Gelişmiş Arama
Ziyaret
7170
Güncellenme Tarihi: 2012/11/28
Soru Özeti
“Allah kendi hakkını bağışlayabilir ama insanların hakkını bağışlamaz” sözünün kaynağı nedir?
Soru
Selamun Aleyküm. Ben “Allah kendi hakkını bağışlayabilir ama insanların hakkını bağışlamaz” sözünün tam olarak hangi kaynakta geçtiğini öğrenmek istiyorum. Bu söz Kur’an’ın bir ayeti midir, yoksa bir hadis midir?
Kısa Cevap
“İnsanların hakkı” İslam’da hukukî kavramların en önde gelenlerindendir. İçinde insanların hakkının bulunduğu her şey insan hakları alanına girer.[1] İslam’ın insanların hakkına riayet etmeyi vurgulaması şu şekildedir: Eğer bir günahkâr kendi geçmiş günahlarından tövbe ederse ve halkın alınmış haklarını eda etmezse tövbesi kabul olmaz; yani Allah kendi hakkını yapılan hatalar ve yanlışlıklar bağlamında bireyde gerçek pişmanlığın göstergeleri bulunması durumunda bağışlar ama halkın hakkını bağışlamaz. Elbette insan imkân dâhilinde insanların haklarını telafi etme ve rızalıklarını alma doğrultusunda hareket ederse, Allah onu bağışlayabilir. Soruda belirtilen söz, geniş bir kapsamı olan insanların hakkı konusundaki birçok hadisten alınmıştır. Burada iki numuneyi aktarmakla yetiniyoruz:
1. İmam Bakır (a.s) şöyle buyurmuştur: “Zulüm üç türlüdür: Birincisi, Allah’ın bağışlamadığı zulümdür. İkincisi, Allah’ın bağışladığı zulümdür. Üçüncüsü, Allah’ın sorguladığı zulümdür. Allah’ın bağışlamadığı zulüm kendisine şirk koşulmasıdır. Allah’ın bağışladığı zulüm, birey ile Allah arasında olan hususlarda bireyin kendine yaptığı zulümdür. Allah’ın sorgulayacağı zulüm ise, kulların hakkı konusundaki zulümdür.”[2]
2. Şehidin kanının yere düşen ilk damlası onun günahlarının kefaretidir. Elbette eğer insanlara borcu varsa, onu sahibine vermek dışında bir kefaret bulunmamaktadır.[3]
Günah konusunda pişmanlık ve üzüntünün gereği onu telafi etmek olduğunu belirtmek gerekir; yani eğer günah Allah’ın hakkı bağlamında işlenmiş ise ve namazı, orucu ve haccı terk etme kabilindense, insan onu kaza etmelidir. Eğer insanların hakkı ve ekonomik haklar bağlamında ise, onu sahibine ve sahibi ölmesi durumunda varisine ödemelidir. Eğer zayi edilmiş hak haysiyet ise insan helallik talep etmelidir. Eğer kısas ve diyet ile ilgili bir hak ise insan karşı tarafın kısas ve diyet alması veyahut bağışlaması için kendini ona teslim etmesi gerekir. O halde Allah’ın izniyle tüm günahlar ister Allah hakkı ve ister insanların hakkı bağlamında olsun, gerçek tövbe de bulunulması durumunda bağışlanır ve her günah kendine uygun bir yöntemle telafi edilmeli ve karşılanmalıdır.[4]
 

[2] İbn Şu’be Harrani, Hasan b. Ali, Tuhefu’l Ukul an A’li’r Resul (s.a.a), Muhakkık ve Musahhih: Gaffari, Ali Ekber, s. 293, Defteri İntişaratı İslami, Kum, çapı dovvom, 1404 h.k.
[3] Şeyh Saduk, Men La Yehzeruhu’l Fakih, Muhakkık ve Musahhih: Gaffari, Ali Ekber, c. 3, s. 183, Defteri İntişaratı İslami, Kum, çapı dovvom, 1413 h.k.
[4] “Büyük Günahın Bağışlanması”, Soru: 843 ’den alıntılanmıştır.
Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Fetvanın dayanak ve kaynakları nelerdir?
    9468 Hukuk ve Şer’I Hükümler Felsefesi 2010/04/07
    İçtihat zorluklara tahammül, çaba ya da kudret ve güç demektir. Fıkhi terim olarak ise kaynak ve delillerden şer’i hükümleri çıkarmak için azami ilmi çabayı sarf etmek anlamındadır.Şii fıkhında fetvanın temeli içtihat kaynakları olarak bilinen Kur’an, sünnet, akıl ve icmadır. Ancak bu kaynaklardan, faydalanma ...
  • Acaba bütün peygamberlerin ismini zikrede bilir misiniz?
    3728 تاريخ بزرگان 2019/09/22
  • Dört seçkin kadın ve babalarının ismi nedir?
    20775 تاريخ بزرگان 2010/05/19
    İnsanlık tarihi boyunca tevhid yolunda ve ilahi hedefler uğruna büyük fedakârlıklar gösteren Evliya ve Salihlerin içinde kadınlarda vardır. Onların namı insanlığın karanlık tarihinde parlamaktadır. İslami rivayet ve kaynaklarda büyüklük, fazilet ve yüce makamlarından ötürü en üstün kadınlar ve cennet kadınlarının en üstünleri olarak yad edilen, yücelikle övülen ...
  • Allah İle İrtibat Zamanı Ne Zamandır?
    10242 Pratik İrfan 2011/08/03
    Her ibadetin ruhu Allah ile irtibat kurmak ve O’na yaklaşmaktır. Bu husus namaz, dua ve Allah’ın dergâhına yalvarma ve yakarma ile müyesser olacaktır. Allah ile irtibat kurmak özel bir zaman ve mekâna has değildir. Elbette gece yarısı gibi bazı zamanlar Allah ile irtibat kurmak için en güzel zamanlardır veya ...
  • Zikir nedir ve türleri nelerdir?
    17424 ذکر 2012/09/24
    Zikir ve Allah’ı anmanın birçok ruhi ve ahlaki yapıcı etkisi vardır ve bunun karşısında Allah’ın kulunu hatırlaması, kalbin aydınlanması, kalp huzuru, Allah’a itaatsizlik etmeden korkmak, günahların bağışlanması ve ilim ve hikmet bunlardan sayılır. Genellikle zikir kalpsel ve dilsel olarak iki türe ayrılır. Dille yapılan zikre “vird” de ...
  • İmam tarafından namazın teşehhüdüne bir harf eklendiği durumda tabi olanların hükmü nedir?
    7471 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/07/18
    Bu sorunun ayrıntılı cevabı yoktur. ...
  • Size göre inkârcıların İslam dini ve diğer dinlere karşı tavır almasının nedenleri ne olabilir?
    6887 Yeni Kelam İlmi 2011/11/21
    İnkârcılar dinler ve özellikle de İslam karşısında tavır almaları değişik siyasal, toplumsal, ekonomik ve kültürel nedenler taşıyabilir. Bu dört neden hakkında bilgilenmek için lütfen ayrıntılı cevaba müracaat ediniz. ...
  • İslam dininin dinozor hakkındaki görüşü nedir?
    92226 Tefsir 2010/01/16
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Fakirlere infak etmenin felsefesi nedir?
    8186 انفاق و قرض الحسنه 2012/06/11
    Bazen falankes fakirdir ve mutlaka bir şey yaptığı için Allah onun fakir kalmasını istiyor; biz zenginiz ve mutlaka işlediğimiz bir amelden dolayı Allah’ın lütfü kapsamına girmişiz, o halde ne onların fakirlikleri ve ne de bizim zenginliğimiz hikmetsiz değildir!! Denilir. Hâlbuki infak emrinin çeşitli hikmet ve felsefeleri vardır. ...
  • İran ve Irak savaşında şehit düşen bazı fertlerin cenazelerinin dağılmadığını ve yok olmadığını duydum. Bu duyumlar muteber ve güvenilir midir?
    7921 Eski Kelam İlmi 2012/04/04
    Canlı yaratıkların cisimlerinin yapısı gereği, ruh bedenden çıktıktan sonra tabii olarak beden kokar, çürür ve yok olur. Bu nedenle bazı bedenlerin yıllar geçtikten sonra aynı şekilde salim kalması uzak bir ihtimaldir. Ama Allah her şeye kadir olduğundan[1] böyle bir şey zihinden uzak tutulmamalı ve ...

En Çok Okunanlar