Gelişmiş Arama
Ziyaret
10318
Güncellenme Tarihi: 2010/11/21
Soru Özeti
"Bu asrın yaşlıları dahi imam-ı zamanın (Allah ferecini yakınlaştırsın) zuhur edeceği zamanı derk edeceklerdir" sözü Ayetullah Behcet'e aittir. Bu söz hakkında görüşünüz nedir?
Soru
"Bu asrın yaşlıları dahi imam-ı zamanın (Allah ferecini yakınlaştırsın) zuhur edeceği zamanı derk edeceklerdir" sözü Ayetullah Behcet'e aittir. Bu söz hakkında görüşünüz nedir?
Kısa Cevap

Ayetullah Behcet'in defterinden yapılan araştırmaya göre kendisi böyle bir şey söylememiştir. Onun söylemiş olduğu söz şudur; "sorunlar ve zorluklar şiddetlendikçe imamın zuhur edeceği zaman yakınlaşacaktır". Ve bu söz, rivayetlerden alıntı yapılmıştır. Rivayette şöyle denilmiş: "zuhur gerçekleşmeden önce fitneler çoğalacak ve dünya zulüm ve adaletsizlikle dolacaktır".

Bunun yanı sıra rivayetlerde imanın (a.f.) zuhurunun vakti tanınmadığıyla kalınmamış, belki, zuhuru için vaktin tayin edilmesi menedilmiştir. Elbette imamın (a.f.) zuhurunun gerçekleşmesi için has nişaneler ve alametler zikir edilmiştir. Bu has alamet ve nişaneler gerçekleştiğinde zuhuru da gerçekleşecektir.

Ayrıntılı Cevap

Bu soruya cevap vermek için birkaç noktaya dikkat etmek lazım:

a)   Ayetullah Behtecet'ten nakil edilen şu söz; " Bu asrın yaşlıları dahi imam-ı zamanın (acelellah-u ferecehu = Allah ferecini yakınlaştırsın) zuhur edeceği zamanı derk edeceklerdir", defterinden soruldu ve bu kanaldan yapılan araştırmaya göre ona ait olduğu doğru değildir. Ayetullah Behtecet'tin söylemiş olduğu söz şudur; "zorluklar ve sorunlar şiddetlendikçe farecin (imamın zuhuru) zamanı da yakınlaşacaktır". Onun söylemiş olduğu bu söz aşağıdaki rivayetten alıntı yapılmıştır. Rivayet şöyle diyor: "zuhur gerçekleşmeden önce fitneler aşikâr olacak ve dünya zülüm ve adaletsizlikle dolacaktır".

b)   Rivayetlerde yalnız imanın (a.f.) zuhuru için has bir vakit belirtmemekle kalınmamış belki, bunun yanı sıra zuhuru için vaktin tayin edilmesi menedilmiştir. Konuyla ilgili örnek olsun diye birkaç rivayeti zikir ediyoruz:

1)    Füzeyl diyor: imam Sadık dan (a.s.); imam zamanın (imam mehdi (a.f.) zuhur edeceği için has bir zaman var mıdır? Diye sordum. Hazret cevaben üç defa, "yalan söylüyorlar vakit belirleyenler"[1] buyurdu. Elbette imamın (a.f.) zuhurunun gerçekleşmesi için has nişaneler ve alametler zikir edilmiştir.

2)    Başka bir rivayette imam Sadık (a.s.) şöyle buyuruyor: "zuhurun vakti unvanıyla has bir vakti tayin edenler yalancıdır. (Zira) biz ehli Beyt olarak kesinlikle imamın (a.f.) zuhurunun ne zaman gerçekleşeceği için has bir zaman tayin etmemişiz".[2]  

3)    Başka bir rivayette imam sadık (a.s.) şöyle buyuruyor: "zuhurun vakti unvanıyla belli bir vakti tayin edenleri yalancı olduklarını biliniz. Zira biz ehli Beyt olarak kesinlikle imamın (a.f.) zuhurunun ne zaman gerçekleşeceği için has bir zamanı tayin etmemişiz". Buna binaen onun söylemiş olduğu bu söz bize nispetlendirilmiş ve bizim tarafımızdan değil, Bilakis söyleyen kişi kendi tarafından uydurmuş olduğu yalan bir sözdür"[3]

4)    Bazı rivayetlerde, ne zaman zuhur edeceğini, imam-ı zamanın kendisi dahi bilmiyor olduğu açıklanmıştır. Allah u Teâlâ zuhurun zamanını bazı alametlerle hazretin kendisine bildiriyor olması da bazı rivayetlerde söz konusudur.

Amr'ın oğlu Mufazal imam Sadık'tan (a.s.) " Sûr’a üfürüldüğü zaman"[4] şeklindeki ayetin tefsiri hakkında sorduğunda, imam Sadık (a.s.) cevabında şöyle buyurdu: "bizden olan bir gizli imam vardır. Allah c.c onun zuhurunu irade ettiği vakit kalbinde bir nükte gerçekleştirir dolayısıyla kendisi de zuhur eder ve Allahın (azze ve celle) emrini emr eder". Bu rivayetten açık bir şekilde şöyle anlaşılmaktadır: imam-ı zamanın (a.f.) kedisi bile ne zaman zuhur edeceğini bilmiyor. Zuhur etmesinin zamanı geldiğinde Allah u Teâlâ has alametlerle kendisine o zamanı bildiriyor.[5]

a)   Zuhurun vaktinin tayin edilmemesinin nedeni hakkında âlimler birçok delil zikir etmişler:

1) Müminler zuhurun ne zaman gerçekleşeceğini bilmiş olsalardı o vakti (kendi) aralarında yayarlardı. Düşmanda o vakitten haberdar olurdu, dolayısıyla ona karşı koymak ve ona karşı savaşmak için bütün güçleriyle hazırlık yaparlardı.  

2) Allah u Teâlâ bekleyenlerin beklentilerini sürekli olmasını diliyor. Zira eğer zuhurun zamanı belli olmuş olsaydı sadece o dönemde müminler beklentiye gireceklerdi. Bu dönem dışında ise onun gelmesinden gafil kalıyorlardı.[6]

3) Gaybetin felsefesinden bir diğeri ise, Allah'ın kendi kullarını bununla imtihan etmesini dilemiştir.[7] Bu imtihanın gereği şudur ki, gaybetin ve zuhurun zamanı belli olmasın. Böylece gerçek mümin ile gerçek mümin olmayan kimseler birbirinden ayrılıp tanınsınlar. Bu nedenle bazı rivayetlerde şöyle denilmektedir: "gaybet döneminde bazı insanlar imamın varlığı hakkında şekke düşüyorlar". İnsanların bu şek ve şüphesine kaynaklık yapan şey, imamın zuhur edeceği zamanın belli olmayışıdır. Bu bakımdan zuhur meselesi ölüm meselesine benziyor.

4) Birçok rivayete göre zuhur meselesi "bed'a" meselelerindendir.[8] İleri ve geri alınabiliniyor. Bu nedenle zuhurun gerçekleşeceği zaman, belirlenmiş ve daha sonra bazı maslahatlara binaen tekrar ertelenmiş olsaydı insanlar, din ve imamların varlığı noktasında şekke düşüyorlardı.[9]

Bu aynen Hz. Musa'nin (a.s.) meselesi gibidir. Hz. Musa (a.s.) turi sina dağına çıkarken insanlara (bu yolculuğun) 30 gün olacağını haber vermişti, daha sonra 10 gün eklendi. 10 günün buna eklenmesiyle Samiri ve… Meselesi gerçekleşti ve birçok insan bu meseleden ötürü yoldan çıktı. İmam sadık (a.s.) bu kıssayı örnek vererek şöyle buyuruyor: "imam-ı zamanın (a.f.) zuhuru da bunun gibidir. Zuhurun zamanı tayin edilmiş ve daha sonra zuhuru ertelenmiş olsaydı insanlar din noktasında şüpheye düşeceklerdi. Bu nedenle Allah u Teâlâ zuhur için has bir zaman tayin etmemiştir".[10]

a)   Rivayetlerde hazreti Mehdinin (a.f.) zuhuru için bazı alamet ve nişaneler beyan edilmiştir. Beyan edilmiş olan bu alamet ve nişanelerden bazıları kesin değil, bazıları da kesindir. Yemani'nin çıkışı, Süfyani'nin çıkışı, göksel nida (sesleniş), nefsi zekiye'nin öldürülmesi ve hasfu'l-beyda (olayı gibi alametler)[11], kesin olan alamet ve nişanelerdendir.[12]

İmam Sadık (a.s.) şöyle buyuruyor: "imam zamanın (a.f.) çıkışından 15 gün önce nefsi zekiye şehit edilecektir".[13] Yine şöyle buyuruyor: "imam-ı zamanın çıkacağı zamandan önce göksel münadi (çağırıcı) hazretin çıktığına (zuhuruna) dair seslenecektir. Onun bu sesini bütün insanlar duyacak türünden olup yer küresinin her tarafına yayılacaktır".[14]      

Hakeza "Çağırıcının yakın bir yerden sesleneceği gün, (o sese) kulak ver. O gün insanlar, hakka çağıran o korkunç sesi işiteceklerdir" şeklinde olan ayetin tefsirinde şöyle buyuruyor: "imam zamanın çıkacağı gün göksel çağırıcı hazreti Mehdiyi (a.f.) (hem) onun kendi ismi (hem de) babasının ismiyle çağıracaktır. O hazretin çıktığına dair insanları müjdeleyecektir".[15]

Peygamberden (s.a.a.) nakil edilmiş bir rivayette; "ahir-i zamanın fitnesi ve o zamanda gerçekleşecek olaylara, Sufyaninin çıkışına ve hasf-i beyda'ya" işaret ediliyor ve rivayetin zımnında şöyle buyrulmaktadır: "sufyani, yabus vadisinden çıkar ve Dımışk Şehrine girecek, oradan; hazırladığı iki ordudan birisini, yağmacılık ve talan yapmak için Bağdada gönderecektir. İkinci orduyla kendisi Medinye gelecek, Medineyi harap ettikten sonra Mekke'ye gitmek için oraya doğru yönelecektir. Yolun yarısında "beyda" denilecek yerde yer ağzını açmış onları orada yutacaktır".[16]

İmam-ı zamanın çıkış alametlerinden sayılan bir diğer alamet'te Yemaninin çıkışıdır.[17]



[1] Safi Gülpaygani, Lutfüllah, "muntahabu'l-Aser", baskı 3, merkez-i naşr-i Tahran, s. 463; Şeyh-i Tusi, "el-Gaybe", s. 262.

[2] Age.

[3] Age.

[4] Müddessir, 9.

[5] Saduk, "ikmalu'd-din ve itmamu'n-nime" c. 2, s. 349, hadis 42.

[6] Meclisi, "bihiru'l-envar", c. 95, s. 159.

[7] Şeyh-i Tusi, "el-Gaybe", s. 206.

[8] Meclisi, "bihiru'l-envar", c. 51, s. 86

[9] Musevi İsfahani, Muhammed Taki, "Mikyalu'l-Mekarim fi fevaidi'd-dua lil-kaim (a.c)", c. 2, s. 338, el-babu's-samin fi teklifi'l-ibad bi'n-nisbeti ileyh.

[10] Şeyh-i Tusi, "el-gaybe", s. 262.

[11] Bayda medineden mekkeye giderken o gözergahda bir yerin ismidir. Hasf yutma anlamındadır. Süfyanın ordusu burada yutulacağı için "hasfu'l-beyda" denilmiştir.

[12] Saduk, "kemalu'd-din", c. 2, s. 649, hadis no: 1; Tusi, "el-Gaybe", s. 267; "muntahabu'd-durre", s. 455, hadis no: 5, s. 442, hadis no: 16.

[13] Safi Gülpaygani, Lutfüllah, "muntahabu'l-Eser", baskı 3, merkez-i naşr-i Tahran, s. 456, hadis no: 13, ve s. 439, hadis no: 1 ve 2; Şeyh-i Tusi, "el-Gaybe", s. 271; Saduk, "kemalu'd-din", c. 2, s. 649, hadis no: 2.

[14] Şeyh-i Tusi, "el-Gaybe", s. 111.

[15] Safi Gülpaygani, Lutfüllah, "muntahabu'l-Eser", s. 447, hadis no: 2.

[16] Age. s. 456, hadis no: 9 ve 11.

[17] Tusi, "el-Gaybe" s. 267.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Akika kurbanının şartları ve sünnetleri nelerdir?
    9675 Pratik Ahlak 2019/11/10
    Akika: Yeni doğan çocuğun doğumunun yedinci günü belalardan korunması için bir koyunun veya kurban etmeye salahiyeti olan bir hayvanın kurban edilmesidir.Kurban kesmek yerine para bağışlanması akika yerine geçmez. Münasip olan kız çocuğuna dişi, erkek çocuğuna ise erkek koyunun kurban edilmesidir. Eğer mümkün değilse dişi ...
  • Ehlisünnetin ve özellikle Vahabilerin hangi delil esasınca peygamberlerin salt vahiy almada masum olduğunu ve başka durumlarda masum olmadığını belirttiklerini bilmek istiyorum?
    9556 Eski Kelam İlmi 2012/08/22
    Ehlisünnetin bazı grupları (Haşevilik ve Selefilik gibi) Hz. Âdem (a.s) ve onun cennetten çıkarılması gibi bir takım Kur’an ayetlerine istinatta bulunarak peygamberlerin sadece vahiy almada ve peygamberliği tebliğ etmede masum olduğunu ve diğer hallerde günah ve hata işleyebileceklerini belirtmişlerdir. Peygamberlerin ve ardınca temiz imamların masum olmadığına inanan ...
  • Teorik İrfan ile Pratik İrfanın farkı nedir?
    10309 Teorik İrfan 2008/05/04
    Pratik irfanın iki manası söz konusudur:1- Sulûkun bizzat kendisi ve davranış.2-Sulûk yöntemini içeren öğretiler.Pratik irfan bazen birinci anlamın karşısında kullanılırken bazen de ikinci anlamın karşısında; yani pratik irfan, salikin bulgularını veya varlık felsefesi ve bilgi felsefesi konularını araştırmaktadır. ...
  • Kalbi selimden maksat nedir?
    16033 Pratik İrfan 2012/04/07
    ''Selim'' sözcüğü ''silm'' ve ''selamet'' kökünden gelir. Zahiri ve batini afetlerden uzak olmak anlamı verir. İmam Sadık (a) bu kelimenin manası hakkında şöyle buyurmuştur: “Selim kalp, Rabbıyla mulakat ederken rabbi dışında hiçbir şey kendisinde barındırılmış olmayan kalptir”. Kur'an mufessirleri ''kalbi selim'' hakkında muhtelif yorumlar yapmışlardır ...
  • Bağışlamayla, zulme boyun eğmeyi birbirinden ayıran çizgi nedir?
    2585 معیار شناسی (دین و اخلاق) 2020/01/19
  • Rüya görmenin hedefi nedir? Niçin Allah-u Teâlâ rüyayı yarattı?
    24804 Pratik İrfan 2012/09/09
    İlahi nişanelerden[i] ve gayb âlemine açılan kapılardan birisi olan rüya, insanın ruh ve cisimsel yaratılışında doğal bir özellik olarak kararlaştırılmıştır. [i] -“Geceleyin uyumanız ve gündüzün O’nun lütfundan istemeniz de O’nun (varlığının ve ...
  • Ölümden sonra ruhun, dünyanın işleri ve olaylarından haberi olabilir mi?
    39855 Eski Kelam İlmi 2010/06/12
    Kur’an-ı Kerim’den ve Masum İmamların (a.s) rivayetlerinden, öldükten sonra ruhların dünyaya gelebildikleri, yakınlarının, eş ve dostlarının vs. durumlarından haberdar oldukları anlaşılmaktadır. Meleklerinde bu işteki rolü reddedilmediği gibi buna açıkca değinilmiştirde.Rivayetlerde bu konuda şöyle buyurulmaktadır:1- ‘Şüphe yok ...
  • Peygamberin döneminde gece yarısı nasıl hesaplanırdı?
    34732 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2013/02/14
    Kur’an’da ve rivayetlerde ‘Gasaku’l-Leyl’ ve Nisfu’l-Leyl’ ifadeleriyle gece yarısına işaret edilmiştir. Allah Teala Kur’an da şöyle buyuruyor: ‘Güneşin zeval vaktinde, geceleyin karanlık basınca ve fecir çağında namaz kıl; şüphe yok ki sabah namazı, (meleklerden taraf) tanık olunandır.’ İmam Sadık (a.s) buyuruyor: ‘Güneş battıktan sonra gökteki kızıllığın çekilmesi ...
  • Acaba Peygamber Efendimiz (s.a.a), Hz. Mehdi’nin (a.f.) gaybet ve kıyamı konusunu açıklamış mıdır?
    14360 Eski Kelam İlmi 2009/05/17
    İslam dininin ortaya çıkışından beri, mehdeviyet konusu, Müslümanların şek ve şüphe etmeyecekleri bir şekilde açık ve netti. Peygamber Ekrem (s.a.a), Hz. Mehdi (a.f.)’nin varlığını, onun bazı sıfatlarını, tevhit ve adalet hükümeti kurmasını, zulmün kökünü kazımasını, İslam dininin bütün dinlere üstün geleceğini ve Hz. Mehdi (a.f.)’nin eliyle yapılacak olan bazı düzeltmeleri ...
  • İmam Cafer Sadık (a.s)’ın kısa biyografisini beyan eder misiniz?
    2850 امام صادق ع 2020/01/19

En Çok Okunanlar