Gelişmiş Arama
Ziyaret
8978
Güncellenme Tarihi: 2012/03/08
Soru Özeti
İslam dini, insanın evlenerek huzura kavuşacağını söylemektedir. Burada iki soru akla geliyor. Biri, neden bazıları bu huzuru bırakıp boşanmaktalar? İkincisi, evlilik cinsel istekleri karşıladığı için insanı huzura erdiriyorsa neden bazıları gayrı meşru yollardan bu ihtiyaçlarını giderdiklerinde böyle bir huzura kavuşamuyorlar?
Soru
Selamun Aleykum. Kur’an’da insanın evlenerek huzura kavuşacağı buyurulmuştur. İnsan evlenmekle nasıl huzura kavuşur? Yani evlilik nasıl bir şey ki huzur verebilsin? Ayrıca insan evlenmekle huzura kavuşuyorsa bu kadar boşanmak ve ayrılık neden baş göstermektedir? Çünkü kimse huzurdan kaçmaz. Cevabınız, ‘Ruhsal sorunlarınımızın çoğu cinsel ihtiyacın karşılanmamasından kaynaklanmaktadır. Evlilikle bu ihtiyaç karşılandığı için insanı huzura kavuşturmaktadır.’ ise o zaman neden bazıları bu ihtiyaçlarını gidermek için gayrı meşru yollara baş vurdukları halde huzura kavuşamuyorlar?
Kısa Cevap

Başarılı evlilik, duygusal ve cinsel ihtiyaçları karşıladığı için eşleri günahlardan koruyup, Allah’a yakınlaştırdığından huzura kavuşturur. Ama gayri meşru cinsel ilişkiler ve diğer dini ölçülere uyulmadan yapılan evlilikler tek başına huzur vermemekteler.

Ayrıntılı Cevap

Başarılı evlilik, duygusal ve cinsel ihtiyaçları karşıladığı için insanı birçok günahlardan korumaktadır. Diğer şartlarda gerçekleşirse insanla yaratıcısı arasında daha güzel bir bağ ortaya çıkar. Allah’la gerçekleştirilen bu bağın neticesi huzura varmaktır. Zira ‘Kalbler yalnızca Allah'ı anmakla huzura kavuşur.’[1]

Buna göre evlilik sadece bu maksada ulaşmak için değerlendirilirse, Kur’an’da gelen ibadet,[2] teheccüd,[3] güzel ahlak[4] vs. tavsiyelerle beraber insanı hedefine ulaştırır.

Böyle bir düşüncede doğal olarak:

1- Gayri meşru cinsel ilişkiler insana istenilen huzuru vermeyeceğinden onu Allah’tan uzaklaştırır.

2- İslam yalnızca evliliğin kendisini önermemiş, aynı zamanda aile içindede samimi ilişkileride tavsiye etmiştir.[5] Bu durumda gerekli ölçülere sahip olan ve diğer dini ölçülere uyulan evlilik insanı huzura kavuşturur. Ama huzursuzluğa neden olursa boşanmak huzurdan kaçmak sayılmaz.

3- Şu noktayıda dikkate alalım ki bazıları hayali bir huzur kurgulayarak gerçek huzurdan kaçmaktadırlar. Tıpkı Allah’la bulacağı gerçek huzuru bırakıp dünyaya düşkün olanın hayali huzurun peşinde olması gibi. Birçok boşanma belkide huzurdan kaçmaktır ve boşanan taraflar için daha huzurlu bir gelecek sağlamaz.    

 

 


[1] -Ra’d/28

[2] -Zariyat/56

[3] -İsra/79

[4] -Bakara/83

[5] -‘Kendi aranızda güzelce danışıp görüşerek yapın bu işleri.’ (Talak/6).

 

 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Ölen ve cenazesi geç defnedilen bir ferdin ruhu nasıl bir duruma girer?
    31081 Eski Kelam İlmi 2012/01/18
    Kur’an-ı Kerim’den istifade edildiği kadarıyla, Yüce Allah ölenlerin ruhunu özel bir âlemde korumaktadır ve geç defnedilme durumunda ruha bir zarar gemlememektedir; bununla birlikte rivayetlere göre, cenazenin çabuk defnedilmesi icap eder. ...
  • Acaba Hz. Masume (s.a) mezarının ziyareti için özel bir gusül mevcut mudur?
    6150 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/08/20
     Bazı Taklit Mercileri İmamların Haremlerine girmek ve ziyaret etmek için gusül almayı müstehap bilmektedirler. Diğer bazı taklit mercileri ise bu ziyaretler için gusül’ün müstehap oluşunu rivayet açısından sabit bilmemekte şöyle buyurmaktalar: Eğer bir kimse ziyaret için gusül almak isterse bunu reca (sevap ümidi) ile ...
  • Miraç nedir? Hz. Muhammed’in (s.a.a) dışında da bir peygamber miraca gitmiş midir?
    22418 Eski Kelam İlmi 2011/12/10
    Miraç, Arapça’da göğe çıkmak için kullanılan vasıta demektir. Rivayet ve tefsirlerde ise Peygamberimizin (s.a.a) fiziki olarak Mekke’den Beytu’l-Mukaddes’e gitmesine, oradan göğe çıkmasına, sonrada tekrar Mekke’ye dönmesine miraç denmektedir. Rivayetlerden anlaşıldığı kadarıyla Resulullah’ın (s.a.a) dışında herhangi bir peygamber miraca gitmemiştir; sadece Hz. Süleyman, Hz. İdris ve Hz. İsa ...
  • Şia ile sünninin evlenmesi caiz midir?
    47244 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/02/28
    Continue... ...
  • Şia Hz. Ali(a.s)'ın faziletlerini ispatlamada Ehl-i Sünnet'in mütevatir hadislerine dayanabilir mi?
    7463 Masumların Siresi 2011/06/21
    Tevatür yalan üzere anlaşmaları mümkün olmayan büyük bir kalabalığın bir konuyu nakletmelerine denir. Biz inanıyoruz ki Hz. Ali'nin faziletleri ve onun imameti hakkındaki nas tevatürle sabittir. Bunu Şia'nın hadis ve tarih kaynaklarının yanı sıra Ehl-i sünnetin kitaplarından ve sahabilerin hadislerini nakleden eserlerden istifade ediyoruz. Buna göre bizim bu konuyla ilgili ...
  • hangi sınıra kadar kocasına itaat etmelidir? Erkek onu yolculuğa mecbur edebilir mi?
    10470 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/01/18
    Hz. Ayetullah Hadevi Tahrani’nin belirtilen soru hakkındaki cevabının açıklaması şudur:Kadın cinsel doyum konusunda erkeğe itaat etmelidir ve erkek evden çıkmayı yasaklarsa bu durumda kendisi evden çıkamaz. Elbette evlilik hayatının farz ve haramlarla yetinmeyle sorundan yoksun olmasının imkânsız olduğuna dikkat edilmelidir. Ama ahlaka riayet etmek evliliğin pekişmesi ve tatlılığını ...
  • Peygamber Efendimize (s.a.a) göre başkalarına hediye vermenin adabı nasıldır?
    17497 هدیه 2012/05/19
    Hediye vermek ve almak Peygamber Efendimizin (s.a.a) ameli siresinde vardı. Ama Peygamber Efendimizden (s.a.a) gelen rivayetler esasınca hediye verme işi kendi ve diğerlerine meşakkat ve zahmeti beraberinde getirmemelidir; zira bu işteki hedef ünsiyet ve ülfet oluşturmaktır ve eğer onun adap ve şartlarına riayet edilmezse uygun olan neticeye ...
  • Geçici evlilikte iddet beklemenin felsefesi nedir?
    8946 Hukuk ve Şer’I Hükümler Felsefesi 2009/10/18
    Kadın yaise ise iddet beklemesine gerek yoktur. Yaiseden kasıt Kureyişli ise altmış ve Kureyşli değilse elli yaşını doldurmuş olmasıdır. Kısır olan kadın yaise sayılmaz, bu yüzden evlendikten sonra iddet beklemesi gerekir.Bu hükmün felesefesine gelince ayet ve rivayetlerde hükümlerin bütün ...
  • İslam’la Hıristiyanlık arasındaki Allah’ın oğlunun olması ve olmaması meselesindeki tezat ve zıtlık nasıl giderilebilir?
    8453 Eski Kelam İlmi 2010/06/12
    Müslümanlar, Tevhid suresi gereğince Allah-u Teala’nın kimseyi doğurmadığına ve kimseden doğmadığına inanmaktalar. Bu inanç bütün tevhidi dinlerde vardır. Hz. İsa’nın (a.s) dinide bu kaidenin dışında değildir; zira bütün semavi dinler akıl ve fıtrat üzerine kuruludur. Allah-u Teala’nın varlık aleminin yaratıcısı ve hiçbir şeye muhtaç olmadığı konusu akıl ...
  • İslam’ın Tebliğ Yöntemi Nasıldı?
    12515 Masumların Siresi 2011/08/17
    Tebliğ mesaj iletmek anlamındadır. Tüm ilahî peygamberlerin ve özellikle de yüce İslam Peygamberinin misyonu insanları karanlıklardan nura yöneltmek olduğundan, İslam’da tebliğ Allah’ın mesajını kullarına ulaştıran bir vesile olarak çok önemlidir. İslam’da tebliğ yöntemleri sözlü, yazılı ve amelî olarak üç kısma ayrılabilir. Bu her üç kısmın da değişik türleri vardır. ...

En Çok Okunanlar