Gelişmiş Arama
Ziyaret
3791
Güncellenme Tarihi: 2015/01/11
Soru Özeti
» ‘Ayetleri muhkem kitap’ «كِتابٌ أُحْكِمَتْ آياتُهُ» ‘Müteşabih kitap’ Kuranın bu şekilde zıt kavramlarla tabir edilmesi nasıl tefsir edilebilir? «مِنْهُ آياتٌ مُحْكَماتٌ هُنَّ أُمُّ الْكِتابِ وَ أُخَرُ مُتَشابِهاتٌ» “Onun (Kur\'an\'ın) bazı ayetleri muhkemdir, onlar kitabın anasıdır. Diğerleri de müşabihtir.” Ayeti kerimesiyle bu tabirler çelişmez mi?
Soru
Allah Teala Zumer suresinin 23’üncü ayetinde şöyle buyuruyor: «اللَّهُ نَزَّلَ أَحْسَنَ الْحَديثِ كِتاباً مُتَشابِهاً مَثانِی...» “Allah, sözün en güzelini, birbirine benzer, ikişerli bir Kitap halinde indirdi.” ve aynı şekilde Hud süresinin ilk ayetinde de şöyle buyurmaktadır: «الر كِتابٌ أُحْكِمَتْ آياتُهُ ثُمَّ فُصِّلَتْ مِنْ لَدُنْ حَكيمٍ خَبير» “Elif Lâm Râ. (Bu Kuran) hikmet sahibi ve hakkıyla haberdar olan (Allah) tarafından ayetleri, muhkem (eksiksiz, sağlam ve açık) kılınmış, sonra da ayrı ayrı açıklanmış bir kitaptır. İlk ayette bütün kitap müteşabih vasfıyla tanıtılmakta ikinci ayette ise bütün kitap muhkem vasfıyla tanıtılmaktadır. Üçüncü olarak Ali-imran suresinin 7’inci bu ayetlere eklenecek olursa :«مِنْهُ آياتٌ مُحْكَماتٌ هُنَّ أُمُّ الْكِتابِ وَ أُخَرُ مُتَشابِهاتٌ» “Onun (Kur\'an\'ın) bazı ayetleri muhkemdir, onlar kitabın anasıdır. Diğerleri de müşabihtir.” Bu üç ayetten nasıl bir çıkarım ve netice elde edilebilir? Acaba bir çelişki söz konusu değil midir?
Kısa Cevap

 Tefsir kitaplarında[1] «اللَّهُ نَزَّلَ أَحْسَنَ الْحَديثِ كِتاباً مُتَشابِهاً...» Allah, sözün en güzelini, birbirine benzer, bir Kitap halinde indirdi.[2] Ayetinde geçen «مُتَشابِهاً» ’müteşabih’ kelimesini benzer ve açık olmayan anlamlarında tercüme ve tefsir edilmiştir.

Söz konusu olan ayetin tefsirinde müfessirlerin çoğu şöyle bir açıklama yapmaktadırlar: ”Kuran’ı Kerim’in bütün ayetlerini anlamlarının doğruluğu, muhkem oluşu, hak batıl ayrımı ilkesinde olmaları, fasih, belagat üzere olma ve derin anlamlar taşıma noktasında   birdirler.”[3] Bazı müfessirler ise ayette geçen ‘müteşabih’ kelimesinden  kastın Kuran’ın bütün ayetlerinin diğer semavi kitaplarla  benzerliği yani Allah katından nüzul olması olarak açıklamışlardır.[4]

«الر كِتابٌ أُحْكِمَتْ آياتُهُ ثُمَّ فُصِّلَتْ مِنْ لَدُنْ حَكيمٍ خَبير» “Elif Lâm Râ. (Bu Kuran) hikmet sahibi ve hakkıyla haberdar olan (Allah) tarafından ayetleri, muhkem (eksiksiz, sağlam ve açık) kılınmış, sonra da ayrı ayrı açıklanmış bir kitaptır.”[5]  Ayeti kerimesinde geçen «أحْكِمَت» ’muhkem’ kelimesi için bazı müfessirler[6] şöyle açıklama yapmışlardır: «أحْكِمَت» ’muhkem’ kelimesi «إحکام» ’bütün’ anlamında ve ‘tafsil’ kelimesinin zıttı olarak ayrı ayrı olmayan  tek parça anlamındadır. Diğer bazı müfessirler[7] ise  «إحکام» sağlam ve kanıt anlamında Zayıflık ve bozulma kelimelerinin zıddı olarak değerlendirmişlerdir.

Netice olarak Kuran’ı Kerimde ki her ayet Hakk ve İslam Peygamberi Muhammed Mustafa (s.a.a)’in nübüvveti için delil, burhan, kanıt ve hüccet konumundadır.

«مِنْهُ آياتٌ مُحْكَماتٌ هُنَّ أُمُّ الْكِتابِ وَ أُخَرُ مُتَشابِهاتٌ» “Onun (Kur'an'ın) bazı ayetleri muhkemdir, onlar kitabın anasıdır. Diğerleri de müşabihtir.”[8] Ayeti kerimesinde geçen «محکم»، kelimesi müteşabih kelimesinin zıddı olarak benzeri müşabihi olmayan yalnız bir manası olan anlamındadır.[9] Bu ayeti kerimede  « مُتَشابِهاتٌ» ise kelimenin birden fazla anlamı olma ihtimali sebebiyle yalnız bir manaya delaletinin açık olmaması anlamında gelmiştir.[10]

Doğal olarak birinci ve ikinci ayette geçen muhkem ve müteşabih kelimeleriyle üçüncü ayette geçen muhkem ve müteşabih kelimelerinin arasında bir çelişki ve anlam kargaşası bulunmamaktadır. Bu üç ayet bir birleriyle çelişmezler.

 

 

 

 

[1] Tayyip, Abdul’huseyin, etib’ul-beyan fi tefsir’ul-Kuran, 11.c, 303.s, intişarat İslami, tahran, 2.bk, 1378; Mekarim Şirazi, Nasır, El’emsel fi tefsir Kitabullah’ul-mizan, 15.c, 64.s, medrese İmam Ali bin Ebitalib (a.s), kum, 1421.h.

[2] Zumer/23.

[3] Tabatabai, Seyit Muhammed Hüseyin, El’mizan fi tefsir’ul-Kuran, 2.c, 1083.s, merkez intişarat defter tebliğat İslami, kum, 1.bk, 1418.

[4] Etib’ul-beyan fi tefsir’ul-Kuran, 11.c, 303.s.

[5] Hud/1.

[6] El’mizan fi tefsir’ul-Kuran, 2.c, 1083.s.

[7] Etib’ul-beyan fi tefsir’ul-Kuran, 7.c, 3.s.

[8] Ali-İmran/7.

[9] Cisas, Ahmed bin. Ali, Ahkam’ul-Kuran, 2.c, 281.s, dar’u ehya-i et-tiras’ul-arabi, Beyrut, 1405.h.

[10] Aynısı: 1.c, 191.s

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • İkinci iş yapma hakkında fetva var mıdır? Veya ikinci işten elde edilen mal, dünyaya düşkünlük sayılır mı?
    6377 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/01/29
    İslam açısından iş sahibi veya ikinci bir işe sahip olmanın hiçbir sakıncası yoktur. İslam dini açısından beğenilmeyen, kınanan şey dünyaya düşkünlük, ona bağlanmak, maneviyat ve ahiretten uzaklaşmaktır ki bunlar bir işe sahibi olanlarda da görülebilir. Bir işi ve az bir geliri olanların içinde de dünayaya daha fazla ...
  • Eğer meseleyi bilmemeden ötürü ölüyü tahnit etmeksizin toprağa gömerlerse ne yapılmalıdır?
    7445 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/04/15
    Gusül aldırıldıktan sonra ölüyü tahnit etmek farzdır; yani ölünün alnı, el avuçları, diz kapakları ve ayaklarının büyük parmaklarının ucuna kâfur sürülmelidir.[1] Ama defin işleminden sonra ölünün tahnit edilmediğinin farkına varılırsa, beden kabirde kokmamış ve dağılmamışsa, kabrin açılıp kabirde tahnit işleminin yapılması fazdır ve onun ...
  • Namaz dinin direği ise neden fürû-u din’den sayılmıştır?
    9745 Eski Kelam İlmi 2010/10/12
    Usul-u din, insanın akıl ve idrakıyla kabul ederek İslam’a girdiği inançlar topluluğuna denir. İslam’agirildikten sonra insanın üzerine bir takım bireysel ve toplumsal vazifeler farz olur ki, onlardan biri namazdır. Namaz, ahkamın içinde çok önemli ...
  • İslam’ın intihar hakkındaki hükmü nedir?
    9073 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/08/17
    Kesinlikle her insanın hayatında dünyayı gözünde karanlık ve boş kılan rahatsızlıklar ve yenilgiler meydana gelmektedir. Bu durumda insanlar iki türlüdür: Bir grup bu sorunlar yumağından başı dik çıkmakta, tüm zorluklara göğüs germekte ve Allah’a tevekkül ederek yeniden yapılanmaya başlamaktadır. Bunun karşısında yer alan diğer grup ise eğilmekte, inzivaya çekilmekte ...
  • İslam dininin büyük ve görkemli evler hakkındaki görüşü nedir? Nasıl insanları ev yaparken ölçülü olmaya davet edebiliriz?
    2804 Hadis 2020/01/19
  • Neden biz Şiiler Hamd suresinden sonra “elhamdülillahi rabbi’l-âlemin diye söylemekteyiz?
    8783 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/10/23
    Bizim ile Ehli Sünnet arasında bir takım şekilsel ihtilaflar mevcuttur. Ehli Sünnet mensuplarının el bağlayarak namaz kılması, onların abdest alma şekli ve bunun Şia ile farklılığı, fıkıh konularındaki bazı şekilsel ihtilaf noktaları olarak adlandırılabilir. Bu ihtilafların nedeni, bu sitedeki diğer sorularda detaylıca işlenen daha genel konulara dönmektedir. (1523, 248 ...
  • Gıybeti dinleyen gıybet edenin günahına ortak mıdır?
    3852 Gıybet, Hakaret Ve Gözetleme 2020/01/20
  • Acaba “aşura gününde insan kedisi için dua yapmamalıdır” şeklindeki iddia doğru mudur?
    6103 Pratik Ahlak 2012/09/15
    Dua kulun fakirane bir şekilde hak Teâlâ’yla irtibat kurup dünyevi ve uhrevi ihtiyacını gidermek için dilekte bulunmaktır. Her durumda kendine ve başkalarına dua yapmak beğenilmekte ve oldukça fazla fazileti ve sevabı vardır. Aşura gününde kedin için dua yapmanın hiçbir işkâlı yoktur. Bilakis aşura gününde yapılması ...
  • Hz. İsa’nın evlenmemesinin özel bir nedeni mi vardı?
    26719 Eski Kelam İlmi 2012/05/30
    Hz. İsa’nın evlenmesi konusunda dini öğretilerde işaret edilen bazı meselelere bakıldığında ilk anda Hz. İsa’nın evliliğe karşı olduğu düşüncesini doğurmaktadır. Ancak Kur’an ve rivayetlerin önemle yaptıkları tavsiyeler göz önüne alındığında ve Hz. İsa’nın (a.s) yaşamı incelediğinde Onun evliliğe karşı olmadığı görülecektir. Onun evlenmemesinin nedeni kendi özel yaşamının ...
  • Cabir b. Efleh kimdir?
    5567 تاريخ بزرگان 2011/08/17
    Cabir b. Efleh-i İsmailî beş ve altıncı asırdaki İspanyalı gökbilimcilerinden olup “Kitabu’l-Hayat Fi Islahi’l-Mucesta” kitabının yazarıdır. O, muhtemelen Sivil’de (İşbiliye) dünyaya gelmiştir; zira bazı yazarlar ve özellikle de Cabir’in oğluyla tanışık olduğunu belirten Musa b.Meymun (529-600) ve Betruci onu İşbilî olarak adlandırmışlardır. Bazen Cabir b. Efleh’in adı başka şahıslar ...

En Çok Okunanlar