Gelişmiş Arama
Ziyaret
12366
Güncellenme Tarihi: 2012/02/04
Soru Özeti
Ayet ve rivayetlere göre salih amellerin yok olmasına neden olan ameller hangileridir?
Soru
Ayet ve rivayetlere göre salih amellerin yok olmasına neden olan ameller hangileridir?
Kısa Cevap

Ayet ve rivayetlerde, Allah’a iman, şirke düşmemek ve mürted olmamak amellerin kabul olunmasının ilk şartları olduğu, bunlar olmadan hiç bir salih amel kabul edilmeyeceği belirtilmiştir. Namazı terketmek, minnet ederek salih amel yapmak, başa gelen işlere razı olmamak vb. gibi amellerin yok olmasına neden olan şeyler -ayrıntılı cevap bölümünde değineceğimiz gibi- iman ve kalbi inancın zaafından kaynaklanmaktadır. Eğer imanı korumak için çaba harcarsak amellerimizde korunacaktır.

Ayrıntılı Cevap

Ayet ve rivayetlerde, güzel ve salih amellerin yok olmasına neden olan günahlardan, Habt ve amellerin batıl olması şeklinde ifade edildiğinden cevaba geçmeden önce bu kelimenin lügat manasına bakacak, sonra Kur’an ve rivayetlerdeki örneklerine dönecek, ardından salih amelleri korumanın önemine değineceğiz.

Habt

Habt kelimesi, amelin yok olması ve etki etmemesi manasına gelmektedir. Sihahi’l-Lugatte şöyle yazar: ‘Ameli habt oldu demek sevabı yok oldu, demektir.’[1] Misbahu’l Münir’de de şöyle diyor: ‘Ameli habt oldu, yani ameli bozuldu, boşa gitti.’[2]

Kur’an’da ve rivayetlerde bazı çirkin amellerin salih amelleri yok edeceği belirtilmiştir. Aşağıda onlardan birkaçını örnek olarak getiriyoruz:

a) Kur’an’da Habt

Salih amellerin yok olmasına neden olan ameller demek olan Habt ve ondan türeyen kelimeler Kur’an’da 16 kere gelmiştir. Bazıları şunlardır:

1- Küfür ve Şirk

ı) Kim imanı inkar ederse bütün işledikleri boşa gider ve o, ahirette hüsrana uğrayanlardandır.[3]

ıı) Şirk koşanlar, kendi kafirliklerine tanıklar iken, Allah'a secde edilen yerleri imara hakları yoktur. Onlar, bütün yaptıkları boşa gidenlerdir ve onlar, ateşte süresiz olarak kalanlardır.[4]  

Bu iki ayette şirk ve küfürün, müşrik ve kafirlerin amellerini yokedeceği açıkca belirtilmiştir.

2- Nifak

İman edenler derler ki: Sizinle beraber olduklarına dair bütün kuvvetleriyle yemin edenler bunlar mı? İşte yaptıkları boşa çıktı, hüsrana uğrayan oluverdiler.[5]

3- Allah’ın Ayetlerini ve Ahireti Yalanlayanlar

Ayetlerimizi ve ahirete ulaşmayı yalanlayanların bütün amelleri boşa çıkmıştır. Onlar yaptıklarından başka birşeyle mi cezalandırılacaklar?[6]

b- Rivayetlerde Habt

I) Hastalık vb. gibi bir neden olmadan namazı terketmek

Ubeyd b. Zürare diyor ki: İmam Sadık’tan (a.s) Kim imanı inkar ederse bütün işledikleri boşa gider.[7] ayetinin tefsirini sorduğumda buyurdu ki: ‘İkrar ve itiraf ettiği ameli terkeden kimse kastedilmiştir.’ Ben ‘O ameli terketmenin ölçüsü nedir? Tümünü mü terketmesidir?’ diye sorduğumda şöyle buyurdular: ‘Örneğin mest olmadan veya nedensiz olarak, bilerek namazı terkeden kimse bunlardandır.’[8]

ıı) Usul-u Din’de Şüphe Etmek

İmam Sadık’ın (a.s) ashabından Mufazzal şöyle diyor: ‘İmam’ın (a.s) şöyle buyurduğunu duydum: Şüphesi veya zannı olupta onların üzerinde kalanın amelini Allah yok eder. Allah’ın hücceti açık hüccettir.’[9]

Meclisi (r.a) bu hadis hakkında şöyle buyuruyor: ‘Yakine ulaşma imkanı olanın usul-i din’de şüphe ya da zanda bulunması caiz değildir. ‘Allah’ın hücceti açıktır’ sözünden maksat ise, kim usul-i din hakkında delil peşinde olursa yakine ulaşır. Yakine ulaşınca da şüphe ve zannı kalmaz.’[10]

ııı) Kocasına ‘Senden hiç hayır görmedim!’ diyen kadın

Evlilikte kadının üzerine farz olmayan, evin temizliği, aşçılık, çocuk bakımı gibi bir çok zahmetli işi üstlenen ve Allah’ın bunların karşısında kendisine bir çok sevaplar verdiği kadın, bunları kocasına eziyet ve minnet ederek yaparsa yaptığı işlerin sevabı yok olur. Bir hadiste İmam Sadık (a.s) şöyle buyuruyor: ‘Kocasına, ‘Senden hiç hayır görmedim’ diyen kadının amelinin sevabı yok olur.’[11]

ıv) Hz. Ali’nin (a.s) Velayetini İnkar Etmek

Ebu Hamza diyor ki: ‘İmam Bakır’dan (a.s) Kim imanı inkar ederse bütün işledikleri boşa gider ve o, ahirette hüsrana uğrayanlardandır. ayetinin tefsirini sorduğumda şöyle buyurdu: ‘Bu ayetin batıni tefsiri, Emirü’l Müminin’in (a.s) velayetini inkar etmektir. Çünkü imandan maksat Hz. Ali’dir (a.s)’[12]

Yukarıda anlatılanlardan, habt’ın belli bir amele özgü olmadığı, bireysel, toplumsal, akidevi ve ahlaki olmak üzere bütün amellerle ilgili olduğu anlaşılmaktadır.

Habt kavramının karşısında Tekfir kavramı olmasından dolayı birazda ondan bahsetmek istiyoruz.

Salih ameller kötü amellerle yok olduğu gibi, kötü amellerde güzel amellerin vesilesiyle yok olurlar. Hatta güzel amele dönüşürler. Aşağıda buna birkaç örnek getiriyoruz:

1- Farz Namazları Yerine Getirmek

Gündüzün iki tarafında ve gecenin ilk saatlerinde namazı kıl. Şüphesiz iyilikler, kötülükleri giderir.[13]

2- Büyük Günahlardan Sakınmak

a- ‘Sakındırıldığınız büyük günahlardan kaçınırsanız, kusurlarınızı örteriz...[14]

b- ‘Küçük günahların dışında büyük günahlardan ve çirkin şeylerden sakınanlara gelince: Şüphe yok ki Rabbinin mağfireti pek geniştir.[15]

İhbat ve Tekfir’in insan yaşamındaki eğitici rolü göz önüne alındığında salih amellerin korunmasına ayrıca önem vermek gerekir.

Kur’an ve rivayetlerde insanların amelleriyle ilgili vurgu yapılan konulardan bir diğeri, salih amellerin korunması için çaba göstermektir. Yoksa salih amellerimizin bize faydası olmayabilir.

Resul-i Ekrem (s.a.a) bir rivayette Tesbihat-ı Erbaa’nın fazileti hakkında şöyle buyuruyor: ‘Allah, müminin söylediği her zikir için cennette ona bir ağaç diker.’ Ashabtan biri ‘O zaman bizim cennette çok ağacımız var’ dediğinde ‘Evet’ diye buyurdu Allah Resulü: ‘Ama dikkat edin göndereceğiniz ateşle onları yakmayın.’ Sonra şu ayeti okudular:Ey inananlar, Allah'a itaat edin ve Peygambere itaat edin ve amellerinizi boşa çıkarmayın.[16]      



[1] -el-Cevheri, İsmail b. Hammad, el-Sihah, c.3, s.1118, Daru’l İlm, Beyrut, 1990.

[2] -el-Feyyumi, Ahmed b. Muhammed, el-Misbahu’l Münir, s.118

[3] -Maide/5

[4] -Tövbe/17

[5] -Maide/53

[6] -A’raf/147

[7] -Maide/5

[8] -Kuleyni, Muhammed b. Yakup, el- Kafi, c.2, s.387, H.12, Daru’l-Kütübi’l-İslamiyye, Tahran, H.Ş.1365

[9] -a.g.e. c.2, s.400, H.8

[10] -Meclisi, Muhammed Bakır, Mir’atu’l-Ukul, c.11, s.186, Daru’l-Kütübi’l-İslamiyye, Tahran, HK.1404

[11] -Hür Amuli, Muhammed b. Hasan, Vesail-uş Şia, c.20, s.162, H.7, Müesseset-ü Alu’l-Beyt, Kum, HK.1409

[12] -Meclisi, Muhammed Bakır, Biharu’l-Envar, c.35, s.369, H.14, Müessesetü’l-Vefa, Beyrut, HK.1404

[13] -Hud/114

[14] -Nisa/31

[15] -Necm/32

[16] -Muhammed/33; Saduk, Muhammed b. Ali, Emali, c.1, s.607, İntişarat-ı Kitaphane-i İslamiyye, Tahran, HŞ.1362.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Gayri Müslüman Olan bir kimse bize “esselamu Aleykum” şeklinde Selam verse bizim ona karşı cevabımız nasıl olmalıdır?
    9463 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/04/07
    Dini öğretilerde çok dikkate alınmış ve kendisine çok tekit edilmiş olan konulardan birisi Müminlerin birbirine selam vermeleridir. Bu düsturdan istisna edilen bazı konular ve yerler var olmaktadır. Onlardan bir tanesi gayri Müslüman olan kimselere selam vermektir. Fıkıh kitaplarında Müslüman olmayanlara selam vermek mekruhtur denilmektedir: Kâfirlerin vermiş olduğu ...
  • Kur’an’da ‘Leyl’ (gece) kelimesi neden hep ‘Nehar’ (gündüz) kelimesinden önce gelmiştir?
    11620 Tefsir 2012/04/04
    Kur’an’da ‘gece’ kelimesinin ‘gündüz’ kelimesinden önce gelmesi konusunda müfessirlerin öne sürdüğü görüşlerin önemlileri şunlardır: 1- Bazılarına göre gecenin gündüzden önce gelmesinin nedeni Hak Teala’nın geceyi gündüzden önce yaratmasından dolayıdır.[1] 2- Bazılarına göre ‘gece’ kelimesinden sonra ve ‘gündüz’ kelimesinden önce gelen ...
  • Savunma hedeflerinin gerçekleşmesinde kadın ve kızların rolü nedir?
    7246 زن و حکومت اسلامی 2012/06/14
    Düşman karşısında savunma yapmak insan ve tüm diri varlıkların fıtri ve zati bir özelliğidir. İslam’ın hayat bahşedici mektebi de bunu değerli ve kutsal bir husus olarak değerlendirmiş ve takipçilerini buna çağırmıştır. Hatta savunma ve öncüllerini Müslümanlara farz kılmıştır. Bu, özel bir grubu özgü değildir. Kadın ve erkek ...
  • İslam’la Hıristiyanlık arasındaki Allah’ın oğlunun olması ve olmaması meselesindeki tezat ve zıtlık nasıl giderilebilir?
    8501 Eski Kelam İlmi 2010/06/12
    Müslümanlar, Tevhid suresi gereğince Allah-u Teala’nın kimseyi doğurmadığına ve kimseden doğmadığına inanmaktalar. Bu inanç bütün tevhidi dinlerde vardır. Hz. İsa’nın (a.s) dinide bu kaidenin dışında değildir; zira bütün semavi dinler akıl ve fıtrat üzerine kuruludur. Allah-u Teala’nın varlık aleminin yaratıcısı ve hiçbir şeye muhtaç olmadığı konusu akıl ...
  • Sami kavimlerinden olmayıp Avrupa, Hindistan vs. kavimlerden de peygamber gelmiş midir?
    17280 Eski Kelam İlmi 2010/01/02
    İnsan sorumlu bir varlıktır. Bu sorumlulukların hangi sorumluluklar olduğunun bilinmesi için Allah tarafından peygamberlerin gönderilmesi gerekir. Yoksa sorumluluğun manası olmaz.  Kur'an-ı Kerim, çeşitli ayetlerde nerede ...
  • Ben bir miktar çeyizimi kendi maaşımla hazırlayabilir miyim? Kocam, buna muhaliftir ve tüm çeyizi ailen hazırlamalıdır ve ben razı değilim demektedir! Ben onun görüşünün aksine davranabilir miyim?
    6029 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/01/18
    Hz. Ayetullah Uzma Hamaney’in Bürosu (ömrü uzun olsun):Maaşınızın tasarruf hakkı kendi elinizdedir ve eşinizin rızası şart değildir.Hz. Ayetullah Uzma Sistani’nin Bürosu (ömrü uzun olsun):Maaş size aittir ve her türlü tasarruf sizin için caizdir.Hz. Ayetullah Uzma Mekarim Şirazi’nin Bürosu (ömrü uzun olsun):Herkesin kendi malında tasarruf ...
  • Garanık efsanesi nedir?
    11106 Tefsir 2011/04/11
    Garanık efsanesi, Kur'an ve Peygamber'in (s.a.a) mevkisini düşürmek için çalışan düşmanlar tarafından uydurulan bir efsanedir. Onlar şöyle demişlerdir: Peygamber (s.a.a) Mekke'de en-Necm suresini okurken müşriklerin putlarının isimlerinin anıldığı ayete yani: "أَ فَرَءَیْتُمُ اللَّاتَ وَ الْعُزَّى‏ وَ مَنَوةَ الثَّالِثَةَ الْأُخْرَى"
  • İslam’ın telepati hakkındaki görüşü nedir?
    77921 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2008/03/15
    Telepati deyimi Yunanca bir deyim olup,uzaklık anlamında tele ve duygu anlamında patus sözcüklerinden oluşmuştur. Telepati kendi duygu organlarından yararlanmadan esrarengiz bir şekilde başkalarının hislerini bilmesi veya duymasını ifade eder. Telepati yanlıları şöyle diyorlar: Normal insanlar için bile yüzlerce kilometre uzakta bulunan dost ve akrabalarının ölümü zamanında tevehhüm ...
  • Tekvini velayet nedir? Tekvini velayet ile Masum İmamlar arasındaki irtibat nedir?
    5763 ولایت، برترین عبادت 2019/02/20
    “Velayet” kelimesi arapça bir kavram olup kök anlam olarak sözlükte “birbirini takip etmek,bir şey diğerinin ardı sıra gelmek ,aralarında mesafe olmaksızın bir şeye yakın olmak” anlamındadır. Bu bağlamda sevgi, bağlılık, yardım, nusret, uyum, egemenlik, rehberlik ve sorumlu anlamlarında kullanılmıştır. “Tekvini velayet” ise varlık alemindeki mahlukat üzerinde egemenlik ...
  • Cebrail sadece vahiy esnasında mı Peygamber-i Ekrem’e nazil oluyordu yoksa sürekli Peygamberin yanında mıydı?
    9267 Eski Kelam İlmi 2011/09/21
    Cebrail Peygamber-i Ekrem’e sadece vahiy indirme esnasında gelmekteydi; çünkü rivayetlerde mesela Peygamber-i Ekrem (s.a.a) filan işle meşgulken Cebrail kendisine nazil oldu diye ifade edilen birçok örnek mevcuttur. Bu, Cebrail’in her zaman Peygamberle birlikte olmadığını yansıtıyor. Eğer Cebrail sürekli Peygamberin yanında olsaydı, artık nüzulün bir anlamı kalmazdı; zira nüzul mertebenin ...

En Çok Okunanlar