Gelişmiş Arama
Ziyaret
21459
Güncellenme Tarihi: 2010/10/07
Soru Özeti
Kendini savunmak için birini yaralayan ya da öldüren kimsenin şer’i hükmü nedir?
Soru
Sorun çıkaran veya ihanet ve saygısızlıkta bulunan kimselerle kavga etmenin, yaka paça olmanın hükmü nedir? Evinin dışında kendisini savunurken sinirden ya da cehaletten dolayı istemeden birini yaralayan yahut katleden kimsenin şer’i hükmü nedir?
Kısa Cevap

Anlaşmazlıklarda insanın anlaşamadığı kimseyle kavga etmeye ve ona fiziki zarar vermeye hakkı yoktur.[1] İslama göre anlaşmazlıkları gidermenin ve hakları almanın tek yolu iyi niyetli insanlara veya İslami yargıya başvurmaktır. Dolayısıyla hak sahibi biri, hakkını zayi eden kimseyle kavga eder, yaralar vb. şekillerde ona zarar verirse zarar gören İslamî ceza kanununa göre kısas etme veya diyet alma hakkına sahiptir. Evet hırsız, katil vs. kimselere karşı mal, can ve ırzın savunulması gerekli ve meşrudur.[2] Ancak bu savunmada caydırıcılığa neden olacak merhaleler uygulanmalı ve en düşük dereceyle yetinilmeye çalışılmalıdır.

Saygıdeğer fakihlerin bazıları bu konuda şöyle buyuruyorlar: ‘Muharibin dışında farz veya caiz savunmada merhalelerin zorluk ve kolaylıklarına riayet edilmelidir. Kurtulmak için hiçbir imkan kalmamışsa teslim olmanın haramlığı ve teslim olmamayı (imkan dahilinde) gerektiren farz ve savunmalar düşündürücüdür.’[3]

Bununla birlikte canını, malını ve ırzını savunan kimse istemeden birini yaralar veya katlederse yeterli delil ve şahitlerle geçerli bir mahkemede savunma halinde olduğunu ispat edebilmelidir. Eğer savunma halinde olmazda kasıtsız bir öldürme ve yaralamada bulunmuşsa bunuda istemeden yaptığını ispat edebilmelidir. İspat edebilsede diyet ödemek zorunda kalacaktır. Bunun dışında eldeki deliller ve zahir başka bir şeyi gösterirse onun iddiası kabul edilmez, mahkemede onu eldeki delillere ve zahire göre kısas etmeye mahkum eder.

Sonuç olarak rivayetlerden ve fakihlerin görüşlerinden şunlar çıkıyor:

1-Can, mal ve ırzı savunmak caizdir.

2-İnsan savunma halinde ölürse şehidin sevabını alır.

3-Savunmanın merhaleleri var. Savunma saldırganı öldürmeyle sınırlı olsa saldırganın kanı heder olmuştur ve katil diyet ödememeli veya kısas edilmemelidir. Ancak mali konularda Masum İmamlar (a.s), insanın malından geçip, ölüme varmaması için azami çabasını göstermesini tercih vermişlerdir. Örneğin hırsız vs. kaçarken onların öldürülmesini caiz bilmemişlerdir.

4-Mahkemede, savunmada olduğunu ispat etmek onun caizliğiyle ilgili değildir.[4]

Bu meselenin birçok ayrıntısı var ki onları başka bir zamanda ele almak gerekir. Ama genel olarak cevap yukarıda söylediğimiz şekliyledir.        



[1] -Hatta İslam Cumhuriyeti Nizam’ının olduğu günümüzde emr-i maruf ve nehy-i münker yapılırken kişinin yalnızca sözle irşad etme hakkı vardır, emr-i maruf ve nehy-i münker’in sonraki merhaleleri (fiziki karşılık verme merhalesi) emniyet ve yargının vazifesidir.

[2] -İnsanın mecbur olduğu, hatta başkasının emaneti bile olsa korumak zorunda olduğu bir malı savunması farzdır, teslim etmesi ise caiz değildir. Bunun dışında birini öldürmek ihtimali olmazsa caizdir. (Ayetullah Behçet (r.a), Cami-ul Mesail, c.5, s.212)

[3] -Ayetullah Behçet (r.a), a.g.e. s.213

[4]-el-Kavaid-ul Fıkhiyye (Ayetullah Mekarim), c.2, s.32; Mebani-i Tahrir-ul Vesile, c.1, s.428; Mebani-i Tekmilet-ul Minhac, c.41, s.423; el-Mebsut Fi Fıkh-il İmamiyye, c.8, s.76; Tezkiret-ul Fukaha, c.9, s.435; Mesalik-il Efham İla Tenkih-i Şerai-il İslam, c.15, s.52; Vesail-uş Şia, c.15, s.120-123

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Niçin Hz. Mehdi (a.s) gaybet döneminde insanların hidayeti için bir kitap te'lif etmiyor?
    10828 Eski Kelam İlmi 2011/05/23
    Şimdi gaybet döneminde yaşıyoruz; bu dönem genel naiplerin dönemidir. Bu dönemde Şia'nın hidayeti gerekli şartları haiz Şia'nın büyük fakih ve alimlerinin üzerinedir. Ama bu dönemde Hz. Mehdi'nin insanların yararlanmaları için niçin bir kitap telif etmediği konusuna gelince bunun çeşitli nedenleri olabilir. Örneğin:
  • Allah kelimesinin lügatteki anlamı ndedir?
    12909 Eski Kelam İlmi 2011/03/01
    Farçada "huda" kelimesiyle karşılık bulmuş olan mübarek "Allah" kelimesi has isim ve Allahın en kapsamlı isimlerindendir. Hz Ali (a.s.) "Allah" kelimesinin anlamı hakkında şöyle buyurmuş: "Allah yaratıkların kendisinde şaşkılıkta kaldığı ve kendisine aşık oldukları bir mabud anlamını veriyor. Gözlerden gizli olan ve akılların (künhi zatiını) derk edemedikleri ...
  • Yoga-Zen konsantrasyonu (meditation) hakkında görüşünüz nedir?
    10228 Pratik Ahlak 2010/10/12
    Bu tekniği yapanların iddiasına göre konsantrasyon egzesizi yapmak, bizi şaşırtıcı bir şekilde düşüncelerimizin arasında yolculuk yapmamızı sağlıyor. Onun, daha sağlıklı, ıztrapsız, endişesiz bir yaşam sağlaması, yorgunluğu gidermesi gibi birçok faydalar vardır. Ve bizi zihnin çeşitli safhalarına ve farkındalığa ulaştırıyor.Konsantrasyon, ...
  • “Allah dilediğini saptırır, dilediğini hidayete erdirir” şeklindeki ayetin anlamı nedir?
    34702 Tefsir 2015/06/18
    Kelam ilminde insanın kendiişlerinde ihtiyar sahibi olduğu gerçeği kesin delillerle ispat edilmiştir. Kuranın öğretileri de bu hakikatten farklı değil ve bu hakikati teyit ediyor. Ancak şu var ki kuranın bazı ayetleri diğer bazılarını tefsir ediyor konumda olduğunu bilmek lazım. Dolayısıyla ayetlerin gerçek anlamlarını elde edebilmek için konuyla ...
  • Hazreti İbrahim (a.s)’in yaşamının önemli bölümlerini Kur’an ve rivayetler esasınca açıklar mısınız?
    14536 تاريخ بزرگان 2012/02/14
    Hazreti İbrahim (a.s)’in yaşamı üç belirgin aşamada söz konusu edilebilir: 1. Nübüvvetten önceki dönem. 2. Nübüvvet ve putperest Babil kavmiyle mücadele dönemi. 3. Babil’den hicret edip Mısır, Filistin ve Mekke topraklarında faaliyet gösterdiği dönem.1. İbrahim (a.s)’in doğduğu yer ve çocukluğuİbrahim (a.s), “Babil” topraklarında dünyaya geldi. İbrahim (a.s)’in doğumundan ...
  • Neden İslam dininde evlat boşanma durumunda erkeğe verilir?
    3787 Koruma 2019/06/15
    Öncelikle bu soruda kast edilen ifadenin incelenmesi gerekir. Eğer kastınız evladın intisabı ise İslam dininde evladın intisabı erkeğe olduğu gibi kadınadırda. Bu konu tamamen açık ve nettir. Örneğin mahremiyet, miras, akrabalık,... erkeğe özgü değildir. Bütün bu bağlar kadın içinde söz konusudur.[1] Ama eğer kastınız ...
  • Dinin usul ve fürû’u Masum İmamların (a.s) hadislerinden mi alınmıştır? Eğer böyle ise lütfen kaynak gösteriniz. Değilse ne zaman ve kimin tarafından böyle bir ayırım yapılmıştır?
    9700 Eski Kelam İlmi 2011/03/03
    Dinin usul ve fürû’unun şu anda ki şekli Masum İmamların (a.s) hadislerinden alınmamıştır. Din ilimleri alimleri, dini öğretileri bu şekilde bölümlere ayırmışlardır. Bu iki asıl’ın geçmişi hicri birinci yüzyılın ikinci yarısına dayanmaktadır. Ama bu ismi (usul-u din) kimin verdiği tam olarak belli değildir. Böyle ilmi konular genellikle alimlerin ...
  • ben kasetlerden ve has şirketlere ait sd.lerden kopyalama yapıyordum. Şirketleri tanımadığımı dikkate alarak onların hakkını nasıl eda edebiliyorum?
    6249 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2015/06/18
    Kopyalama ve manevi haklar noktasında değerli mercilerin görüşleri farklıdır. Ayetullah, İmam Humeyni, Tebrizi, Sistani, ve Safi hazretleri şuna inanmaktadırlar: yazılım türü bir şeyi icat etmek usulen üretkenine hak icat etmiyor ve dolayısıyla sahiplerinden izin almaksızın kopyalamaları ve çoğaltması caizdir. Ayetullah Hamenei, Behcet, ve Vahit hazretleri şöyle diyorlar: ...
  • Dine dayalı ahlakın manası nedir?
    11239 Yeni Kelam İlmi 2012/06/16
    Din ve ahlak arasındaki ilişki bağlamında ahlaki değerlerin temelleri hususunda iki genel bakış vardır: 1. Ahlak dinden bağımsız bir disiplindir ve din bir ile ilişkisi yoktur. 2. Ahlak din, iman ve Allah’a inanmayla bağlantı kurmaksızın gerçekleşmez. Batı toplumlarında bu konu geniş ...
  • Acaba Kuran-ı Kerim'de sırat köprüsüne işaret edilmiş midir?
    50484 Kur’anî İlimler 2009/05/13
    “Sırat köprüsü” kelimesi Kuran-ı Kerim'de geçmemesine rağmen bazı rivayetlerde bu kelime açıklanmıştır; örneğin İmam Sadık (a.s), Fecir Suresi’nin 14. ayetindeki “Mirsad” kelimesinin tefsirinde, onu cehennemden geçen bir köprü olarak beyan etmiştir.Konunun açıklığa kavuşması için, “sırat” kelimesi hakkında bazı noktaları açıklayacağız. “Sırat” yol anlamına gelmektedir ve bazı ayetlerde geçen “sırat-ı ...

En Çok Okunanlar