Gelişmiş Arama
Ziyaret
11838
Güncellenme Tarihi: 2010/12/29
Soru Özeti
Kafi’de sahih hadislerin fazla olmadığı iddiası doğru mudur?
Soru
İddiaya göre, Kuleyni’nin sahih hadisler için ölçüleri vardı ve o ölçülere göre Kafi’deki sahih hadis azdır. Bunun delilide Kuleyni’den sonra yazılan kitaplardır. Bu yüzden Vahid Behbehani (r.a) diyor ki: ‘Kafi’de öyle rivayetler görüyoruz ki, onları Masumun söylemediğine yakinimiz var.’ Böyle bir şey doğru mudur?
Kısa Cevap

Kuleyni’nin hadisler için söylediği ölçüler, muhalif ve çelişik hadisler içindir. Yoksa bütün sahih hadisleri tanımak için söylenen şu üç ölçüyle, yani ‘rivayetin Kur’an’la karşılaştırılması, sünniye muhalif olması ve tahyir’le sınırlı değildir; ölçüler bunlardan daha çoktur.

Kuleyni’den sonra yazılan kitaplar, onun kitabının yetersiz olduğu anlamına gelmez. Çünkü o kitapları yazanlarda Kafi’yi kabul ediyorlardı.  

Ayrıntılı Cevap

Cevabının daha iyi anlaşılabilmesi için birkaç noktayı dikkate almak gerekir:

1-Merhum Allame Sıkat-ul İslam Kuleyni (r.a), gaybet-i suğra döneminde yaşayan büyük Şia alimlerindendir. Birçok alim onu övüp methetmiştir.[1] Merhum Muhammed Taki Meclisi şöyle diyor: ‘Şia alimlerinin içinde Kuleyni gibi birinin gelmediğini söylersek haktır. Onun hadislerine ve kitabının düzenine dikkat edenler görecek ki o, Allah-u Tebareke ve Teala tarafından teyit edilmiştir.’[2]

2-Kuleyni’nin hadis seçimi için söylediği ölçüler, muhalif ve çelişik hadisler içindir. Yoksa bütün sahih hadisleri tanımak için söylenen şu üç ölçüyle, yani ‘rivayetin Kur’an’la karşılaştırılması, sünniye muhalif olması ve tahyir’le sınırlı değildir; ölçüler bunlardan daha çoktur. Daha fazla bilgi 3. şıkta verilecektir.

3-Bazı alimlerin, Kafi’deki hadislerin sayısı hakkında söyledikleri şeyler, Kütüb-ü Erbaa’ yazıldıktan sonraki asırlarda yaygın olan tarif ve ıstılahlara göredir. Günümüzdeki araştırmacılara göre hadisin muteber olmasının ölçüsü, sadece ravinin güvenirliği değil, aynı zamanda hadise olan güvendirde. Nitekim ilk dönem alimleri, söylendiğine itminan ettikleri rivayete ‘sahih rivayet’ diyorlardı.[3] Yani bir rivayetin senet ve metnini inceleme sonucunda onu Masum İmam’ın (a.s) söylediğine itminan etseydiler o hadisi sahih olarak kabul ederlerdi.

4-Kafi’deki rivayetleri eleştiren bu grubun karşısında, ona tam bir güven duyan başka bir grupta vardır:

Şeyh Müfid, Şianın en iyi ve en faydalı kitabının Merhum Kuleyni’nin (r.a) Kafi kitabı olduğunu söylemektedir.[4]

Seyyid Murteza (r.a) diyor ki: ‘Kütüb-ü Erbaa’nın birçok hadisi belkide haber-i vahid’dir, ama onların Masumlardan (a.s) geldiği şu yollardan kesinlik kazanmıştır: 1) Onların yaygınlık ve çokluğu tevatürleri olduğunu göstermektedir, 2) Rivayetlerin sahih olduğuna dair karineler vardır.[5]

Muhakkik-i Kereki ve Muhammed Emin Ester Abadi, teşeyyü aleminde Kafi gibi bir kitabın yazılmadığını söylemekteler.[6]

Necaşi diyor ki: Muhammed b. Yakup Kuleyni, Rey şehrinin büyük ve itibarlı kimselerinden olup, hadis naklinde insanların en güvenilir ve en sağlamıdır. O, Kafi’yi 20 yılda yazmıştır.[7]

Maalim ve Muntek-il Cem’an kitaplarının yazarı da diyor ki: ‘Kütüb-ü Erbaa ve benzerlerinin karineleri vardır. Onlar Usullar ve mecmu kitaplardan alınıp değiştirilmeden nakledilmişlerdir.’[8] İcazet konusunda da diyor ki: ‘İcazetin etkisi amelde görülmektedir, öyleki Erbaa gibi hadis kitaplarımız tevatür vb. şeylerle ilişiği belli olmazdı. Onlar genel olarak mütevatirdirler. Muhtevalarının ayrıntılı olarak sahih olması karinelerinden bilinir ve icazetin bu bilgide etkisi yoktur.’[9] Yani Kütüb-ü Erbaa’nın sahihliğini ilmi karineler yoluyla bildiğimiz için icazetin onda etkisi yoktur.

Feyz-i Kaşani diyor ki: ‘Kafi, en şerefli, en kamil ve en kapsamlı kitaptır. Zira onda Usul’dan rivayetler vardır, kusursuzdur ve gereksiz şeyler  yoktur.’[10]

Merhum Hoi (r.a), Rical kitabının mukaddimesinde şöyle naklediyor: ‘Merhum Şeyh Muhammed Hüseyin Naini derste şöyle buyuruyordu: Kafi’nin rivayetlerinin senetlerini tartışmak acizlerin işidir. Aciz insanların dışında kimse  Kafi’nin rivayetlerinin sahihliğinde şüphe etmez.’[11]

Ancak ifrat ve tefritten uzak kalırsak bu konudaki en doğru görüşün şu olduğunu söyleyebiliriz: Kafi’de sahih ve muteber hadisler çoğunlukta olmasına rağmen, onda kabulü mümkün olmayan rivayetlerde vardır.

5-Sonradan yazılan kitaplar kendilerinden önce yazılanların yetersiz olduğunu göstermez. Çünkü bir yazar kitabını belkide belli bir açı ve görüşten veya özetleyerek yazarken, bir başkası başka bir görüşten veya daha geniş bir şaçıdan yazmış olabilir. Nitekim Merhum Feyz-i Kaşani, Kafi’yi övüp, tazim ettikten sonra, Vafi’nin mukaddimesinde, onu yazma nedenini Kafi’nin bir özeti olması olarak belirtmektedir.[12]  

6-Vahid Behbehani’nin görüşü de şudur: ‘Kafi’nin rivayetlerinin bir çoğu Masuma ulaşmamaktadır. Aksine Masumun (a.s) öğrencilerinden gelmiştir.’[13] Buna göre, ‘Kafi’de öyle rivayetler görüyoruz ki, Masumdan gelmediğine yakinimiz var.’ sözü Merhum Vahid’e ait değildir. Bu, onun görüşünden çıkarılan yanlış bir değerlendirmedir. Çünkü eğer rivayet Masumdan (a.s) olmazsa, onun yalan ve zayıf olduğu anlamına gelmez. Zira Ali b. İbrahim ve Ebi Eyyup[14] gibiler Masumdan başka kimseden rivayet nakletmezler. Dolayısıyla Merhum Kuleyni’de böyle kimselerin güvenilirliğine dayanarak rivayeti onlarda bitirmiştir.  


[1] -Muhaddis-i Kummi, Kuleyni hakkında şöyle diyor: ‘Kafi-i Şerif kitabının yazarı, fakihlerin ve muhaddislerin dayanağı ve mercii, Şia’nın göz nurudur.’ (Şeyh Abbas Kummi, Hediyet-ul Ahbab, s.247, İntişarat-ı Emir Kebir, Tahran, h.ş.1363).

[2] -Sıkat-ul İslam Kuleyni (r.a), Usul-u Kafi Mukaddimesi, Seyyid Cevad Mustafavi’nin Farsça çevirisi, c.1, s.8, Çevirenin Mukaddimesi (İntişarat-ı Vefa); daha fazla bilgi için bkz: 1528. cevap, Dizin: Ahadis-i Kitab-ı Şerif-i Kafi.  

[3] -Ali Ekber Seyfi Mazenderani, Mikyas-ur Rivaye Fi İlm-id Diraye, s.44; daha fazla bilgi için 1937. cevaba bakınız.  

[4] -Ali Gazi Şahrudi (r.a), el-Ulum-ul Hadiyet-ur Rafia Fi İtibar-il Kutub-il Erbaat-il Menia

[5] -Şeyh Hürr-ü Amuli (r.a), Vesail-uş Şia, c.2, s.76, Maalim-ul Usul, s.171’den naklen; Musk-al Cemal Fi’l Ahadis-is Sihah ve’l Hal, c.1, s.8.

[6] -Subhani, Kulliyatun Fi İlm-ir Rical, s.360.

[7] -el-Ulum-ul Hadiye, s.133, Necaşi’nin (r.a) Rical’inden naklen.

[8] -Ebu Mansur Hasan b. Zeynuddin (r.a), Maalim-ul Usul, s.185.   

[9] -el-A’lam-ul Hadiyet-ur Razia, s.152, Maalim-ul Usul Fi Mebhas-il Ahbar’dan naklen.

[10] -Usul-u Kafi, Çevirenin mukaddimesi, s.9.

[11]-Seyyid Ebu’l Kasım el-Musavi el-Hoi (r.a), Mucem-ur Rical-il Hadis, Murteza el-Hukmi’nin tahkiki, Matbaat-ul Edeb Fi Necef-il Eşref, s.99, el-Mukaddimat-ul Hamisa.

[12] -Feyz-i Kaşani, Vafi, s.7, İntişarat-ı Kitapfuruşi-i İslamiyye.

[13] -Örneğin, Diyet kitabında naklettiği bir rivayet Masum İmam’dan değil, Ali b. İbrahim ve Ebi Eyup’tandır. (Vahid Behbehani, er-Resail-ul Usuliyye, s.7-8.

[14] -Ali Namazi Şahrudi, Müstatrefat-ul Maali, s.93 ve 213, İntişarat-ı Nebe, 1. Baskı.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Lütfen Hz. Yusuf kıssasındaki önemli noktaları açıklar mısınız?
    45081 Masumların Siresi 2010/11/08
    Kur’an’daki en güzel kıssa olarak nitelendirilen Hz. Yusuf (a.s) kıssası ders, ibret ve şahsi, ahlakî, içtimai ve ailevî erdemleri içermektedir. Bu erdemlerden bazıları şunlardır: 1. İnsanları Allah’a doğru çağırma yolunda Peygamberlerin ifa ettikleri rolü ve çektikleri sıkıntıyı tanımak
  • Mü’minun Suresinin 101. Ayeti ile Saffat surenin 27 ve 50. ayetleri arasında var olan çelişkiyi nasıl bertaraf ediyorsunuz?
    8956 Tefsir 2012/06/10
    Genel anlamda kuranı kerim ayetleri arasında ve özel anlamda soruda zikredilen ayetler arasında çelişki ve tezat bulunmamaktadır. Zira “o günde hiç kimse başka bir kimseden sual etmez ve yârdim dilemez” şeklindeki ayetler, dirilmenin ilk merhalesine işaret etmektedir. Bu da o günün çok dehşetli bir gün ve o ...
  • Hz. Abbas su getirirken hangi şiiri okudu?
    15574 Büyük Şahsiyetlerin Siresi 2011/12/20
    Eskiden savaşçılar savaşlarda kendi safındakilere moral vermek, düşmanların da moralini bozmak için şiarlar verir, kahramanlık şiirleri okurlardı. İmam Hüseyin (a.s) ve ashabı da aşura günü anlamlı ve etkili şiarlar verir, kahramanlık şiirleri okurlardı. İmamın (a.s) değerli kardeşi Hz. Ebulfazl Abbas da aşura gününde güzel ve eşsiz şiirler ...
  • 'Her gün Aşuradır, her yer Kerbela' sözü bir hadis midir? Hadis ise senet ve itibarı ne ölçüdedir?
    11651 Masumların Siresi 2009/02/22
    Hadis kitaplarında 'Her gün Aşuradır, her yer Kerbela' sözünün Masumlara (a.s) ait olduğuna dair bir delile rastlamadık. Ancak bu söz Kerbela olayı hedef ve maksadını ifade etmek yönünden güzel bir anlamı ifade eden anlamlı mesajlar içeren bir sözdür. Zira İmam Mehdi (a.s) zuhur edip zalimlerin kökünü ...
  • Bir insan Cuma gecesi veya günü ölürse, her zaman için kabir baskısından güvende olur, diye söylenen söz doğru mudur?
    10870 Eski Kelam İlmi 2012/01/18
    Hafta içinde Cuma gecesi ve gününün özel bir üstünlük ve değeri vardır ve bunlardan birisi şudur: Eğer mümin bir insan bu vakitte dünyadan göçerse, onun bereket ve değeriyle kabir ve berzah âlemindeki bazı sorun ve hadiseler ondan uzak kılınır. Peygamber-i Ekrem’den (s.a.a) şöyle rivayet edilmiştir: Cuma, günlerin efendisidir ve ...
  • Neden Allah cennetin çoğunu maddi hususlar ile nitelemiştir?
    6922 Eski Kelam İlmi 2012/05/27
    Kur’an-ı Kerim’de cennet ve cehennem hem maddi özellikler ve hem de ruhani ve manevi özellikler ile betimlenmiştir. Maddi nimetler ile nitelemek, birçok insanın manevi ve ruhani nitelemeler aracılığıyla bilgi edinmesinin zor ve hatta imkânsız olması nedeniyledir. Zira insanların zihni daha çok maddi konulara alışıktır ve bu nedenden ...
  • Evrendeki boylamsal silsileyi açıklar mısınız?
    7155 İslam Felsefesi 2010/09/22
    Meşa, İşrak ve Aşkın Hikmet ekolü taraftarı dâhil tüm ilahî bilgeler “bir kaidesi” esasınca şöyle demektedir: Yüce Allah yalın ve birdir. Hakeza bir cihete sahiptir. Bu nedenle yaratılış evreni ve birçok sonucun bir ve yalın olan ilahî zattan sadır olması muhaldir. Bundan dolayı bilgeler akıllar ...
  • İmam Hüseyin’in (a.s) kıyamında şehitlerden kaç tanesi Allah Resulü’nün (s.a.a) ashabındandı?
    7876 Büyük Şahsiyetlerin Siresi 2012/08/26
    Son Aşura araştırmacıları arasında ve yaptıkları tahkikat sonucu, İmam Hüseyin’in (a.s) yarenleri arasında beş kişinin Peygamber’in (s.a.a) ashabından olduğu ve Aşura kıyamında şahadete eriştikleri meşhurdur. Bu beş kişi şunlardır: Enes b. Haris, Hani b. Urve, Müslim b. Evsece, Habip ibni Mezahir ve Abdullah b. Yektar ...
  • Pak ve tertemiz olan ehlibeyt İmamlarının (a.s.) kabirleri hangi şehirlerdedir?
    13840 تاريخ بزرگان 2011/09/21
    Pak ve tertemiz olan ehlibeyt İmamlarının (a.s.) kabirleri aşağıdaki Şehir ve Ülkelerdedir:1-  İmam Ali’nin (a.s.) mübarek kabri Irak’ın Necef şehrinde.
  • Niçin bir erkeğin şahitliği iki kadının şahitliği ile eşittir?
    21658 Hukuk ve Şer’I Hükümler Felsefesi 2009/07/04
    Yüce Allah tarafında insanlar için belirlenen kanunlar yaratılış âlemi, evrenin gerçekleri ve insanın yaratılışı ile uyum içindedir. Kadının yaratılışı erkeğin yaratılış ve yapısı ile farklı olduğu için Bu iki varlığın görev ve hükümleri de farklıdır. Bu görevlerden biri mahkemede şahitlik yapmaktır Bu görev hislerin etkisinde kalınmadan ve ...

En Çok Okunanlar