Gelişmiş Arama
Ziyaret
6506
Güncellenme Tarihi: 2010/11/22
Soru Özeti
Şia düşüncesine göre imam nasıl her yerde hazırda bulunuyor?
Soru
Şia anlayışına göre masum imamın tayin edilmesinin vacip oluşunun nedeni, dünyanın her tarafı ve her yerinden zulmü ve şerri yok edip onun yerine adaleti yerleştirmektir. Hal böyle olunca şöyle bir soru akla geliyor: acaba siz Şialar, Allahın yaratığı bütün şehir ve yerleşim yerlerinden zulmü götürecek bir masumun var olduğunu mu diyorsunuz? Her şehirde ve her yerleşim yerlerinde masumun var olduğunu söylerseniz, size karşı, söylemiş olduğunuz bu şey yalan ve blöften başka bir şey değildir denilecektir. Acaba kâfirlerin, müşriklerin ve ehli kitap denilen kimselerin bulundukları şehirlerde de mi masum bulunmuştu/bulunacaktır? Örneğin Müaviyeden önce Şam'da her hangi bir masum var mıydı? Yok, ama eğer masum olan kişi bir tane, ancak diğer şehir ve yerleşim yerlerinde onu temsil eden naipler vardır derseniz. O zaman size şöyle bir soru sorulacaktır: onu temsil eden naipler bütün şehir ve yerleşim yerlerinde var, yoksa bazı şehirlerde mi? Bütün şehir ve yerleşim yerlerinde onu temsil eden naipler vardır derseniz, bunun çok açık ve net bir yalan ve blöf olduğu ortadadır. Yok, ama eğer onu temsil eden naip ve vekiller bazı şehir ve yerleşim yerlerinde vardır derseniz, o zaman size, bütün yerleşim yerler masuma muhtaç oldukları halde, neden yerleşim yerleri arasına fark koyuyorsunuz denilecektir?
Kısa Cevap

İmam peygamberin (s.a.a.) yerine geçen halifedir. Peygamberin uhdesinde bulunan (vahiy almak hariç) bütün vazifeler imamın da uhdesindedir. Peygamber (s.a.a.) kendi uhdesinde bulunan vazifeleri yerine getirmek için fiziksel olarak her yerde bulunmasına gerek olmadığı gibi, imam da kendi uhdesinde bulunan teklifleri yerine getirmek için fiziksel olarak her yerde bulunmasına gerek yoktur. Bu konu (uhdesinde bulunan vazifeyi yerine getirmek için fiziksel olarak her yerde bulunmaması) rasyonel olan herkesçe açıktır. Şöyle ki; imamın uhdesinde bulunan vazifeler şunlardır: 1- dini muhafaza ve ihya etmek, 2- dinsel hükümleri tefsir ve beyan etmek, 3- insanları kemal ve rüştlerine doğru hidayet etmek ve ilahi bağışlardan yararlanmalarını sağlamak.[1] Bu vazifeleri yerine getirmek için fiziksel olarak her yerde hazır olmasına gerek olmadığı açıktır. Geçmişten beri dini ve siyasi rehberler kendi hedeflerine ulaşmak ve onu icra etmek için her tarafta ve her yerde bulunmalarına ihtiyaç duyulmadığı gibidir bu.

Bunun yanı sıra kuran ayetleri esasınca peygamber efendimiz (s.a.a.) kendi ümmetine (veya bütün ümmetlere) şahittir.[2] Buna binaen peygamber (s.a.a.) bütün yerlerde ve bütün zamanlarda hazır ve nazır olduğu gibi onun yerine geçen hak halifelerde her yerde ve her zamanda hazır ve nazır olabilirler. Elbette İslam arifleri ve "hikmet-i mütealiye" ekoluna mensup hekimlerce insan-i kamil öyleli mertebelere varıyor ki, bütün yaratıklar onun birer uzvu konumuna gelir gibidir. Bu nedenle bütün varlık âlemi hakkında bilgi sahibi olabilir ve ondan haber verebiliyor.[3]



[1] İmamın vazifeleri hakkında daha fazla bilgi edinmek bkz. Soru 1248: (sayt: 1253), endex: memuriyet-i ehli beyt.

[2] Her ümmetten bir şahit getirdiğimiz ve seni de onların üzerine bir şahit yaptığımız zaman, bakalım onların hâli nice olacak. (nisa 41).

[3] Daha fazla bilgi edinmek için bkz. Soru 222: (sayt: 1406), nemaye (endex): imaman ve vilayeti tekvini.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • İslam dininin kadına bakış açısı nasıldır ve onun için nasıl bir konum belirlemiştir? Onlar tıpkı erkekler gibi midirler?
    24977 Hukuk ve Şer’I Hükümler Felsefesi 2008/05/20
    İslam, insanın tekâmülünü hedef edinmiştir. Bu açıdan da kadın ve erkek arasında hiçbir fark yoktur. İslam açısından önemli olan kadınlık veya erkeklik değil, kendini yetiştirme ve Allah’a yakın olmaktır. Kadın ve erkek insanlığın iki temel unsurunu teşkil etmeleri nedeniyle, İslam’da bazen kadından ve bazen de erkekten söz ...
  • İmam-ı Zamanın (a.c) anne tarafından büyük babasının adı nedir?
    7110 Eski Kelam İlmi 2011/12/18
    İmam-ı Zamanın (a.c) anne tarafından büyük babasının adı Yaşua’dır. O, Rum kayserinin evladı olup havarilerin ve belirgin olarak Şamun’un (Hz. Mesih’in vâsii) neslindendir.[1]  
  • Haset hastalığını nasıl yok edebiliriz?
    16585 Pratik Ahlak 2009/12/20
    Haset, eziklik ve kendisini küçük görme psikolojisidir ve bu yüzden haset eden kimse başka birisinde olan bir nimetin onun elinden çıkmasını arzu eder. Bu psikolojik hastalığın tedavisi ...
  • Lanetleşmenin bir şartı var mıdır? Hangi konuda lanetleşmek mümkündür? Lanetleşmek kesin olara gerçekleş midir?
    19167 مباهله 2012/05/27
    Lanetleşmek, batıl yolda olan kimsenin ilahi gazaba uğraması ve hak yolda olan kimsenin de tanınması ve böylece hak ve batılın birbirinden ayrılması için iki tarafın birbirine lanet etmesinden ibarettir. Lanetleşmek bir tür duadır ve kendine ait özellik ve şartlara sahiptir. Biz onların bazılarına işaret edeceğiz: İnsanın üç ...
  • Neden felsefî ikinci makuller tür ve ayıraca sahip değildir? Mantıkî ikinci makuller de böyle midir?
    10337 İslam Felsefesi 2011/10/23
    Makul, felsefî bir terim olup zihne gelen şey anlamındadır ve hissedilenin yani hisle duyumsananın karşısında yer alır. Makul terimi bazen aklî suretler için, bazen dışarıda bir varlığı olmayan hususlar için ve bazen de hissedilmeyen ve soyut olan şeyler için kullanılır ki bu durumda makulden kasıt akıldır. Bizim konumuzda makulden ...
  • İslam’ın Hakkaniyetinin Aklî Delilleri
    21090 Yeni Kelam İlmi 2012/01/23
    Her ne kadar bugün dünyada gözlemlenen dinlerde bir takım hakikatler yer alsa da, gerçek tevhit olan kamil hakikat sadece İslam’ın çehresinde gözlemlenebilirdir. Bu iddianın en büyük delili, diğer dinlerin muteber senetlerinin olmayışı ve metinlerinde tahrif ve aklî çelişkilerin bulunması ve bunun karşılığında Kur’an’ın senet taşıması, ...
  • Defalarca tövbesini bozmuş kimse şimdide Allah ve Masum İmamlar (a.s) hakkında şüpheye düşmektedir. Acaba Allah onu kendin uzaklaştırmış mıdır? Ve Allah’a yakınlaşmanın yolu nedir?
    36346 Pratik Ahlak 2011/11/12
    Günah, insanı alteder. Günahtan tövbe etmeye ciddi karar almak kurtuluşa yönelmek demektir. Şeytan, insanın düşmanıdır; onun böyle vesveseler vermekten amacı, insanları ümitsizliğe düşürmek, salih kulları merhametli olan Allah’tan uzaklaştırmaktır. Oysa Allah, ister günahkar olsun, ister zalim, bütün kullarını sever, onların hidayetini ve saadetini ister. Yalnız kaldığınızda Allah’tan ...
  • Ayakkabı giymenin adabı nedir?
    20961 Pratik Ahlak 2012/05/12
    İslam dini semavi dinlerin en sonuncusu, en kâmili ve en camiidir. Bu bağlamda İslami öğretiler insanın tüm boyutlarını; bireysel ve toplumsal yönlerini her zaman ve her mekân için göz önünde bulundurmuş ve onun tüm ihtiyaçlarına cevap veriyor. Her halükarda İslam dininin hakkında nazar vermiş ve adap belirlemiş ...
  • İmam Hüseyin’in (a.s) Rukayye adında bir kızı var mıydı?
    23693 تاريخ بزرگان 2011/12/20
    Fedakarlık ve insani kemallerle dolu Kerbela gibi bir olayda yaşı küçük olan kimseler fazla dikkat çekmemiş olabilir. Hz. Rugayye’nin (s.a) yaşamı, babası, amcası, halası gibi yüce şahsiyetlerin nurlarının ışığı arkasında kaldığından tarih kitaplarında İmam Hüseyin’in (a.s) Rugayye adında küçük bir kızı olduğu konusuna değinilmemiştir. Bazı maktellerde İmam ...
  • Acaba kadın yargıç olabilir mi?
    11686 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/05/06
    Fakihler ve din uzmanları kadının yargıç olması gibi bazı konular hakkında farklı görüşlere sahiptirler. Bu gibi konular, dinin zaruri ve zorunlu konularından sayılmamaktadır.Kadının yargıç olamayacağını söyleyenler, bu hususta nakledilen rivayetlere ve icma delililine dayanmışladır.

En Çok Okunanlar