Gelişmiş Arama
Ziyaret
7049
Güncellenme Tarihi: 2012/11/28
Soru Özeti
“Allah kendi hakkını bağışlayabilir ama insanların hakkını bağışlamaz” sözünün kaynağı nedir?
Soru
Selamun Aleyküm. Ben “Allah kendi hakkını bağışlayabilir ama insanların hakkını bağışlamaz” sözünün tam olarak hangi kaynakta geçtiğini öğrenmek istiyorum. Bu söz Kur’an’ın bir ayeti midir, yoksa bir hadis midir?
Kısa Cevap
“İnsanların hakkı” İslam’da hukukî kavramların en önde gelenlerindendir. İçinde insanların hakkının bulunduğu her şey insan hakları alanına girer.[1] İslam’ın insanların hakkına riayet etmeyi vurgulaması şu şekildedir: Eğer bir günahkâr kendi geçmiş günahlarından tövbe ederse ve halkın alınmış haklarını eda etmezse tövbesi kabul olmaz; yani Allah kendi hakkını yapılan hatalar ve yanlışlıklar bağlamında bireyde gerçek pişmanlığın göstergeleri bulunması durumunda bağışlar ama halkın hakkını bağışlamaz. Elbette insan imkân dâhilinde insanların haklarını telafi etme ve rızalıklarını alma doğrultusunda hareket ederse, Allah onu bağışlayabilir. Soruda belirtilen söz, geniş bir kapsamı olan insanların hakkı konusundaki birçok hadisten alınmıştır. Burada iki numuneyi aktarmakla yetiniyoruz:
1. İmam Bakır (a.s) şöyle buyurmuştur: “Zulüm üç türlüdür: Birincisi, Allah’ın bağışlamadığı zulümdür. İkincisi, Allah’ın bağışladığı zulümdür. Üçüncüsü, Allah’ın sorguladığı zulümdür. Allah’ın bağışlamadığı zulüm kendisine şirk koşulmasıdır. Allah’ın bağışladığı zulüm, birey ile Allah arasında olan hususlarda bireyin kendine yaptığı zulümdür. Allah’ın sorgulayacağı zulüm ise, kulların hakkı konusundaki zulümdür.”[2]
2. Şehidin kanının yere düşen ilk damlası onun günahlarının kefaretidir. Elbette eğer insanlara borcu varsa, onu sahibine vermek dışında bir kefaret bulunmamaktadır.[3]
Günah konusunda pişmanlık ve üzüntünün gereği onu telafi etmek olduğunu belirtmek gerekir; yani eğer günah Allah’ın hakkı bağlamında işlenmiş ise ve namazı, orucu ve haccı terk etme kabilindense, insan onu kaza etmelidir. Eğer insanların hakkı ve ekonomik haklar bağlamında ise, onu sahibine ve sahibi ölmesi durumunda varisine ödemelidir. Eğer zayi edilmiş hak haysiyet ise insan helallik talep etmelidir. Eğer kısas ve diyet ile ilgili bir hak ise insan karşı tarafın kısas ve diyet alması veyahut bağışlaması için kendini ona teslim etmesi gerekir. O halde Allah’ın izniyle tüm günahlar ister Allah hakkı ve ister insanların hakkı bağlamında olsun, gerçek tövbe de bulunulması durumunda bağışlanır ve her günah kendine uygun bir yöntemle telafi edilmeli ve karşılanmalıdır.[4]
 

[2] İbn Şu’be Harrani, Hasan b. Ali, Tuhefu’l Ukul an A’li’r Resul (s.a.a), Muhakkık ve Musahhih: Gaffari, Ali Ekber, s. 293, Defteri İntişaratı İslami, Kum, çapı dovvom, 1404 h.k.
[3] Şeyh Saduk, Men La Yehzeruhu’l Fakih, Muhakkık ve Musahhih: Gaffari, Ali Ekber, c. 3, s. 183, Defteri İntişaratı İslami, Kum, çapı dovvom, 1413 h.k.
[4] “Büyük Günahın Bağışlanması”, Soru: 843 ’den alıntılanmıştır.
Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Cemaat namazında saf nasıl tutulur? Hareket etmek namazı batıl eder mi?
    12279 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/03/07
    Karşılaştığınız olay (cemaat namazında saf oluşturmak) fıkıh kitaplarındaşöyle anlatılır:  1- Me’mum imamdan önde olmamalıdır.[1]2- Me’mum bir erkek ise imamın ...
  • Beyin ölümünden sonra organ bağışı hakkında taklit mercilerinin görüşünün ne olduğunu öğrenmek istiyorum.
    5981 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/04/12
    Aşağıdaki cevaplar taklit mercilerinin bürolarından alınmıştır: Hz. Ayetullah Uzma Hamaney’in (Ömrü uzun olsun) Bürosu:Eğer diğer hastaları tedavi etmek için söz konusu hastaların beden organlarından istifade etmek kendilerinin ölümlerini çabuklaştırır ve hayatlarının noktalanmasına neden olursa, caiz değildir. Bu ...
  • Allah bir işi yapamayacak kadar güçsüz müdür ve bir başkasının O’nun işini yapması gerekir mi?
    7555 Eski Kelam İlmi 2012/06/23
    Bu soruda dile getirilen iddia ve varsayım şudur: Her nerede Allah’ın zatı bir işi yapmaya güç yetirebiliyorsa O’nun kendisi bu işi yapar ve eğer buna güç yetiremezse sebeplerden istifade eder. Allah’ın her işe güç yetirebildiğini bildiğimizden dolayı O’nun fillinin nedenler kanalıyla gerçekleşmesi muhaldir ve her kim bir ...
  • Öldürmenin çeşitlerini ayrıntılarıyla anlatınız.
    6619 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/03/03
    Öldürme, çeşitli yönlerden kısımlara ayrılabilir. Aşağıda kısaca onlara değiniyoruz:1- Haklı ve haksız olarak öldürme.2- Öldürmenin ne zaman yapıldığı3- Öldürmenin idamla, silahla veya sopayla olması, yine taşlanmak ve diğer şekillerde cezaları yönünden gerçekleşmesi. 4- Öldürmenin kasıtlı, kasıtlıya ...
  • İnsanın üstünlüğünü tehdit eden amiller nelerdir?
    7493 Pratik Ahlak 2012/01/23
    Kur’an-ı Kerim’in bakışında gerçekte insanın insanî makam ve üstünlükten düşmesine neden olan ahlakî düşüş, değişik etkenlere bağlıdır: Bir grup Kur’an ayeti, insanların gaflet, akıl ve düşünceyi kullanmama ve bunların gerekleriyle amel etmeme nedeniyle insanî üstünlüklerini yitirdiğini beyan etmektedir. Başka Kur’an ayetleri ise nefis hevesi ve dünya sevgisini ...
  • Kur’an’da Hz. Muhammed’in (s.a.a) adı kaç defa zikredilmiştir?
    17590 Kur’anî İlimler 2011/05/21
    Yüce İslam Peygamberi Hz. Muhammed’in (s.a.a) adı Kur’an’da dört defa gelmiş ve aşağıdaki surelerde zikredilmiştir:1. Ali İmran, 144. Ayet: “Muhammed, ancak bir peygamberdir. Ondan önce de peygamberler gelip geçmiştir. Şimdi o ölür veya öldürülürse gerisin geriye (eski dininize) mi döneceksiniz? Kim gerisin geriye dönerse, Allah’a hiçbir zarar ...
  • Hazreti Muhsin Kimdir ve nasıl şehit edildi, onun katili kimdir?
    33885 تاريخ بزرگان 2012/09/20
    Şia ve ehlisünnetin rivayet ve tarihi kaynaklara göre hazreti Muhsin (a.s.) Hz. Ali ve hazreti Fatma’nın çocuklarındandır. Ömer veya Kunfüz hazreti Fatma’yı (a.s.) duvar ile kapı arasına sıkıştırdı ve onun bu işi o kadar şiddetli ve baskısı o denli bastırıcı idi ki o hazretin kaburgalarının kırılmasına ve ...
  • Şüphesine itina etmemesi gereken kesirü’ş-şekk, şüphelerinin hiç birisine mi itina etmemelidir?
    7487 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/02/15
    ‘Kesirü’ş-Şekk’in (Çok Şüphe Edenin) şüphesi yoktur.’ kaidesine göre çok şüphe eden kimse şüphesine itina etmemelidir. Fakihlerin çoğuna göre bu kaide sadece namaza özgü olmayıp, abdest, gusül ve teyemmüm gibi namazın mukeddamatını da kapsarken hac, muameleler, itikatlar gibi terkipli ibadetleri de içine almaktadır. Bu görüşte olanlar ‘Kesirü’ş-Şekkin şüphesi ...
  • Bidat ve onun İslam’daki ölçüsü nedir?
    9155 Eski Kelam İlmi 2010/11/08
    “Bidat” sözlükte yeni ve geçmişi olmayan iş manasındadır. Istılahta ise “dinde olmayan bir şeyi dine sokmak” anlamındadır; yani din ve şeraitin bir cüzü olmayan ve de hiçbir İslam kanun ve buyruklarıyla uyuşmayan bir şeyi dine isnat etmektir. Bu yüzden İslam’ın tümel buyruklarını yeni ve modern hususlara ...
  • Peygamberden (s.a.a) gelen kırk hadis ezberleme hakkındaki rivayetler sahih midir? Bu kırk hadisin ölçütlerini söyleyiniz.
    12558 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2012/02/15
    Şii[1] ve bazı sünni[2] kaynaklarda çeşitli ibarelerle İslam Peygamberinden (s.a.a) ‘Erbain’ diye meşhur olan hadiste, kırk hadis ezberlemeye önemle tavsiye edilmiştir. Örneğin: ‘Ümmetimdem kim, halkın ihtiyaç duyduğu hadislerimden kırkını ezberlerse Allah ...

En Çok Okunanlar