konudan elde edilen netice, onların bağışlanma taleplerinin bizim için günah olmayan, lakin o büyük şahsiyetler için ...
  • Erkek karısını dışarıda çalışmaya mecbur edebilir mi?
    12116 Pratik Ahlak 2011/01/17
    Aile düzeninde masrafların karşılanması erkeğin vazifesi olup, erkek bu konuda karısını çalışmaya zorlayamaz. Ama kadın kocasının rızasını kazanmak için yapacağı her işin karşılığında çok sevap alır, ancak yapacağı iş dini kural ve ölçülerle çelişmemelidir. ...
  • İmam Cevad (a.s)'ın (İmam Muhammed Taki) kaç tane erkek çocuğu vardı?
    8800 تاريخ بزرگان 2011/08/30
     İmam Muhammed Taki'den sadece iki erkek çocuk İmam Ali Naki ve Musa Mubarka isimlerinde kalmıştır. Diğer erkek çocuklarının olduğu rivayet edilmiş olsa da ensap hakkındaki kaynaklarında da sadece bu iki erkek çocuk hakkında ittifak vardır. Bu konudaki ihtilafın sebebi nesep hakkındaki ilk kaynaklardaki var olan ihtilaf ya da diğer çocuklarından ...
  • Ramazan ve Kurban bayramları arasında evlenmenin hükmü nedir?
    7103 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/04/07
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...

En Çok Okunanlar