Gelişmiş Arama
Ziyaret
7185
Güncellenme Tarihi: 2012/05/15
Soru Özeti
Kur’anî ve dinî faaliyetler karşılığında veya genel olarak vacib-i kifayinin karşılığında ücret almanın hükmü nedir?
Soru
Kur’anî ve dinî faaliyetler karşılığında veya genel olarak vacib-i kifayinin karşılığında ücret almanın hükmünün ne olduğunu, ayrıca konunun fıkhi boyutunu, cevabın arkasındaki hikmet ve yorumuda bilmek istiyorum.
Kısa Cevap

Kur’an öğretmek, hıfzetmek gibi Kur’anî faaliyetlerin dışında kalan, namazın farzlarını öğretmek gibi farzların karşılığında alınan ücret caiz değildir. Ama dinin müstehap olan amelleri için ücret almanın sakıncası yoktur. Kur’anî faaliyetler, Hamd ve sure öğretmenin dışında olursa onun karşılığında da ücret almanın sakıncası olmaz, ancak mekruhtur. Fakat hediye olarak verilebilir.    

Ayrıntılı Cevap

Ölüye gusül vermek veya namaz öğretmek gibi Vacib-i Kifayî[1] farzların karşılığında ücret almak caiz değildir.[2] Ama örneğin belli mekanda öğretmek gibi ahkamın aslını öğretmeye bağlı olmayan ve şer’an insana farz olmayan mukaddimeler için ücret almanın sakıncası yoktur.[3]

Fakihlerin çoğu namazın müstehapları[4] ve müstehap ilimleri[5] öğretmek karşılığında alınan ücretin sakıncası olmadığı görüşündeler.

Fakihlerin görüşlerini aktardıktan sonra sorunuzun cevabını birkaç bölümde ele alabiliriz:

1) Kur’an öğretmek, hıfzetmek gibi Kur’anî faaliyetlerin dışında kalan namazın farzlarını öğretmek gibi farzların karşılığında alınan ücret caiz değildir. Ama dinin müstehap olan amelleri için ücret almanın sakıncası yoktur.

2) Kur’anî faaliyetler, Hamd ve sure öğretme karşılığında olursa onun karşılığında ücret almak caiz değildir.

3) Kur’anî faaliyetler, Hamd ve sure öğretmenin dışında olursa onun karşılığında ücret alma konusunda fakihlerin görüşü şöyledir:

‘Kur’an öğretmenin karşılığında ücret almak bazı fakihlere göre mekruh olsa da[6] sakıncası yoktur.[7] Ancak hediye kabul etmek ve mukaddimesi için -eğer maddi bir yükü varsa- ücret almanın sakıncası yoktur.[8]

4) Soruda da işaret edildiği gibi rivayetlerde, Kur’an öğretme karşılığında ücret almak kınanmıştır. Fakihlerin çoğu mekruh olduğu görüşündeler. Yani ücret almasalar daha iyidir. Ancak yukarıda da belirtildiği gibi namazda okunan Hamd ve sure için, eğer hediye değilse ücret alınmamalıdır.

5) Aşağıda gelen rivayetlerin bir kısmında Kur’an öğretmek karşılığında ücret almak kınanmışken bir kısmında da sakıncasız görülmüştür. Bununla birlikte fakihlerin çoğu rivayetlere ve ücret almanın caiz olduğunu söyleyen başka delillere dayanarak onun mekruh olduğunu söylemekteler:

1- İmam Ali (a.s) buyuruyor: ‘Öğrettiği Kur’an karşılığında ücret alan kimesinin kıyamet günündeki nasibi aldığı o meblağ olacaktır.’[9]

Buna göre rivayetin delil olduğu şey ve senedinin zayıflığı[10] göz önüne alındığında Kur’an öğretmenin karşılığında alınan ücretin mekruh olduğu hükmü çıkar.[11] Zira onda ücret almanın haramlığına hüküm verilmemiştir. Aksine kıyamet günündeki nasibinin, aldığı o meblağ olacağı buyurulmaktadır ki bu da sevabının olmadığına işarettir.[12] Öyleyse rivayette belirtilen ‘neden’ kerahet hükmüne daha uygundur.[13]

2- Sorudaki rivayette (Okuduğu Kur’an’la dünyayı talep eden...)[14] görüldüğü üzere bazı rivayetlerin konusu Kur’an’ı öğretmek hakkında değil ‘Kur’an okuma ve tilaveti’ hakkındadır. Kur’an tilaveti konusunda ise aslolan onun ibadet olmasıdır. İbadette de aslolan şey ibadetin karşılığında Allah’ın (c.c) rızasını gözetmekten başka bir şey olmamasıdır.

3- Bazı rivayetlerden de anlaşıldığı gibi Kur’an öğretmek karşılığında alınan ücretin sakıncası yoktur. Örneğin Resul-i Ekrem (s.a.a) buyuruyor: ‘Alınabilecek en hak ücret Allah’ın kitabı(nı öğretmek) için alınan ücrettir.’[15] (Bu rivayete göre mekruh bile değildir.) Yine bir rivayete göre Resulullah (s.a.a) bir kadının mihriyesinin Kur’an öğretme olmasına izin vermiştir.[16]

Son olarak belirtelim ki Kur’an öğretmek, maarifini yaymak ve diğer dini faaliyetler kurbet kastıyla yerine getirilmeli, daha çok uhrevi ve manevi sevap peşinde olunmalıdır. O zaman bu işin karşılığında verilecek herhangi bir şey sakıncasız olup, hediye hükmüne girer.

Daha fazla bilgi için bkz:

-Şia Mezhebinde Namazın Sırrı ve Felsefesi, Soru:13873 (Site:14186).

-Fıkıh Hükümlerinin Felsefe ve Hikmeti Soru:8593 (Site:9135).

 


[1] -Vacib-i Kifayi (Kifayi farz), başlangıçta herkese farz olan, ama bazı kimseler onu yerine getirirse farzlığı başkalarının üzerinden kalkan farza denir. (Muzaffer, Muhammed Rıza, Usul-u Fıkh, c.1, s.92, İsmailiyan, Kum, Bi Ta; Tebrizi, Gulamhüseyin, el-Usulu’l-Mühhezebe, s.32, Tus baskısı, Bi Ta ve Bi Na; Bocnurdi, Seyyid Muhammed, Kavaid-i Fıkhiyye, c.2, s.166, Müessese-i Uruc, Tahran, 3. Baskı, H.1401)

[2] -Kereki (Muhakkik-i Sani), Ali b. Hüseyin, Camiu’l-Makasid Fi Şerhi’l-Kavaid, c.4, s.35, Müessese-i Alu’l-Beyt (a.s), Kum, 2. Baskı, H.1414; Kavaid-i Fıkhiyye, c.2, s.168, Bir Grup Araştırmacı (Şahrudi, Seyyid Mahmud’un Gözetiminde), Ferheng-i Fıkh-i Mutabık-ı Mezheb-i Ehl-i Beyt (a.s), c.1, s.145 ve c.2, s.344, Müessese-i Dairetü’l-Maarif-i Fıkh-i İslamî Ber Mezheb-i Ehl-i Beyt (a.s), Kum, 1. Baskı, H.1426; İmam Humeyni, Tevzihu’l-Mesail, Muhakkik ve Musahhih: Kulupur, s.219, Müessese-i Tanzim ve Neşr-i Asar-ı İmam Humeyni (r.a), Kum, 1. Baskı, H.1426; Eraki, Muhammed Ali, el-Mesailu’l-Vaziha, c.1, s.177, İntişarat-ı Defter-i Tebligat-ı İslami, Kum, 1. Baskı, H.1414; Şubeyri Zencani, Seyyid Musa, el-Mesailu’ş-Şer’iyye, s.228, Müessese-i Neşr-il-Fakahet, Kum, 1. Baskı, HK.1428; Şirazi, Nasir Mekarim, Risale-i Tevzihu’l-Mesail, s.164, İntişarat-ı Medrese-i İmam Ali b. Ebi Talib (a.s), Kum, 2. Baskı, HK. 1424; Sunhani, Cafer, Risale-i Tevzihu’l-Mesail, s.248, Müessese-i İmam Sadık (a.s), Kum, 3. Baskı, HK.1429; Vahid Horasani, Hüseyin, Tevzihu’l-Mesail, s.198, M.1008, Medrese-i İmam Bakır (a.s), Kum, 9. Baskı, HK.1428.

[3] -Ecvibetu’l-İstiftaat, s.245, Soru:1111.

[4] -Tevzihu’l-Mesail (Haşiyeli), c.1, s.551-552, M.999; Hüseyni Amuli, Seyyid Cevad b. Muhammed, Miftahu’l-Keramet Fi-Şerh-i Kavaidu’l-Allame, c.12, s.309, Defter-i İntişarat-ı İslami, Kum, 1. Baskı, H.1419; Yezdi, Seyyid Muhammed Kazım, el-Urvetu’l-Vuska (Haşiyeli), Muhakkik ve Musahhih: Muhsini Sebzevari, Ahmed, c.2, s.515, M.35, Defter-i İntişarat-ı İslami, Kum, 1. Baskı, H.1419; Hoi, Seyyid Ebu’l-Kasım, Misbahu’l-Fakahet, Mükerrer, Tevhidi, Muhammed Ali, c.1, s.476, Bi Na ve Bi Ta; 

[5] -Ferheng-i Fıkh-i Mutabık-ı Mezheb-i Ehl-i Beyt (a.s), c.1, s.145.

[6] -Behçet, Muhammed Taki, İstiftaat, c.1, s.411, Soru:1447, Neşr-i Defter-i Hz. Ayetullah Behçet, Kum, 1. Baskı, HK.1428; Lenkerani, Muhammed Fazıl, Camiu’l-Mesail, c.1, s.591, Soru: 2211, 11. Baskı, Emir-i Kalem, Kum, Bi Ta; ‘Ancak bazı fakihler Kur’an öğretmek karşılığında alınan ücreti sakıncalı görmekteler’; Tebrizi, Cevad, İstiftaat-ı Cedid, c.1, s.179, Soru: 868 ve s.440, Soru:1921, Kum, 1. Baskı, Bi Na ve Bi Ta.

[7] -Şirazi, Nasir Mekarim, İstiftaat-ı Cedid, Muhakkik ve Musahhih: Ulyan Nejadi, Ebu’l-Kasım, c.1, s.521, M.1713, İntişarat-ı Medrese-i İmam Ali b. Ebi Talib (a.s), Kum, 2. Baskı, HK.1427.

[8] -Tebrizi, Cevad, İstiftaat-ı Cedid, c.1, s.179, Soru: 868 ve s.440, Soru:1921, Kum, 1. Baskı, Bi Na ve Bi Ta.

[9] -Şeyh Saduk, Men La-Yahduruhu’l-Fakih, c.3, s.178, Defter-i İntişarat-ı İslami, Kum, 2. Baskı, HK.1413.

[10] -Envaru’l-Fekahet, Kitabu’t-Ticaret, s.433; Mecmau’l-Faide ve’l-Burhan Fi-Şerh-i İrşadi’l-Ezhan, c.8, s.18.

[11] -Hilli, Hasan b. Yusuf, Tezkiretu’l-Fukaha, c.12, s.136, Müessese-i Alu’l-Beyt (a.s), Kum, 1. Baskı, Bi Ta; Erdebili, Ahmed b. Muhammed, Mecmau’l-Faide ve’l-Burhan Fi-Şerh-i İrşadi’l-Ezhan, Muhakkik ve Musahhih: Iraki, Mücteba ve İştihardi, Ali Penah ve Yezdi İsfahani, Hüseyin, c.8, s.18, Defter-i İntişarat-ı İslami, Kum, 1. Baskı, HK.1403; Meclisi, Muhammed Taki, Ravzatu’l-Muttakin Fi-Şerh-i Men La Yahduruhu’l-Fakih, Muhakkik ve Musahhih: Musavi Kirmani, Seyyid Hüseyin ve İştihardi, Ali Penah ve Tabatabai, Seyyid Fazlullah, c.6, s.511-512, Müessese-i Ferhengi-i İslami Kuşanbur, Kum, 2. Baskı, HK.1406; Bahrani, Yusuf b. Ahmed, el-Hadaiku’n-Nazire Fi-Ahkam-i Itrati’l-Tahire, Muhakkik ve Musahhih: İrevani, Muhammed Taki ve Mukarrem, Seyyid Abdurrazzak, c.18, s.214, Defter-i İntişarat-ı İslami, Kum, 1. Baskı, HK.1405; Şirazi, Nasir Mekarim, Envaru’l-Fekahet, Kitabu’t-Ticaret, s.433, İntişarat-ı Medrese-i İmam Ali b. Ebi Talib (a.s), Kum, 2. Baskı, HK.1426.     

[12] -Ravzatu’l-Muttakin Fi-Şerh-i Men La-Yahduruhu’l-Fakih, c.6, s.512.

[13] -Tebrizi, Cevad, İrşadu’t-Talib İla’t-Taliki Ala’l-Mekasib, c.1, s.301, Müessese-i İsmailiyan, Kum, 3. Baskı, HK.1416.

[14] -İmam Sadık (a.s) buyuruyor: ‘Onlardan bazıları Kur’an okuyarak dünyayı talep ederler. Ama bunda hayır yoktur.’ (Şeyh Kuleyni, Muhammed b. Yakup, el- Kafi, c.2, s.607, Neşr-i İslamiyye, Tahran, 2. Baskı, HŞ.1362.)

[15] -İbn-i Ebi Cumhur İhsai, Muhammed b. Ali, Avali’l-Leali’l-Aziziyye Fi’l-Ahadisi’l-Diniyye, c.1, s.176, Dar-u Seyyidu’ş-Şüheda Li’n-Neşr, Kum, 1. Baskı, HK.1405.

[16] -a.g.e. c.2, s.263.

 

 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Eğer Ehlibeyt (a.s) «خُزّان العلم» ilmin madeni iseler neden kumeyl duasını Hz. Hızır İmam Ali (a.s)’a öğretmiştir?
    6102 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2019/04/07
    Kumeyl duası Şeyh Tusi’nin “Misbah’ul-Muteheccid”[1] ve Seyit ibn. Tavus’un “İkbal’ul-Emal” adlı eserlerinde nakledilmiştir. Seyit ibn. Tavus bu duayı eserinde naklederken şöyle açıklama yapmaktadır: Şeyh Tusi’nin naklettiği rivayetten başka bir rivayette gördüm ki Kumeyl ibn. Ziyad Neğei diyor ki: Basra mescidinde İmam Ali (a.s)’ın yanında ...
  • Şia neden abdeste ayaların yıkanmasını terk ederek farzı terk ediyor?
    20362 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/03/10
    Her fırka ve gurubun kendisini fırka-i Naciye (kurtuluşa eren fırka) bilmeleri gayet doğaldır ama biz, sizin aksinize kendi teklifimize boyun eğdiğimizi, farzı yerine getirdiğimizi ve Ehl-i Sünnet kardeşlerimizin farzdan uzaklaştıklarını kabul ediyoruz ve bu iddiamızın delillerini Kur'an ve rivayetlerle ortaya koyacağız. Şia; ...
  • Mehdiliği tehdit eden şeyler nelerdir?
    7147 Eski Kelam İlmi 2012/08/22
    Mehdiliği tehdit eden hususlar çoktur. Biz burada sadece üç önemli şeye işaret edeceğiz: 1. Eğer en üstün kanunlar ehil olmayan uygulayıcıları eline düşerse veya eğer en pahalı şeyler ehil olmayan insanların elinde bulunursa, ne kanundan ve ne de belirtilen değerli şeyden bir sonuç alınamaz. Mehdilik ...
  • Müslümanlar neden biribirleriyle musafaha ederler?
    9443 Pratik Ahlak 2011/07/14
    Müfaala kipinden olup iki kişi arasında gerçekleşen musafaha, el vermek manasına gelmektedir. Birisi ‘Safehtuhu’ derse bu ‘Elimin içi onun elinin içine değdi’ anlamına gelir. Musafahatun, birbirine el vermek, ellerin içini biribirine değdirmek, demektir. Selam vermek ve tokalaşmak güzel davranışın örneğidir. İslam Peygamberi (s.a.a) ve Masum ...
  • Niçin bazıları ölülerin kabirlerini yarıp araştırma yapıyorlar? Acaba bu iş haram mıdır?
    5503 Hukuk ve Şer’I Hükümler Felsefesi 2012/04/09
    Büyük taklit mercilerinin bu soruya cevapları şöyledir: Müminin kabrinin açılması haramdır. Ama aşağıda zikredilen konularda kabrin açılmasının sakıncası yoktur: 1. Cenaze gasbi yere defnedilmiş olursa ve yerin sahibi, cenazenin orada kalmasına razı olmazsa. 2. Cenazeyle birlikte defnedilen kefen veya başka bir ...
  • Alkol kullanmaktan nasıl uzak kalınabilir ve bundan tövbe etmenin yolu nedir?
    22117 Teorik Ahlak 2011/10/23
    Her günahtan tövbe etmenin dayanağı, şahsın gerçekten kabul ettiği inanç ve değerlerdir. Eğer insan Allah’a ve diriliş gününe iman ederse, diğer bir dünyada amellerinin neticesini göreceğini bilirse ve kendisini gafletten kurtarmak gerektiğine kanaat getirirse, rahatlıkla günahlardan el çekebilir. Eğer insan haram işlerin kendisini nasıl bir bedbahtlığa ve ...
  • Türkiye bankalarında yatan paramla devlete ait borç bonosu satın alıp karından yararlanabilir miyim?
    5422 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/03/02
    Hz. Ayetullah Uzma Hamaney’in (Ömrü uzun olsun) Bürosu:Orası İslam ülkesi olması nedeniyle onlardan kar almak sakıncalıdır. Elbette orada şubesi olan İslamî olmayan bankalar veya gerçekten katılım bonosu olması müstesnadır.  Hz. Ayetullah Uzma Mekarim Şirazi’nin (Ömrü uzun olsun) Bürosu:
  • Namazda âmin söylemenin yasaklanmasının felsefesi nedir?
    9495 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/05/16
    Ehlibeyt rivayetleri esasınca namazda âmin sözünü söylemek caiz değildir ve bunu söylemek namazın geçersiz olmasına neden olur. Artı, caiz olmaması delile ihtiyaç duymaz; yani namaz ibadetsel bir fiil olduğundan ve insanın kendi tarafından namaza bir şey eklenemeyeceğinden, eğer şeriat tarafından bir şeyin caiz oluşu ispatlanmazsa, bunun kendi ...
  • Bahaîlerin düşüncelerinin yanlış oluşu, necis olmalarının nedeni ve onların inançlarını saflıkla kabul edenlerin durumu hakkında açıklamada bulununuz.
    11426 Eski Kelam İlmi 2008/02/17
    Bab adıyla tanınan Alimuhammed, ilk olarak 1847 yıllarında çok farklı inanç ve kurallar ortaya çıkarmaya başlamıştır. Sonraları onun düşüncelerini kabul eden ve daha da genişleterek Bahaîliği kuran Mirza Hüseyinali Baha'dır. Bu şahıs kitaplarında; kendisinin ve Alimuhammed Bab'ın gelmesiyle İslam dinin geçerliliğini yitirdiğini, İslami hükümlerin yürürlükten kalktığını ve Hz. Muhammed'in risaletinin ...
  • Raksetmenin haram olduğunu söyleyen hadisleri senetleriyle beraber zikrediniz.
    7033 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/06/16
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...

En Çok Okunanlar