Please Wait
20335
- paylaşmak
Künyesi Ebu Amr olan Üveys Bin Amir Muradi Karani, tabiinlerin büyüklerinden olup ünlü zahitlerdendi. Öyleki, ühdü, takvası ve ahlaki faziletleri havas ve avam için emsal olmuştu.
Üveys, İslam Peygamber'i (a.s.s) zamanında iman getirmiş Onun ziyaretine muvaffak olmadı. Annesine itiatkar oluşu nediyle Medine'den giri dönmüştü. O aslen Yemen ehalisinden idi. Ama Ömer'in hilafeti döneminde Küfe'ye yerleşmişti. Müminlerin Emiri Hz.Ali'nin (a) vefadar yarenlerinden olan Üveys, İmama biat etmiş ve ölümü pehasına onun vilayetini savunmuştu.
Ancak Üveys'e nisbet edilen dişini kırma olayı şüphelidir ve ortaçağın bir kaç tarihçisinden başka kimse değinmemiştir.
Meselenin doğru olup olmadığına girmeden önce, Üveys Karani'nin hayatı ve şahsiyetine bir kaç bölümde kısaca değinelim:
a) Künyesi Ebu Amr[1] olan Üveys Bin Amir Muradi Karani, tabiinlerin[2] büyüklerinden olup ünlü zahitlerden idi.[3] Öyleki, zühdü, takvası ve ahlaki faziletleri havas ve avam için emsal olmuştu.
Üveys, İslam Peygamber'i (a.s.s) zamanında iman getirmiş Onun ziyaretine muvaffak olmadı. Annesine itiatkar oluşu nediyle Medine'den giri dönmüştü.[4] O köken olarak Yemen ehalisinden idi. Ama Ömer'in hilafeti döneminde Küfe'ye yerleşmişti.[5] Müminlerin Emiri Hz.Ali'nin (a) vefadar yarenlerinden olan Üveys, İmama biat etmiş ve ölümü pehasına onun vilayetini savunmuştu.[6]
Nakledildiğine göre, Müminlerin Emiri Hz.Ali (a) ilk gördüklerinde onu nurani simasından tanımış ve şöyle buyurmuştu: '' Sen Üveys olmalısın? O da evet, ben Üveysim şeklinde cevap verdi. Hz. Ali Buyurdu: sen Karani olmalısın? O Dedi: evet,ben Üveysi Karani'yim.''[7]
b) Üveys'in Peygamber (a.s.s) nezdindeki makamı ve manevi değeri hakkında bir kaç hadisi zikretmekle yetineceğiz.
Resulullah (a.s.s) iştiyakla onu görmeyi istiyordu ve şöyle buyururdu: '' Karen tarfından cennet esintileri geliyor. Ey Üveys! Nekadar muştakım sana! Bilin! Her kim onu görürse selamımı ona iletsin.''[8] Üveys Karani kimdir? Sorulduğunda, Resul'i Ekrem (a.s.s) buyurdu: '' O, ismi bilinmeyen bir şahıstır. Sizden gaip olduğunda onu bulma peşinde değilsiniz. Aranızda olsaydı hesaba almazdınız. Ama bilinki; onun şefaati sayesinde iki –kalabalık- kababile olan Rabia ve Mudır'in sayısı kadar –insan- cennete girecektir.O beni görmedi ancak,bana iman etmiştir ve nihayetinde benim hak halifem ve ardılım (Ali Bin Ebi Talib'in) süvarileri arasında Sıffin'de şehadete erişecektir.''[9] Müminlerin emiri Hz. Ali (a),Resulullah'ın (a.s.s) kendisine şöyle buyurduğunu nakleder: '' Ümmetimden, kendisine Üveysi Karani denilen bir zatla görüşeceğim. O, Allah ve Resulü'ne taraftar olan hizbullah gurubundandır. Onun ölümü, Allah yolunda şahadettir. Onun şefaati ile, Rabia ve Mudır kabilelerinin ferdleri sayısınca kişi, cennete girecektir.''[10]c) Üveys, emsal teşkil edecek bir zühde ve takvaya sahibi ve müminlerin emiri Hz. Ali'nin (a) seçkin ve üst düzeydeki yarenlerinden biriydi. Nitekim Fazl Bin Şazan onu, diğer bazı zahidlerden daha üstün olduğunu belirtmiştir.[11]
Peygamber (a.s.s) Üveys'in zühdü hakkında buyurmuştur: '' Ümmetimin arasında bazı ferdler varki; elbiseleri olmadığı için, mescide nemaz kılmak için gelemezler. İmanları halktan yardım istemelerine engeldir. Bu ferdlerden biride Üveysi Karanidir.''[12]
O, geceleri raz-u niyazla ihya eden ve çok ibadet eden biriydi.[13]
Üveys'in İmam Ali'nin (a) komutasında Sıffin savaşında şehid[14] düştüğü, tarihçiler arasında yaygındır.[15]
Ancak, Peygamber (a.s.s) kâfirlerle muharebe halindeyken mubarek dişinin kırılmasından sonra Üveys'in kendi dişini kırma olayı kaynakların çoğunda söz konusu edilmemiştir. Bazı kaynaklarda; Üveys, Hz. Resulullah'ın (a.s.s) mubarek dişinin kafirler terafından kırıldığını duyunca ona ittiba edebilmesi için[16] bütün dişlerini kırdığına işaret edilmesi hem sened açısımdan hemde içerik açısından şüpeli bir konudur.
[1] Zehebi,Şemsuddin Muhammed b.Ahmed, ''Tarihu'l İslam'', Lübnan/Beyrut,Daru'l Kitabu'l Arabi, 1413 k. , İkinci baskı, c.3, s.555
İbni Esir,İzzuddin b. El'esir Ebu'l Hasan Ali b.Muhammed, ''Esedu'l Gabe'', Lübnan/Beyrut, Daru'l Fikr, 1409 k., c.1, s.179
Ebu Cafer Muhammed b.Cerir Etteberi, ''Tarihu-Ttabberi'', Lübnan/Beyrut, Daru-Tturas,İkinci baskı, 1387 k. c.11,s.662
[2] İbni A'semu'l Kufi,Ebu Muhammed Ahmed b.A'sem, ''El'futuh'' , Lübnan/Beyrut, Daru'l Edva,Birinci baskı,1411 k. , c.2,s.544,545
''Tarihu'l İslam'', c.3,s.555, ''Siretu'l A'lamü'n - Nubela'' ,c.5,s.34, Şu kaynaktan alımtı yapılmıştır; ''İmam Ali'nin (a)Ashabı'',Seyyid Asgar Nazım Zade-i Kumi, c.1,Üveysi Karani Bölümü. ''Esedu'l Gabe'',c.1,s.179
[3] ''Tarihu'l İslam'' ,s.3,c.555 ''Usdu'l Gabe'',c.1,s.179
[4] İbnu Hacere'l Askalani,Ahmed b.Ali, ''el'İsabe'', Lübnan/Beyrut, Daru'l Kutubi'l İlmiyye,1415 k.,Birinci Baskı, c.1,s.159
[5] ''Usdu'l Gabe'', c.1,s.179, ''Tarihu'l İslam'', c.3,s.556 ''El'isabe'',c.1,s.359
Zerkeli,Hayruddin, ''el'alam'', Lübnan/Beyrut, Daru'l İlmi Lil'melayin,1989m.,İkinci Baskı,c.2,s.32 ''Siretü'n -Nubela'',c.5,s.70
[6] Bkz: Şeyh Mufid, ''Neberd-i Cemel'', İran/ Tahran, Çevri: Mahmud Damgani,Neşri-Ney,1383ş. İkinci Baskı, s.59
[7] Kaşi,Muhammed b.Ömer b.Abdulaziz, ''Ricali-Kaşi'' ,Muesseseyi-Neşri-Danışgahi-Meşhed, 1490k. S.59
[8] İbni Şazan Kumi,Ebu'l Fazl Şazan b.Cabrail, ''El'fadail'',İran/Kum,Neşr-i Razi,1363ş.,İkinci Baskı, s.107
Meclisi,Muhammed Bakır, ''Biharu'l Envar'',Lübnan/Beyrut, Daru'l İhyau-Tturasi'l Arabi,1403k.İkinci Baskı, c.43, s.403
Şeyh Hurr Amuli,Muhammed b.Hasan, ''İsbatu'l Hudat Binnususu Ve'l mucizat'',Lübnan/Beyrut, Neşr-i E'lemi, 1425k., Birinci Baskı, c.3, s.46
[9] ''El'fadail'',s.107 ''Biharu'l Envar'',c.42, s.155
[10] Mufid,Muhammed b.Muhammed, ''El'irşad Fi Marifet-i Hucecillah Alel'ibad'' , İran/Kum,Kongirey-i Şeyh Mufid,1413k., Birinci Baskı, c.1,s.316
Tabersi,Fazl b. Hasan, '' İ'lamu'l Vera Bialami'l Huda'', İran/Tahran,Neşri -İslamiyye, 1390k., Üçüncü Baskı, s.170 ''Biharu'l Envar'',c.42, s.147
[11] ''Ricalu'l Kaşi'',s.98 ''Eshabi-İmam Ali (a)'',c.1
[12] ''El'isabe'',c.1,s.361 ''Hilyetu'l Evliya'' ,c.2, s.84 ''Siretu-Alami-Nnubela'' ,c.5,s.76
[13] ''Hilyetu'l Evliya'',c.2,s.87 ''Siretu-Alami-Nnubela'' ,c.5,s.77
[14] Meşhur olmayan görüşe göre o,deylem savaşında şehid oldu ve türbesi Kazvin'in en yüksek dağındadır.(Mustevfi Kazvini,Hamdullah b.Ebi Bekir b.Ahmed, ''Tarihi-Güzide'', Tahkik: Abdulhüseyin Nevayi, İran/Tahran, Emir Kebir, Üçüncü Baskı,1364ş.,s.630)
[15] ''El'isabe'' ,c.1,s.359 ''Esedu'l Gabe'',c.1,s.180 ''Tarihu'l İslam'',c.3,s.556
''Tarihu-Ttaberi'' , c.11,s.662 ''Tarihi-Güzide'',s.631
El'munkari,Nasr b.Muzahim, ''Vak'atu-Ssıffin'' ,Tahkik: Harun,Abdusselam Muhammed, Mısır/Kahire, El'muessesetu'l Arabiyyetu'l Hadise,1404k.,İkinci Baskı
Ettemimiy-i Ssem'ani,Ebu Said Abdulkerim b.Muhammed b.Mansur, ''El'ensab'' ,Tahkik: El'muallim El'yemani,Abdurrahman b.Yahya, Hayder Abad, Meclis-u Dairetu'l Maarifu'l Osmaniyye, 1382k., Birinci Baskı, c.10,s.392
Sıpt b.Cevzi, ''Şerh-i Hal Ve Fadail-i Handan-i Nübüvvet'', Çeviri: Muhammed Rıza Atai, İran/Meşhed, Neşr-i Astani-Kudsi-Razevi, 1379ş. Birinci Baskı, s.115
[16] ''Tarihi-Güzide'',s.630