Please Wait
7117
Varlık âleminin yüce Allah dışında hiçbir yaratıcısının olmamasına yaratmada tevhit denir. Mümkün varlıklar, onların eserleri, fiilleri ve hatta insan ve onun tüm icat ve keşifleri hiçbir tartışmaya yer bırakmaksızın Allah’ın yaratıklarıdır. Varlık âleminde bulunan her şey O’nun mahlûkudur. Ama bazıları vasıtasız bir şekilde ve bazıları ise vasıtayladır.
Yaratmada Tevhidin Manası:
Yaratmak yüce Allah’ın sıfatlarındandır. Bu sıfat Allah’ın varlığını ispat eden delillerin bir gereğidir; zira söz konusu deliller, yüce Allah’ın varlıkların başlangıcı ve onların en temel nedeni olduğunu içerir. Konu, Yüce Allah’ın yaratma da bir ortağının olmaması ve Allah dışında evrenin bir yaratıcısının bulunmayışıdır. O halde tevhidin dallarından birisi, yaratmada tevhittir.[1] Başka bir ifadeyle, yaratmada tevhit varlık evreninde birden fazla asıl ve bağımsız yaratıcının olmayışı ve diğer nedenlerin yaratıcılığının ise O’nun yaratmasının boylamında olduğu ve O’nun izin ve emriyle gerçekleştiği anlamındadır.[2] Bazen fiillerde tevhit olarak da adlandırılan yaratmada tevhit, filozofların literatüründe tüm düzenlerin, kanunların, nedenlerin, sonuçların, sebeplerin ve neticelerin Allah’ın fiili, O’nun işi ve Allah’ın iradesinden kaynaklanması anlamındadır. Evrendeki varlıkların zatları itibari ile Allah’tan bağımsız bir varlıkları olmayışları gibi etki etme ve nedensellikte de bir bağımsızlıkları yoktur. Netice itibari ile Yüce Allah’ın kendi zatında bir ortağı yoktur. Fiilsel tevhit “La havle ve la kuvvete illa billâh” diye belirtilen mübarek tespihin karşılığıdır ve bu felsefede “Allah dışında varlıkta hiçbir şeyin etkisi yoktur” kaidesiyle beyan edilir.[3]
Akıl yaratmada tevhidi kabul eder mi?
Akıl apaçık bir şekilde evrenini yaratıcısının birliğine tanıklık eder; zira Allah’ın varlığını ispat eden delillerin gereğince (özellikle imkân ve zorunluluk delili esasınca) tüm varlıklar mümkündür ve zatı itibari ile zorunlu varlığın sonuç ve mahlûkudur. Zati tevhidin delilleri gereğince, zatı itibari ile zorunlu varlık birdir. Dolayısyla evrenin yaratıcısı Yüce Allah’tan başka bir kimse değildir.[4]
Kur’an’ın bu meseleye bakışı nasıldır?
Kur’an-ı Kerim birçok ayette Allah’ın evreni yaratmada bir oluşunu vurgulamıştır. Nitekim şöyle buyurmuştur:
1. قُلِ اللَّهُ خالِقُ كُلِّ شَیْءٍ وَ هُوَ الْواحِدُ الْقَهَّارُ ;[5] deki Allah her şeyi yaratandır.
2. اللَّهُ خالِقُ كُلِّ شَیْءٍ وَ هُوَ عَلى كُلِّ شَیْءٍ وَكِیلٌ;[6] Allah her şeyi yaratandır ve her şeye vekildir.
3. ذلِكُمُ اللَّهُ رَبُّكُمْ خالِقُ كُلِّ شَیْءٍ لا إِلهَ إِلاَّ هُوَ;[7] İşte her şeyin yaratıcısı olan Rabbiniz Allah! O’ndan başka hiçbir ilâh yoktur.
4. هَلْ مِنْ خالِقٍ غَیْرُ اللَّهِ;[8] Allah’tan başka bir yaratıcı var mıdır?
5. رَبُّنَا الَّذِی أَعْطى كُلَّ شَیْءٍ خَلْقَهُ ثُمَّ هَدى;[9] Rabbimiz her şeye varlığını veren ve onu hidayete erdirendir.
Hadisler ve Yaratmada Tevhit:
İslami rivayetler de yaratmada tevhidi açıkça dile getirmiş ve vurgulamıştır. İmam Ali (a.s) bu hususta şöyle buyurmuştur: “لم یشركه فی فطرتها فاطر، و لم یعنه علی خلقها قادر”[10]; Böceği yaratmada hiç kimse Allah’ın ortağı olmamıştır ve ona yardım etmemiştir. Ve aynı şekilde şöyle buyurmuştur: “و لا شریك له اعانه علی ابتداع عجائب الامور”[11]; Evrenin azametlerini yaratmada Allah’a yardım eden bir ortak yoktur ve buna benzer birçok rivayet daha vardır.
Yaratmada tevhit, determinizm anlamına gelen neden-sonuç düzenini ve seçmeyi inkâr etmek anlamında mıdır?
Yaratmanın yüce Allah’a özgü oluşunun doğal fenomenler arasındaki düzeni inkâr etmek anlamında olmadığını burada belirtmeliyiz; çünkü madde dünyasının cüzlerinde bulunan neden ve sonuç düzeni nedensellikte ve icat etmede nedenlerin bağımsız olması anlamına gelmez. Bilakis Yüce Allah bu kanunu madde dünyasında meydana getirmiş ve bizzat kendisi bu kanunu icat etmiştir. Güneş ve hava yerin yeşermesinde etkilidir, su bitkilerin gelişiminde tesir sahibidir, ama onların tümünün etki ve tesirde bulunması Allah’ın izniyledir ve bunlar varlıkta ilahi sünnetlerin göstergeleridir. Yaratmada tevhidi nedensellik düzeni ve evrendeki cüzler arasındaki maddi ilişkinin inkârı olarak yorumlayan kimseler hataya düşmüşlerdir ve bu yüzden dinin bilim karşıtı olduğunu iddia etmişlerdir.[12] O halde yaratmada tevhit determinizm ve cebir değildir. Tüm fiillerin yaratıcısı Allah’tır ve bizim irademiz onun iradesinin boylamındadır.
[1] Rabbani Gulpaygani, Ali, Akaid’i İstidlali, Saytı Endişei Kum.
[2] Saytı Hovze net.
[3] Asfar, c: 2, s: 216 – 219, ve Nihayetu’l Hikme, c: 3, s: 677, ve Mutahhari, Mecmuayı asar, c: 2, s: 103; Terkaşvend, İhsan, Tevhit ve Meratibi An.
[4] Rabbani Gulpaygani, Ali, Akaid’i İstidlali, Saytı Endişei Kum.
[5] Rad Suresi, 16. ayet.
[6] Zümer Suresi, 62 ayet.
[7] Mü’min Suresi, 62 ayet.
[8] Fatır Suresi, 3. ayet.
[9] Ta’ha Suresi, 50. ayet.
[10] Nehcü’l Belağa, 185. Hutbe.
[11] a.g.e, 91. Hutbe.
[12] Subhani, Cafer, Tercüme Muhaddisi, Cevat, Simayı akaidi Şia, s: 56, Meş’ar.