Gelişmiş Arama
Ziyaret
22804
Güncellenme Tarihi: 2011/03/02
Soru Özeti
Herhangi bir şeyin necis olduğu sadece üç yolla mı belli olur? Kesin bilgi sadece görmekle mi elde edilir?
Soru
Herhangi bir şeyin necis olduğu sadece üç yolla mı belli olur ve bu yollar dışında başka bir yol yok mudur? Birinci yol esasınca insan bir şeyin necis olduğunu kesin bilgiyle bildiğinde o şey necis sayılır. Eğer bir şeyin necis olduğunu zannediyorsa ondan uzak durması gerekmez. Kesin bilgi bir şeyin necis olduğunu veya necaset zerrelerini (kan, idrar, dışkı vb.) gözlerimizle görmemiz durumunda mı hâsıl olmaktadır?
Kısa Cevap

İslam insanların yaşamında vesvese, meşakkat ve zorluğun önünü almak için her şeye temiz ve pak olduğu ilkesini uygulamakta ve takipçilerine de sadece bir şeyin kesin bilgiyle necis olduğunu bilmeleri durumunda ondan sakınmaları gerektiği emrini vermektedir. Bu durum dışında hiçbir vazifeleri yoktur. İslam açısından on bir necaset (idrar, dışkı, kan, leş, şarap, arpa suyu, kâfir, köpek, domuz, necaset yiyen devenin teri) ve bu necis şeylerden biriyle teması olmuş ve necasetin kendisine geçtiğini insanın kesin bilgiyle bildiği şeyler dışında her şey temizdir. Bundan dolayı necis olduğunu bilmediğimiz veya necis olduğuna dair şüphe ettiğimiz veyahut hatta necis olduğunu sandığımız tüm şeyler temizdir ve bizim onlardan sakınmaya dair hiçbir vazifemiz yoktur. Bir şeyin necis olduğuna dair kesin bilgi nasıl hâsıl olmaktadır? İlmihallerde şöyle belirtilmiştir: Herhangi bir şeyin necis olduğu üç yolla belli olur:

1. İnsanın kesin bilgisi olması. Zan ve hatta güçlü zan bile yeterli değildir. Dolayısıyla insanın necis olduklarına dair güçlü bir zan taşıdığı bazı genel mekânlarda yemek yemesi caizdir. Elbette kesin bilgiyle necis olduklarını biliyorsa iş değişir.

2. Herhangi bir şeyin kontrolörü olan kimsenin (ev sahibi, satıcı ve hizmetçi gibi) söz konusu şeyin necis olduğunu söylemesi.

3. İki adil şahıs veya hatta sözüne güvenilir bir şahsın söz konusu şeyin necis olduğunu söylemesi.[1]

İslam ve masum önderlerimiz taharet ve necaset hususunda vesveseye şiddetle muhalefet etmiş ve de söylem ve eylemlerinde onunla mücadele ederek şöyle buyurmuştur: Necis olduğu kesin olarak bilinmeyen her şey temizdir.[2] Bu esas uyarınca biz de sorumlu olduğumuz ölçüde riayet etmeliyiz. Ne daha azı ve ne de daha çoğuyla mükellef değiliz. Taharet ve necaset meselesinde vesveseye düşmemeye çaba göstermeliyiz; zira vesvese ruhsal hastalığa neden olur ve dinsizlikle bile sonuçlanabilir.


[1] Tevzihü’l-Mesail, (el-Mahşi lil-İmam Humeyni), c. 1, s. 85, mesele 121, (Ayetullah Mekarim’in fetvasına göre).

[2] Vesailu’ş-Şia, c. 3, s. 467, (Kirli olduğunu bilmediğin sürece her şey temizdir).

Ayrıntılı Cevap
Bu sorunun ayrıntılı cevabı yoktur.
Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Rastgele Sorular

  • Kiraya verilen eşyanın tamir masrafı hangi tarafın uhdesindedir.
    5515 Fıkıh 2011/08/17
    Kiraya verilecek evin, sahip olması gereken zaruri eşyalarının (örfün evin bir parçası olarak gördüğü eşyalar gerekli elektrik ve su malzemeleri gibi) hasar görmesi durumunda şer'i olarak tamir masrafları ev sahibinin üzerinedir. Elbette bu durum kiracının bu eşyaların kullanımında aşırı gitmemesi ve korumada ciddiyetsizlik etmemesi durumunda geçerlidir.
  • Salâvat getirirken Al-i Muhammed’i demezsek niçin savat eksik sayılır?
    14963 Tefsir 2009/07/23
    Al-i Muhammed’e salâvat getirmek bidat olmadığı gibi Kur’an ve hadis ve akıl ve irfanla da uyumludur, çünkü:Bidatin manası dinde olmayan bir şeyi dine dahil etmektir. Biz Al-i Muhammede salâvat getirmenin bidat olmadığını söylüyoruz çünkü bu konu Peygamber ve Ehl-i Beyt’ten gelen hadislerde yer ...
  • Eğer bilgisayar, masa ve dolap gibi bir şey veya yer necis olursa ve söz konusu şeyi sadece az suyla yıkamak mümkünse, onu nasıl temizlemek gerekir?
    7559 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/09/13
    Eğer belirtilen örneklere benzer bir yer necis olursa, onu bez parçasıyla temizlemek mümkün değildir ve onu temizlemenin tek yolu (az, kür, akan) suyla yıkamaktır.[1] Şu şekilde temizlemek gerekir: Necasetin kendisini (bez parçası ve benzeri bir şeyle) giderdikten sonra, ...
  • Suhayb-i Rumi'nin kişiliği hakkında bilgi verir misiniz? Bu zat Ehl-i Beyt'in dostlarından mıdır? Hz. Ali'nin imametini kabul emiş midir?
    8428 تاريخ بزرگان 2008/05/25
    Suhayb b. Sinan, Irak asıllı ve Dicle’nin kıyılarında Musul şehrinin yakınlarında yaşayan kabilelere mensuptur. Babası ve amcası Kesra tarafından Ebelle şehrinin yönetimini üstlenmişler, İran ve Ruma arasında cereyan eden savaşlardan birinde Rumlulara esir düşmüş, onu Ruma’ya götürmüşler ve orada büyümüştür. Bu yüzden Suhayb-i ...
  • Neden Tavşan etinin yenmesi haramdır?
    16812 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/06/20
    Bütün taklidi mercilerin vermiş oldukları fetvaya göre tavşanın eti yenmez ve haramdır. Bu fetva "tavşan etinin yenmesini caiz görmeyen rivayetlerin var olması" esasincedir. Buna binaen; bu hüküm Allah'ın hükmüdür. Allah'ın hükmüne, onda var olan maslahatları ve hikmetleri bildiğimiz için değil, Allah'ın ...
  • Şiaya göre büyük günahın konumu nedir?
    24158 Eski Kelam İlmi 2011/12/10
    Büyük günah konusunda Müslüman fırkalar arasında çoğu siyasi olan ifrat ve tefritler vardır.Bunun en belirgin örneği Mürcie ve Hariciler’dir. Mürcie, zalim yöneticileri temize çıkarmak için zahiri imanı veya Müslümanlık iddiasını ve görüntüyü korumayı yeterli görmekte, büyük küçük hiç bir günahın hatta Ehl-i Beyt’in ...
  • İranlıların matem, şenlik ve dini bayramlardaki gelenekleri neden diğer Müslümanlarla ve hatta diğer Şiilerle farklıdır?
    7597 Eski Kelam İlmi 2009/07/11
    Dini kutlamalar için genel kurallar olmasının yanı sıra ancak mukaddes İslam dininin görüş belirtmediği yerlerde her bölge örf ve adetlerine göre bu merasimleri yerine getirilebilir. Başka bir deyişle dinin önem verdiği şey örneğin İmam Hüseyin (a.s) için matem merasimlerinin düzenlenmesidir. Ama bunun yapılma şekli halkın kendisine bırakılmıştır. ...
  • Velayet-i fakihi dile getiren rivayetler veliyy-i fakihin bir olmasını da yansıtmakta mıdır?
    5903 Düzenler 2012/06/16
    Rivayetler ve velayet-i fakihin kelam eksenli diğer referanslarından veliyy-i fakihin bir veya çok oluşu anlaşılmamaktadır. Düzenin korunması ve kaosun engellenmesi durumunda birkaç fakihin ayrı bir şekilde veya şura şeklinde velayetlerini icra etmesi mümkündür. Şura türü İslam cumhuriyetinin ilk anayasasında (1980) mevcut idi, lakin bir takım sorunların önüne ...
  • Hz Zehra’nın şehadetinin kesin tarihi nedir?
    9761 تاريخ بزرگان 2012/04/15
    Hz Zehra’nın (a.s) şehadet günü hakkında tarih kitaplarında birkaç görüş vardır. Bazı tarihçiler bunun Hz Peygamberin vefatından 40 gün sonra bazıları 6 ay sonra ve bir grup da 8 ay sonra gerçekleştiğini belirtmiştir. Aynı şekilde imamlarımızdan (a.s) nakledilen rivayetlerde iki tarih belirtilmiştir ve birçok Şia âlimi Hz ...
  • Şeyh Tusi’nin siyasî düşüncesinin devletsel boyutları nelerdir?
    5755 Düzenler 2010/09/22
    Şeyh Tusi’nin devlet hakkındaki siyasî düşüncesinin değişik boyutları vardır:1- İslam Devletin Hedefleri: Şeyh Tusi İslam devleinin nihai hedeflerinin şunlar olduğuna inanmaktadır:1-1- Toplumda düzen ve emniyetin sağlanması. Bunların olmaması durumunda kaos hakim olacaktır.

En Çok Okunanlar