Gelişmiş Arama
Ziyaret
51469
Güncellenme Tarihi: 2012/02/14
Soru Özeti
Hz. Şuayb, Lut, Yusuf, İbrahim ve…gibi peygamberlerin kabri nerededir? Bu peygamberler nasıl vefat etmişlerdir? Bunların her birinin kabir ve türbeleri var mıdır?
Soru
1. Hz. Şuayb, Lut, Yusuf, Yunus, Âdem, Musa, İsrail, İshak, İbrahim, Harun, Davut, Süleyman, İdris, İsa, Yahya, Zekeriya ve Nuh’un kabri nerdedir? 2. Bunlar nasıl vefat etmişlerdir? 3. Acaba bunların her birisinin kabir ve türbeleri var mıdır? Lütfen bu soruları yanıtlayınız.
Kısa Cevap

Tarihçiler arasında, şahsiyet ve büyük kimseler, özellikle ilahi peygamberler olmak üzere – az bir kısmının dışında büyük çoğunluğunun nasıl yaşadıkları, nasıl vefat ettikleri ve nerde yaşayıp defnedildikleri hakkında dakik tarihi bilgiler tarihi kaynaklarda dakik bilgiler bulunmamakta ve rastlanmamaktadır – birçok tarihi mesele ve konular hakkında farklı görüşler var olmaktadır.

Bununla birlik tarih kaynaklarında peygamberlerin yaşantıları – İslam Peygamberi (s.a.a) dışında – hakkında dağınık bir şekilde var olan bilgiler şöyledir: Hz. İbrahim (a.s), işgal edilmiş Filistin’in “El-Halil” şehrinde defnedilmiş olup kabri ve türbesi kubbeli şekliyle mevcuttur. Hz. Nuh (a.s) ve Âdem (a.s), Irak’ta Necef’i Eşref’te İmam Ali (a.s)’nin kabrinin bulunduğu yerde toprağa verilmiştir. Hz. Musa (a.s) ve Harun (a.s) “Tiye” çölünde, Danyal Pegamber (a.s) Huzistan Eyaletine bağlı Şuş şehrinde ve Kaydar Nebide (a.s) Zencan Eyaletinde defnedilmiştir.

Ayrıntılı Cevap

Bu soru konusunda aşağıda zikredilecek birkaç noktaya dikkat edilmesi zorunludur:

1. Temel itibariyle tarihi birçok mesel ve konu; Büyük şahsiyetler; yaşamları, ömürleri, doğum yerleri ve… hakkında tarihçiler arasında görüş ayrılıkları vardır. Özellikle az bir kısmının dışında ilahi peygamberlerin; yaşam tarzları, ölüm ve defin edildikleri yerleri hakkında tarihi kaynaklarda dakik tarihi bilgilere rastlanmaz. Bunun nedeni de şudur: Nebilerin tarihi geçmişleri insanın yaratılış tarihiyle tekabül ediyor. Tarihi olayların ve hakeza diğer meselelerin yazılıp kayıt edilmesinin geçmişi ise, beşerin yer küresinde yaşadığı ömrünün en fazla dörtte birine tekabül ediyor. Bu nedenle tarihte gerçekleşen hadiseler ve olayların tarihe kaynaklık yapan kitaplarda yazılmaması çok tabiidir. Hata eğer yazılmış olsalar bile tarih boyunca birçok nedenlerden dolayı aradan kayıp olup yok olmuş olabilirler. Tarihte gerçekleşen sel, deprem gibi tabii olaylar ve yine gerçekleşen savaşlar, yabancıların tearuzuna uğrayan şehirlerin tarihi eserleri, kültürel faaliyetlerinin saldırgancılar tarafından yok edilip aradan götürülmesi bu nedenlerden bir kaçıdır.

2. Tarihte ilahi mesaj getiren kimseler hakkında var olan bilgiler şunlardır: Allah tarafından peygamberlikle görevlendirilen kimseler toplam olarak yüz yirmi dört bin (124000) kişidir. Bu peygamberler, insanları Allah’a yönlendirip hidayet etmek için Allah tarafından vazifelendirilmişlerdir. Ama bunlardan birçoğunun ismi, tarihi, yaşayıp öldüğü veya şehit edilip nerelere defin edildikleri hakkında doğru ve dakik bir bilgi söz konusu değildir.

3. Bununla birlik tarih kaynaklarında peygamberlerin yaşantıları – İslam Peygamberi (s.a.a) dışında – hakkında dağınık bir şekilde var olan bilgiler şöyledir: Hz. İbrahim (a.s), işgal edilmiş Filistin’in “El-Halil” şehrinde defnedilmiş olup kabri ve türbesi kubbeli şekliyle mevcuttur. Hz. Nuh (a.s) ve Âdem (a.s), Irak’ta Necef’i Eşref’te İmam Ali (a.s)’nin kabrinin bulunduğu yerde toprağa verilmiştir. Hz. Musa (a.s) ve Harun (a.s) “Tiye”[1] çölünde, Danyal Pegamber (a.s) Huzistan Eyaletine bağlı Şuş şehrinde ve Kaydar Nebide (a.s) Zencan Eyaletinde, Haykuk (a.s) Tuyserkan’da, Zülkifl (a.s) Irak’ta kendi ismiyle anılan yerde ve… defnedilmişlerdiir. Söz konusu bu ilahi peygamberlere nispet verilen kabirlerin doğruluğunun ispatlanması için daha fazla araştırma yapılması gerekir.[2]

4. Ayrıca söylememiz gerekir ki: Her Müslüman’ın ilahi peygamberlerle alakalı mükellef olduğu şey, onların peygamberliğine iman etmesidir. Ama peygamberlerin doğum tarihi, nasıl vefat ettikleri, nereye defnedildikleri ve… benzeri konuların bilinmesi zaruri değildir. Bununla birlikte Kur’an’ın buyruğu esasınca, bu cüzi bilgilerin o anlamda bize bir faydası yoktur.[3] Bizim için önemli olan, onların öğretileridir ki bu öğretilerin kâmil ve anlaşılır olanı İslam Peygamberi (s.a.a)’n de mevcuttur. Elbette hepimizin bildiği gibi ilahi peygamberlerin yaşam zorluklarını ve küfür ve şirk önderlerinin karşısında ilahi mesajı hangi zorluklarla halka ulaştırdıklarının bilinmesi kayda değer bir iştir ve onların yaşamları bizim için oldukça öğreticidir. [4]

 



[1] “Tiye” denilen yerin dakik bir şekilde nerede olduğu konusunda Muhaddis ve Müfessirler arasında görüş farklılığı var olmaktadır. Bazları, Beytü’l-Mukaddesin yakınlarında olan “Sina” sahrasının kendisi veya “Eriha” şehridir, Bazıları da Filistin ile Mısır arasıdır, bir başka kesimde de Filistin, İyil ve Urdun arasında olup altı fersah mesahetinde olan bir sahradır diyorlar. (maide süresinin 26. Ayetin zeylinden tefsirlere müracaat ediniz).

[2] İbrahim (a.s), Musa (a.s), Harun (a.s), İsa (a.s), Nuh (a.s) ve Âdem (a.s) peygamber için “Islam Quest” ve “islampedia.ir” sitelerine ve Hayatu’l Kulub, Allame Meclisi; Tarihi enbiya, Seyit Haşim Resuli Mahallati’nin kaleme aldıkları kitaplara ve “el-Ğadir” bilgi ulaştırma merkezine müracaat ediniz.

[3] Kuranı kerim Ashabı Kehf’in kaç kişi olduğuna dair vermiş olduğu bilgi tarzı, bizim bu söylediğimiz sözün teyidi için şahit getirebiliriz. Kuranı kerim şöyle buyumuştur: “(Ey Muhammde!) Bazıları bilmedikleri şey hakkında atıp tutarak: “Onlar üç kişidirler, dördüncüleri köpekleridir” diyecekler. Yine, “Beş kişidir, altıncıları köpekleridir” diyecekler. Şöyle de diyecekler: “Yedi kişidirler, sekizincileri köpekleridir. Deki:”Onların sayılarını Rabbim daha iyi bilir. Zaten onları pek az kimse bilir. O halde, onlar hakkında (Kur’an’daki) apaçık tartışma(yı aktarmak)dan başka tartışmaya girme ve bunlar hakkında onlardan hiçbirine bir şey sorma.” (Kehf, 22.)

[4] “Andolsun ki, onların kıssalarında akıl sahipleri için ibret vardır.” (Yûsuf, 111.)

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Fetvanın dayanak ve kaynakları nelerdir?
    9468 Hukuk ve Şer’I Hükümler Felsefesi 2010/04/07
    İçtihat zorluklara tahammül, çaba ya da kudret ve güç demektir. Fıkhi terim olarak ise kaynak ve delillerden şer’i hükümleri çıkarmak için azami ilmi çabayı sarf etmek anlamındadır.Şii fıkhında fetvanın temeli içtihat kaynakları olarak bilinen Kur’an, sünnet, akıl ve icmadır. Ancak bu kaynaklardan, faydalanma ...
  • Acaba bütün peygamberlerin ismini zikrede bilir misiniz?
    3728 تاريخ بزرگان 2019/09/22
  • Dört seçkin kadın ve babalarının ismi nedir?
    20775 تاريخ بزرگان 2010/05/19
    İnsanlık tarihi boyunca tevhid yolunda ve ilahi hedefler uğruna büyük fedakârlıklar gösteren Evliya ve Salihlerin içinde kadınlarda vardır. Onların namı insanlığın karanlık tarihinde parlamaktadır. İslami rivayet ve kaynaklarda büyüklük, fazilet ve yüce makamlarından ötürü en üstün kadınlar ve cennet kadınlarının en üstünleri olarak yad edilen, yücelikle övülen ...
  • Allah İle İrtibat Zamanı Ne Zamandır?
    10242 Pratik İrfan 2011/08/03
    Her ibadetin ruhu Allah ile irtibat kurmak ve O’na yaklaşmaktır. Bu husus namaz, dua ve Allah’ın dergâhına yalvarma ve yakarma ile müyesser olacaktır. Allah ile irtibat kurmak özel bir zaman ve mekâna has değildir. Elbette gece yarısı gibi bazı zamanlar Allah ile irtibat kurmak için en güzel zamanlardır veya ...
  • Zikir nedir ve türleri nelerdir?
    17424 ذکر 2012/09/24
    Zikir ve Allah’ı anmanın birçok ruhi ve ahlaki yapıcı etkisi vardır ve bunun karşısında Allah’ın kulunu hatırlaması, kalbin aydınlanması, kalp huzuru, Allah’a itaatsizlik etmeden korkmak, günahların bağışlanması ve ilim ve hikmet bunlardan sayılır. Genellikle zikir kalpsel ve dilsel olarak iki türe ayrılır. Dille yapılan zikre “vird” de ...
  • İmam tarafından namazın teşehhüdüne bir harf eklendiği durumda tabi olanların hükmü nedir?
    7471 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/07/18
    Bu sorunun ayrıntılı cevabı yoktur. ...
  • Size göre inkârcıların İslam dini ve diğer dinlere karşı tavır almasının nedenleri ne olabilir?
    6887 Yeni Kelam İlmi 2011/11/21
    İnkârcılar dinler ve özellikle de İslam karşısında tavır almaları değişik siyasal, toplumsal, ekonomik ve kültürel nedenler taşıyabilir. Bu dört neden hakkında bilgilenmek için lütfen ayrıntılı cevaba müracaat ediniz. ...
  • İslam dininin dinozor hakkındaki görüşü nedir?
    92226 Tefsir 2010/01/16
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Fakirlere infak etmenin felsefesi nedir?
    8186 انفاق و قرض الحسنه 2012/06/11
    Bazen falankes fakirdir ve mutlaka bir şey yaptığı için Allah onun fakir kalmasını istiyor; biz zenginiz ve mutlaka işlediğimiz bir amelden dolayı Allah’ın lütfü kapsamına girmişiz, o halde ne onların fakirlikleri ve ne de bizim zenginliğimiz hikmetsiz değildir!! Denilir. Hâlbuki infak emrinin çeşitli hikmet ve felsefeleri vardır. ...
  • İran ve Irak savaşında şehit düşen bazı fertlerin cenazelerinin dağılmadığını ve yok olmadığını duydum. Bu duyumlar muteber ve güvenilir midir?
    7921 Eski Kelam İlmi 2012/04/04
    Canlı yaratıkların cisimlerinin yapısı gereği, ruh bedenden çıktıktan sonra tabii olarak beden kokar, çürür ve yok olur. Bu nedenle bazı bedenlerin yıllar geçtikten sonra aynı şekilde salim kalması uzak bir ihtimaldir. Ama Allah her şeye kadir olduğundan[1] böyle bir şey zihinden uzak tutulmamalı ve ...

En Çok Okunanlar